UnreaL yazdı:Erkeklere diyorum ki, ne ekersen onu biçersin
Kızlara da diyorum ki; sakla samanı gelir zamanı
Her şeyi bir kenara bırakın, biraz empati yapın, siz her ne kadar "benim için fark etmez" deseniz de, insan doğası bunu kabul etmez, eğer böyle bir serbestlik söz konusu olsaydı "evlilik" denilen kavram ortaya çıkmazdı...
Hayvanlardan bi farkımız da budur.
Benim görüşlerime gelince; bu fikirlerim lise yıllarımın başlarında oluştu, kısaca şöyle özetliyim, kız veya erkek fark etmez, eğer insan ileride hayatını paylaşacağı kişiye üç beş dakikalık zevk uğruna kendinden bir şey bırakmayacaksa, hiç evlenmesin derim.
katılıyoruumm..saçma gelse bile bize o kızlık zarı sosyal çevre ,aile ortamı şu bu bakımından çok önemli.. herşey zamanında güzeldir..
[i]*Her yeni başlayan macera
Heyecan dolu çilek kokar.. ;) [/i]
"sevgi, aşk,değerverme" bu kavramlar tüm materyalist görüşlerin üzerindedir.toplumsal yargılar,çevre..vb olgular için yaşayanlar kendi mutluluklarından ödün vermiş olurlar.Bir erkeğe "sen zengin değilsin seninle evlenemem" gibi saçma bir düşüncedir.Bir kadında bekaret aramak,sanki tek değeri oymuş gibi.Kimse birbirini böyle olgularla yargılamasın.Materyalist olgulardan kurtulup insandaki değeri arayalım.
açıkcası her şeyin yeri ve zamanı vardır diye düşünüyorum.öyle bir kavram olmasa bekaret diye cinsellik lise sıralarında başlar..toplum nereyere gider o zaman ahlak direk çöker?..
[i]*Her yeni başlayan macera
Heyecan dolu çilek kokar.. ;) [/i]
Elbetteki yeri ve zamanı vardır.Yetişkin bir insan konumuna gelindiğinde,kendi kararlarımızın sorumluluğunu alabilecek,akıl ve yetkinliğe ulaşmamız önemlidir.Buda 20 yaş ve sonrası dönemi kapsar.Sağlıklı olanda budur.Kendine saygısı olan bireyler zaten özel olarak görür ve özel yaşar.Tartışılan şey bu değildir.Toplumun ve bazı erkeklerin bu olayı namus ispatı olarak görmesi genç kızların sırf bu yüzden hala töre cinayetlerine kurban gitmesi ve sevgililerin ayrılması gibi durumlardır.!
Tıbbi açıdan bekaret ( kız için ) tek başına namus ispatı veya namus göstergesi değildir tabi ki , çünkü bayanlarda görülen bazı fizyolojik hastalıklar ile veya bazı fizyolojik trafmalar sonucu söz konusu zar zedelenebilmektedir.
Sosyal açıdan , bakire olma ve bekaret ( erkek ve kız için ) özendirilmelidir ! Çünkü dünya üzerinde ki canlı varlıklar içerinde tek sosyal sorumluluk sahibi olan insanoğlu, yaradışından itibaren taşıdığı ve onu diğer canlılardan ayıran bazı özel "imtiyaz" larını korumalıdır...Neden mi,
Unutmamalıyız ki , bugün veya çağımızda bir insanlık dramı haline gelen "uyuşturucu" alışkanlığı , sigara ve alkol vb. madde bağımlılığı va hatta toplum olarak yoğun bir şekilde şikayet etmeye başladığımız "tinerci gençler" vakası, işte bu sosyal sorumsuzluklarımızın bir sonucu olarak bireyi yaşama ve sosyal dokuya karşı sorumsuzlaştıran bakış açılarının eseridir.
Sosyal antropoloji ki önemli bir bilimdalıdır, toplumların yok oluşlarını kurdukları medeniyetlerin yok oluşunu tek bir olguya bağlar ; bireyin doyuma ulaşma isteğini frenleyememesinin bir sonucu olan "sosyal sorumsuzluk" ve bunu takip eden toplumsal çöküş....
Kısaca , bekaretin kız ve erkek için korunması ve özendirilmesi yaşamsal bir değer arz eder.
Yukarıdaki yorumu yapan arkadaşlara boş gelecek belki yine çok alakasız yazmışsın diye yine eleştiriler gelecek belki ama askerliğim sırasında komutanlarımızın bize ezberlettiği ve gelecekte tüm Türk Milletine aktarmamız için söylediği bir mesajı yazmak istiyorum ki ilginçtir bu mesaj Rum isyanının başlamasına neden olan baş Piskopos Gregoryus'a (Gregorian) aittir.
Anlayana ;
Rum isyanının baş planlayıcısı Patrik Gregoryus, Rus Çarı Aleksandr'a yazdığı mektupta, Müslüman Türk'ün ahlâk ve seviyesini çok güzel ifade etmektedir. Bu ibret verici mektup şöyledir: "Türkleri maddeten ezmek ve yıkmak mümkün değildir. Çünkü Türkler, çok sabırlı ve mukavemetli insanlardır. Gayet mağrurdurlar ve izzet-i iman sahibidirler. Bu hasletleri, dinlerine bağlılıklarından, kadere rıza göstermelerinden, an'anelerinin kuvvetinden, padişahlarına, devlet adamlarına, kumandanlarına, büyüklerine olan itaat duygularından gelmektedir. Türkler, zekîdirler ve kendilerini müsbet yolda sevk ve idare edecek reislere sahip oldukları sürece de çalışkandırlar. Gayet kanaatkârdırlar. Onların bütün meziyetleri, hattâ kahramanlık ve şecaat duyguları da an'anelerine bağlılıklarından, ahlâklarının düzgünlüğünden gelmektedir. Türklerde evvelâ itaat duygusunu kırmak ve manevî bağlarını parçalamak, dinî sağlamlığı zayıflatmak gerekir. Bunun en kısa yolu, millî gelenekleriyle maneviyatlarına uymayan yabancı fikirlere ve hareketlere alıştırmaktır. Maneviyatları sarsıldığı gün, Türklerin, kendilerinden şeklen çok kudretli, kalabalık ve zahiren hakim kuvvetler önünde zafere götüren asıl kudretleri sarsılacak ve onları maddî vasıtaların üstünlüğüyle yıkmak kolay olacaktır. Bu sebeple, Osmanlı Devletini tasfiye için, yalnız harp meydanlarındaki zaferler kâfi değildir. Hattâ sadece bu yolda yürümek, Türklerin haysiyet ve vakarını tahrik edeceğinden, hakikatlerine nüfuz etmelerine sebep olabilir. Yapılacak şey, hissettirmeden, bünyelerindeki tahribi tamamlamaktır."
İnsanın dünyevi arzulara esir olduğu bir modern cahiliye dönemi.Ahlak ve namus bir insanın haysiyeti ve şerefidir.Ahlaksızlığın adına modernizim ve özgürlükçü düşünce yapısı denilen zamanların insanıyız.İnsanın yaratılış amacı ve gayesi bellidir.Bu gayeden insanoğlu ne zaman koptu o zaman geçmişte cahiliye dönemlerini hatırlatan hayatı yaşamaya başladı.Ama bir fark var oda bu cahiliye döneminin ismi modern ve medenilik olması.Bu aşırı modernizmin verdiği özgürlük düşüncesi ile insanlar her istediğini yapmakta özgür olduğunu haykırıp bunlara kimsenin karışmayacağını lanse ettiler.Ama bilmiyorlardıki bu zevk sandıkları arzular birgün hem kendilerini hemde toplumu ateş gibi yakacak.
Kadın bir çiçektir.Ona yalnız mahreminden başka kimsenin elinin değmemesi lazımdır.Eğerki başkalarının eli değerse bizi güçlü kılan aile ve toplumsal değerler parçalanır ve düşmanlarımıza esir oluruz.Cinsellik yaratılış amacı ile insana huzur kaynağı olsun diye verilmiş hayvani nefsi tatmin diye verilmemiş.
Erkekler şehvet yönünden daha kuvvetli oldukları için kadından daha çok etkilenebilir.Eğerki bu duygular rencide edilirse buna dayanılması çok ama çok güçtür.Çünkü kadın yaratılışında çekici ve alımlı yaratılmıştır.Ve dinimizde kadın erkekler için imtihan sebebidir.Çünkü gözleri harama sürükleyen tek varlık kadındır.Şeytanında en çok kullandığı silahlarından biridir.Aşırı cinsellik teması işlenen bir hayatta bir genç erkeğin cinselliğe sabretmesi zordur.Böyle bir ruh haletiyle cinselliğe ulaşmak adına her yolu mübah görebilir.Çünkü bu arzulara dur demek insanda yiğitlik ister.Bu sapkınlık değildir erkeğin şehvetinin kadına göre daha kuvvetli olmasındandır.Bakmasın kardeşin demekle sadece kendi dünyamızdan o insana bakmış oluruz.Herkesin yapı ve karakteri bir olmayıp nefse dayanma gücüde aynı oranlarda değildir.
Toplumda yeterince ahlaklanma yoksa cinsi duygular rencide edildikçe insanların bu duyguları azar ve bunları gidermek uğruna her pisliğe, her kandırmcaya başlar.Böyle olunca kadının şerefi, erkeğinde haysiyeti ortadan kalkıp hayvandan daha aşağılara iner insanoğlu çünkü insan akıl sahibir.
Bekaret kadının ahlak ve namus işaretidir.Ama sadece bu yeterli değildir.Kalb ve ruh hayatınında buna eklenmesi lazım.Yoksa bekareti temiz olupta kalbi pis olan insan yokmudur vardır.Ama bekaretini zevk için kendi isteği ile kaybedip sonra ben ahlaklıyım ve temiz kalpliyim diyen bir insan'a güvenmek duygulara yenik düşmektir.Sadece kalbi kandırmaktır.Kadının haysiyetini ve onurunu zedeleyici her hareketi yapıp kendi kardeşim namusumdur ama başkasını affetmem ve evlilikte bekaret sebebimdir zihniyeti güdenler asla ama asla topluma fayda vermez.Başka kızlarla cinselliğe varan duygular yaşayıp temiz kız aramak ahmaklıktır yani.Temiz olsada kullanılmış malı kimse istemez.
Evlilikte bekaretin önemli olduğu kadar kişinin kalp ve ruh yapısı hayata olan bakış ve gayesi çok önemlidir.Bekaretten önce bakılması gereken kalptir ondan sonra bekaret varsa o insanın sağlam ve temiz olduğunun kanıtı ortaya çıkar.Ama bu konulardada üzülebilirsiniz çünkü insan öyle iki yüzleştiki doğruyu bulmak için Mevlaya dua etmekten başka çaremiz yok.Çünkü çok garip ve aşırı bir cahiliye yozlaşması hakim ülkemizde
Evlenecek olan erkek ve bayanların birbirlerinin bekareti hakkında sorgulama yapmaları lazım.Çünkü evlendikten sonra zina yapan çok insanlar var.Peygamber efendimizde bekarlarla evlenmemizi tavsiye eder.Ama bekarlığın önemli olduğu kadar yukarıda yazdığım gibi kalp ve ruh hayatıda çok önemlidir.Yani kalp+ruh+bekarlık birbirini tamamlar.Önemli olan bu özelliklerin mevlanın rızası dahilinde birleştirilmiş olması
NÛR SÛRESİ
(3) zina eden erkek ancak, zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenir. zina eden bir kadınla da ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir erkek evlenir. Bu mü'minlere haram kılınmıştır.
En son selims tarafından 16-07-2006 12:01 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
NÛR SÛRESİ'sin de de belirtildiği üzere sen neysen ona laik görülürsün!
[size=150][glow=red][b]Ne GiT diyeceğim sana,nede KaL!BeNiM aşkımın benim için atacak bir yüreğe ihtiyacı VaR,ya aç yüreğini büyüsün aşk içinde,yada bulaşma aşka hiçbir ZaMaN....
[/b][/glow][/size]