Siirler

Şiir, roman, öykü, deneme, eleştiri, inceleme.
Kullanıcı avatarı
Prenses
Princess of taNGo
Princess of taNGo
Mesajlar: 201
Kayıt: 23-06-2003 23:16
Konum: aLMaNYa

Siirler

Mesaj gönderen Prenses »

BİR ANLIK
İnsan; Bir anlık sevdaya dalarsa
Ve sevginin içinde kendini bulamazsa
O zaman sevgi, sevgi değil düş olur.

Bir anlık umuda dalarsa
Ve umduğunu bulumazsa
O zaman umutsuzluğa hapsolur.

Bir anlık mutluluğa dalarsa
Ve birazcık mutluluğu bulamazsa
O zaman mutluluğu huzursuzluk olur.

Bir anlık aşkı bulduğunu sandığında
Ve karşılığını alamadığında
O zamanda aşka düşman olur.
The fact that we have enemies, demonstrates clear enough that we have earnings
Kullanıcı avatarı
Prenses
Princess of taNGo
Princess of taNGo
Mesajlar: 201
Kayıt: 23-06-2003 23:16
Konum: aLMaNYa

Mesaj gönderen Prenses »

ANLATACAGIM
BIr gün seni anlatacagim
Gidisi gelisinden cabuk oldu
Bitisi baslamasindan kolaydi
Bir sevda rüzgariydi
Esti gecti diyecegim.

Bir gün seni unutacagim
Ellerini,gözlerini
Dokunusunu,öpüsünü
Sana ait herseyi
Biri vardi bir zamanlar
Yikti gecti diyecegim.

Bir gün seni tekrar yasayacagim
Gözlerim kapanirken
seni son kez hatirlayacagim
Birini sevmistim bir zamanlar
Hala cok seviyorum diyecegim...
The fact that we have enemies, demonstrates clear enough that we have earnings
Kullanıcı avatarı
Prenses
Princess of taNGo
Princess of taNGo
Mesajlar: 201
Kayıt: 23-06-2003 23:16
Konum: aLMaNYa

Mesaj gönderen Prenses »

HAYAT NEDIR?


Hayat skor tabelasi tutmak degildir.
Kac arkadasiniz oldugu ya da kacinin sizi arkadas
kabul ettigi
degildir.
Bu hafta sonu icin planlarinizin olmasi degildir.
Hafta sonu yalniz olmaniz da degildir.
Su siralar sevgilizin olmasi degildir.
Gecmiste sevgiliniz olmasi degildir, geçmiste kaç
sevgiliniz oldugu
degildir.
Bugune kadar hic sevgilinizin olmamasi da degildir.
Sizi kimin optugu degildir.

Ailenizin ya da onlarin serveti degildir.
Hangi okula gittiginiz degildir
Ne kadar guzel ya da cirkin oldugunuz degildir.
Giydikleriniz, ayakkabilariniz degildir.
Ne cesit muzik dinlediginiz degildir.
Okul notlariniz degildir.
Ne kadar akilli oldugunuz degildir.
Herkesin size verdigi akil notu hic degildir.
Hayat standart testlerinin belirledigi kisiliginiz de
degildir.
Hayat bir kagida dokulmus hayat hikayeniz ve bu hayat
hikayesini kimin kabul
ettigi de degildir.



AMA HAYAT;
Kimi sevdiginiz, kimi incittiginizdir.
Kimi mutlu, kimi mutsuz ettiginizdir.
Sizin olanlari koruyabilme ya da mahvedebilmenizdir.
Dostluklarinizdir.
Neyi soylediginiz ve neyi kastettiginizdir.
Hangi onemli hukum ve kararlari verdiginiz ve de nicin
verdiginizdir.
Icinizde sevgiyi tasimak, buyutmek ve dagitmaktir.
Ama en onemlisi, yalniz basina asla
gerceklestiremeyeceginiz bir seyi
yapmak, hayatinizi, baska insanlarin kalbine
dokundurabilmektir.
Baskalarinin kalplerini etkileyecek yolu ancak siz
secersiniz.
Ve hayat bu secimlerdir zaten.
Hayat silgi kullanmadan resim cizme sanatidir.
Ve insanlar boyle buyurler...
unutmayin;
YASAMA KENDIMIZDEN NE KATARSAK, YASAMDAN DA ONU
ALIRIZ...
The fact that we have enemies, demonstrates clear enough that we have earnings
Kullanıcı avatarı
Prenses
Princess of taNGo
Princess of taNGo
Mesajlar: 201
Kayıt: 23-06-2003 23:16
Konum: aLMaNYa

Mesaj gönderen Prenses »



Geçici ayrılık benimkisi
Ilkyaz çiçeğine gebeyim
Ağıtlar yakmayın adıma
Ben ölmedim ölmeyeceğim
Sıcak saklayın gecelerimi
Karlar altından çıkıp geleceğim
Düşlerinizin ateşinden
Ilık bir rüzgar gibi eseceğim
Demlice bir çay koyun üstüne
Aç çocuk gibi besleyin sobayı
Nasıl tütüyorsanız gözlerimde
Oylece tütsün buharı
Uzunca serin yatağımı
Boyunca uzansın ayağım
El aman deyince gece
Usulca kıvrılır yatarım
Can canım canlarım
Hazır mı koynunuzdaki yerim
Gün olur gecikmiş çocuk gibi
Bağıra çağıra gelirim
The fact that we have enemies, demonstrates clear enough that we have earnings
huzunbaz

Mesaj gönderen huzunbaz »

Prenses yazdı:HAYAT NEDIR?


Hayat skor tabelasi tutmak degildir.
Kac arkadasiniz oldugu ya da kacinin sizi arkadas
kabul ettigi
degildir.
Bu hafta sonu icin planlarinizin olmasi degildir.
Hafta sonu yalniz olmaniz da degildir.
Su siralar sevgilizin olmasi degildir.
Gecmiste sevgiliniz olmasi degildir, geçmiste kaç
sevgiliniz oldugu
degildir.
Bugune kadar hic sevgilinizin olmamasi da degildir.
Sizi kimin optugu degildir.

Ailenizin ya da onlarin serveti degildir.
Hangi okula gittiginiz degildir
Ne kadar guzel ya da cirkin oldugunuz degildir.
Giydikleriniz, ayakkabilariniz degildir.
Ne cesit muzik dinlediginiz degildir.
Okul notlariniz degildir.
Ne kadar akilli oldugunuz degildir.
Herkesin size verdigi akil notu hic degildir.
Hayat standart testlerinin belirledigi kisiliginiz de
degildir.
Hayat bir kagida dokulmus hayat hikayeniz ve bu hayat
hikayesini kimin kabul
ettigi de degildir.



AMA HAYAT;
Kimi sevdiginiz, kimi incittiginizdir.
Kimi mutlu, kimi mutsuz ettiginizdir.
Sizin olanlari koruyabilme ya da mahvedebilmenizdir.
Dostluklarinizdir.
Neyi soylediginiz ve neyi kastettiginizdir.
Hangi onemli hukum ve kararlari verdiginiz ve de nicin
verdiginizdir.
Icinizde sevgiyi tasimak, buyutmek ve dagitmaktir.
Ama en onemlisi, yalniz basina asla
gerceklestiremeyeceginiz bir seyi
yapmak, hayatinizi, baska insanlarin kalbine
dokundurabilmektir.
Baskalarinin kalplerini etkileyecek yolu ancak siz
secersiniz.
Ve hayat bu secimlerdir zaten.
Hayat silgi kullanmadan resim cizme sanatidir.
Ve insanlar boyle buyurler...
unutmayin;
YASAMA KENDIMIZDEN NE KATARSAK, YASAMDAN DA ONU
ALIRIZ...
gerçekten güzel şiir birde şu var ben çok beğenirim:

Hayat Nedir Anne?


benim hiç sapanım olmadı anne,
ne kuşları vurdum,
ne de kimsenin camını kırdım...
çok uslu bir çocuk değildim ama,
seni hiç kırmadim, hep boynumu kırdım.
ben hayatım boyunca
bir tek kendimi vurdum! ..

suskun görünsem de,
fırtınalı ve mağrurdum anne.
bir mızrak gibi,
aynada hep dik durdum anne! ..
ben sana hiç bir gün laf getirmedim,
leke sürmedim.
ama göğsümü çok hırpaladım,
kalbimi çok yordum...
ben hayatım boyunca, en çok kendimi sordum! ...

benim hiç sevgilim olmadı anne,
ne bir yuva kurdum,
ne bir gün şansım güldü...
öpemeden bir bebeğin gidişini,
tükendi gitti çağım...
kimi yürekten sevdiysem,
yüreğini başkasına böldü...
bir muhabbet kuşum vardı,
o da yalnızlıktan öldü...

sen beni göğsünde
hep acılarla mı soğurdun anne?
yoksa evlat diye,
koca bir taş mı doğurdun anne?
eziyet degilim, zahmet değilim,
musibet hiç değilim;
bir senin mi balına sinek kondu, söylesene!
doğurdun da beni,
ne ile yoğurdun anne?

benim hiç hayalim olmadı anne...
ne seni rahat ettirdim,
ne kendim ettim rahat...
BİR MUTLULUK FOTOĞRAFI BİLE ÇEKTİRMEDİ BU HAYAT!
kaybolmuş bir anahtar kadar
sahipsizim anne...
ne omuzumda bir dost eli,
ne saçımda bir şefkat...

say ki yollardan akan,
şu faydasız çamurdum anne...
say ki ıslanmaktım, üşümektim,
say ki yağmurdum anne!
bunca yıldır gözyaşlarını,
hangi denizlere sakladın?
oy ben öleyim,
SEN BENİ NE DİYE DOĞURDUN ANNE? ? ?

Yusuf Hayaloğlu


ama yinede benim için hayat ne diye sorarsan, senaryosunu kendin yazdığın bir tiyatro gibi, ama silgi kullanman yasaklanmış..
Kullanıcı avatarı
matiLda
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 26
Kayıt: 23-06-2003 23:18
Konum: WheReVeR

Mesaj gönderen matiLda »

En Sevdiğim $iirLerden biri..

YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİR ŞEY VAR

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var;
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiçbir seyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana.
[b][color=blue]wHo CaReS![/color][/b]
Kullanıcı avatarı
matiLda
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 26
Kayıt: 23-06-2003 23:18
Konum: WheReVeR

Mesaj gönderen matiLda »

HERŞEY SENDE GİZLİ

Yerin seni çektiği kadar ağırsın, kanatların çırpındığı kadar hafif
Kalbinin attığı kadar canlısın, gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç
Sevdiklerin kadar iyisin, nefret ettiklerin kadar kötü
Ne renk olursa olsun kaşın gözün, karşındakinin gördüğüdür rengin
Yaşadıklarını kar sayma
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna ne kadar yaşarsan yaşa, sevdiğin
kadardır ömrün.
Gülebildiğin kadar mutlusun üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi, sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer ve karşındakine değer
verdiğin kadar insansın.
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer bırak karşındaki sana güvendiği
kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret ve sevgiline hasret kaldığın kadar
ona yakınsın.
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın,güneşin seni ısıttığı kadar sıcak
Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin.
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Ve de herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin
bunu da öğren sevdiğin kadar sevilirsin...
[b][color=blue]wHo CaReS![/color][/b]
Kullanıcı avatarı
matiLda
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 26
Kayıt: 23-06-2003 23:18
Konum: WheReVeR

Mesaj gönderen matiLda »

Can YüceL'den harika bir $iir..Uzun ama okumaya değer,ü$enmeyin:P

EĞER

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.
Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.
Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.
Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.
Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.
Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.
Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.
Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.
O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.
O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.
Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.
Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.
Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.
Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.
Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.
Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.
İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.
Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.
Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.
Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canım ellerini tutmak isterse...

EVET SEVGİLİ,
KİM ÖZLERDİ AVUÇ İÇLERİNİN TER KOKUSUNU,
KİM UZANMAK İSTERDİ İNCE PARMAKLARINA,
MAZİLERİNDE GÖRKEMLİ BİR YAŞANMIŞLIĞA TANIKLIK ETMİŞ OLMASALARDI EĞER..!
[b][color=blue]wHo CaReS![/color][/b]
Kullanıcı avatarı
matiLda
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 26
Kayıt: 23-06-2003 23:18
Konum: WheReVeR

Mesaj gönderen matiLda »

KIRILGAN

Kırılgan bir çocuğum ben
Yüreğim cam kırığı
Bütün duygulardan önce
Öğrendim ayrılığı
Saldırgan diyorlar bana
Oysa kırılganım ben
Gözyaşlarım mücevher
Saklıyorum herkesten
Ürküyorlar gözümdeki ateşten
Ürküyorlar dilimdeki zehirden
Ürküyorlar o dur durak bilmeyen gözükara cesaretimden
Diyorlar:Bir yanı sarp bir uçurum,
Bir yanı çılgın dağ doruğu.
Oysa böyle yapmasam ben
Nasıl korurum
İçimdeki çocuğu?
Bir yanım çılgın nar ağacı
Bir yanım buz sarayı...
[b][color=blue]wHo CaReS![/color][/b]
selfesteem
New Friend
New Friend
Mesajlar: 3
Kayıt: 24-06-2003 14:44
Konum: Istanbul
İletişim:

Mesaj gönderen selfesteem »

Anlar

eğer yeniden başlayabilseydim yaşama,
ikincisinde, daha çok hata yapardım.
kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
çok az şeyi
ciddiyetle yapardım.
temizlik sorun bile olmazdı asla. daha çok riske girerdim.
seyahat ederdim, daha fazla.
daha çok güneş doğuşu izler,
daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
görmediğim birçok yere giderdim.
dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
elbette mutlu anlarım oldu ama,
yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
farkında mısınız bilmem. yaşam budur zaten:
anlar, sadece anlar. siz de anı yaşayın.
hiç bir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan
gitmeyen insanlardandım ben.
yeniden başlayabilseydim eğer, hiç bir şey taşımazdım.
eğer yeniden başlayabilseydim, ilkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
çocuklarla oynardım, bir şansım daha olsaydı, eğer.
ama işte 85’indeyim ve biliyorum...
ölüyorum...

Jorge Luis Borges
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir