Yağmur var bu gece.
Islanmak için sokaklarda yürüdüğümüz yollar bomboş nedense?
Bu gece yağmur va
Yağmur ve mektupların var bu gece yanımda.
Acaba bir gün, ıslanmamak için koşarken,
Yolun kıyısındaki taşın oyuğunda ışıldar bir vaziyette,
Beni görüp avucuna aldığın bir şiirinde yazacak mısın?
Acaba birileri,
Benim yalnızca bir avucu dolduracak kadar
Saf yağmur suyu olduğumu bilecekler mi?
Giderek avuçlarından, şırıl şırıl akan dere sularına verdiğin
Bir damla gözyaşı olduğumu bilecekler mi?
Korkarım bilmeyecekler sevgili!
Bilemeyecekler?
Bu kadar saf ve temiz bir sevdanın,
Bir yağmur damlasında saklı olduğunu kimse bilmeyecek.
Kimse anlamayacak, uzaklığının bu kadar yakın olduğunu.
Bir yıldızda buluştuğumuzu,
Yağmurdan hızlı hızlı kaçan insanlar bilmeyecek.
Seni ne çok sevmişim yağmur damlası.
Cama vuran her damla minik bir öpücük olsun buradan,
Taa!! oralara giden her damla da,
Benim bir gülücüğümü gör pencerende,
Her damlanın çıkardığı seste, benim sesimi duyar gibi ol,
Her damla tertemiz bir nefes olsun, sende aşka giden.
Ağlamak kadar gülmekte var yaşamda.
Duyguların en yoğun halini, özlemlerin en büyüğünü,
Sevdanın en zorunu istiyorum belki de…
Bir sen, bir de yağmur var hayatımda.
Yağmur damlaları, saçlarından kayıp,
Alnından kirpiklerine dökülür,
Gözlerinden yüzüne dağılıp yanaklarını okşar,
Dudaklarına çarpıp,
Boynundan hızla kayıp ince gömleğine akardı.
Avuçlarımı yüzüne değdirir,
Parmaklarımı dudaklarında gezdirirdim.
Utanır gibi olurdun kimi zaman,
Çekinir, gözlerini gözlerimden kaçırırdın.
Bazen de utanç halini yağmura dalmış gibi,
Hiç bir şeye aldırmadan sımsıkı sarılırdın bana.
Islak saçlarını okşar, nemli yüzünü izler,
Yanaklarından doyasıya öperdim…