Kill Bill Bölüm 1 / Kill Bill Volume 1

Ana Sayfa'da yayınlanan güncel haberler.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
taNGo
WebMaster
WebMaster
Mesajlar: 3966
Kayıt: 23-06-2003 20:54
Konum: Gelecekten
İletişim:

Kill Bill Bölüm 1 / Kill Bill Volume 1

Mesaj gönderen taNGo »

ResimGelinin adı yok

Quentin Tarantino'nun merakla beklenen filmi "Kill Bill"in ilk yarısı nihayet sinemalarda

Bir intikam destanı "Kill Bill". Deadly Viper Assasination Squad (kısaca DiVAS) / Ölümcül Engerek Cinayet Timi'nin Black Mamba kod adlı sarışın üyesi, karnı burnunda hamile ve evlenmek üzereyken ıssız bir yol kenarı kilisesinde saldırıya uğrar. DiVAS'ın dört üyesi ve lideri Bill, kadıncağıza işkence eder ve beynine bir kurşun sıkar! Öldürmeyen Allah öldürmez, dört yıl komada kalan Gelin (filmde adı her geçtiğinde "bip" sesiyle sansürleniyor, adını internetten öğrenmeyen kaldıysa diye oyunbozanlık yapmayacağız), gözlerini açar açmaz intikam almak için harekete geçer. "Kill Bill Bölüm 1"in geriye kalanı Gelin'in DiVAS üyelerinden Vernita'yı evinde küçük kızının gözü önünde; Japon mafyası Yakuza'nın lideri de olan O-Ren Shii'yi de 88 savaşçısı ve özel korumalarını tek başına doğradıktan sonra tek elle kafasından bir dilim keserek öldürdüğü bölümlerden ibaret. Gelin'in adı yok ama leşi çok. Kesik boyun ve kollardan yüksek tazyikle fışkıran kan mizahı ise ancak gülebileni bağlar...
Bir film fiyatına yarım film satıp kârı ikiye katlama politikasının sonucu paldır küldür biten ve izleyiciyi eli böğründe bırakan "Bölüm 1"de bırakın Gelin ile Bill arasındaki meseleyi öğrenmeyi, Bill'in elinden fazlasını göremiyorsunuz! David Carradine'ın canlandırdığı Bill'in arzı endam etmesi için "Bölüm 2"yi beklemek ve ayrıca bilet parası ödemek zorundasınız. Özellikle Tarantino sinemasını seven izleyicilere büyük bir haksızlık bu tutum.
Yapısı gereği tıpkı geçen hafta gösterime giren "Bir Zamanlar Meksika'da" gibi konunun hiçbir önem taşımadığı, tamamen referans aldığı filmlerin, türlerin, tarzların karması olarak bir değer oluşturan ve ancak bu referansları okuyabilecek izleyici kitlesine hitap eden bir film "Kill Bill". Hong Kong dövüş sanatları, Amerikan B sınıfı, Japon samuray filmleri ve mangalarına meraklı değilseniz "Kill Bill" anlamsız bir şiddet yığınından öteye geçmiyor.
Tarantino'nun yaptığı iş, küçümsenmeyecek kadar ustalıklı. Yine de büyütmeyelim, Oliver Stone'un "Katil Doğanlar"ından bir adım ileri sonuçta.

Meraklısına özel sürprizler
Tarantino, filmde bir arada kullandığı farklı formatları karakterlerin öykülerine ve sahnelerin gönderme yaptığı türe uygun biçimde belirliyor ve başarıyla uyguluyor. Türlerin gerektirdiği performansın da hakkını veriyor hem biçem hem oyunculuk bağlamında. Ticari sinema egzersizi yapıyor adeta. Müzikal bile eksik değil. Tarantino'nun tarzı başkalarının yarattığı tarzları yansıtmak. Hem de lunaparktaki aynalar gibi eciş bücüş yansıtıyor. Kimiyle eğleniliyor kiminden tiksiniliyor... Kimi de Vernita'nın, sahibinin gerçek kimliğiyle çelişen yapay mutluluk yuvası görünümlü evi gibi akıllıca buluşlara dönüşüyor.
Tarantino, yaş tahtaya basmamak için filmin dövüş koreografisini Japonya'nın en büyük aksiyon yıldızlarından Sonny Chiba'ya yaptırmış. (Uma Thurman da gayreti ve Chiba'nın öğretmenliği sayesinde bir beyaz olarak hiç de fena dövüşmüyor.) 50'li yılların sonunda başlayan kariyeriyle Japonların hem sinema hem televizyondan iyi tanıdığı Chiba'nın (bir televizyon dizisinde canlandırdığı karakterle aynı adı taşıyan) samuray kılıç ustası Hattori Hanzo rolünde karşımıza çıkması referans olarak Japonları ve bir kısım Güneydoğu Asyalıyı heyecanlandırabilir ancak. Biz Uma Thurman'ın mavi gözleri, Lucy Liu'nun küstah bakışları vb. ile yetiniyoruz... Lucy Liu'nun özel koruması Go Go'yu canlandıran Chiaki Kuriyuma'yı ise eşsiz bakışları ve okul üniforması sayesinde "Battle Royale"den hemen anımsıyoruz.
"Battle Royale"i anmışken, kıyaslama yapmadan Tarantino'nun temel eksikliğine belki de fazlalığına değinmeli. "Kill Bill" Batı'da bir yerde iyi bir Japon lokantasında yediğiniz yemek gibi: Lezzeti hiç fena değil, hatta aslına uygun ama otantik değil işte. Akasaka'nın (Tokyo'da bir semt) dar sokaklarındaki küçücük lokantaların lezzetini asla bulamadığınız; bir Batı kentinin geniş bulvarındaki kocaman Japon restoranı misali. Belirli bir mutfak ve tür üzerine uzmanlaşmadan, hem suşi hem tempura hem erişte, hepsini bir arada sunmak zorunda. Çünkü Batılı damaklar egzotik mutfakları arada bir tercih eder. Batılı, Japon lokantasına geldiğinde bile, o yağ ve yosun kokusunu duymamak, çatal-bıçak kullanmak ister. (Oysa Japonya'da yerine göre ayakkabılarını çıkarıp masaya değil, yere oturması gerekir!) Tarantino ise mutfağını iyice genişletiyor; Çin, Kanton (Hong Kong), Kore yemeklerini de Amerikan fast food zincirinde hep birlikte az pişmiş servis ediyor. Bunlar da köfte ve sosis gibi ekmek arasına konmaz ki diyemiyor, ısıra ısıra yiyorsunuz. Her lokma başka bir tadı çağrıştırıyor. 70'lerden beri dünyaya egemen olan beslenme tarzı bu, ne yaparsınız? Mönüyle birlikte verilen oyuncak samuray kılıçlarını alıp eğlenmenize bakarsınız.

"Kill Bill Bölüm 1 / Kill Bill Volume 1"
Yönetmen / Senaryo: Quentin Tarantino
Görüntü: Robert Richardson
Müzik: RZA
Oyuncular: Uma Thurman (Gelin), Lucy Liu (O-Ren Ishii), Sonny Chiba (Hattori Hanzo), Vivica A. Fox (Vernita Green), Julie Dreyfus (Sofi Fatale), Chiaki Kuriyama (Go Go), Daryl Hannah (Elle Driver)

Kaynak: Milliyet
Dreams
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir