İçimden tuhaf şeyler geçiyor. Sanki içimde ağlıyorsun. Yokluğu sırtından vuran garip bir ağlayış bu. Bırakıp gittiğini düşünürken bile gidemediğini gördüğün için ağladığını söylüyor gözlerin, sağ yanına topladığın saçların karanlığın ıslak tekerlemesine karşı çıkmış; bana gülümsüyor… Gör hadi…
Aslında gelmen için sebepler vardı ellerinde, gelebilmen için… sevdalı bir tenin kokusu vardı hala içinde, belki de sen bu yüzden ağlıyordun…
Bildin işte; yalnızlığın ağrısız bir ölüm akıp dudaklarımdaki dört mevsim değil artık bendeki; sensin. Aradığım, sesimin en işlek caddesinde bana gülümseyenim, sigaram bittiğinde nöbetçi tiryakimsin artık sen…
Bildin işte, ağladıkça, bir istanbul tramvayında kaybolan yolcumsun içimde. Üstü başı açılmış denizimin fenerisin artık sen…
Hadi durdur karesini hayatımın, kopsun sensizliğimin filmi. Yazılamamış bir öyküden dön artık, uykumun sağrısına uzandığımda gel, gel, gel yine yeniden…
Sen içimde ağlıyorsun… Göğümle yerin arasında savrulan rüzgara bakıp; içimdeki yaralı kanatlara dokunuyorsun. Dudak kıvrımlarındaki uçuğa benzer hikayelerin için; sen meleğim, sen içimdeki bize ağlıyorsun…
Gözlerini sakladığın yerden çıkarıp bak hadi, zulasında beşinci kitap gibi sakladığın hikayenin ilk sayfalarını oku gizlice, tanrıya sor. İçimde özgürce yürüyen adımlarından kalbinin berraklığı gibi toza bulanmış yollarımı sor…
Hadi açtım damarını kuytusunda sakladığım seninle dolan hayatımın, boğ karanlığı, sil artık sensiz yazılanları…
…
Sen içimde ağlıyorsun, gecemin aylak saatlerinde yönünü çalan sevdalı bir melek gibi tanrımın sözlüğündeki gülümsemeye döküyorsun herşeyini… Sen içimde umutla ağlıyorsun, sen… Sen bende kendini bulduğun için, sen biz için yakılan sevda ağıtlarına ağlıyorsun…
….
Sana ne sözler birikti, bir bilsen…
seni seviyorum diyene sakın inanma beni en son bırakıp giden beni herseyden cok severdi boşver
Ben yeni katıldım aranıza yeni yeni anlamaya başladım ama sevgi adına;sevmek zor sevilmekte hele birde ayrı düşüyorsa yollar en acı ama yinede bir umut geri gelecek biliyorum