
'İnsanın en mantıksız hareketlerinden biri olduğu' belirtilen aşk, uzun süreli bir ilişkiye dönüşmeden önceki 'çılgınlık' evresinde, sanıldığı gibi beyinde heyecan ve hoşlanmadan çok, açlık, susuzluk ve bir bağımlının uyuşturucu için kıvranması hissine benzer bir hareketlilik yaratıyor. İlişki ciddileştikçe uzun süreli ilişkiyle ilgili beyin bölümü hareketleniyor.
Nöropsikoloji dergisinde yayımlanan araştırmada, ABD'deki üç üniversiteden bilim adamları, 'yeni âşık' 17 gence önce âşık oldukları kişinin, ardından da bir tanıdıklarının fotoğrafını göstererek beyindeki faaliyeti MRI cihazıyla görüntüledi.
Çekilen 2 bin 500 grafikte beynin derinliklerindeki, 'tutku'yla ilgili bir bölgede yoğun hareketlenme gözlendi. Bu bölgede, 'mutluluk hormonu' dopamin salgılayan hücreler var. Aşkla birlikte yoğun hareketlenme yaşanan bu bölgede salgılanan dopamin, yoğun bir istek ya da ödül beklentisi halinde de faaliyete geçiyor.
Birçok alternatif arasından sadece bir kişiye karşı hissedilen 'açıklanamayan çekim gücü', özlem ve arzu da, beynin tutkuyla ilgili bu bölgesinde gerçekleşiyor. Ancak aşkın yalnız basit bir zevk tatmini veya ödül kazanmaktan ibaret olmadığını belirten uzmanlar, "Aşk en mantıksız insan davranışlarından biri" diyor.
Sabahın köründe kaldırır...
Yeni aşıkların, âşırı mutluluğun yanı sıra öfke ve kaygı gibi duygular da yaşayabileceği belirtilirken, Dr. Helen Fisher, "Aşkın sancısını çektiğiniz dönemlerde mantıksız hareketler sergilersiniz. Örneğin sabah 06.00'da kalkıp spor salonuna gidersiniz, çünkü âşık olduğunuz kadın oradadır" dedi. Fisher ayrıca, "Reddedilme halinde insanlar cinayet, intihar ve o kişiyi gizli gizli takip etme gibi eylemleri akıllarından geçirir. Romantik aşkın yarattığı dürtüler bazen yaşama isteğinden bile güçlü hale gelir" diye konuştu. Yeni başlamış bir aşkın 'yürek hoplatıcı' olmasına da karşılık bulamama korkusu yol açıyor.
Kaynak: e-kolay