Arkadaşlar,
Burada kendime bir sayfa açtım ve köşe yazısı kıvamında makaleler yazacağım. Bu deneme olacak. Yazdıklarıma yorum yapmak isteyen arkadaşlara şimdiden teşekkür ediyorum.
Sevgiyle...
En son Alamut tarafından 19-07-2004 15:03 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Bir kolayını bulamadım her nefesin bedeli olduğu yaşamak denen bu dehlizde. İnsanlar tanıdım beynimde, insanlar taşıdım yüreğimde. Kırdığım da oldu, kırıldığımda. Herkes gibi olmaya çalışmaktan sakınmaya vaktim olmadı. Meğer yıkılan kubbelerin kör bekçilerinden öte bir yaşam sunmamış doğumum bana. Bilmeden geldim, öylece de gidiyorum. Alabildiğim zehir kitapların arasından sızdı damarlarıma ve ayakta durmak istediğim her gönlü bana dar etti. Yanlış sevdalarla örselendim. Suç işledim masum kalplere karşı. İsyan ettim, and içtim, ayna kırdım. Sabahlara dek ağladım, akşamlara dek sustum. Ne yaşamak ağrısı, ne de savunma içgüdüsü sardı şakaklarımı. Bir sevdayı yaşar gibi almaya çalıştığım kaderlerim bana ait değilmiş. Ya geç kalışlarım ya da erken gelenlerle doldu kalp salonum. Kızgınlığım oldu, güneş batmadı üzerine. Boyun eğdim susarak, kırmadan uzaklaşmayı sevdim. Yapraklarım döküldü kırgınlık sayfalarına, anlatamadım. Herkes haklıydı. Sevgi dedim, yollar dedim, aşk dedim, ölüm dedim. Bırakmadı elimi tamahkar rüya sofraları. Uzaktan sevmeye alıştım sanırım.
Ama bir kolayını bulamadım....
En son Alamut tarafından 29-07-2004 19:21 tarihinde düzenlendi, toplamda 2 kere düzenlendi.
bence ALamut çok güzeL bi yazı yazmışssın.. gerçi kimi ne var canım bende yazarım die düşünebilirler ama bence kelimelerle oyun oynamışssın güzeL yanii ...
[i]*Her yeni başlayan macera
Heyecan dolu çilek kokar.. ;) [/i]
Paylaşacak çok şey vardı. Zaman bizim sandık, yaşam bizim sandık, bu aşk bize kalır -yeter- sandık. Aşk dedim ya, o kör kuyu, o sağır çığlık, için için eridi iki bedende. Araya isyan girdi, araya yollar girdi, zehir girdi, gerçek girdi. Sebepler birbiri ardına belirdi daha önce yokmuş gibi. Bir kaçış, bir yanış aldı sevdayı, savurdu çöl sıcaklarına. Zehir zemberek diller oldu, yüreklere eller oldu. Kırılmalar geldi sonra, sert cümleler, yalanlar belki. O kadar yoğun sevda, o kadar derin ateş, o kadar deli düşler bir anda hayal oldu. Hatırlasan bir dert, unutmasan bin. Doğru yaşandı yalan bitti aşk, her zamanki gibi. Şaşırtmadı, ağlattı, acıtmadı, sızlattı, görmedi, özletti, sarmadı, öteledi... Aşk işte aşk; ne desen boş bu kafir aydınlığa. Ne yaşadık, nasıl yaşadık hayal gibi şimdi. Kızgınım, yorgunum, dargınım. Bana söylemedikleriyle ona sormadıklarım kaldı geriye. Yalan oldu kısaca her biten aşk gibi. Sevdik önce, sonra üzdük.... Biten her aşk gibi anılarda bile kalmadı gülüşler. Kırıldık aşka.....