önümde birden çok kapı var hangisini seçsem doğru yola ulaşırım bilmiyorum ama hepsi beni kendi içine almak içn türlü türlü oyunlar yapıyor..kendimi palyaco gibi renkli,eğlenceli,kırmızı burunlu, mutlu aslında mutsuz hissettiğim anlar "gırgır şamata" kapısına girmek istiyorum..tam kapıdan girecekken birden "aşk" kapısı bana göz kırpıyor o anda bütün benliğimden çıkıyor aşk insanı hissediyorum kendimi.o kadar duygusal oluyorum ki,içimdeki her şey toz pembe oluyor bu hoşlukla aşk kapısına yöneliyorum..tam kapıdan girecekken az önce göz kırpan kapı; açılıyor ve anında suratıma kapanıyor...ama ama neden? içimdeki bütün hoş duygular gidiyor aşktan yediğim kazığın öfkesiyle kalıyorum ortada..diğer kapılar göz kırpıyor ama ben aldırmııyorum tam karar vermişken,tam işte bu kapıdan girmeliyim demişken.... kapı yüzüme kapanıoor.. aşktan yana şansım olmadığını anlayarak başım önümde hayatı ti ye alan" gırgır-şamata" kapısına giriyorum.. aklım ve kalbimi aşk kapısının önünde bırakmış giriyorum buraya..ve böylece bir yarım aşk insanı diğer yarım ise palyaco oluyor...
[i]*Her yeni başlayan macera
Heyecan dolu çilek kokar.. ;) [/i]