Ormanlar kralı aslanın canı sıkılıyormuş, akıl hocası tilkiyi
çağırmış,
- " Bir şeyler düşün de neşemizi bulalım! "
- "Şu aşağıdaki patikanın başında duralım, karşımıza ilk çıkanı dövelim!"
- " İyi de, durup dururken adam dövülür mü? "
- " O kolay, senin niye şapkan yok, der döveriz! "
Gitmişler yolun başına, kısmetlerine tavşan çıkmış "Senin niye şapkan yok!" diye bir girişmişler, yer misin, yemez misin? Ertesi gün yine ayni pusu, yine kısmetlerine tavsan çıkmış, zavallı sekiyor, topallıyor,
- " Ulan senin niye şapkan yok? " bir dayak daha...
ÜÇÜNCÜ gün aslanın adalet damarları kabarmış,
- "Yahu, tilki kardeş şapkası yok, diye her gün pat, küt adam dövülmez ya!" .Tilki,
- "Kolay!" demiş,
- " Sigara almaya yollarız, ya filtreli alır, ya filtresiz, hangisini almışsa, öbürünü almadı, diye döveriz! "
Kısmetlerine yine tavşancık çıkmaz mi, yüzü, gözü sarılı, titriyor:
- " Git bize sigara al, gel! "
Aslanla, tilki keyifli keyifli gülerken, tavşan biraz gittikten sonra dönüp sormuş,
- " Affedersiniz, filtreli mi, filtresiz mi? "
Aslan çok bozulmuş
- " Gel lan buraya! " diye kükremiş,
- " Senin niye şapkan yok! "