1.evrenin Yaradilisi Ve Tanrilarin Dogusu

Yaşanmış düşündürücü ve duygulandığımız yazılar.
Kullanıcı avatarı
MARTI
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 2223
Kayıt: 21-05-2004 03:43

1.evrenin Yaradilisi Ve Tanrilarin Dogusu

Mesaj gönderen MARTI »

Isa'nin dogusundan bin yil önce; Homeros'un devrinde bile Yunan Tapinagi "mabedi" vardi. Ilyada ve Odisse de yunanlilarin inandiklari Tanrilar ve Tanriçalar; efsaneleri ve özellikleri ile biliniyor, taniniyordu.Fakat bu efsaneleri anlatan sair Homeros Tanrilarin geçmislerini ve nereden çiktiklarini hiç anlatmamistir. O sadece Zeus'un Kronos'un oglu oldugunu, Okeanos ile karisi Thetis'in bütün Tanrilarin ve varliklarin sahibi oldugundan bahseder.

Sonralari Yunanlilar inandiklari Tanrilarin tarihlerini, onlarin nasil ve nereden çiktiklarini aramaya basladilar.

Eski Yunanlilarin ögrenmek istedikleri ilk sey "Dünyanin yaradilisi" meselesidir. Onlar yerin, gögün, denizin, isigin, suyun, havanin nasil yaratildigini bilmek istiyorlardi. Yeterli bilgileri olmadigindan bütün bu seyleri ve diger tabiat olaylarini canli birer varlik gibi hayal ederek, incelemeye koyuldular. Yeri, gögü, sulari birer tanri saydilar. Onlara kendi kafalarinda birer insan sekli verdiler. Eski Yunanlilar, yeryüzünün yepyeni oldugu, daha kesin biçimini almadigi döneme Khaos adini takmislardi. Khaos kelimesi büyük bir karmasayi anlatmak için kullanilir, ve eski Yunanlilarda yeryüzünün ilk halini bir karmasa, karisiklik olarak görüyorlardi. Efsanevi Tanrilar, iste bu el degmemis karmasik topraga bir düzen getiriyorlardi.

Kargasadan ilk çikan Gaia yeryüzünün anasi yada ana tanriçasiydi. Gaia dünyaya bir çok tanri ve tanriça getirdi. Yunanistan'in en yüce dagi, tanrilarin mekani sayilan Olympos'ta egemenlik kuran o büyük tanrilar ailesi Gaia'nin soyundan gelmedir. Gaia'nin çocuklari eski çag tanrilarinin en güçlüleriydi, Yunanlilarda Romalilar da onlari el üstünde tutarlardi.

Gaia ölümsüzlerin yeri olan ve yildizlarla bezeli olan gögü yani Uranos'u yaratti. Ona, yani göge kendisini de içine alsin kaplasin diye kendi büyüklügünü verdi.. Ondan sonra Gaia yüksek daglari, ahenkli dalgalari bulunan Pontos'u, denizi meydana getirdi.


Kaynak: A.N.
Kullanıcı avatarı
MARTI
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 2223
Kayıt: 21-05-2004 03:43

Mesaj gönderen MARTI »

Anladim güzelim, umarim paylasirsin bir gün.

Tesekkür ederim güzelim, begendigine sevindim. Bu yazinin devami gelecek, daha dur bu 1'di:) Benim de hep ilgimi ceker mitoloji:)
Kullanıcı avatarı
MARTI
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 2223
Kayıt: 21-05-2004 03:43

2.URANOS "GÖK" VE GAIA "YER"

Mesaj gönderen MARTI »

URANOS "GÖK" VE GAIA "YER"



Evren olustuktan sonra, onun üstünde yasayacak ve ömür sürdürecekleri meydana getirmek gerekiyordu. Bunun için Gaia kendi oglu Uranos ile birlikte Titanlar yaratti. Altisi disi altisi erkek olmak üzere oniki tane olan Titanlar sunlardir; Okeanos, Koios, Hyperion, Iapetos, Kronos, Theia, Rhea, Mnemosyne, Phebe, Tethys, Themis.

Uranos ile Gaia, bundan sonra Kylops'lari dünyaya getirdiler. Tanrilara benzeyen ancak alinlarinin ortasinda tek gözleri bulunan Kylops'lar sunlardir; Brontes, Steropes, Arges.

Bunlardan baska omuzlarindan bükülmez yüzer kollari sallanan ve sirtlarina elliser bas dizilmis olan; Kottos, Briareos, Gyges adindaki devler dünyaya geldi. Bunlara Hekatonehires yada Centimanes derler.

Uranos tuhaf bir biçimde çocuklarindan korkuyor, dogdukça onlari yerin derinliklerine atiyor, oraya hapsediyordu. Bu harekete Gaia çok kizdi ve ondan yaptiklarinin öcünü almaya karar verdi. Gögsünden parlak çeligi çikararak onunla keskin bir tirpan yapti, sonra çocuklarina planlarini anlatti.

Ama çocuklari bu plandan korktular, yalniz en son dogan oglu Kronos annesine yardim edecegini söyledi. Aksam olunca Uranos, Gaia'yi görmeye geldi. Konustular biraz vakit geçirdiler; sonra yattilar. Hiç bir seyden süphelenmeyen Uranos, derin bir uykuya dalinca, Kronos geldi ve tirpanla babasini hiç acimadan biçip, vücudunun kanli parçalarini denize atti. Babasina ilk tirpani attigi zaman açilan büyük yaralardan sizan siyah kan damlalari yere damlayinca yenilmez Erinyes "Hiddet"ler, korkunç Geants "Dev" ler ve Meliades perileri dogdular. Dalgalarin üstünde çalkalanan et parçalarina gelince; onlarda beyaz köpüklere dönüstüler. Sonra kanli et parçalarinin meydana getirdigi bu beyaz köpükten genç ve güzel bir tanriça olan Aphrodite dogdu. Onu dalgalar bir sedef kabugu içersinde çiçeklerle süsleyerek Kibris adasina götürdüler.
Kullanıcı avatarı
MARTI
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 2223
Kayıt: 21-05-2004 03:43

Kronos'un Saltanati

Mesaj gönderen MARTI »

KRONOS'UN SALTANATI

Uranos öldükten sonra Kronos kainatin tek hakimi oldu. Ilk is olarak kardesleri Titanlari yer altindaki zindanlarindan çikardi. Onun hükümdarligi zamaninda yaratilis devam etti. Khaos ile Erebos'un kizi olan Nyks, Moros "Baht"i, Siyah Kere"Moire"yi, Thnatos"Ölümü", Hypnos "Uyku" ve "Düs" leri dogurdu. Sonra Momos "Alay", Oizys'I "Aci ve Sikayet";Okean'in arkasinda altin elmalari bekleyen "Hesperides"leri; dogumdan ölüme kadar, iyi ve kötü ömrümüzün ipligini egiren "Parkae"leri, Moir'lari; Klotho, Lakhesis,Atropos'i dünyaya getirdi. Daha sonra fanilere dehset veren Nemesis (Öc, hile,kizginlik), Eris (Nifak) dogdular. Nifak'tan da Ponos (Izdirap), Algos(Fenalik), Loimos (Açlik), Apathe (Hile), Savaslar, Adam öldürme, Süphe, Zulüm, Ant dogdu.

Deniz-Pontos; Toprak-Gaia ile evlenerek, dogruyu sever hakikatli Nereus, "Kocaman" Thaumas ile Elktra'den Iris; güzel saçli Harpyi'ler dogdu. Phorkys güzel yanakli "Keto" Çelik yürekli; Euyebie'nin dogmasina neden oldu.

Nereus ile Okeanos'un kizi Doris'ten Nereides'ler denilen elli kiz dogdu Thaumas ve Elektra'den Iris, güzel saçli Harpyi'ler dogdu. Phorkys ile Kete'den "Igrenç Ihtiyarlik" (Geras) dünyaya beyaz saçlari ile gelen Okean'in ötesinde Hesperides'ler ülkesinde yasayan (Graiai)ler dogdu. Sira Titan'lara gelmisti. Bir kismi kendi akrabalariyla, bir kismi peri kizlari ile evlendiler ve çocuklari oldu.

Okeanos ile Thetis'ten bir erkek çocuk, irmaklar ; üç bin kiz, su perileri; sonra akil ve hikmet Tanriçasi Metis, servet Tykhe, cehennem irmagi Styks dogdu.

Hyperion ile Theia'dan Günes- Helios, Ay-Selene, Safak- Eos dogdular. Khaeos ile Phebe'den Leto, Asteria dünyaya geldiler. Krios ile Eurybia'dan Astreos, Pallas, Perseus dogdu. Iapetos ile Okeanide, Klymene'den bazilarina göre Asie'den Atlas,Menoetios, Epimetheus, Prometheus dogdular. Sonradan Kronos Rhea ile evlendi.
Kullanıcı avatarı
MARTI
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 2223
Kayıt: 21-05-2004 03:43

Zeus'un Dogusu

Mesaj gönderen MARTI »

ZEUS'UN DOĞUŞU

Kronos ile Rhea'nın evliliklerinden Hestia, Demeter, Hera adlarında üç kızla, Hades, Poseidon, Zeus adlı üç erkek çocuk dünyaya geldi. Babasına yaptıklarını unutmayan Kronos kendisinin de oğullarından aynı karşılığı göreceğinden korkuyordu bu yüzden Karısının her yeni doğurduğu çocuğu yutup, karnında saklıyordu.

Rhea yalnız "Zeus"u onun elinden kurtarabildi. Tanrıça gecenin karanlığından faydalanarak çabucak koşup Girit adasında "İda" dağının tepesine çıktı. Çocuğunu da beraber götürmüştü. Gaia çocuğu aldı ve onu bir mağaranın dibine sakladı. Rhea bir kocaman taşı kundak bezlerine sarıp Kronos'a verdi. Kronos bu taşıda hemen yuttu, oğlunun dünyada yaşadığını bilmiyordu. Ve ilerleyen zaman içinde oğlu büyüyüp yenilmek nedir bilmeyecek, sıkıntı nedir duymayacak, gücü ve kuvveti ile babasını kendisine boyun eğdirecek, onun bütün imtiyazlarını, şan ve şerefini elinden alacak, onun yerine bütün ölmezlerin başı olacaktı. Gerçekten Zeus, ormanların sık dalları arasında büyüdü; keçi sütünü emdi; bağırmalarını babası duymasın diye Kuretoslar da onun başında kalkanlarını çarparak gürültüler çıkardılar. Olgunluk çağına gelince Zeus saklandığı mağaradan çıktı. Kronos'u yuttuğu tanrıları ve taşı çıkarmaya zorladı. Sonra onu gökten kovup dünyanın ta dibine, yerin ve denizin alt tabakasının daha da altına attı.

Zeus karısı Hera, çocukları, kardeşleri ve öbür tanrılarla birlikte Olympos dağına yerleşip saltanat sürmeye başladı. Fakat bu sefer de karşısına; Gaia ile Uranos'un Othrys dağına yerleşmiş oğulları Titan'lar çıktı. Her iki taraf ellerine kocaman kayalar alıp savaşmaya başladılar. Pelion dağlarını Ossa dağının üzerine yığarak Titan'lar Olympos'a tırmanmaya çalıştılar. Savaşın gürültüsünden gökler, yerler, denizler sarsıldı, Tartaros yani cehennem bile o yaygara ile çalkalandı. Fakat Zeus'un Tanrısal silahına, yıldırımına hiç bir şey dayanamadı. Bereketli toprak titreyerek yanıyor, her şey kaynıyordu. Yerler parçalandı, dağlar eridi ve Titan'lar yenilerek Tartoros'a atıldılar. Hepsi de zincirlere vuruldu ve üzerlerine üçyüz kaya yuvarlandı. Helland, Yunanistan toprağı, yüksek dağları, derin uçurumları ile karmakarışık bir manzaraya sahipti. Eski Yunanlılar bunu Zeus'un Titan'larla olan savaşına bağlar.

Bundan sonra ilk zamanlarda ki karışıklık sona erdi. Kainat düzen buldu. Tabiatın kaba, vahşi ve kör kuvvetleri; Tanrısal zeka tarafından yenilmiş ve emir altına alınmış oldu.
Kullanıcı avatarı
MARTI
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 2223
Kayıt: 21-05-2004 03:43

Insanin Yaratilisi

Mesaj gönderen MARTI »

INSANIN YARATILISI


Titan Iapetos'un dört oglu olmustu. Bunlardan Menoitios ve Atlas; Zeus'e baskaldiran Titan'larla beraber olduklarindan cezalandirilmislardi. Menoitios hainliginden ve ölçüsüz cüretinden dolayiErebes'e daldirilmisri. Atlas ise dünyanin öbür ucunda ve Hesperides'lerin önünde omuzlarina gök kubbesini yüklenerek ayakta beklemek cezasina çarptirilmisti. Diger iki kardes Prometheus ve Epimetheus'un kaderleri daha farkli oldu. Her ikiside insanin yaratilisinda önemli rol oynadilar.

Olympos tanrilarinin kudretine ve kuvvetine karsilik Prometheus'ta kurnazlik ve zeka vardi. Titanlarin meshur isyanlari sirasinda tarafsiz davranan bir Titan oldugu halde bas tanri kendisine baskaldirmadigi, tersine saygi gösterdigi için Prometheus'u Olympos'a ölmezler arasina kabul etmisti. Fakat kendi irkini mahveden Zeus'a karsi içinde büyük bir kin ve öfke olan Prometheus, tanrilarini inkar edecek, onlari hiçe sayacak ve isleyecekleri kötülüklerle en vahsi hayvanlara bile tas çikartacak, dünyanin basina bela olacak bir mahluk'u, insani yaratarak intikam almaya karar verdi.

Prometheus ilk insani çamuru göz yaslariyla karistirarak yaratti.Buna aslanin gücünü, tavusun kibrini, tilkinin kurnazligini tavsan'in ürkekligini katti. Fakat insan çiplakti, kendisini koruyacak hiç bir seye sahip degildi. Dogdugu günden itibaren acilari, üzüntüleri, ve bitmek bilmeyen ihtiyaçlari basliyordu. Ilk insan çig meyvalarla, kanli etlerle beslenip, elbise yerine bitkilerin yapraklarina sariliyorlardi. Günesin faydalarini bilmeden kendilerini karanlik oyuklarda sakliyorlardi. Yarattigi mahluklara aciyan Prometheus insanlari daha iyi bir sekilde yasatabilmek, vahsi hayvanlara karsi etkili silahlarla koruyabilmek, topragi sürmeye yarayacak gerekli aletleri elde edebilmek için onlara madenleri islemeyi ve atesi vermeye karar verdi.

Içi bastan basa oyuk fakat yanabilir bir özle kapli olan Ferule "Seytantersi agaci" denilen agaçtan bir dal koparip Lemnos adasina gitti. Hephaistos'un (Ates Tanrisi) alevler fiskiran ocagina yaklasti ve madenleri eriten kizgin atesinden bir kivilcim çaldi. Elindeki sopanin özünün içine sakladi ve onu ilahi bir armagan olarak insanlara götürdü.

O günden itibaren insanlar atesin yardimiyla daha iyi yasamaya basladilar. Yiyeceklerini pisiriyorlar, soguk havada isiniyorlar, karanlik magaralarda çirali odunlari yakarak birbirlerinin yüzlerini görüyorlardi. Fakat bir süre sonra nerden geldiklerini unutarak kendilerini tanrilarla esit tutmaya basladilar. Zeus onlarin böyle simarik davranacaklarini önceden tahmin ettigi için onlara atesi vermemisti. Kendi haberi olmaksizin insanlara atesi hediye ettigi ve onlari simarttigi için Prometheus'a kizarak onu Kafkas daglarinin en yüksek tepesine gönderdi ve atesin, sanayinin tanrisi Hephaistos'tan onu yalçin kayalara çakmasini istedi. Ilahi demirci istemeyerk Zeus'un bu emirine boyun egdi ve Prometheus'un kollarina ayaklarina kirilmaz zincirler geçirerek onlari sikica kayalara çakti. Prometheus'un cezasi bununlada kalmadi..her sabah, kocaman bir kartal kanatlarini açarak süzülüyor ve gelip Prometheus'un cigerlerini yiyordu. Bu vahsi hayvan sivri tirnaklarini Prometheus'un gögsüne batiriyor ve korkunç gagasi ile cigerini didikliyordu. Aksama kadar yedigi ciger, gece sabaha kadar tekrar bitiyor, çogaliyor eski haline geliyordu. Bu iskence tam bin sene sürecekti. Fakat otuz sene sonra Zeus Prometheus'a acidi ve onu affederek tekrar ölümsüzler arasina Olympos dagina aldi.
Kullanıcı avatarı
alaybozan
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1240
Kayıt: 23-05-2004 22:01
Konum: Atlantis'ten

Mesaj gönderen alaybozan »

yunan miti ha!! karışık biraz...
ufo gören masum köylü!! Koçum benim!!
Kullanıcı avatarı
MARTI
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 2223
Kayıt: 21-05-2004 03:43

Mesaj gönderen MARTI »

Karisik ama güzel ve ilginc..Derin anlatimli..
Kullanıcı avatarı
alaybozan
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1240
Kayıt: 23-05-2004 22:01
Konum: Atlantis'ten

Mesaj gönderen alaybozan »

hele işin içinde anadolu toprakları da olunca insanın daha bi hosuna gidio.
zeus ta amma capkın ha!!!
ufo gören masum köylü!! Koçum benim!!
Kullanıcı avatarı
MARTI
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 2223
Kayıt: 21-05-2004 03:43

Mesaj gönderen MARTI »

E yani.. Mitolojinin eski kökenleri Anadolu toraklarimiza uzaniyor.. Essiz olani da bu..

Zeus'u mu? Ah Zeus ahh...;)
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir