Bizler, mutluluk getireceklerini düşündüğümüz maddi etkenlerin peşinde koşuyoruz ama bu aslında bizi ondan uzaklaştırıyor.
[ resmi görüntülemek için tıklayın ]
mutlu olabilmek için önümüze hedef koyuyoz şöyle şöyle olursa - olsaydı deyip çizgiler belirliyoruz.
Düz bir ovada ufka yürümektir yaşam dersek biz o sabit olmayan noktaya , ufuk çizgisine varmak istedikçe o varılan her nokta bir başlangıç oluyor.yeni şeyler keşfettikçe , öğrendikçe tattıkça soludukça kokladıkça sevdikçe , hayallerimiz değişiyor ,bu değişimin biteceğini sanıyorsak yanılıyor ve yanlış çizgide gidiyoruz demektir... istekler arzular , hevesle r hiç bitmez bitmeside gerekmiyor zaten , olması gerektiği gibi sahip oldukça yeni hayaller başlar ki hep birşeylere sahip olmak için mücadele ederken, hayattan zevk almayı bilmemiz gerekir hedefler belirlenmeli ,idaller hep olmalı ama ideallerin gercekleşmesiyle edinilen değerlerin bizi sahiplenmesine mutluluğu belirlemesine müsaade etmeden içimizde olan şeyi ortaya çıkartıp mutluluğun resmi haline getirmeliyiz...Cüzdanındaki para, işin , kariyerin ya da sana bugüne kadar değer verilmesini sağlayan diğer özelliklerinin mutluluğunla hiçbir ilgisi yok...zamanla onlara alıstıgında bir zaman hayal ettiğin şeyi yasarken farkında bile olmazsın...paranın gücünü küçümser değilim ona sahip olamadıkça yapamayacağınız şeyler vardır ve hep olacaktır.onlara sahip olamamanın mutluluğumuzu negatif etkilemesine musaade etmemeliyiz.
Sahip olmak isteyeceklerimiz hiç bitmeyeceğine göre var olan değerlerimizin kıymetini bilip , onlara şükretmek mutluluk için ilk ve en önemli adımdır kanaatimce.para mutluluğu belirleyici bir etken değildir,istediğimiz herşeyi meta ile satın alamayacağımıza göre satın alabildiklerimizle mutlu olacagımızı düşünürsek yanılırız mutlulukla ilgili bu şekilde kendimizi kasmaya - şartlandırmaya - sıkmaya gerek yok.ben mutsuzum yerine mutluyum diyebilirsek sorunu cözmüş oluruz...çok paranız olsa hastaneyi satın alabilirsiniz ama ordaki bir hastanızı iyi edemeyebilirsiniz.... hayattan zevk almayı bildikten sonra mutluluklar zaten kendiliğinden geliyor... onu ortaya çıkarabildiğimizde, dış etkenlerin tamamı zaten ortaya çıkar.
[ resmi görüntülemek için tıklayın ]sabah
kalktıgımızda aynaya bakıp söylememiz gereken şey şu ; Ben mutluyum , hayatımı mutlu yaşıyorum güne böyle başlar ve o
duyguya kendimizi şartlandırıp herhangi bir şeyin ruh halinizi değiştirmesine izin vermediğimiz sürece bunu başarmış oluruz.
mutluluk duygusunu bizi mutlu eden şeyleri belirleyip onlarla vakit gecirerek baska şeyleri aklımızdan silerekte kuvvetlendirebiliriz....Neyi seviyorsak onla cokca meşgul olabiliriz...Bu şekilde kendinizi mutluluğa teslim ettiğimizde; ufuklara , hedeflere değil hedefler bize gelecek ve hatta cizgi siz - biz olacaksınız - ız ....
Hep deriz ya hayat çok kısa diye gerçekten çok doğru .
O yüzden maximum mutluluk , minimum stresle yaşamaya gayret ediyoruz...
[ resmi görüntülemek için tıklayın ]