Doğma büyüme yaklaşık 26 yıllık İstanbul sakiniyim... Gazetelerde tv'lerde vs.. yerlerde İstanbul aşıklarının yazdıklarını okumuş izlemiş biri olarak hep hayret ettim bu kentin neyini begenir tutunurlar die.. Bu gün anadolu yakasından avrupaya gecerken anladım onları...
Hikayemin kahramanları 20'li yazşlarının sonlarında bir anne,onun 8-9 yasındaki zıpır oglu ve buyuk itimalle bu anne-ogulu istanbulda agırlayan 2 evsahibi olacak hanımefendiler..
Köprü trafigi bir kaza nedeniyle kapalıydı boş otobuste anne-ogul kimsenin bakışlarına aldırmadan oturdukları koltuktan fırladılar hayranlık-saskınlık karısımı duygularla karsıya bogazici koprusune asagıdaki denize ve ustundeki gemilere bakışları konuşmaları.. Saflık ve saskınlık... neler kacırdıgımı o anne ogulun gozlerinden bakınca anladım turkiye'de pek cok il gezdim tarihi turistik mekanlar vs.. Ama sevincimi mutlulugumu onlar kadar cevremdekileri umursamadan belli edemedim...
Biz Nasıl Biliyorsak Agızdan Gülmesini.. Öylede Biliriz Beraber Yaşamasını Beraber Ölmesini
İstanbul'un dünya üzerinde ki konumu yani iki kıtayı birleştiren bir şehir olması gibi istanbulda yaşanan sosyal yaşam ve insan profilleride romanlara konu olacaka kadar ilginç ve etkileyici
Çağların bilgeliğini ara fakat dünyaya bir çocuğun gözleriyle bak !
eywallah hacım.. ama demek istedigim herkes bunun farkındamı yada ne kadar farkında.. hamasi soylemelrden bahsetmiyorum kac kişi gormustur acaba bu gizemi-guzelligi cidden wawww demişmidir
Biz Nasıl Biliyorsak Agızdan Gülmesini.. Öylede Biliriz Beraber Yaşamasını Beraber Ölmesini