Yılanlar

Doğadaki hayvanlar ile ilgili paylaşımlar, evcil hayvanlarınızın bakımı, sağlığı ve eğitimi ile ilgili konuların paylaşıldığı forum.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Enchanting
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 7916
Kayıt: 09-06-2005 14:13
Konum: Ankara

Yılanlar

Mesaj gönderen Enchanting »

ResimÇıngıraklı yılanın başının ön kısmındaki yüz çukurlarında bulunan ısı algılayıcılar, çevresindeki avın vücut sıcaklığının neden olduğu infrared ışınını saptar. Bu saptama, ortam sıcaklığındaki 1/300'lük bir derece artışını saniyenin binde 35'i kadar kısa bir sürede tespit edebilecek kadar hassastır.Bu hassasiyet o kadar fazladır ki, yılan kendisinden uzaklaşmış olan avının ayak izlerinden yayılan ısıyı tespit ederek onu takip edebilir.

ResimYılanın bu hassas ısı algılama duyusu sadece av bulmaya yaramaz. Yılan soğuk kanlı bir hayvandır. Yaşadığı ortam 30 derecenin üzerinde olduğunda normal yaşamsal etkinliklerde bulunabilir. Isı algılayıcılar, kışları geçirecekleri sıcak bir mağara veya ağaç kovuğu bulmalarındaki en büyük yardımcılarıdır.


14 yılan familyasının sadece ikisinde ısı algılayıcılar vardır. İki familyanın sahip olduğu algılayıcılar arasında yapısal olarak farklılıklar vardır.

Engerek yılanlarındaki algılayıcılar bir çukurun içinde yer alırlar. Bu çukur Hayvanın başının ön tarafında, gözlerin aşağısında açıklıkları ileri doğru bakacak şekilde konumlanmışlardır. Bu sayede hayvan en büyük silahı olan zehirli dişleri ile gece görüş sistemini beraber yöneltebilir.

ResimÇukurlar birkaç milimetre çapında ve 5mm. Kadar derinliktedir. Deliğin içi bir zar aracılığı ile ikiye ayrılır. Böylece oluşan iki hacim iç ve dış odacık diye adlandırılır. Yılanın kafasında, zarın içine sonlanan ve trigeminal olarak adlandırılan iki sinir kolu vardır. Hayvanın avından kaynaklanan ısı elektrik sinyallerine çevrilir. Trigeminal sinirin görevi bu sinyalleri beyine göndermektir. Beyinin ısı sinyallerini algılayan kısmı "terminus"tur. Sinir kolu terminusa yaklaştıkça üzerindeki özel kaplama malzemelerini kaybetmeye başlar. En sonunda geniş ve yayvan bir yapı halini alır. Bu yapının uçlarında mitekondri denen küçük hücresel yapılar mevcuttur. Isı uyarısı bunlara uğradıklarında yapısal olarak değişime uğrarlar. İşte avın algılanmasında bu değişim sayesinde gerçekleşmektedir. Bugün algılama sisteminin tam olarak nasıl çalıştığı bilinmiyor. Ancak bilim adamlarının bildiği bir şey var ki, algılamanın tamamen özel bir yapı da gerçekleşen karmaşık bir süreç sonunda gerçekleştiği..

ResimYılanın ısı algılayıcı sistemi kendi vücut ısısından bağımsız olarak çalışmaktadır. Sistem uyarı başlar başlamaz çalışmakta sonra tepki vermemektedir.Sırf bu bile hayvanın sisteminin, tesadüflerden uzak inceden inceye yapılmış bir planlamanın ürünü olduğunu göstermektedir. Eğer ısı algılayıcıları, hayvanın kendi vücudundan yayılan ısıyı da dikkate alsaydı sistem sürekli olarak sinyal verecekti. Bu sinyaller yılanın çevredeki ısı kaynaklarından aldığı sinyalleri perdeleyecek ve sistemi felç edecekti.

ResimYılan, koku alma organı olan çatal dilinin yardımıyla, koyu karanlıkta yarım metre ilerisinde yere çömelmiş hareketsiz bir farenin durduğunu anlayabilir. Ortama gece karanlığı olmasına karşın, ısı algılayıcı sistem sayesinde avının yerini hatasız tespit eder. Yılan önce ona sessizce sokulur, saldırı mesafesine girer, ardından boynunu yay gibi gerer ve avının üzerine büyük bir hızla atılır . Bu sırada 180 derece açılabilen güçlü çenesindeki dişlerini avına geçirmiştir bile. Tüm bunlar, bir otomobilin yarım saniye içinde sıfırdan 90 km/saat hıza erişmesi ile eşdeğer bir süratte olup biter. Yılanın, avını etkisiz hale getirmek için kullandığı en büyük silahı olan 'zehir dişleri'nin uzunluğu 4 cm kadardır. Bu dişlerin içi oyuktur ve zehir bezlerine bağlıdır. Bez kasları, yılan ısırdığı anda büzülür ve zehri önce diş kanalına, oradan da avın cilt altına basınçla püskürtürler.Yılan zehri, ya avın, merkezi sinir sistemini felce uğratır ya da kanını pıhtılaştırarak ölümüne neden olur. Bazı yılanların 0,028 gramlık zehri, 125.000 fareyi öldürecek kadar güçlüdür. Zehir, avın yılana bir zarar vermesini engelleyecek kadar çabuk etki eder. Artık yılanın yapacağı iş, felce uğramış avını son derece esnek olan ağzıyla yutmaktır.

ResimResimYapılan bir deneyde yılanın, ısı algılayıcısı ve dilinin ortak çalışması sayesinde ısı kaynağının bir av olup olmadığını tespit edebildiği anlaşılmıştır. Karanlık ortamda hayvanın önüne bir sıcak kum torbası ile cesedi soğumuş bir fare bırakılmıştır. Yılan ilk başta torbaya hemen hamle etmekte ancak yemeye çalışmamaktadır. Fareden bir ısı yayılmamasına karşın ona rastlayınca diliyle yoklamakta ardından da yemeye başlamaktadır. Eğer böyle olmasaydı hayvan her ısı kaynağına saldıracak belki de sokarak boş yere uğraşmış olacaktı. Ancak iki duyu sisteminin birbirini destekleyecek şekilde yaratılması sayesinde böyle bir durum ortadan kaldırılmış olmaktadır.

Yılanın zehirli oluşu herkesçe bilinen bir konu olduğundan, hemen hiç kimse bunun nasıl olabildiği üzerinde düşünmez. Oysa, bir hayvanın gece görüş sistemi ve başka bir hayvanı zehirleyerek öldürme gibi bir "teknoloji"ye sahip olması, gerçekten de şaşırtıcı ve olağanüstüdür.

ResimOrtada alışılmışın dışında ve ancak "mucize" terimiyle ifade edilebilecek olağanüstü bir olay vardır. Doğanın ise, "doğaüstü" olan mucizeyi yaratması gibi bir durum söz konusu olamaz. Doğa, çevremizde gördüğümüz düzenin tümüne konulmuş bir isimdir. Bu düzeni kuran da elbette bu düzenin kendisi değildir. Doğa kanunları Allah'ın koyduğu ve yarattıkları arasındaki ilişkileri düzenleyen kanunlardır. Kavramları doğru tanımlamak gerçekleri ortaya çıkarır. Kavramları karıştırmak ise inkar edenlerin bir özelliğidir. Bunu da gerçekleri örtbas etmek, değiştirmek amacıyla yaparlar.

Allah'ın varlığından şüpheye düşenler, yılanın nasıl böylesine olağandışı bir yeteneğe sahip olduğunu açıklayamazlar elbette. Çünkü yılanın ağzında yer alan zehir sistemi, son derece karmaşık ve hesaplı bir sistemdir. Bu sistemin işlemesi için hayvanın içleri oyuk özel "zehir dişleri" olması, bu dişlere bağlı zehir bezleri olması, bu bezlerin içinde düşmanlarını anında felç edecek kadar güçlü bir zehrin oluşması ve hayvan avını soktuğu anda bu sistemi çalıştıracak bir refleksin ortaya çıkması gerekir. Bu çok parçalı sistemin tek bir parçası dahi olmasa, sistem çalışmaz. Bu da yılanın avlamak için seçtiği hayvanlara yem olmasıyla sonuçlanacaktır. Hayvanın ısı değişikliklerini ve kokuları algılamadaki olağanüstü yetenekleri de karşı karşıya olduğumuz dizaynın ne denli detaylı olduğunu gösterirler.

Kaynak: Populerbilgi
bir gün ve gerçekten, her şey çok güzel ölecek!
Kullanıcı avatarı
DiLeMmA
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 3422
Kayıt: 02-02-2005 00:28

Mesaj gönderen DiLeMmA »

Çok soğuk hayvanlar ya...
Başkaları gitmiş olur, gidince;
Bir sen yakınsın, uzakta kalınca..
Kullanıcı avatarı
Enchanting
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 7916
Kayıt: 09-06-2005 14:13
Konum: Ankara

Mesaj gönderen Enchanting »

Evet, katılıyorum..
bir gün ve gerçekten, her şey çok güzel ölecek!
ilmurat
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 3117
Kayıt: 19-09-2005 09:30

Mesaj gönderen ilmurat »

çok iyi araştırma ellerine sağlık,

Evet çok soğuk hayvanlar, resimleri bile ürpertici....
[scroll][color=brown][b]G İ T T İ M[/b][/color][/scroll]
Kullanıcı avatarı
flower78
Quick Friend
Quick Friend
Mesajlar: 68
Kayıt: 08-02-2006 19:49

Mesaj gönderen flower78 »

EVET BENDE KATILIYORUM
Kullanıcı avatarı
eniyikameraman
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 2525
Kayıt: 01-11-2005 17:01
Konum: gök yüzünden

Mesaj gönderen eniyikameraman »

ıslak ve nemli görunuyorlar
[img]http://img148.imageshack.us/img148/3443/28rl1.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
mourhuun
Fast Friend
Fast Friend
Mesajlar: 183
Kayıt: 13-01-2006 15:49
Konum: Çinden
İletişim:

Mesaj gönderen mourhuun »

eline sağlık güzel araştırma.

""Bu sırada 180 derece açılabilen güçlü çenesindeki dişlerini avına geçirmiştir bile.""

sanırım dünyanın en büyük açılan ağzı onlarındı. dehşetengiz hayvanlar.
Ayrıldı gönül yine bir tek eşinden
Bulmakta teselli batan akşam güneşinden
Alnımdaki hattı yaşımın matemi sanma
Her çizgi açıldı acı hicran ateşinden
İşsiz mühendisle yine yeniden
Kullanıcı avatarı
Muystafa
Fast Friend
Fast Friend
Mesajlar: 247
Kayıt: 15-04-2005 06:28
Konum: Guetamala

Mesaj gönderen Muystafa »

En çok korktuğum hayvalar yılanlardır ya
M&M
Kullanıcı avatarı
ComiC
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 6250
Kayıt: 18-01-2004 13:00

Mesaj gönderen ComiC »

Çok asil bi' hayvan ama. Yani bir sürüngenlerin karizmasını bu hayvan kurtarıyordur. Korkarım falan ama iyi hayvanlar
enjoy the silence..
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir