Üstün zekalılar öğretmenleri sınıf öğretmeni olmak istemiyor
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi (HAYEF) Üstün Zekalılar Öğretmenliği, bir ulusun geleceğinde hayati öneme sahip olan üstün bireylerin iyi eğitim almaları amacıyla 2002 yılında açıldı. Türkiye’de sadece İÜ’de bulunan bölüm, 25 kişilik ilk mezunlarını 2006 yılında verecek.
Türkiye’de henüz üstün zekalı çocukların eğitimine yönelik yasal düzenlemelerin Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından hayata geçirilememesi nedeniyle öğrenciler, mağdur duruma düştü. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından tanınan Üstün Zekalılar Öğretmenliği Bölümü’nden mezun olacak olan öğrenciler, bölümün MEB tarafından tanınmaması nedeniyle sınıf öğretmeni olarak atanacak. Sınıf öğretmeni olmak istemeyen öğrenciler, mesleklerini yerine getiremeyeceklerinden kaygılanıyor. Üniversiteye hazırlanan öğrenciler ÖSS’de eşit ağırlık puanıyla öğrenci alan 4 yıllık bu bölümü, önündeki sorunlar nedeniyle tercih etmekte zorlanıyorlar.
Bölüm değiştirmek istiyorlar
Üstün Zekalılar Öğretmenliği Öğrenci Temsilcisi Mehmet Türkdoğan, okuduğu bölümün MEB tarafından tanınmamasından şikayet ediyor. Bölümde okuyan öğrencilerin MEB tarafından tanınmadığı için burs dahi alamadıklarına dikkati çeken Türkdoğan, “Biz sınıf öğretmeni olmak istemiyoruz. Tek kaygımız, mezun olduktan sonra üstün zekalılar öğretmeni olamamak. Önümüzdeki engeller derslerde motivasyon eksikliğine neden oluyor” diyor. Türkdoğan, eskisi gibi derslere istekli gitmediklerini vurgulayarak, bazı arkadaşlarının bölüm değiştirmek istediğini dile getiriyor.
Verilen eğitim çok iyi
Üçüncü sınıf öğrencisi İsmail Mustafa Akçay da, IQ testinden başarılı sonuçlar almış üstün zekalı olarak nitelendirilen öğrencilere bireyselleştirilmiş bir ders müfredatının uygulandığını belirtiyor. Bölüm derslerinin içeriğinin çok kaliteli olduğunu belirten Akçay, “Bizim isteğimiz, sokaktaki insanın bizi tanıması. Sorunumuz şu an önümüzü görememek. Bize verilen eğitim çok iyi. Yurtdışından çeviri kaynaklarla eğitim alıyoruz” diye konuşuyor. Türkiye için üstün zekalılar öğretmenliği bölümünün gerekli olduğunu ifade eden Akçay, “Üstün zekalı çocuklar normal bir öğrenci değil. Bunun anlaşılması ve bizim MEB tarafından tanınmamız gerekiyor” diyor.
Milli Eğitim Müdürlüğü: Bölüm bize bildirilmedi
Öte yandan, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, İÜ’nün kendilerine Üstün Zekalılar Öğretmenliği diye bir bölüm olduğunu bildirmediğini belirttiler. Yetkililer, üniversitenin, Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’ndan böyle bir bölüm olduğuna dair yasal düzenleme yapılmasını istemesi gerektiğine dikkat çekti. Beyazıt İlköğretim Okulu’nda açılan üstün zekalılar sınıfının, İÜ’nün isteği üzerine MEB tarafından açıldığını dile getiren yetkililer, Üstün Zekalılar Öğretmenliği Bölümü için MEB’in onayına geçecek bir düzenlemenin olmadığını vurguladı.
HAYEF Üstün Zekalılar Öğretmenliği Bölüm Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümit Davaslıgil ise, Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın mezun olacak öğrencileri sınıf öğretmeni olarak atanmalarını uygun gördüğünü dile getirerek, öğrencilerin iş bulma konusunda önlerinde hiçbir engel olmadığına dikkati çekti. Davaslıgil, “Mezunlarımızı gelecek yıl vereceğimiz için henüz böyle bir girişimde bulunmadık. Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’ndan böyle bir karar çıktı. Resmi Gazete’de de bu karar yayınlandı. Anlaşılıyor ki, bu kararın ayrıca Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bildirilmesi gerekiyor. Bu şekilde sorunlar tümden ortadan kalkacaktır” dedi.
İstanbul’da sadece Beyazıt İlköğretim Okulu’nda üstün zekalı çocukların eğitimine yönelik bir uygulamanın başlatılmasının ardından Üstün Zekalılar Öğretmenliği’nde okuyan öğrenciler, burada staj yapma fırsatı buluyor. Bilim sanat merkezlerinde de çalışma fırsatı bulan öğrenciler, sınıf öğretmeni olarak atanmak istemiyor. Üstün zekalı çocuklar için özel eğitim önlemlerinin alınmamış olması nedeniyle, olağan eğitim ortamları içinde düzenlemelerin yapılması gerekiyor.