Bakma saatine ikide birde!
Halin neyse saat onun saati.
Saat tutamaz ki, ölü kabirde;
Zamana eşyada gör itaati!
Bir kıvrım, bir helezon,
Her noktası baş ve son...
Dün hâtıra, yarın hayal, bugün ne?
İki renk arası bir çizgicik pay.
Ne devlet zamanı bütünleyene!
Ebed bestecisi bir çark ve bir yay.
Hesap soran yaratık;
O dimdik her şey yatık.
Zaman bir işvebaz, kaçak hayalet;
Eskiyenin kement atar boynuna.
Ne pişmanlık tanır, ne af, ne mühlet;
Ancak fatihinin girer koynuna.
Niyeti gizli fettan
Köle biçimli sultan...
1982
Necip Fazıl Kısakürek |
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
ZİNDAN İKİ HECE, MEHMED'İM LAFTA!
BABA KATİLİYLE BABAN BİR SAFTA!
BİRDE, GERİ ADAM, BOYNUNDA YAFTA...
HALİMİ DÜŞÜNÜP YANMA MEHMED'İM!
KAVUŞMAK MI?.. BELKİ... DAHA ÖLMEDİM!
AVLU... BİR UZUN YOL... TUĞLA DÖŞELİ,
KIRMIZI TUĞLALAR ALTI KÖŞELİ.
BU YOL DA TUTUKTUR HAPSE DÜŞELİ...
GİT VE GEL... YÜZ ADIM... BİN YILLIK KONAK.
ZİNDAN İKİ HECE, MEHMED'İM LAFTA!
BABA KATİLİYLE BABAN BİR SAFTA!
BİRDE, GERİ ADAM, BOYNUNDA YAFTA...
HALİMİ DÜŞÜNÜP YANMA MEHMED'İM!
KAVUŞMAK MI?.. BELKİ... DAHA ÖLMEDİM!
AVLU... BİR UZUN YOL... TUĞLA DÖŞELİ,
KIRMIZI TUĞLALAR ALTI KÖŞELİ.
BU YOL DA TUTUKTUR HAPSE DÜŞELİ...
GİT VE GEL... YÜZ ADIM... BİN YILLIK KONAK.
NE AYAK DAYANIR BUNA, NE TIRNAK!
BİR ALEM Kİ, GÖKLER BORU İÇİNDE!
AKIL, OLMAZLARIN ZORU İÇİNDE.
ÜSTÜSTE SORULAR SORU İÇİNDE:
DÜŞÜN MÜ, KONUŞ MU, SUS MU, UNUT MU?
BURADAN İNSAN MI ÇIKAR, TABUT MU?
BİR İDAMLIK ALİ VARDI, ASILDI;
KAYDINI DÜŞTÜLER, MÜHÜR BASILDI.
GEÇTİ GİTTİ, BİRKAÇ GÜNLÜK FASILDI.
ONDAN KALAN, BOYNU BÜKÜK BİR SEFİL;
BAHÇEYE DİKTİĞİ ÜÇ BEŞ KARANFİL..
.
MÜDÜR BEY DERT DİNLER, BUGÜN "MARUZAT"!
ÇATIK KAŞ.. HÜKÜMET DEDİKLERİ ZAT...
BENİ ALLAH TUTMUŞ, KİM EDER AZAT?
ANLAMAZ; YAZISIZ, PULSUZ, DİLEKÇEM...
ANLAMAZ; RUHUMA GEÇTİ BİLEKÇEM!
SAAT BEŞ DEDİ Mİ, BİR YIRTICI ZİL;
SAYIM VAR, MALTADA HİZAYA DİZİL!
TEK YEKÜN İÇİNDE YAZIL VE ÇİZİL!
İNSANLAR ZİNDANDA BİRER KEMMİYET;
URBALARLA KEMİK, MİNTANLARLA ET.
SOMURTMUŞ Kİ BIÇAK, NARA Kİ TOKAT;
ZİFT DOLU GÖZLERDE KARANLIK KAT KAT...
YALNIZ SECCADEMİN YÜZÜNDE ŞEFKAT;
BENİ KİMSECİKLER OKŞAMAZ MADEM;
ÖP BENİ ALNIMDAN, SEN ÖP SECCADEM!
PEYKELER, DUVARA MIHLI PEYKELER;
DUVARDA, BAŞLARDAN, YAĞLI LEKELER,
GÖMÜLMÜŞ DUVARA, BAŞ BAŞ GÖLGELER...
DUVAR, KATİL DUVAR, YOLUMU BİÇTİN!
KANLA DOLU SÜNGER... BEYNİMİ İÇTİN!
SÜKUT... KIVRIM KIVRIM UZAKLIK UZAR;
TEK NOKTA SEÇEMEZ DÜNYADAN NAZAR.
YERİNDE Mİ ACEP, ÖLÜ VE MEZAR?
YERYÜZÜ BOŞALDI, HABERSİZ MİYİZ?
GÜNEŞE GÖÇ VAR DA, KALAN BİZ MİYİZ?
SES DEMİR, SU DEMİR VE EKMEK DEMİR...
İSTERSEN DEMİRDE MUHALİ KEMİR,
NE GELİR Kİ ELDEN, KADER BU, EMİR...
GARİP PENCERECİK, KÜÇÜK DARACIK;
DÜNYAYA KAPALI, ALLAHA AÇIK.
DUA, DUA, ELLER KARINCALANMIŞ;
YILDIZLAR AVUÇTA, GÖK PARÇALANMIŞ...
GÖZYAŞI BİR TARLA, HEP YONCALANMIŞ...
BİR SOLUK, BİR TÜTSÜ, BİR UÇAN BUĞU;
İPLİK Kİ, İNCECİK, ÖRER BOŞLUĞU.
ANA RAHMİ ZAHİR, ŞU BİZİM KOĞUŞ;
KARANLIĞINDA NUR, YENİDEN DOĞUŞ...
SESLER DUYMAKTAYIM: DAVRAN VE BOĞUŞ!
SEN BİR DEVSİN, YÜKÜ AĞIRDIR DEVİN!
KALK AYAĞA, DİMDİK DOĞRUL VE SEVİN!
MEHMED'İM, SEVİNİN, BAŞLAR YÜKSEKTE!
ÖLSEK DE SEVİNİN, EVE DÖNSEK DE!
SANMA BU TEKERLEK KALIR TÜMSEKTE!
YARIN, ELBET BİZİM, ELBET BİZİMDİR!
GÜN DOĞMUŞ, GÜN BATMIŞ, EBED BİZİMDİR!
Necip FAZIL KISAKÜREK
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
Ben, böyle olmamalıydım İsmini duyunca, boynum düşmeliydi omzuma.
İçime bir ateş düşmeliydi Ayaklarımın feri kesilmeliydi.
Kendimden geçmeliydim sonra... Adını sayıklamalıydım, adımı unuttuğumda Ama bunu kimse duymamalıydı, Seni, mahşere kadar saklamalıydım.
Ben böyle olmamalıydım Nisan akşamlarını ıslatırken yağmur Bahar, şarkılarını söylerken karanlığa Çalan her kapıya `sensin` diye koşmalıydım.
Ayak sesleri gelmeliydi uzaktan Ben hep sana yormalıydım.
Gece yıldızlarını serpince göre Seni görmek için uyumalıydım.
Şarkılar kime söylenirse söylensin Sana diye dinlemeliydim.
Türküler dolmalıydı odama, Ben bir selvi boylu yârdan ayrıldım deyince bir ses Selvi boylu yâr sen olmalıydın Kömür gözlüm ateşine düşeli Senin için söylenmiş söz olmalıydı.
Bir mey yokluğuna ağlamalıydı delice Bir keman, incecik çığlık olmalıydı Ama bunu kimse bilmemeliydi, Seni mahşere kadar saklamalıydım.
Böyle olmamalıydım, Kelimeler Taif'i taşıyınca kulaklarıma Daha yüzüme çarpmadan Taif rüzgarı, Taşların izi çıkmalıydı yüzümde.
Uhud anılırken, dişlerine sızı düşmeliydi.
Haremde bir ikindi vakti Kem gözler çevrilince sana Ve vefasız eller uzanınca yakana İçim daralmalı, nefesim kesilmeliydi.
Sen ötelere hazırlanırken, Öteler senin için süslenirken, Son kez baktığın pencerede hayal edip seni, Perdenin son kez kapanması gibi, Kapanmalıydı gözlerim.
Sonra içime doğru gerilip, Seni bize lutfedenin ismini haykırıp, 'Allah(C.C.) ' deyip, Düşmeliydim yere.
Ama bunu kimse bilmemeliydi. Seni mahşere kadar saklamıydım. Ve mahşer günü... Uzaktan seni seyretsem.
Sana yakın olmak için can atsam.
Beni engelleseler, 'Sen kim yakınlık kim? ' deseler.
Ben ağlamaktan konuşamasam.
Gözlerini çevirsen bana. 'Benim cennetim bana bakan gözlerindir.' Ve tebessüm etsen. Ama bunu kimse görmese, Seni ebede kadar saklasam.
Dursun Ali Erzincanlı
ACIDA OLSA DOGRUYU SÖYLEYİNİZ HZ.MUHAMMED (SAV)
لا إله إلا الله محمد رسول الله
Rabbim nihayet Sana itaat edeceğiz.
Artık ne kin, ne haset, ne de yaşamak hırsı,
Belki her sabah vakti, belki gece yarısı,
Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz.
Ben artık korkmuyorum, her şeyde bir hikmet var
Gecenin sonu seher, kışın sonunda bahar.
Belki de bir bahçeyi müjdeliyor şu duvar,
Birer ağaç altında sevgilimiz, annemiz.
Gece değişmemiş sema, dalga bilmeyen deniz,
En güzel, en bahtiyar, en aydınlık, en temiz
Ümitler içindeyim, çok şükür öleceğiz.
Ziya Osman SABA
ACIDA OLSA DOGRUYU SÖYLEYİNİZ HZ.MUHAMMED (SAV)
لا إله إلا الله محمد رسول الله