tugaL, aşkı yorumlama farkından kaynaklanan veya aşktan beklenti farklılıklarından kaynaklanan bir çok farklı aşk tanımlaması yapılır...ancak gel gör ki tüm bunlar içinde hangisine aşk diyelim dedik mi , karşımıza ; ferhatla - şirin , leyla ile mecnun çıkmakta ki , işte acı ve işte gerçekler
Gürz yazdı:tugaL, aşkı yorumlama farkından kaynaklanan veya aşktan beklenti farklılıklarından kaynaklanan bir çok farklı aşk tanımlaması yapılır...ancak gel gör ki tüm bunlar içinde hangisine aşk diyelim dedik mi , karşımıza ; ferhatla - şirin , leyla ile mecnun çıkmakta ki , işte acı ve işte gerçekler
benim annem ve babam da birbirine aşık evlenmişler.. hala aşıklar. ama acı çekmiyorlar, 30 yıldır birbirlerine aynı şekilde bakabiliyorlar ve elele yürüyebiliyorlar hala. onlarınki aşk değil mi? annem ağlamıyorsa, babam kendini içkiye falan vermiyorsa onların aşkı aşk değil mi? benim de yaşadığım bir ilişki var mesela, ben de acı çekmiyorum ama aşığım diyebiliyorum. bu da yalan mı? aşktan beklediğiniz acı mı sizin?
[b]Kuşlar uçar diyar diyar el edemem beni almazlar diye..gurbet çürür güneşin kapanışında..beklediklerim kalır uçar uçurumlarda...[/b]
aksine , anne ve babanız aşklarını birlikteliğe dönüştürmüşlerde ondan... sanırım siz daha o aşamada değilsiniz...birliktelik gerçekleşmeyince , aşk devamlı acı verir
birliktelik olmadan aşk olur mu? platonik aşktan mı bahsediyorsunuz? ona aşk demek biraz saçma. aşk paylaşılınca büyür, kendi kendine yaşadığın bir aşk hayal gücün ile doğru orantılı olarak büyür. geniş bir hayal dünyam yoktur. gerçekçi olmak lazım. imkansızı sevmem, imkansıza yaklaşmam. dünya yeterince acı veriyor zaten, daha fazla acı için aşka ihtiyacım yok. aşk beni mutlu etmeli. ayrılık bile hüzünle beraber bir rahatlama vermeli, ben sevmem öyle romantik, cıvık cıvık duyguları. yapı meselesi belki, belki biraz fazla mantık.
[b]Kuşlar uçar diyar diyar el edemem beni almazlar diye..gurbet çürür güneşin kapanışında..beklediklerim kalır uçar uçurumlarda...[/b]
bir şey daha söylemeliyim ki rahat batan insanlar aşk acısı çeker. bu gerçektir. siz çok üzülerek söylüyorum bunu ama, çöpten ekmek bulup, karnını öyle ya da böyle doyurmaya çalışan birinin aşk acısı çekebileceğini düşünebiliyor musunuz? rahat batmasın, kalkıp aşk için ağlamasın insanlar. kendi yarattığımız duyguların, kendimiz esiri olmayalım. aşka inanmıyor değilim ama bu bahsettiğiniz şiirler, şarkılar yazdıran aşka inanmıyorum. o bir çeşit teşhirdir. kendini farklı göstermek için, topluma kabul ettirmek için aşk acısı çekmeye çalışmak, bununla kendine yer edinmek vesaire. boş boş işler, çok boş vakite ihtiyaç var bunlar için.. çok..
[b]Kuşlar uçar diyar diyar el edemem beni almazlar diye..gurbet çürür güneşin kapanışında..beklediklerim kalır uçar uçurumlarda...[/b]
Gürz yazdı:işte çok önemli bir hata yapıyorsun... aşk'ı "ben" merkezli tanımlıyorsun... olmaz
aşk paylaşıldıkça büyür ve birliktelikle ebedileşir...
ben merkezli mi tanımlıyorum? bir kez daha, gerekirse sesli, duyabileceğin bir şekilde yazdığım tümceleri okur musunuz? sanıyorum yanlış kavradınız benim nacizane cümlelerimi. içinde "ben merkezli" geçen kısmını bana gösterir misiniz? her şeyi çok bildiğini sanmak veya gerçekten bilmek, karşıdakini yanlış anlamak veya yargılamak değildir.
[b]Kuşlar uçar diyar diyar el edemem beni almazlar diye..gurbet çürür güneşin kapanışında..beklediklerim kalır uçar uçurumlarda...[/b]
Gürz yazdı:çöten ekmek bulmak , seni ölesiye sevecek bir aşık bulmaktan kolaydır
ayrıca elma ile armutu sırf meyve ve ağaçta büyüdükleri için karşılaştırmaya kalkarsak yanlış bir iş yapmış oluruz...
hayatınızdaki her şey yolunda sanırım. hiçbir sorun yok ki kendinizi aşka adamışsınız.. çok sevindim adınıza.
keşke ben de gelecek kaygısı, ne bileyim sınırımızda çıkacak olan iç savaş, geçim sıkıntısı, insanların dertleri, gaspçılar, okula gidemeyen çocuklar, eşlerinden dayak yiyen masum kadınlar gibi tasalardan kurtulup, sadece beni ölesiye sevebilecek bir aşık bulmadığım için oturup üzülebilsem. ne kadar güzel bir hayat olurdu, terkedildim, aldatıldım ya da bunun şüphesiyle oturup ağlayıp, hayatı kendime zehir edebilecek kadar boş vaktim olsaydı.
[b]Kuşlar uçar diyar diyar el edemem beni almazlar diye..gurbet çürür güneşin kapanışında..beklediklerim kalır uçar uçurumlarda...[/b]