Naşit Hakkı Uluğ/ Hamdullah Subhi Tanrıöver/Ruşen Eşref/ K. Külman
ÖRGÜN YAYINEVİ
- E sen nerelisin bakalım, ağam? diye sordum.
- Afyon Karahisar'ın Sandıklı kazasının Kusura kariyesinden Hüseyin Onbaşı.
- Sen de Çanakkale'de bulundun demek.
- Evet efendim, bulunduk.
- Yaralandın mı?
- Evet, kolumdan, bileğimden, parmağımdan.
- Ne ile yaralandın?
- Misket parçasıyla. Şarapnel misketinin parçasıyla.
- Hangi taraftaydın?
- Seddülbahir tarafındaydım. "Donuz Deresi"nden girdik, "Kanlı Dere"ye çıktık. Kirte köyünün alt yanında "Kanlı Dere" vardı, işte oraya.
- Derler ki muharebede bizim askerlerin gözüne yeşil sarıklı askerler görünürmüş; siz de gördünüz mü?
- Hayır efendim, biz görmedik. Yalnız kuşlar vardı. Yeşil yeşil. Ateşin arasında gezerlerdi. Kurşun, gülle kırmış, yıkmış, dalını budağını karıştırmış. O yeşil kuşlar oraya konarlardı. Kurşun murşun, Allah tarafından, onlara dokunmuyordu.