Yönetmen Richard Avedon , Ronaldo Nacyonales, Rychard Obryen Moran
Senaryo Dan Futterman, Gerald Clarke
Oyuncular Phylyp Seymour Hoffman, Catheryne Keener, Clyfton Collyns Jr., Chrys Cooper, Bruce Greenwood
Filmin Türü Drama
Orijinal Adı Capote
Yapımcı Firma Sony Pictures Classics
Yapım Yılı 2005
Yapım Ülkesi Kanada / ABD
Orijinal Dili Yngilizce
Filmin Süresi 98 dakika
Resmi Sitesi www.sonyclassics.com/capote
Vizyon Tarihi 24.03.2006
Temelini gerçek hayattan alan bir roman
Tiffanyde Kahvaltının yazarı ve jet sosyetenin sevilen isimlerinden biri olan Truman Capote, Kasım 1959da New York Timesın arka kapağında bir makale okur. Makalede Holcomb-Kansasın tanınmış çiftçi ailelerinden Clutterların dört ferdinin, korkunç bir biçimde öldürülüşünden bahsedilmektedir. Gazetelerde hemen her gün benzer hikayeler yayınlanıyor olsa da, bu hikayedeki bir şey Capotenin dikkatini çekmiştir.
Hikaye, Capotenin uzun süredir aklını kurcalayan, kurmaca olmayan bir yazının da, doğru yazarın elinde kurmaca kadar etkili olabileceği teorisini test etmesine olanak tanımaktadır. Bu küçük kasabada cinayetler acaba nasıl bir etki yaratmıştır? Bu konuyu incelemesinin, katillerin asla yakalanmamış olmasıyla da bağlantısı yoktur.
The New Yorker dergisini kendini görevlendirmeye ikna eden Capote, böylelikle Alabamadan çocukluk arkadaşı Harper Lee ile birlikte Kansasa doğru yola çıkar... Harper Lee, birkaç ay içinde Pulitzer Ödülü kazanacak ve To Kill a Mockingbirdün yazarı olarak şöhrete ulaşacaktır.
Çocuksu ses tonu, uçuk kaçık davranışları ve sıradışı kıyafetleri kendini hâlâ Eski Batı olarak gören bu kasaba ahalisi Capote'yi başlangıçta düşmanlıkla karşılansa da, kısa sürede ona güven duymaya başlar. Daha da önemlisi, cinayetleri soruşturan Kansas Soruşturma Bürosundan Alvin Dewey de Capoteye güvenmektedir.
Las Vegasta yakalanan katiller Kansasa geri getirilerek mahkemeye çıkartılır, yargılanır ve ölüme mahkum edilirler. Capote onları hapiste ziyaret edip yakından tanıdıkça, bir gazete makalesi olarak planladığı şeyin, aslında bir kitap, hem de çağdaş edebiyatın devleri arasına girebilecek bir kitap olabileceğini fark eder. Şu an elindeki konu o güne dek bir Amerikan yazarının işlediği en derin konudur: İki Amerikanın çatışması. Bir tarafta, Clutter ailesinin tanıdığı güvenli ve korunaklı Amerika; diğer tarafta ise, katillerinin yaşadığı ahlaktan yoksun Amerika...
Bennett Millerin yönettiği Capote, en iyi film ve en iyi erkek oyuncu (Philip Seymour Hoffman) dalları dahil beş dalda Oscara aday gösterildi. Gerald Clarkeın aynı isimli kitabından uyarlanan filmin senaryosunu Dan Futterman kaleme almış. Başrollerde Philip Seymour Hoffman (Truman Capote) ve Catherine Keener (Harper Lee) kamera karşısına geçmiş. Filmde ikiliye eşlik eden oyuncular Clifton Collins Jr., Chris Cooper, Bruce Greenwood, Bob Balaban ve Amy Ryan olumuş. Filmin müziklerini ise Mychael Danna bestelemiş.
Yeni bir yazın anlayışının doğuşu
Capote filmi sizi, yazarların, günümüzde popüler kültürün simalarıyla özdeşleştirilen türde iyi ya da kötü üne ulaştığı bir dönemi hayal etmeye davet ediyor. Amerikalılar o günlerde şimdikinden daha çok okuyorlardı; kitaplar da daha önemliydi. Bundan da önemlisi Truman, günümüzde hakim olan ünlüler kültürünün yolunu açan, kendi reklamını yapma konusunda doğuştan yetenekli biriydi. Ünü kategoriler ötesiydi: Üst kültürden alt kültüre, edebî ciddiyetten yüksek sosyete uçarılığına ulaşan bir şöhrete sahipti. Gazetelerin, dergilerin ve televizyon programlarının değişmez ismiydi...
Capote, In Cold Bloodda, kurgu-olmayan roman adını verdiği, tamamen yeni bir şey yaratmaya çalışmıştı. Amacı sanatsal seçim ve ayrıntıları aktarırken, yazarın gözünü kullanmak vb. gibi kurgu tekniklerini kurgu olmayan yazınlara taşımaktı. Gerçek hayata dayanan bir öykünün en yaratıcı gerilim kadar sürükleyici olabileceğini kanıtlamak istedi. Başarısı, okuyucuyu sadece birkaç kelimeyle Kansasın uçsuz bucaksız otlaklarına götürdüğü ilk sayfada kendini gösteriyordu daha: Arazi dümdüz, ve olağanüstü geniş bir görüş alanı var; yolcular, atları, sığır sürülerini ve Yunan tapınakları gibi zarif bir şekilde yükselen tahıl ambarlarını onlara ulaşmadan çok daha önce görebiliyor. Üçüncü sayfaya gelindiğinde, dört tüfek atışı kırların sessizliğini bölerken, okuyucuyu da avucuna alıyordu. Benim neslimin en mükemmel yazarı diyordu Capote için Norman Mailer ve In Cold Blood, Mailerın abartmadığının göstergesiydi...
intersinema&fidafilm