Hadis-i Şerif: Resulullah (SAV) Efendimiz Allah-ü Teâlâ'dan hikaye yolu ile şöyle anlatıyor:
"Eğer Âdemoğlunun iki dere dolusu altını olsa üçüncüsünü arzular... Âdemoğlunun boşluğunu ancak toprak doldurur."
Manasından anlaşıldığı gibi bu Kudsî bir Hadis-i Şeriftir. Bu Hadis-i Şerifin şerhini yapmak istediğimiz zaman şöyle diyebiliriz:
"Bir kalp için iki vadi olsa... İş bu iki vadi, ruhun ve nefsin vadileridir. Ve bunlar ledünnî ilimlerin altını ile dolsa, mutlaka üçüncü bir vadinin de dolmasını ister. Çünkü onun istidadı vardır. Özellikle ilahî feyzi kabul etme babında; bir de... evet bir de feyiz veren zatta hakikati bulması babında; bir de... evet bir de verilen feyizle hakikate kavuşmak üzerine." Burada bilhassa, Âdemoğlunun gözünü dolduran şeyin toprak olarak anlatılmasından murad, zül haline varan bir fena halini bulmaktır. Özellikle burada fani bir varlığın izzet burcundan zillet enginine düşmesine işaret vardır. Buraya kadar anlatılan manaları şu Ayeti Kerime’ nin özlü manasına bağlamak icab eder: "Mirası, helal haram demeyip alabildiğinize yersiniz. Malı da pek çok seversiniz." (Fecr Suresi, Ayet 19-20)
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
HADİS-İ ŞERİF: Resulullah (SAV) Efendimiz şöyle buyurur:
"Misafire ikram ediniz. İsterse kâfir olsun."
Bilmen gerekir ki, kula isabet eden kötülüklerden hangisi olursa olsun, o, Hakk’ ın misafıridir. Özellikle hastalıklar. Kula gereken ona ikram etmektir. Ona yapılan ikram cümlesindendir ki mecburi bir durum olmayınca ilaçla def etmeye çalışmamalı. Zira ilaçla giderilmesine çalışılsa da hastalık ancak Allâh'ın takdir ettiği zaman gider.
Böyle bir durum ise kulu Allah'ın gözünden düşürür. Allah korusun...
Burada Resul (SAV) Efendimiz "İsterse kâfir olsun" şeklinde bir tavsif yaptı. Buradaki kâfir bir manaya göre "kapalı... gizli..." demeye gelir. Çünkü bu misafirin gelişi çoğu zaman saklı, kulun idrakına kapalı durur. Şayet geleni kabul eder, razı olur, Allah'a dönerse perdeler açılır. Kul ise bu durumda işin sırrına vakıf olur.
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
HADİS-İ ŞERİF: Resulullah (SAV) Efendimiz şöyle buyurdu: "Kulun Rabb’ ına en yakın olduğu anı, secde anıdır."
Şunu bilmelisin ki secde eden secde ettiği zaman, varlığı cem kaynağından alıp ayrıntılı âleme yaymaktadır. Yani yalnızlıktan çıkıp bütün kâinatla bir bağlantı kurmaktadır. Ama kurabilirse. Secdesini tam yapabilirse.
Şunu da bilesin ki bir kul vaktâ ki, Hakk Teâlâ onu yokluktan varlığa çıkardı... Böylece o Yüce Hakk 'tan uzaklaştı.
Peki bu durumda, kulun cem âleminden ayrılıp yaygın bir varlığa geçtikten sonra Rabb’ ına yakınlığı nasıl olacak? Evet, nasıl olacak ki tekrar eski yerine gidebilsin?
Bu gidiş ancak şu şekilde olabilir: Hakk’ ın, esma, sıfat, ahlak ve âyetlerine uygun bir şekilde dağıldıktan sonra olabilir. Bu da ancak secdede olabilir.
Manasını anla.
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
Üzüntü ve kaygılarınızı sadakalar vererek gideriniz. Ta ki, Allah kötü durumunuzu düzeltsin, düşmanlarınıza karşı da size yardımcı olsun. Hadis-i şerif (Deylemi).
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim güzel bir şekilde abdest alır, Müslüman kardeşine, sevap düşüncesiyle hasta ziyaretinde bulunursa, cehennemden yetmiş yıllık yürüme mesafesi uzaklaştırılır." Sabit dedi ki: "Ey Ebu Hamza, harif nedir?" diye Enes'ten sordum. Bana: "Yıl!" diye cevap verdi."
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
Resulullah (sav) buyurdular ki: Amellerin tartıldığı mizanda görevli bir melek vardır. Âdemoğlu getirilip mizanın 2 kefesi arasında bekletilir. (Günah ve sevapları tartıya konup tartılır). Eğer mizanda sevap kefesi ağır gelirse, o melek bütün yaratılmışların işiteceği bir sesle: – Filan, artık sonsuza kadar kurtulmuş, mutlu olmuştur. Bundan sonra asla mutsuz olmayacaktır... diye seslenir. Eğer tartıda sevapları hafif gelip günahları ağır basarsa, o melek bütün yaratılmışların işiteceği bir sesle: – Filan, cehennemlik oldu, bundan sonra, asla bir daha mutluluğu bulamaz, diye seslenir. (Bezzar)
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
İbn Ömer'in (r.a.) bildirdiğine göre: Hz. Peygamber (a.s.) alış-verişte araya sahte müşteri sokarak fiyat yükseltip gerçek müşteriyi yanıltmayı yasaklamıştır.