
Dabbe - Dabbe
Oynayanlar: Ümit Acar , Kaan Girgin , Serdar Özer , Ebru Aykaç , Serhat Yiğit
Yönetmen: HASAN KARACADAĞ
Yapımcı: HASAN KARACADAĞ - J PLAN
Senaryo: HASAN KARACADAĞ
Görüntü Yönetmeni: SEYHAN BİLİR
Müzik: TÜRKAY TÜRKMEN-OLAY ANDAÇ
Gösterim Tarihi: 09.12.2005
Kıyamet alametlerinin internetten yayılacağını savunan D@bbe, ürkütücü sahneleriyle Türkiye’yi sarsacak. Nedensiz ölümlerin anlatıldığı bu filmi gördükten sonra karanlıkta yalnız kalmaktan daha fazla korkacaksınız!
Japonya’da Yılın Sanatçısı Ödülü alan genç yönetmen Hasan Karacadağ ile 24 Kare Prodüksiyon ortak yapımı D@bbe, bir üçlemenin ilk filmi. Yönetmen ve senaryo yazarı olarak Karacadağ imzasını taşıyan yapım, bütün dünyada birbiri ardına patlak veren intiharlardan, kıyamet alametlerine uzanan tüyler ürpertici olayları anlatıyor.
Filmde, dünyada aniden yayılan nedensiz intihar vakaları, Amerika Birleşik Devletleri’nden başlayarak, Türkiye’ye sıçrar. Bir salgın hastalık gibi ilerleyen ölümlerin sırrı ise oldukça yakınımızda çözülecektir: Din kitaplarında kıyamet ile ilgili zincirin kopacağı ve kıyamet alametini gösterecek Mehdi’nin doğacağı belirtilen İstanbul’da...
Türkiye’nin ilk korku filmi, bir gencin intiharı ile başlar. Arkadaşları ve polis, bu intiharın nedenini çözmeye çalışırken yaşanan korkunç olaylar, herkesin teker teker ölümüne dek sürer. İlk bölümün finalinde ise Kur’an- Kerim’de “Dabbet- ül Arz” olarak geçen kıyamet alameti hakkında önemli bir sürpriz var.
Farklı senaryosu, nefes kesen sahneleri ve teknik başarısıyla Türk sinema tarihine geçecek kadar iddialı olan D@bbe, korku sinemasının bütün unsurlarını, Hollywood filmleriyle yarışacak kadar başarıyla kullanıyor. Film, genel olarak dini mesaj amacı taşımamakla birlikte, Yönetmeni Hasan Karacadağ’ın kıyametin ortaya çıkışı ile ilgili yorumunu içeriyor. İzleyenlerin kolay kolay etkisinden kurtulamayacağı yapım, İslam, dünyanın sonu ve doğaüstü gizemli yaratıklar hakkında büyük tartışmalar yaratacak.
Öyküde, en önemli korku ögesi, internet. Film, interneti çekici olmaktan çıkartıp, korkutucu bir unsur olarak kullanıyor. Bilgisayarın kendi kendine internete bağlanması gibi ürkütücü olayları izledikten sonra pekçok genç, bir mekanda yalnız başına kalmaktan çekinecek.
Korku sinemasında dünyayı hayran bırakan, Japonya’nın, sade ve vurucu görsel dilinden esintiler taşıyan D@bbe, adını, dört kutsal kitapta anlatılan ve Kur’an - ı Kerim’ de Dabbet- ül Arz olarak geçen kıyamet alametlerinden alıyor. Yönetmen Hasan Karacadağ’ın yorumuyla, kıyamete beş kala neler olacağını öngören çarpıcı senaryo, dünyanın yok olacağını gösteren en büyük ve en son kanıtın İstanbul’da ortaya çıkacağı iddiasında.
Çekimleri İzmir Selçuk’ta gerçekleştirilen filmde, oyunculuktaki başarılarıyla göz dolduran yeni yüzler rol alıyor. Teknik açıdan, Hollywood filmleriyle yarışan yapımda, bugüne kadar Türkiye’de hiç kullanılmayan, son teknoloji ürünü, dünyanın en iyi kamerası kullanıldı. Filmde yakalanan özel renk dokusu ise izleyenin gerçeklik duygusunu yakalamasını sağlıyor. Mekanlarda az detay var. Filmin genelinde hakim olan üst açılı çekimler, 3. gözün yukarıdan olayları izlediği duygusu yaratarak, farklı boyuttaki başka canlılarla bir arada yaşadığımızı hissettiriyor.
D@bbe ile birlikte, bugüne dek korku filmleriyle hep eleştirilen Türk sineması, artık yeni bir döneme girecek. Genç yaşına rağmen, büyük bir teknik hakimiyetle, üzerinde çok düşünülmüş, felsefesi olan, malzemesini Türk kültüründen alan başarılı bir film ortaya koyan Yönetmen Hasan Karacadağ’ın tek isteği ise, filme gerçekten korkmaya hazır kişilerin gelmesi. Çünkü ancak kendini iyi hazırlamış bir seyirci, D@bbe gibi, zihni allak bullak edecek, başka boyutlarda farklı canlıların olduğunu anlatan bir filmden çıktığında hayatına devam etmeyi başarabilir.
ÖZET
2005 yılının sonlarına doğru Süper güç Amerika’yı bir intihar salgını sarar...Ülkenin her tarafında bribirinden bağımsız insanlar çok farklı ve tüyler ürpertecek yöntemlerle kendini öldürmektedir...Çok kısa bir süre sonra bu intihar vakalarının benzeri Türkiyede de yaşanmaya başlar...Türkiyedeki ilk tuhaf intihar olayı İzmir’in Selçuk ilçesinde yaşanır...Tarık isimli kendi halinde bir genç internete girdiği uzun gecelerin ardından birden dünyayla ilişkisini keser ve kısa bir süre sonra korkunç bir yöntemle kendini öldürür..Selçuk emniyet amirliği Tarığ’ın intiharını özel incelemeye alır ve bu bağlamda en yakın arkadaşları olan Hande,Cem ve Sema’yı sorgular...Bu arada Tarığ’ın bu üç arkadaşına internet aracılığıyla tuhaf görüntüler eşliğinde mailler gelmeye başlar...Mailleri gönderen kişi ise kısa bir süre önceden intihar edip ölen Tarık’tır...Bir ölüden mail gelmenin mantıksız olduğunu düşünen arkadaşlar zaman içerisinde çevrelerinde zuhur eden garip varlıklar görmeye başlarlar...Bu varlıklar kim ve nereden kontrol edildiklerini hissettirmeden göründükleri insanlara korkunç anlar yaşatmaktadırlar.Kişilerin bilinçlerini ele geçirerek onların gerçek ve rüya arasındaki ayırımı yapmalarını engellemekte ve kısa süre içerisinde onların kendisini öldürmelerini sağlamaktadır...Tarığ’ın arkadaşlarından Hande yaptığı araştırmaları komiser Süleyman’la Paylaşır...Ona göre Dünyadaki bütün ölümleri Dabbe’tül arz isimli bir varlık gerçekleştirmektedir...Dabbe bunun için iki şeyi kullanmaktadır...Dünyaya bir örümcek ağı gibi yayılan İNTERNET ve de aynı mekanda fakat farklı boyutta yaşayan CİNLER...Dabbe perdeyi aralamış ve Gerçekler ters-yüz olmaya başlamıştır...Kıyametin son alameti artık heryerdedir....Hareket noktası olarak da Türkiye’yi seçmiştir....
MEKANLAR VE ÇEKİM MEKANI
Çekimleri İzmir Selçuk'ta gerçekleştirilen filmin ön hazırlıkları 3 ay sürdü.Çekimler ise 21 günde Selçuk ve civar bölgede tamamlandı. Teknik açıdan, Hollywood filmleriyle yarışan yapımda, bugüne kadar Türkiye'de hiç kullanılmayan, son teknoloji ürünü, dünyanın en iyi high definition kameralarından biri kullanıldı. Filmde yakalanan özel renk dokusu ise izleyenin gerçeklik duygusunu yakalamasını sağlıyor. Mekanların kullanılış biçiminde izleyiciyi hipnotize edecek bir yalınlık sözkonusu... Filmin genelinde hakim olan üst açılı çekimler,izleyiciye yukarıdan birisi tarafından gözetleniyormuş duygusu vermeyi amaçlıyor.Filmin her karesi yönetmen ve senarist Hasan Karacadağ tarafından storyboard üzerine işlendi. D@bbe filminin en önemli özelliği farklı boyuttaki başka canlılarla bir arada yaşadığımızı hissettirmesi ve şimdiye kadar hiç karşılaşmadığınız bir gerilim ve korku sineması örneği olması...
D@BBE HAKKINDA
Gece evinizde yalnızsınız...sıkıldınız ve canınız herzamanki gibi internete girmek istedi...Birkaç siteye baktıktan sonra maillerinizi kontrol etme zamanı geldi...Çok ilginç bir mail hem de en yakın arkadaşınızdan gelmiş...Maili açıyorsunuz...arkadaşınız size bir fotoğrafını göndermiş...Fakat fotoğraf hiç de sıradan değil...Arkadaşınız korkunç bir durumda sizden yardım istiyor...fotoğrafa dikkatle bakıyorsunuz...biraz daha dikkatli bakıyorsunuz....ve D@bbe virüsü size de bulaşmış oluyor...Evet Kıyamete yakın dünyayı kasıp kavuracak ve elektromanyetik dalgalarla taşınarak hücreleri infect edecek bir virüsten bahsediyoruz...İnternete bağlanıp belirli bir ağa lokalize olduktan sonra bilgisayarınızın monitörü ve gözleriniz aracılığıyla,tıpkı kuduz virüsü gibi beyne ulaşacak bir virüs...Kıyamet virüsü...Beyninizin sonsuz görüntü üretme mekanizmasını harekete geçirerek size hayalinizin bile kaldıramayacağı korkunçlukta görüntüler gösteren bu virüs D@bbe filminin ana eksenini oluşturuyor....Dabbe,Kuran-ı Kerimde Neml suresi 82.ayette geçen ve 1300 yıldan fazladır islam alimlerinin ne olduğu hakkında ortak bir zeminde buluşmadıkları bir varlıktır...Kıyamete çok yakın çıkacağına inanılan bu varlık,topraktan çıkacak,herkese aynı anda etki edecek,onlarla konuşacak ve şimdiye kadar yeryüzünde eşi benzeri görülmemiş bir şiddet uygulayacak. D@bbe isimli Türk korku filmi bu varlığın interneti ele geçirerek sanal gibi görünen, sinsi ve insana hızla bulaşan bir virüs olabileceği iddiasında...Bunun için filmde bir çok kanıt öne sürülmüş...Bunlardan biri D@bbe kelimesinin köken olarak örümcek ağı gibi yayılan şey anlamına gelmesi(WWW-worlwideweb)...topraktan çıkması...bilgisayar ve internet teknolojisinin yüzde yüz toprak mamülü silisyum-silikonla olan ilişkisi....Dabbe’nin herkese aynı anda etki edebilmesi...internette aynı anda binlerce kişinin aynı adreste buluşması....insanlarla konuşabilmesi...yeryüzü ve gökyüzü arsasını doldurabilmesi vs...filmi izlediğiniz zaman internet kavramının nasıl korkunç ve kontrol edilemez bir varlığa doğru gittiğini göreceksiniz...Filmin senarist ve yönetmeni HASAN KARACADAĞ’ın Genetik uzmanı ve eski fizik olimpiyatları şampiyonu olduğunu düşünürseniz ve de Japon korku sinemasında çok önemli başarılar yakalamış olduğunu da hesaba katarsanız D@bbe’ nin korkunçluk derecesini tahmin edebilirsiniz...Türk korku sinemasında gerek konu gerekse anlatım biçimi olarak devrim yapacak olan D@bbe’yi kaçırmamanızı öneririz...Uyarıyoruz, bundan sonra maillerinizi kontrol ederken dikkatli olun zira KIYAMET VİRÜSÜ D@BBE’NİN GENETİK VE QUANTUM FİZİĞİNE GÖRE BU GÜNLERDE VAR OLMA VE YAYILMA OLASILIĞI HAYLİ YÜKSEK!!!!
YAPIM EKİBİ :
HASAN KARACADAĞ (Yönetmen)
İnsanoğlu var olduğu günden beri korkularıyla yüzleşmekten çekinmiş fakat bu duyguyu içinden silip atamamıştır.Çünkü bütün korkuların temelinde ÖLÜM korkusu yatmaktadır.Peki ama neden?...Çünkü ölümden sonra ne olup biteceği hakkında hiç kimsenin inandırıcı hiçbir delili yoktur...Zaten dinlerin çıkış noktası da bu değil midir?...Hayata madde veya quantum anlamında baktığınızda aslında ölüm denilen birşeyin olmadığını görürsünüz...Çünkü hiçbir atom yapısı vardan yok edilemez...yani atom ölemez sadece form değiştirir...Dolayısıyla Ölüm kavramını var eden ve düşündürten şey Fizik değil Metafiziktir.Ve bu metafiziğin en güçlü silahı da bilinmeyenin insan ruhuna verdiği korkudan başka bir şey değildir...Bir korku filmi yaparken çıkış noktasının kesinlikle bu olması gerektiğini düşünüyorum...Sinemanın anlamı gerçek malzemeden hayal üretmek olduğuna göre Korku filminin görevi de benim için hayali malzemeyle gerçeklik etkisini izleyiciye verebilmektir.... D@bbe filminin nasıl ve ne zaman bir film fikri olarak kafamda var olduğunu enteresan bir şekilde hatırlamıyorum...Ama bu filmin benim için 2 önemli noktası var...birincisi insanlığın kıyameti kendi elinden üreteceğini iddia etmesi ikincisi de internet kavramının giderek nasıl bir yaratığa dönüştüğünü göstermeye çalışması... Japonyada bulunduğum süre içerisinde inanların kendi kültürleriyle olan organik ilişkisini ve bu ilişkinin sinemayı ilgilendiren tarafını inceleme fırsatı buldum..Bu konuda henüz net bir sonuca ulaşamamakla beraber yapacağım bir korku filmi olsa bile kendi kültürümden malzemeleri kullandığım zaman nasıl veriler elde ettiğimi gördüm ve sinemaya bir daha aşık oldum...D@bbe filminin korku sinemasına yeni bir takım varyasyonlar getirebileceği inancımı hala taşımaktayım...
[ resmi görüntülemek için tıklayın ]
[ resmi görüntülemek için tıklayın ]
[ resmi görüntülemek için tıklayın ]
[ resmi görüntülemek için tıklayın ]
[ resmi görüntülemek için tıklayın ]
[ resmi görüntülemek için tıklayın ]