Alman Yayıncılar Birliği tarafından verilen Barış Ödülüne layık görülen yazar Orhan Pamuk, ödülünü Frankfurtta törenle aldı. Pamuk, Yaşar Kemalden sonra bu ödülü alan ikinci Türk yazar oldu.
Alman Yayıncılar Birliğinin 56. Barış Ödülü, yazar Orhan Pamuka verildi. Frankfurtun 157 yıllık tarihi Paul kilisesinde düzenlenen törende ödülünü Yayıncılar Birliği Başkanı Dieter Schormanndan alan Orhan Pamuk, bu ödülü almaktan dolayı büyük şeref ve gurur duyduğunu söyledi.
Pamuk, konuşmasında, sanıldığı gibi romancının siyasetinin romancının kendini siyasi davalara adamasıyla, cemaatlere, partilere, gruplara katılmasıyla ilgili bir şey olmadığını belirtti. Romancının siyasetinin romancının hayal gücünden kaynaklandığını kaydeden Pamuk, roman yazarının kendisini bir başkasının yerine koyma
gücü olduğunu ifade etti.
Türkiyenin AB üyeliğine değinen Pamuk, Türkiyenin ABye tam üyeliğinin gerçekleşebilir bir şey olduğu ortaya çıktıkça Avrupanın bir kesimi ve bazı siyasetçiler arasında Türkiye karşıtı duyguların daha belirgin bir şekilde ortaya çıktığını belirtti.
NEDEN ORHAN PAMUK?
Alman Yayıncılar Birliği Başkanı Dieter Schormann da, ödül töreninde yaptığı konuşmada, 1950 yılından bu yana edebiyat, bilim veya sanat yolunda barış fikrinin gerçekleştirilmesine önemli oranda katkıda bulunan kişilere verilen bu ödülün, bu yıl Orhan Pamuka verilmesinden büyük mutluluk duyduğunu belirtti.
Schormann, Pamukun, hafızası ne kadar inatla büyük Osmanlı tarihine kadar uzanıyorsa, o kadar korkusuzca, bugünün yakıcı konularını ele aldığını, insan ve azınlık hakları için çaba gösterdiğini, bunun Barış Ödülünün bu yılki sahibi olmasına neden olduğunu söyledi.
TÜRK YETKİLİ KATILMADI
Orhan Pamuk, törenden sonra Türk gazetecilerine yaptığı açıklamada, Türk devletinden hiçbir yetkili törene katılmadı. Benim de zaten böyle bir beklentim yoktu. Kimsenin katılmamasından şeref duydum. Herkes yerini ve durumunu biliyor dedi.
Orhan Pamuk, Yaşar Kemalden sonra ödülü alan ikinci Türk yazar oldu. Ödül, önceki yıllarda, aralarında Hermann Hesse, Jürgen Habermas ve Susan Sontagın bulunduğu ünlü edebiyatçılara verilmişti.
Ne dava haramisi, ne entelektüel sanat çığırtkanı, ne ütopya devşirmeni. Kuş olup uçtuk semaya..
Sepetinde üç dirhem pamuğu olmayan takımı,
Fena halde tebelleş oldu Orhan Pamuk'a..
Yok efendim,bu nişantaşı çayır züppesi,
Reklâm yazarıymış düpedüz..
Veya son model helikopteriyle kapı kapı dolaşan,
Post-modern bir seyyar satıcı..
Ben ki pre-modern bir şairim,diyorum ki size ;
Bakmayın Orhan'ın hep geçmişe mazilerden dem vurduğuna,
Harem dairelerinde oryantal göbekler attığına..
O mu sanki edebiyatımızda tek yağmur kaçağı..?
Üslubu bihoş mesleği nakkaş muşambası makintoş..
Bakmayın sokaklarda bir müze bekçisi gibi dolaştığına,
O tam günün adamı,
Antika olan biziz asıl..
Gırtlağına kadar beyaz eşyaya kara paraya batmış,
Bu tüketim toplumunun has çocuğu o..
Bir kalemde yeni bir kalem sürdü piyasa ekonomisine..
Kitapsızlar mahallesinde salyangoz bellenen,o yasaklı,
O tu kaka kitap kapış kapış gidiyor sapamarketlerde..
Orhan eskiden yok olan bir şeyi yok satıyor..
Biz ne kızıllar gördük kızılı yok pahasına satan..
Varsın o da kırmızı'yı okutsun ateş pahasına..
Can Yücel
Datça / 31.12.1998
Ne dava haramisi, ne entelektüel sanat çığırtkanı, ne ütopya devşirmeni. Kuş olup uçtuk semaya..