komplolarım...

Paylaşmak istediğiniz aklınıza gelen konular, olaylar..
Kullanıcı avatarı
alaybozan
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1240
Kayıt: 23-05-2004 22:01
Konum: Atlantis'ten

Mesaj gönderen alaybozan »

ama sabatay sevinin adam olmaya niyeti yok. müslüman gibi görünüp
yahudi gibi yaşamaya devam etti. o artık gizli yahudi olmuştu.
ona inanan 1000-1500 kişi, sevi gibi yaşayıp, onun gibi gizli
yahudilik yapmaya devam ettiler. kendi aralarında tanınsınlar diye
de soyisimlerinin başına ve sonuna (er,il,ıl,man,men...) gibi
ekler getirdiler. bu süreç soyadı kanununa kadar devam etti!!
şu an türkiyede 50bin kadar sabatay var, ve bunlar dünyadaki
diğer cemiyetlerden para ve iş yardımı almakta ve şu anda türkiyenin
önemli noktalarında bulunduklarını biliyor musunuz??
onlar kimler mi?? daha sonra açıklarım.

tansu çiller, özer çiller, neşe erberk, ismail cem, cemil ipekçi,
bezmenler, leyla gencer, sezen aksu, çevik bir...
bunlar sadece kendi içlerinde evlenir. cemil ipekçinin ropörtajından
okudukarımı anlatayım. "benim çocuğum olmuyo. çünkü bizimkiler
hep aile içi evlilik yapmışlar." "ben kendimi sabatayın torunu olarak
görmüyorum, ben osmanlıyım." ismail cemle aynı aile apartmanında
oturmamıza rağmen hiç konuşmadık." vs. vs... bildiğim kadarıyla
cemil ipekçi, "bekir" diye bi "adamla" evlenmişti. (: bu hali
herhalde ailesinin yüzünden oldu, akraba evliliği flan(:..

masonluk ve localar...
19. yy'dan beri mason dernekleri faaliyetlerini açık sürdürmekte.
dışarıdan bakıldığında yardım derneği gibi görünen cemiyetler,
gerçek amaçlarını hala devam ettirmekte. avrupa'ya öğrenci
gönderip kendi okullarında kendi şirketlerine adam yetiştirmekte.
bunların başında rotary ve lions gelmektedir. lionsun pek değil
ama rotary'nin üyeleri genelde siyasetle uğraşan adamlardır.
bu derneklere üye olmadan önce adamlar sizin herşeyinizi araştırırlar,
sizin haberiniz olmaz. zaten ilk şartları "kesinlikle dinci olmayacaksın!!"
(müslüman, hristiyan diye ayrılmamış dikkat ederseniz. bizzat
bu adamlara sordum, ben bu derneğe üye olacam diye. bu cevabı verdiler!!)
türkiyenin sayılı zenginleri bu gibi derneklere üyedir.
bu derneklere üye olan adamlara hiç bir zarar gelmez, geliri
katlanır, katlanır...
sadece türkiye'de değil,bütün dünyada böyledir. abd'de eğitim
veren üniversiteler(misal:yale üni.) mason yetiştirir. öyle
abartmışlardır ki olayı, abd'nin Kennedy ve Clinton
dışındaki bütün başkanları yahudi kökenlidir!!
bushlar, washington, dixon, lincoln, jefferson...
bushlar, skulls & bones adlı gizli cemiyete üyedir. vs. vs...
şimdilerde ise yeni dünya düzeni üzerinde çalışmaktadırlar!!
(((canım oyun oynamak istedi. bi ara devam ederim)))
ufo gören masum köylü!! Koçum benim!!
Kullanıcı avatarı
alaybozan
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1240
Kayıt: 23-05-2004 22:01
Konum: Atlantis'ten

Mesaj gönderen alaybozan »

1999 depremi ile ilgili bir komplo...
o 45 saniyeyi kaçınız yaşadı bilmem. Comicle İwas daha ufaktı
ama kendilerinde kalıcı etki yaptığını tahmin edebiliyorum.
(doğru mu??) yaşamayan arkadaşlar için yaşamış bir insan olarak
anlatayım. belki düzceye istanbullu arkadaşlar kadar yakın
değildim. onlar kadar acı yaşamadım... neyse, düşünün, hayal edin.
her zamanki gibi monoton bir gün, ve bu gün bitiyor. yatağınıza
yatıyorsunuz. uykudasınız. muhabbet kuşunun çığlıklarına
uyanıyorsunuz. gözünüz kapalı ama uyanıksınız. yorgunluktan
herhalde. evin babası ve annesi hayvanı sakinleştirmeye
çalışıyor. "n'oldu kızım?? ne ötüyon hı??" siz buların hepsini
işitiyosunuz. ama yataktan kalkmak gelmiyor içinizden. sonra
ne oluyosa oluyor, yatak altınızdan kayıyor, tablo, resim ne
varsa aşağı iniyor. o sırada siz korkudan öylece duruyosunuz
ya da kıyamet kopuyor zannediyorsunuz. alt kattaki öğretmen
kadının çığlıkarı size ulaşıyor. ardından annenin feryatları...
baba koşarak sizi kaldırıyor. ayakta durmakta zorlanıyorsunuz.
bi an babanızla pencerden dışarı bakıyorsunuz, bir ışık ve bir
toz bulutu!! size uzak olan bir inşaat yıkılıyor, ve siz onun
yıkılışını saniye saniye izliyorsunuz. o ışık sayesinde...
bir an ortalık aydınlanıyor. o aydınlıkta binayı görüyorunuz,
ve sonra toz, duman... deprem bitiyor. en üstte oturduğumuz için
en son biz iniyoruz. baba ve komşular muhabbete dalıyor,
"ışığı gördünüz mü??"
"ne ışığı hocam?? ben görmedim valla"
gerisi bildik senaryolar...
fakat o ışık neydi?? işte o gün bu gündür aklımı kucalayan soru:
tam 5 yıl oldu. ilk üç yıl deprem ışıması diye uyutulan ben,
araştırma ruhumu ortaya koyarak derin bilgilere sahip oldum.
ve dünyada hiç bir yerde seprem ışıması diye bir şey yok!!
olanlar da yalan!! deprem dede de işin farkınaydı. ışık neydi
diye soranlara ilk gün bilmiyorum diyen adam, ikinci gün nasıl
oluyor da açıklama yapıyor?? düşündürücü.
araştırmalar sonucu şu kanıya varıyorum: yapay deprem!!
mümkün mü?? okuduğum kitaplar da bu tezimi güçlendiriyordu.
bu kitaplara göre;
1-deprem uydu aracılığıyla yapıldı.
2-yerin altından yapıldı.

gibi iki farklı iddia vardı. 2. sav benim aklıma yatan kısım
oldu. çünkü:

neden depremin merkez üssü bir askeri bina?? neden bir apartman
ya da boş arsanın altı değil de askeri üs?? tesadüf mü?? hayır.
neden?? ülkede askeriyeden daha büyük bir güç bulunmamakta.
mitten bile daha üstün konumda olması, ayrıca orduyu yargılacak
bir güç de bulunmamakta. çok sağlam teşkilatlanma olması, ve
başbakanın bile haberinin olmadığı anlaşmalara imza atmakta.

askeri üsse giren siyahlı adamlar kimler, neden ordu onlara
zırhlı araç temin etti ve 15 ağustosta yapılan askeri törende
ne işleri vardı??
işte gerçekler:
amerika, california depremleriyle boğuşmaktan nefes alamaz hale
gelir. israille ortak proje yürüterek depremlerin şiddetini
azaltan bir araç!! yaparlar. fakat bir sorun vardır. bunun
hiç denenmemiş olması. colifornia fayı ile tıpatıp aynı
özellikler gösteren marmara fayında denemek en uygunudur.
dönemin başbakanı ecevit ve cumhurbaşkanı demirelle çok gizli
görüşmeler yapılır. eğer bu işe yararsa türkiyeye büyük
maddi yardımlar vaat edilir. bizimkiler kabul eder. alet
halka çaktırmadan askeri üsse yerleştirilir. plana göre
fayın içindeki biriken enerji yavaşça boşaltılacak ve deprem
rizki ortadan kaldırılacak. alet büyük bir gürültüyle çalışmaya
başlar, başlangıçta herşey iyi gider, fakat bazı kaynaklara
göre aşırı yükleme bazılarına göre ısınma sebebiyle işler
ters gider ve BUMMM!! makine havaya uçar. patlamanın şiddeti
ile fay, başladığı yer olan ucundan harekete geçer vee...
aynı gece bir savaş gemisi askeri üssün yakınlarına
aletten su yüzüne çıkan parçaları toplar... ışık ta bu
patlamanın sonucudur...
türkiye, henüz kaç ölü olduğunu bilmeden, israil aynı
gece tam techizatlı yardım ekibini türkiyeye göndermiştir.
enteresan di mi??
çok sağlam bir kaynaktan aldığım istihbarata göre
şu an bu aletin çok daha gelişmişi ankara GES komutanlığında
bulunmakta.
inanmak size kalmış. bir sonraki komploda görüşmek üzere...
ufo gören masum köylü!! Koçum benim!!
Cevapla

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir