“Allah Resulü buyurdu ki: – Size oruç, namaz ve sadakadan daha üstün olan bir hayırdan haber vereyim mi? Ashap: – Evet, buyur ya Resûlallah! dediler. Allah Resûlü: – Bu, iki kişinin arasını düzeltmektir. Zira mü’minlerden iki kişinin arasının bozulması, dini kökünden kazır.”
(Ebu Davud/Edeb 58; Tirmizi/Kıyamet 57)
Hadiste iki kişinin arasının bozulmasının, ne kadar büyük bir günah olduğuna işaret vardır. Ara bozulması; sevginin ve saygının kaybolup kalplere kin, düşmanlık, hased, kızgınlık gibi olumsuz duyguların yerleşmesine sebep olur ki, bu sebeple kazanılan günahlar, o kadar büyük olur ki, insanın elde ettiği tüm sevap ve iyiliklerini âdeta sıfırlar. Günahın çokluğu yanında ibadet ve iyi amellerden elde edilen sevapların bir hükmü ve değeri kalmaz.
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Mescidde mal alıp satan kimseyi gördüğünüz zaman, ‘Allah kazandırmasın’ deyiniz.
Mescidde yitik soruşturanı gördüğünüzde de
‘Allah sana onu buldurmasın’ deyiniz."
Tirmizî, Büyû' 75. Ayrıca bk. Muvatta', Sefer 92
Hadislerden Öğrendiklerimiz
1. Cami ve mescidleri kuruluş amaçlarının dışında kullanmak doğru değildir.
2. Cami ve mescidlerde yüksek sesle yitik soruşturmak, alış-veriş yapmak ve şiir okumak câiz değildir. Bazı âlimlere göre cami içinde dilenciye sadaka vermek bile caiz değildir.
3. Mescidlerin mâbed kutsiyeti ve sukûneti her zaman korunmalıdır.
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
– Allah ve Resûlü daha iyi bilir, dediler. Allah Resûlü de:
– Kardeşinin (işittiğinde) hoşuna gitmeyecek şeylerle insanların yanında bahsini yapmandır. Sahabilerden birisi: – Dediğim o (nahoş) şeyler, kardeşimde varsa, ne buyurursunuz? dedi. Allah Resûlü şu açıklamayı yaptılar: – Söylediklerin eğer onda varsa, onu (sadece) gıybet etmiş olursun. (Ama) eğer bahsettiklerin yoksa, (sadece gıybet günahıyla kalmazsın) ona iftira da etmiş olursun.”
(Müslim)
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
Müslim'in bir başka rivayetinde (Mesâcid 74) "Kim sarmısak, soğan, pırasa yemişse, mescidimize yaklaşmasın. Çünkü insanoğlunun rahatsız olduğu şeyden melekler de rahatsız olur" buyurulur.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Çiğ sarmısak yiyip mescide gelmek mekruhtur. Pişmiş sarmısak yemek ise mekruh değildir.
2. Çiğ yenildikleri takdirde soğan, pırasa, turp gibi kötü kokan sebzeler de aynı hükümdedir. Bunlara çemen, sigara, püro ve pastırma gibi kokusu başkalarını rahatsız eden şeyleri de katmak mümkündür.
3. Müslümanlar arasına çıkarken her yönden tertemiz olmak gerekir. Özellikle cami ve mescidlere gidileceği zaman daha fazla dikkatli ve temiz olmaya çalışmalıdır.
4. Kötü kokulardan insanlar gibi melekler de rahatsız olur.
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
Hz. Aişe annemiz anlatıyor: “Allah Resûlüne bir gün, hanımlarından Safiyye hakkında: – Safiyyenin şu şu kusurları bulunması (ve hele) boyunun da kısa olması sana (onu sevmemen için) yeter, dedim. Allah Resûlü:
– Öyle kötü bir söz konuştun ki, (O sözün günahı cisimlenip) denize atılsa tüm denizi kirletir ve kokuturdu, buyurdu.
Başka bir gün yine Allah Resûlüne, bir insandan bahsetmiştim. Şu cevabı verdi:
– Bana karşılığında dünyalık pek çok kıymetli şeyler verilecek bile olsa, hiç kimseyi kötülüğünü anlatarak anmayı sevmem.
(Ebu Davud, Tirmizi)
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
Bu hadis, İslamda akla verilen önemi gösterir. Akıl, yerinde kullanılırsa doğru ile yanlışı, faydalı ile zararlıyı birbirinden ayıran melekedir. Kişi, başarıyı, mutluluğu ancak aklını kullanması sâyesinde yakalar. Aklı olmayanın dini sorumluluğu da yoktur.
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
“Allah Resûlüne bir kişi gelerek şu soruyu sordu: – Ya Resûlallah! Annemin yanına girmem gerektiğinde kendisinden izin isteyeyim mi?
Allah Resûlü: – Evet, izin alıp öyle gir, dedi. Adam:
– Fakat biz aynı ev içinde birlikte oturuyoruz, dedi. Allah Resûlü: – Olsun, sen buna rağmen izin iste, buyurdu. Adam: – Ama onun hizmetini ben görüyorum, (sık sık yanına girip çıkmam gerekiyor) diye üsteledi. Allah Resûlü: – Olsun, yine de izin almadan yanına girme. Onu çıplak halde görmek ister misin? buyurdu. Adam: – Asla! deyince Allah Resûlü: – Öyleyse, yanına izin alarak gir, buyurdu.
(Muvatta’/İsti’zan 1)
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
“Kişinin öldükten sonra cennette derecesi yükselir. Adamcağız: – (Derecemi yükselten) bu sevap nereden geldi? diye sorar. Kendisine: – Çocuğunun arkandan senin için istiğfar etmesinden... denilir.”
(İbn-i Mace)
Hadisten de anlaşıldığı gibi, evladın ölmüş anne veya babası hakkında yaptığı dualar, istiğfarlar, hayır ve hasenatlar, ölen hakkında geçerlidir ve amel defterine sevap olarak yazılır. Cennetlik biri ise, cennetteki derece ve makamının daha da yükselmesine sebep olur. İnsanın öldükten sonra ardında kendine dua ve istiğfar edecek iyilikler işleyecek hayırlı evlatlar bırakması büyük bir bahtiyarlıktır.
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
Allah Resûlü: – Müslümanın din kardeşinin yanında onu günaha sokacak kadar kalması doğru olmaz, buyurdu. Ashap:
– Onu nasıl günaha sokar ya Resûlallah? diye sordular. Allah Resûlü şu açıklamayı yaptılar: – Yanında ikram edecek hiçbir şeyi kalmadığını görmesine rağmen, ona misafir olmaya devam etmesidir.
(Müslim)
Hadiste, misafirlikle ilgli temel bir görgü kuralına işaret edilmektedir. Misafir olunan kimsenin ekonomik durumu mutlaka düşünülmelidir. Kendi geçimini sağlamakta zorlanan bir insanın yanında günlerce misafir kalıp ta, onu iyice borçlanmaya, ekonomik çıkmaza sokmak hadiste yasaklanmaktadır.
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]