İNDİRİN O HAÇI!
Davransana... Eller de senin, baş da senindir!
His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin?
Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin.
M.AKİF ERSOY
Anatolia isimli bir belgesel çalışması kapsamında Kayseri Kale’sine haç simgeli flamalar asılıyor… Milli hassasiyetleri hala dimdik ayakta, geçmişte haçlılardan görülen derin ızdırabın etkisi genlerine işlemiş olan halkımız buna tepki göstererek “indirin o haçı!” şeklinde bağırıyor, galeyana geliyor ve sonuçta belgeselin o bölümü iptal edilip çekim ekibi flamalarını da toplayıp uzaklaşıyor.
Bu habere hem sevinmeli hem üzülmelidir.
Sevinmemizin nedeni, halkımızın hassasiyetlerine sahip çıkma reflekslerinin –bir bakıma- sağlıklı olduğunu görmektir. Ben öyle “yapma canım aslı astarı bir belgesel çekiliyormuş, buna tepki göstermek cahilliktir” gibi “ecnebi” yorumları sevmemde yapmamda, ben “o haçı indirin!” diyen halkın çocuğuyum ve o haçın hangi işkenceleri, mezalimleri o halka hatırlattıklarını iyi bilenlerdenim. Ana karnındaki bebeğin cinsiyetine iddiaya girip, analarımızın karnını yarıp çocuğu çıkaran, öldürdükleri babalarımızın kestikleri başlarıyla oyunlar oynayan, iki ayağını iki taraftan halatlarla çekip vücudu ortadan ikiye ayırmak suretiyle ecdadımıza bin türlü mezalim yapan haçlıların kendilerine de haçına da tahammül edemeyiz biz!
Ben hoşgörüsüzümdür bu konularda. Bakın öyle misyonerleri de sevmem.Okyanusun ta neresinden gelip emperyalizmin bölücülük tohumlarını memleketimin insanları arasına atacaksın, sonra çıkıp “ben dini vazifemi yapıyorum, ben sadece Hıristiyanlığı anlatıyorum” gibi çocukça kandırmaca numaraları yapacaksın, sonra inanmamızı umacaksın. Benim inanasım yok! Bazı Hıristiyan din adamlarının bile “bunların Hıristiyanlıkla alakaları yok, siyasi hesaplarına dinimizi alet ediyorlar” şeklinde eleştirdikleri misyonerleri bizim ülkemizde tutmasan evlerde ağırlayacağız!
Ayrıca ,“ruhban okulu açılsın, empati kurun sizde ermeni olun azıcık” gibi laf ebeliklerinden de hiç hoşlanmam. Dedimya hoşgörüsüzümdür!
Memlkette lazım olandan çok fazla hoşgörülü(!) olduğu için böylesi daha makul geliyor bana.
Bir de akıl sır erdirilemeyen haç sevdalıları ortaya çıkmaya başladı bu topraklarda. Ne mi yapar bunlar? Bizim insanımızın çocuklarının rızkından kesip yatırdığı vergilerle gider Akdamar kilisesi diye bir yer icat edip çuvalla parayı oraya yatırırlar! Akdamar’da Ermeniler ibadet yapmak için sıraya girdilerde kilise mi bulamadılar? Ben katlanamam bunlara, eğer ibadethane ihtiyacı olan Hıristiyan bir kitle olsa anlarım, bir tane bile cemaati olmayan yere ne kilisesi restore edersin, kafayı mı bozdunuz insanlar açlıktan ölürken! Müslüman’dan parayı al git haç dik oraya! Olmaz öyle yağma!
Üzüldüğüm ve asıl önem verdiğim noktaya gelince...
Sevgili Kayserili hemşerilerim ve Türk Milleti, yahu tepki göstermeniz için birilerinin gelip dibinize, gözünüze sokarcasına meydanınıza haç mı dikmesini bekliyorsunuz?
Televizyonlar, gazeteler ailemizin içine kadar girip haç dikmediler mi evimizin ortasına? Çocuklarımızın zihinlerine haçın gölgesi düşmedi mi ? Ahlaksızlık yasalarla korunur hale gelmedi mi, Haçlı Avrupa istiyor diye Yeni Ceza Yasası’na “Eşcinsel olmak ahlaksızlık değildir” ibaresi konmadı mı? Oy verdiğiniz partinin lideri gidip Papa V.İnnosan’ın heykeli önünde, haçın altında Avrupa Birliği Kanunları imzalamadı mı? Neredeyse bütün siyasi partilerin sana verdiği ilk söz AB adlı haçlı kulübüne Türkiye’yi katmak olmadı mı? Peygamber Efendimiz(sav)’e hakaret eden Papa devletin en üst makamlarınca uçağının kapısında karşılamadı mı? Amerika başkanı’nın bir “haçlı seferi” olarak nitelendirdiği Iraklı Müslümanlara yönelik saldırılarda, bizim topraklarımız kullanılmadı mı? İncirlikten kalkan Amerikan uçakları, Telafer’deki Türkmen kardeşini bombalamadı mı? Saydıkça sayabiliriz daha nerelere haç dikildiğini…
Ey Kayserilim, ey Türk Milletim, senin damarlarındaki cevher-i asliden şüphem yok. Kaleye sembolik olarak geçici bir çalışma için asılan haçlı flamaya karşı gösterdiğin tepki sevindiricidir, güven vericidir, ancak eğer gelecekte o haçın gerçekten oraya dikilmesini istemiyorsak, üzülmek istemiyorsak, o flamadaki haçı hayatımızın her alanından söküp atmalıyız artık.
Çocuklarımızın gönlünde haçın gölgesi değil Hilal’in nuru olsun istiyorsak yeni bir iman hamlesi yapıp, bu gidişata dur deme vakti çoktan gelmiştir…
Ne dersiniz, Haçlı Avrupa’ya köle olmayı hedef gösterenlere, Amerika’yı kayıtsız şartsız müttefik ilan edenlere ve bilcümle sahtekârlara “İNDİRİN O HAÇI!” diye haykırarak bu işe başlayalım mı?
Allah(cc)’ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Sevgilerimle…
S. ERHAN ÖZHAN
kaynak: 2023haber.com