hayat her zaman sewimli yanını gösterecek değil ya inişler, çıkışlar, düşüşler, kalkışlar,kan ter içinde kalışlar, kronik adam yetmezliği, kronik kadın yetmezliği...
arayışlar, bulamayışlar
hiç çıtalı uçurtman oldu mu?
olmadıysa eksiksin üç tane çıta alıcaksın marangozdan üç çıtadan altıgen yapıcaksın
yapıştır yada çiwiyle çak sen bilirsin
kuyruğunu çok uzun tutma uçurtmanın
dengesine dikkat et
beyaz bir kağıtla çıtaları kapla beyaz kağıdın üzerine aklına ne geliyorsa yaz büyük büyük yaz
aşkını yaz...
sıkıntını yaz...
umudunu yaz...
küskünlüğünü yaz...
yaz işte ne istiyorsan
bırak gökyüzüne aşkını, sıkıntını, umudunu, küskünlüğünü uçur...
uçurtmaların ortak çaresizliği tellere direklere takılmasıdır
olursa böyle birşey sen takılmayacaksın...
bırak kalsın orada
bir daha yaparsın bir daha takılsın bir daha yaparsın...
sen takılmaycaksın!!!
bir yüzün hep hayata dönük olacak...
kaybettiğin sewgilini şarkı sözlerin de aramayacaksın
onların seni sömürmesine izin wermeyeceksin
grekirse otur sen yaz
yawaş ol, sakin ol, hisset, çok şey bekleme
kimse seni mutlu etmek için örgütlenmiyor, örgütlenmeyecek
yalnızsın, bir tanesin, yalınsın...
ki senin dışında herkes sana figüran gibi gelsede hayatta, başrolü sen kapsan da unutma...
unutma, bindiğin otobüsün şoförü de hayatı senin kadar sahipleniyor...
sen, diğer yolcular, inenler, binenler şoför için koca bir kalabalık
sadece kalabalık öylesine...
bir ucundan tut we başla artık...
zetan başladıysan ne güzel
aferin sana...
aferin...