seyduna ve şahrud (kavuşamayan iki aşık ırmağın öyküsü)

Şiir, roman, öykü, deneme, eleştiri, inceleme.
Cevapla
ilmurat
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 3117
Kayıt: 19-09-2005 09:30

seyduna ve şahrud (kavuşamayan iki aşık ırmağın öyküsü)

Mesaj gönderen ilmurat »

bilmiyorum bilen var mıdır bu türküyü? okumanızı hatta bu albümü almanızı tavsiye ederim..


(Yitik öyküdür)
Tarihten iki ayrı coğrafyaya damlayan
İki ayrı yürekte durmadan kanayan
Seyduna’yla Şahrud
Yüreklerin akarken bıraktığı izi
Birbirlerinin gözlerinde aradılar.
Yoktu.
İki iklim farkıydılar
Ne zaman göz göze değseler
Yangın çıkmayacak denli uzaktılar.
Yalnızca aynaların dökülen sırrına yansırdı
Üçüncü bir kente düşmüş suretleri

Şahrud gökyüzü geliniydi.
Yüzüne bulut inse dolardı masal gözleri.
Bir solukluk rüzgarda bile
Usul usul kanardı gelincik bedeni.

Seyduna yeryüzü cehennemi.
Ölüm, çağrılı uçurumlarda sınardı sevdasını
Yalnız ufuk çizgisinde buluşurlardı,
Onu da güneş günde iki kez ateşe verirdi.

İki iklim ayrıldılar.
“Ya Şahrud!” dedi Seyduna
“Gözlerime mermi diye sevdanı sürdüm.
Ardına bakma, gözyaşımla vurulursun.
Su gibi git.”

Şahrud’un yüzüne keder mayın gibi durdu.
Ve zaman gözlerinin su yeşilinde kuruldu.
Hüzün bir Buda heykeli gibi çırılçıplak,
Yüzlerine oturdu.

Rivayet odur ki,
Şahrud vardığı denizlerde hala
Seyduna türküleriyle uyanmakta,
Seyduna, Şahrud’un gözlerinden kalan
Masalla yaşlanmakta.)


(biliyorum! sen yine parmak uçlarında üşüyosun,aramızda kıvrılıp yatan uzaklıga inat,ayaklarınla kasıklarımın kasıgasını,ellerinle yüregimde yaktıgın ateşi düşlüyorsun.sularımız sızıp karışıyor ay karanlıkta ve çırıl çıplak bir ırmaga dönüşüyor yatagımızda apansız,parmakların tıkır tıkır işliyor iştahla,biliyorsun yaşamaktır aşk, geceyle gündüzün sessiz geçişimidir bir uyku bogazında,DELİCE BİR YANGIN PARMAKLARININ BUZULUNDA........)

[scroll][color=brown][b]G İ T T İ M[/b][/color][/scroll]
Kullanıcı avatarı
euphorbia
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 26
Kayıt: 26-02-2006 09:22
Konum: ankara
İletişim:

Mesaj gönderen euphorbia »

hakan yeşilyurt'un "acıya gülmek" parçası da seyduna ile şahrud'dan bahseder.sözleri de şöyledir:

Öpüyorsam ayrılığı gözünden
Söküyorsam yüreğimi göğsümden
Geciyorsam gözlerinin icinden
Sana olan sevdamdandır bilesin
Geciyorsam bir çiçeğin özünden
Sana olan sevdamdandır bilesin.

Meğer ne yanlızız insan olmuşsak
Yaprak gibi dalda sesziz solmuşsak
Yeri gelmiş acıyda gülmüşsek
Sana olan sevdamdandır bilesin
Yeri gelmiş ayrılığa gülmüşsek
Sana olan sevdamdandır bilesin

-Biliyorum sen yine parmak uclarında üşüyorsun.
Aramızda kıvrılıp yatan uzaklığa inat
Ayaklarınla kasıklarımın kasırgasını
Ellerinle yüreğimde yaktığın ateşi düşlüyorsun.
Sularımız sızıp karışıyor ay karanlıkta
Ve cırılcıplak bir ırmağa dönüşüyoruz yatağımızda..
Apansız pencerende gülümsüyor güneş ne güzel.
Bütün parmakların tıkır tıkır işliyor
İştahla biliyorsun yaşamaktır aşk
Geceyle gündüzün sesziz gecişimidir bir uyku boyunda.
Delice bir yangın parmaklarının buzulunda
Ah şahrut!her yerimiz nasıl da şaşırıp kalmaya istekli.

Karşılıksız sevebilmekse sevda
Gercek seven küle dönmüş her çağda
Elim kolum bağlanmışsa kıyında
Sana olan sevdamdandır bilesin
Sevdunayım gebermişsem kıyında
Sana olan sevdamdandır bilesin.
memnon
New Friend
New Friend
Mesajlar: 1
Kayıt: 07-11-2008 03:13

teşekkür

Mesaj gönderen memnon »

ilmurat ve euphorbia ya bu paylaşımlarından dolayı özel olarak teşekkür etmek istedim...özellikle ilmurat bu yitik hikayeyi paylaştığın için çok teşekkür ediyorum...ellerinize sağlık

"karşılıksız sevebilmekse sevda gerçek seven küle dönmüş her çağda,elim kolum bağlanmışsa kıyında sana olan sevdamdandır bilesin"

bu parçayı dinlemenizi gerçekten öneririm...
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir