Da Vinci sansürüKatolik örgütler, Fransa ve İngiltere’de çekimlerine devam edilen Da Vinci Şifresi filminin bazı bölümlerinin sansür edilmesini istedi. Katolikler, ‘İsa’nın çocuğu olmasın, Opus Dei iyi bir örgüt olarak anlatılsın, filmin girişine ‘kurgudur, hayal ürünüdür’ diye yazılsın’ gibi isteklerde bulundu. Yapımcılar taleplere direnme kararı alarak sete giriş çıkışları yasakladı.
DÜNYADA 36 milyon satan Dan Brown’ın ünlü ‘Da Vinci Şifresi’ kitabının film çekimleri, sansür talepleriyle zor anlar yaşıyor. Katolik örgütler, Oscarlı bir ekibin çektiği filmde, ‘Opus Dei örgütünün adı geçmesin, İsa’nın Magdalalı Meryem’den çocuğu olmasın’ taleplerinde bulundu. Ancak bu unsurlar eserin belkemiğini oluşturduğu için, talepler kabul edilmesi imkansız görünüyor. Bu nedenle de İngiltere ve Fransa’da çekimlere devam eden yapımcılar, sete giriş ve çıkışları yasakladı.
Mayıs ayında Sony Productions’ın yapımcılığında başlayan çekimleri tümü Oscar ödüllü ünlü bir ekip gerçekleştiriyor. Akiva Goldsman’ın senaristliği, Ron Howard’ın yönetmenliği, Tom Hanks ve Audrey Tautou’nun başrol oyunculuğunda çekilen film, çok kolay tamamlanacak diye düşünülüyordu. Filmin çekimlerinin, Fransa’da Louvre Müzesi, Chateau de Villette ve İngiltere’de Westminster Katedrali’nde yapılması kararlaştırıldı. Ancak Westminster yetkilileri, ‘kitap ve dolayısıyla film dine uygun değil’ diyerek ekibe yasak koydu.
REKLAMCILAR KARŞI
Sony Film Şirketi’nin Reklam Pazarlama Başkanı Geoffrey Ammer, başka Katolik olmak üzere, farklı Hıristiyan mezheplerinden uzmanlara danışman olarak görev verdiklerini açıkladı. Ammer, Dan Brown’ın kitabının girişinde ‘kurgu’ olduğu yazıldığına dikkat çekerek şöyle konuştu:
‘Kitapta yazılanları, örneğin Hz. İsa’nın Magdalalı Meryem’den çocuğu olduğu ya da Opus Dei örgütü ile ilgili bölümleri, yuvarlayarak ya da tam tersi yaparak filmi çekmemizi istiyorlar. Ama, her ne kadar kitapta ‘kurgudur’ diye yazılsa da, dünya üzerinde milyonlarca insan, bunların gerçek olduğuna inanıyor ve kitapta adı geçen yerlere hac gezileri bile düzenliyorlar. Ayrıca kitap, araştırmaya ve tarihsel bilgilere dayanıyor. Özünü değiştirirsek, kitabı okuyan milyonlarca insandan tepki alırız. İki arada kaldık. Sonuçta, kitabın felsefesini değiştirmeme kararı aldık.’
Film ekibi, geçen yıl gösterime giren Mel Gibson’un ünlü ‘İsa’nın Çilesi’ filminde yaşandığı gibi yoğun bir eleştiri ve saldırı kampanyasına da hazırlanıyor. İşkence sahnelerinin yer aldığı ‘İsa’nın Çilesi’ filmi Yahudi düşmanlığını körüklediği iddiasıyla başta Yahudiler olmak üzere bir çok dini kesim tarafından eleştirilmişti.
Katolik örgüt Opus Dei’nin sözcüsü Brian Finnerty film yapımcılara mektup yazarak, ‘Kitap bizi farklı bir karanlık örgüt olarak tanıtıyor. Filmde böyle olmasın, bizim gizli ve karanlık yüzü olmayan zararsız bir örgüt olduğumuz belirtilsin’ isteğinde bulundu. Dünya Katolik Birliği de mektuplarında, ‘Filmin girişinde ‘kurgudur’ diye büyük harflerle yazılsın, Hz. İsa’nın Magdalalı Meryem’den de çocuğu olmasın’ dedi. Katoliklerin meşru bir örgüt olarak tanımladığı Opus Dei, Dan Brown’un Da Vinci Şifresi’nde, İsa’nın soyunun bugün de devam ettiği gerçeğini örtbas etmek için, beyni yıkanmış bir müridine cinayet işletip komplo kuran tarikat olarak gösteriliyor.
Amelie şifre çözücü oldu
Tom Hanks’in simgebilimci Robert Langdon’u canlandırdığı filmde, Amelie’den tanıdığımız Audrey Tautou şifre çözücü Sophie Neveu rolünde. Sophie, öldürülen Louvre Müzesi küratörünün de torunu.
Kaynak:Hurriyetim
esasında yanlış kitaba film yapıyolar melekler ve şeytanlara yapsalardı daha guzel olurdu 
.. bitsin de film izleyelim.. 