[ resmi görüntülemek için tıklayın ]
Bedelli askerlikle ilgili attığımız her haber on binlerce defa okunuyor.
Yaşamak her geçen gün biraz daha güçleşiyor. Vatandaşın bileği büküldü. Direnenlerin sayısıysa bir hayli fazla. Hayata tutunmaya çalışanların bir kısmı da askerliğini yapamayan genç topluluk. Adlarını “bedelli askerlik platformu” koymuşlar.
İsteklerini yerine getirmek çok zor değil aslında. Onlar ne yasa dışı bir topluluk ne de yasa dışı bir istekleri var. Bilakis istedikleri yasalar da bile var. “Temel askerlik”lerini yapıp hayatlarını idame ettirmek, ettirirken de birçok vatandaşın hayatını idame ettirmelerine yardım etmek istiyorlar.
Peki nasıl?
Misal; http://www.bedelliaskerlik2009.net sitesinin yöneticilerinden Emre Öztürk ve Enes Malik ile konuştum. İki genç iş adamı. Kendilerinden başka birçok kişiden sorumlular. İşçilerinden! Ya askere gidip iş yerlerini kapatacaklar ya da bulup buluşturup tıpkı geçmişteki gibi bir bedel ödeyecek, 29 gün temel askerliklerini yapıp işlerinin ve işçilerinin başına geçecekler.
Sürekli söyledim; ordu profesyonel askerlik sistemine bir an önce geçmeli. Zira dağda yetişip havada şarjör değiştirebilen PKK'lı hainlerin karşısına daha bıyığı terlememiş 20'lik delikanlıları sürmek kifayetsiz kalıyor. Ancak sistemi değiştirmenin, hele hele de Türkiye'de değiştirmenin ne kadar güç olduğunu biliyorum. O zaman kanayan yaraya bazen pansuman yapmak gerekiyor. Bu “bedelli askerlik” uygulamasını bir pansuman olarak yorumlayabiliriz. Eğer pansuman yapılmazsa yaralar iz bırakacak. İflas eden şirketler, kapanan işyerleri, işsiz kalan insanlar koca bir yara olarak yüreğimize oturacak.
Biz bu sesi duyuyoruz. Nitekim bedelli askerlikle ilgili attığımız her haber on binlerce defa okunuyor. Altına yüzlerce yorum yazılıyor. Mail adresime onlarca posta geliyor. 6 yıllık gazetecilik geçmişimde bir KEY Ödemelerinde bir de bu bedelli askerlik mevzusunda bu kadar talep ve ısrar gördüm.
Hükümetimiz vatandaşına kulak veren bir hükümet… Zira KEY ödemelerinde vatandaşını kırmadı. Ödemeler hakkaniyetle ve tıkır tıkır yapıldı. Yapılamayanlar da yapılacak, çalışmalar sürüyor.
Erdoğan'ın, bu gençlerin seslerine de gazetecilik hislerime güvenerek ses vereceğini düşünüyorum. Bu sesin anlayışa kavuşamamasını ancak “talihsizlik” mülahazasıyla tanımlayabilirim.
Vatanını ve milletini en az evladını şehit veren baba kadar seven bu gençlerin 29 gün temel askerlik talebinin önüne geçilmemeli. Yurtdışında 3 yıl kalıp sonra da Türkiye'ye gelip dövizle 29 gün askerlik yapanla kendi ülkesinde yaşayıp, vergi ödeyenin, işçi istihdam edenin Türklükleri arasında bir fark yok. Her ikisinin de kimliğinde “TC” yazıyor.
Sözü Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e bırakmakta fayda var:
“Hiçbir uygar devlet yoktur ki ordu ve donanmasından evvel ekonomisini düşünmüş olmasın. ”