"Sonsuzluğa ulaşma çabası içinde umudunu sürekli kılma biçimimdir, aşk! diyebileceğimiz gibi, "kendi varlığımı bir başkası aracılığıyla farkedişimi sürekli kılma çabasıdır, aşk" da diyebiliriz. Her ne kadar aşk'a yüklediğimiz anlamlardan ayrı olmasa da, ben merceği aşık olduğumuz kişiler üzerine çevirmek istiyorum:
Aşık olduğumuz kişide aşık olduğumuz nedir, erkek mi erkeksilik mi? Kadın mı, kadınsılık mı? Bu arada bir soru daha sormanın gerektiği kanısındayım: erkek ile erkeksilik ne kadar ayrıştırılabilir? Erkek bedenini erkek kılan aslında bedene can veren kimlik değil midir? Düşünelim bir, salt bedene aşık olmanın genelleştirilebilecek bir tarafı var mıdır? (bazılarınızın, insan davranışlarının pozitif bilimlerdeki gibi genelleştirilip sınıflandırılamayacağını söylediğini duyuyorum. Temennimiz, bunun yapılamaması olmalı, ama bugün (toplumun egemenler üzerine kurulduğu, toplumsal olanın bireyi aşıp onu belirlediği bir yaşantıda) özgün olmanın sınırları yok mu?)
Görünüşte erkek ve kadın bedeni arasında cinsel organlar dışında tipik denebilecek ayrımlar var mıdır? Bazı erkeklerin göğüsleri, bazı kadınların göğüslerinden daha büyüktür; bazı erkeklerin kalçaları, bazı kadınların kalçalarından daha dolgun ve yuvarlaktır; bazı erkekler kösedir; bazı kadınların kol ve bacak kasları bazı erkeklerinkinden daha güçlü ve şişkindir; bazı erkeklerin saçları, bazı kadınlarınkinden daha uzundur; bazı kadınların saçları, bazı erkeklerin saçlarından daha kısadır; bazı kadınların omuzları, bazı erkeklerin omuzlarından daha geniştir; bazı kadınların kalçaları, bazı erkeklerin kalçalarından daha dardır; bazı kadınların boyu, bazı erkeklerin boyundan daha uzundur; bazı erkeklerin sesi, bazı kadınların sesinden daha incedir. Geriye ne kaldı? (bedenlerin görünüşünden değil de, iç organlardan bahsetmeye kalkışırsak, doktorlardan aşık olmalarını beklemek haksızlık olurdu.) Kadın bedenindeki o büyük farklılık, doğurma yetisi, aşık olunacak bedeni seçerken önemlidir denebilir. Kurulan mantık sürdürülürse, çocuk doğuramayan kadınları seçen erkeklerin, erkek bedenine meyilli oldukları söylenemez mi? (abarttığımı düşünüyorsunuz büyük olasılıkla.) Yoksa bedenin doğurma yetisi değil de, doğurganlığın uyandırdıkları mıdır kadın bedenini çekici kılan?
Bana öyle geliyor ki, o anatomi ya da biyoloji kitaplarında olduğu gibi, ya da mankenlerdeki gibi (kaldı ki, onlarda bile bu "mükemmellik" bazı makyaj hileleriyle sağlanıyormuş) 90-60-90 ölçülerindeki kadın, "gri, çelik bakışlı, geniş omuzlu" erkek öyle çok da yaygın değil; bu tiplemeler kadınların ve erkeklerin prototipleri olamazlar.
Evet, bedenlerin bu prototipleştirilme çabaları erkeklik ve kadınlık ideolojilerinin bedene yansımasıdır. Peki, soruyu bir kez daha soruyorum; cinsel eşimizi seçimimiz bu ideolojilerden bağımsız olabilir mi?
Aşık olduğumuz salt beden değilse, çoğumuzun karşı cinse aşık olmasının nedeni nedir? Geriye kalan bedene can veren kimlikler değil midir? Peki, eğer kimliklere aşık oluyorsak, doğumumuzdan başlayarak kimliğimiz bedenimizin üstüne oturtularak, erkek ya da kadın diye brlirlenmiyor mu? Biz bu kutuplaşmanın diğer tarafındakine aşık olmak üzere yetiştirilmiyor muyuz?
Ton farklılıklarıyla hepimizin iki taraftan birinde yerimiz var gibi görünüyor. Feministler, kendilerine dayatılan kadın kimliğini reddedip başka birşey olmaya çabalarken, ve aynı zamanda varolan erkek kimliğini de reddederken, gidip yine erkeklere, yani erkeksiliğe aşık oluyorlar. Paradoks yok mu sizce?
Bu çıkarımdan, hemcinslerimize aşık olmanın çelişkisizliği sonucuna ulaşıyoruz gibi görünüyor. Eğer iki kutup varsa, lezbiyen ya da gay olarak da erkeksiliğe ya da kadınsılığa aşık olmuyor muyuz, yine de? Bana öyle geliyor ki, heteroseksüelliğimiz kadar homoseksüelliğimiz de sorgulanmalı. Homoseksüel olmak, kadınlık ve erkeklik ideolojilerinden bağımsız olmak anlamına gelmiyor kanımca.
Peki istediğimiz kadın ve erkeğin farklılıklarını yok etmek mi; yoksa yeni erkek ve kadın kimlikleri yaratmak mı? Yeni de olsa, belirlenmiş birtek erkek ve kadın kimliği yaratmak, yukarıda tartışmaya çalıştıklarımızla çelişmiyor mu?