"İnsanlara muhtaç oldukları faydalı ilimleri öğretin. Fakat bu babda kolaylık gösterin, güçlük göstermeyin, müjdeleyin, ürkütmeyin; nefret ettirmeyin, herhangi biriniz öfkelendiği vakit sükut etsin."
Sünnetin Kitâbullaha göre durumu ve İslâmda vicdan hürriyeti:
"Herhangi biriniz seriri yani koltuğunun üstünde refah, kibir ve saltanatla dayanarak; yan gelip keyfine bakarak: "Allah şu Kuran dakilerden başka bir şey haram kılmamıştır" mı sanır? Haberiniz olsun yemin ederim ki, ben de emrettim, vaaz ettim, nehyettim ki, onlar sayıca Kuranın misli gibidir. Belki daha da çoktur. ehl-i kitab olan hıristiyanlar, yahudiler üzerlerindeki borçlarını (vergilerini) verdikçe izinleri olmadan evlerine girmenizi, kadınlarını döğmenizi, meyvelerini yemenizi Yüce ve Ulu Allah size helal kılmamıştır."
"Kim ümmetine helaller ve haramlar hakkında bilgi vermek için Allah ın rızasını isteyerek "kırk hadîs" öğretirse Allah onu kıyamet gününde âlim olarak haşreder."
Mişkatta da şu mealde bir hadîs-i şerif rivayet edilmiştir: "Kim ümmetimin dinine ait "kırk hadîs" öğretirse Allah onu "fakih" olarak haşreder. Ben de kıyamet günü ona hem şefaatçı , hem şahid olurum."
"Dînin medar-ı kıyamı ve dirliği nasihattır. İhlastır, samimiyettir.
Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bu cümleyi üç defa tekrar buyurdu. dedik: "Ya Rasulallah bu nasihat kimedir?"
Buyurdu:
"- Allah a Rasulüne, müslümanların imamlarına ve umum halkadır." 2
Allah a nasihat, onun birliğine sağlam itikad, ibadet ve taatında tam ihlastır. rasulüne nasihat, onun risalet ve nübüvvetini tasdik, şeriatını hüsn-i kabul, emir ve nehyine inkıyaddır. Kitabına nasihat, Kuran-ı Kerim i tasdik ve hükümleriyle ameldir. Müslümanların imamlarına yani bugünkü tabirle devlet reislerine nasihat, meşru olan emirlerine itaattır. Ammeye nasihat ise herkesi doğru yola irşad ve hayra delalet etmektir.
"Amellerin sıhhati yahud kemali ancak niyetledir. Herkesin niyyet ettiği şey ne ise kendisine ait ve eline geçecek olan odur. Şu halde kimin hicreti Allah a ve Rasulüne (Allah ın ve Rasulü nün rızasına) ise (hakikaten) hicreti Allah a ve Rasulü nedir. Kimin de hicreti kavuşuacağı dünya veya nikah edeceği kadın için ise hakikaten hicreti, hicret ettiği o şeyedir."
Resûlullah - sallallahu aleyhi ve sellem-in şöyle buyurduğunu işittim:
Kıyamet gününde aleyhinde ilk hükmedilen insanlar şunlardır:
1. Şehid edilmiş kimsedir. O, Allah?ın huzuruna getirilir. Allah kendisine olan nimetlerini anlatır; o da bunları itiraf eder.
Cenab-ı Hakk:
"Öyleyse bunlara karşı ne yaptın?" der.
"Senin uğrunda şehid edildim." der.
Allah buyurur ki:
"Yalan söyledin ancak sen, "cüretli ve cesur" denilsin diye savaştın, Gerçek öyle de denildi." Onun hakkında emredilir ve ateşe atılıncaya kadar yüzüstü sürüklenir.
2. İlim öğrenen, başkalarına da öğreten, Kuran da okuyan adamdır. o huzura getirilir, allah kendisine olan nimetlerini anlatır. O da itiraf eder. Cenab-ı Hakk:
"Bunlara karşı ne yaptın?" der. Adam:
"İlim öğrendim, onu başkalarına da öğrettim; senin uğrunda Kuran dahi okudum." der, Allah buyurur ki:
"Yalan söyledin, sen ilim öğrendin, "âlimdir" denilsin diye, Kuran okudun,kıraat ehlidir, denilsin diye hakikat öyle de denildi." sonra hakkında emrolunur o ateş e yani cehenneme atılıncaya kadar yüzüstü sürüklenir.
3. Cenab-ı Hakkın kendisine genişlettiği, malın her nevinden kendisine verdiği adamdır. o getirilir allah ona olan nimetlerini anlatır; o da bunları itiraf eder. Cenab-ı Hakk:
"Öyleyse bunlara karşı ne yaptın?" der, Adam:
"Hakkında infak edilmesini emir buyurduğun hiçbir yol bırakmadım. İlla malımı senin yolunda harcadım. Cenab-ı Hakk:
"Yalan söyledin, ancak onları "cömerttir" denilesin diye yaptın; filhakika öyle de denildi." Sonra hakkında emredilir ve cehenneme atılıncaya kadar yüzüstü sürüklenir."
Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek: “Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yanyanayız” buyurmuştur.