" Dimitri vicdanının sesine göre davrandığı zaman, insanların ağır eleştirileriyle karşılaşıyordu. Çevresindekilerin yaptığını yaptığı zaman ise etrafındaki tüm ınsanların onayı ile karşılaşıyordu. Düşündüğü ya da Tanrı'dan, zenginlikten ve yoksulluktan söz ettiği zaman çevresindekiler sözlerini tuhaf buluyorlardı. Roman okuduğu, açık saçık hikayeler anlattığı, Fransız Tiyatrosundan vodviller seyrettiği zaman onu kutluyor, teşvik ediyordu."
Tolstoy'un bu satırlarını okurken "torpil ve rüşvet " olayına bakışımızı
hatırlayıverdim. Bu ikiliyi öyle doğal karşılıyoruz ki, yeri gelip de bu mekanizmayı kullanmadığımız taktirde (pardon ama) "enayi" olarak görülmemiz de tuhaf bir gerçek oluveriyor.
Bu ikili maalesef iliklerimize işlemiş durumda. Nasıl kurtulabiliriz diye üzerinde kararlılıkla ve acilen durulması gerekiyor. Fakat, nelerle uğraşıyorlar. Zamanın büyük bir kısmını boş konulara ayırıyorlar.
Geçenlerdeki Japon yatırımcıları koydurduğu madde beni bir Türk olarak çok üzdü. Türkiye' deki yatırımları sırasında yapılacak prosödürler sırasında rüşvet alınmayacağı maddesi koydurtma istediler. Çok utandım, ve üzüldüm. Hayatımızdaki acı gerçeklerden biriydi...
Saygılar....
Yetişmiş her insanın içinde, oynamak isteyen bir çocuk vardır.
Rüşvete, torpile başvurmamak için çok çaba sarfediyoruz ama sistem öyle yozlaşmış ki artık bu işi yapmayarak mağdur duruma düşmemek için istemeyerek bazen yapmak zorunda kalıyoruz. Bu bir mazeret olamaz farkındayım, bu işi eğitimle ve yönetimle çözülmesi gereken bir konu ve en önemli unsur en başta eğitimdir. Yeterli ve doğru eğitimi alabildiğimiz gün böyle konuları tarşıtmak zorunda kalmayacağımız umuduyla ...
ushuaia yazdı:Geçenlerdeki Japon yatırımcıları koydurduğu madde beni bir Türk olarak çok üzdü. Türkiye' deki yatırımları sırasında yapılacak prosödürler sırasında rüşvet alınmayacağı maddesi koydurtma istediler....