Hangi avucuna sığdırayım şimdi bu kuşu
Seni hangi sözcükle özetleyeyim Kimin türküsünü dinlesem senin melodik sesin
Sesini hiçbir dize anlatamıyor kahretsin
Gözlerin hiçbir ayak izi barındırmamış bir dağda
Esmer açan bir çiçek
Koklanmaz, koparılmaz, dokunulmaz…
Bak yine kalemimin ayağına dolaştı harfler
Bak yine parmak uçlarında bir güvercin yine esmer
Benim saçlarım saman kâğıdı
Ve sen yine şairsin saçlarımın her telinde kaleminle
*alıntı
Başkaları gitmiş olur, gidince;
Bir sen yakınsın, uzakta kalınca..
Bu bir yoksun-luk hali
Sana özel değil, kendimle ilgili
Sevgi üzerine destan yazan yüreğin,
Bir aşk tanrıçasını aratmayacak satırların...
Heykel; Durakların yok duracak bir limanın...
Sana ben mi erken geldim, sen mi geç kaldın
Bu oyunun repliklerini ne zaman yazmıştın?
Güzel oynadın!
Aşk kadını, yalan sevgiler tarihinin...
Ve aşk dediğin
Siparişlere gelmez seyyah!
Elimde bir evrakla,
Çıkarken merdivenleri;
Ne sen dilekçemin imzalanacağı bir masa olabilirsin,
Ne de ben, imza için başka masaya gidebilirim.
Yemeği önüne koyacak bir garson değildim ben
Ne de canın çektiğinde gelecek bir adisyon!
Ve aşk dediğim
Gözlerimde çıkmış bir akdeniz yangını
Söndürmek aşar ikimizi de,
Ayrıntı ve mecaz gerekmez,
Dolaylı bir anlatım hiç değil.
Bir adisyonu da yoktur ekte bir garsonla...
Beni koklayamadın
Tek solukla içime çekmişken seni
Orhan TURAN
Başkaları gitmiş olur, gidince;
Bir sen yakınsın, uzakta kalınca..
