hazır mısın...

Aşk ve sevgi sözleri, sevgiliye haykırışlar.
Cevapla
82gokhan

hazır mısın...

Mesaj gönderen 82gokhan »

bu yazıyı arattırdım ama başka bir başlık altında verilip verilmediğini bilmiyorum

Hazırmısın


Evinin seni içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksin... Sokağa fırlayacaksın... Sokaklar da dar gelecek...
Tıpkı vücudunun yüreğine dar geldiği gibi... Ne denizin mavisi açacak içini, ne pırıl pırıl gökyüzü... Kendini taşıyamayacak
kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksin... Birileri sana bir seyler anlatacak durmadan...
"Önemli olan sağlık." "Yasamak güzel." "Bos ver, her şey unutulur." Sen hiçbirini duymayacaksın... Göz yaşlarından etrafı
göremez hale geleceksin... Ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok
seveceksin... Hep ondan bahsetmek isteyeceksin... "Ölüme çare bulundu" ya da "Yarın kıyamet kopacakmış" deseler
başını kaldırıp Ne dedin?" diye sormayacaksın... Yalnız kalmak isteyeceksin... Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak...
İkisi de yetmeyecek... Geçmişi düşüneceksin... Neredeyse dakika dakika... Ama kötüleri atlayarak... Onunla geçtiğin
yerlerden geçmek isteyeceksin... Gittiğin yerlere gitmek... Bu sana hiç iyi gelmeyecek... Ama bile bile yapacaksın... Biri
sana içindeki acıyı söküp atabileceğini söylese,kaçacaksın... Aslında kurtulmak istediğin halde, o acıyı yasamak için
direneceksin... Hayatinin geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksin.... Aksini iddia edenlerden nefret edeceksin...
Herkesi ona benzetip... Kimseyi onun yerine koyamayacaksın... Hiçbir şey oyalamayacak seni... İlaçlara sığınacaksın...
Birkaç saat kafanı bulandıran ama asla onu unutturmayan. Sadece bir müddet buzlu camin arkasından seyrettiren...
Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek... Boğazın düğümlenecek, dinleyemeyeceksin... Uyumak zor, uyanmak kolay
olacak... Sabahı iple çekeceksin... Bazen de "Hiç güneş doğmasa" diyeceksin... Ne geceler rahatlatacak seni ne
gündüzler... Ölmeyi isteyip, ölemeyeceksin... Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önüne çıkana sarılmak isteyeceksin
Nafile... Düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek... Her sıçrayarak uyandığında onun adını söylediğini fark edeceksin...
Telefonun çalmasını bekleyeceksin... Aramayacağını bile bile... Her çaldığında yüreğin ağzına gelecek... Ağlamaklı
konuşacaksın arayanlarla... Yüreğin burkulacak... Canin yanacak... Bir daha sevmemeye yemin edeceksin... Hayata dair
hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinden... Onun sesini bir kez daha duymak için yani tutuşacaksın... Defalarca aradığı
günlerin kıymetini bilmediğin için nefret edeceksin... Yaşadığın şehri terk etmek isteyeceksin... Onunla hiçbir aninin olmadığı
bir yerlere gidip yerleşmek... Ama bir umut... Onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu... Bu umut seni gitmekten
alıkoyacak...

Gel gitler içinde yaşayacaksın...

Buna yasamak denirse...
Kullanıcı avatarı
dJ4
Co-Admin
Co-Admin
Mesajlar: 4055
Kayıt: 24-06-2003 01:15
Konum: Real World

Mesaj gönderen dJ4 »

Önemli değil dostum piyasada bu yazıyı kendi yazmış gibi geçinen bir sürü adam varken :)

Ama bu kadar karmaşık bir yapıya sahip olan aşkı ancak bu kadar karmaşık bir şekilde anlatamamak mümkün olabilirdi herhalde, olumsuz yönde değil anlatamayarak anlatabilme sanatı gerçekten takdir edilecek yazılar yazıyor bu adam, sağol yazdığın için sağol Can Dündar ...
82gokhan

Mesaj gönderen 82gokhan »

siz sağolun sayın Site Editör'ü dJ4...

gerçekten bu adamın yazıları çok güzel her biri...
82gokhan

Mesaj gönderen 82gokhan »

her seçim bir kaybediştir


Her tercih bir vazgeçiştir çünkü.. Sabah ise gitmekle, yatakta nefis bir miskinlik
fırsatından vazgeçmiş olursunuz.. Kalkar kalkmaz hayat bin bir seçeneği dayar
burnunuzun ucuna...

"Ne giysem" telasından, öğle yemeğinde "Ne alırdınız?" diye başucunuzda biten
garsona, hangi kanaldaki filmi izlesem kararsızlığından "bize oy verin" diye
bağrışan partilere kadar her şey, herkes, her an sizi ısrarla bir tercihe zorlar.

Yastığınıza teslim olmuşsanız, belki dışarıda ışıl ışıl bir günden vazgeçmiş
olursunuz.. Bahar esintileri taşıyan bir elbise belki o gün yaşamınızı
ışıldatabilecekken, ağırbaşlı bir sadeliğe karar vermekle muhtemel bir tanışıklığı
tepersiniz...

Belki yemediğiniz musakka, ısmarladığınız İzmir köfteden daha lezzetlidir. Ya da
öbür kanaldaki film, o anki ruh halinize daha uygundur.. Ama yaşam, vazgeçtiğiniz
şeye ilişkin ipucu vermez... Geri dönüp, o günü gökkuşağı desenli bir elbiseyle
yeniden yaşama şansınız yoktur. Bu seçim oyununda vazgeçtiğiniz şey,
seçtiğinizden daha değerliyse pişmanlık kaçınılmazdır.. Ama neyin değerli
olduğunun kararı da yine size aittir...

Ve vazgeçtiğiniz şey bazen bir saray, bazen şöhret sahnesinin parıltılı neonları da
olsa, çoğu zaman gözünüz hiç arkada kalmaz.. Çünkü duvarlarına sevdiğinizin
kokusu sinmiş bir ev ya da sevdiğiniz kadınla paylaşamadığınız bir saray sizin için
borsada kolay feda edilebilir değerlerdendir.

Hayata bir başka gözle bakmayı öğrendiyseniz, bu seçimde kazandıklarını
sananlara yalnızca acıyarak gülümsersiniz.. Her şeyin sıradanlaştığı bir dünyada
bazen kaybetmek en doğru seçimdir.

Ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçiştir...


Can DÜNDAR
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Bing [Bot] ve 1 misafir