Bir ulusu oluşturan önemli değerler vardır. Şuan ülkemiz üzerinde ilginç ve çok tehlikeli bir oyun oynanmaktadır. Oyunun amacı insanların değer yargılarına inancını yok etmek ve güvendiği birimlere güvensizliğini sağlamaktır. Eğer bu başarılırsa artık o ulusu yok etmek yada asimile etmek hiç sorun doğurmayacaktır.
Bizim milletimiz çok sabırlı ve kanatkar millettir lakin bu dirençte kırılmaya çalışılmaktadır. İnsanlarımız doyumsuzluğa alıştırılmakta, boş yere hırslandırılmakta, paraya çok fazla önem vermeleri sağlanmakta, tembelleştirilmekte ve idealsizleştirilmektedir.
Bunun sonuçları çok ağır olabilir. Ulusun yönetimini, adaletini, denetimini, savunmasını ve korunmasını sağlayan organlar acımasızca eleştirilmekte ve milletin bu organlara güven duymaması sağlanmaktadır. Böyle bir durumda millet kendini korumak için illegal yöntemlere başvurmaya başlamaktadır. Bu kurumların yaptığı hatalar ayyuka çıkarılarak çirkin bir propaganda faliyeti yürütülmektedir.
Oysa ki her sistemde hatalar olur ve bu hatalar tüm organlara mal edilmemelidir. Nasıl çözüleceği hakkında fikir yürütülmeli, onu bunu suçlamak yerine yapıcı eleştirilerde bulunulmalıdır. İhtiyacımız olan tek şey daha fazla diyalogtur. En büyük düşmanımız ise önyargıdır.
Uzun yıllar sonunda daha önceleri bizden kötü durumda olan milletlerden daha geri kalmamızın en önemli nedeni istikrarsızlıktır. Birşeyleri değiştirmek isteyen ülkenin ufkunu açmak isteyen liderlerimiz, aydınlarımız sürekli yok edilmişlerdir.
Ülkemizin en büyük sorunu kendi fikirlerini oluşturamayan başkalarının fikirleri, idellari doğrultusunda yaşayan kendi ilkeleri olmayan insanlarımızdır. Biz millet olarak hep kendimiz araştırmak yerine başkalarının araştırdıklarına itimat etmişizdir. Bu da kaybetmemizin en önemli denenlerindendir.
Son olarak eğer milletimizi seviyorsak ve bu topraklarda daha uzun yıllar güçlü ve boynumuz dik yaşamak istiyorsak her olayı geniş düşünmeyi, kimsenin dolduruşuna gelmemeyi, kendimiz düşünüp kendimiz karar vermeyi ve her duyup gördüğümüze inanmamayı öğrenmeliyiz.
Günümüzde en değerli insan kayıtsız, şartsız kabullenmeyen, durumu sorgulayabilen insandır !
Devletimiz belki bir kaç ülke tarafından kullanılıyor olabilir. Ama unutulmamalıdır ki milletimizi hiç bir güç kendi çıkarlarına kurtaramaz. Dünyanın korktuğu asıl güç işte budur: İman, Vatan-Millet sevgisi. Bu millet titrer de kendine gelirse eğer, devletini de kurtarır, dünyayı da.
Günümüzde ülkemizde ezberci,sorgulatmayan,anti-özgürlükçü bir eğitim sistemiyle;düşünemeyen,sorgulamayan,kendine söyleneni düşünmeden uygulayan,sadece itaat eden bir nesil yetiştirilmeye çalışılmaktadır.
Akademisyenlerin bile kitap okumadığı bir toplumda,onların ders verdiği gençlerin ne durumda olduğunu siz düşünün.
Böyle düşünen çok insan var ama önemli olan birlik olup sesini duyurabilmek ve gereğini yapabilmek.
Her toplumun sosyal olaylarda bir dayanma noktası vardır.Geçmişte tahammül edilemez olarak addedilen durumlarda olayların nereye vardığını gördük.
arkadaşlar yarın tarihtenn sınavım var üni de çalışıyorumm en büyük zaferlerimizden bir olan
antep savunması nasıl olldu fıransız işkali ile antepi ellerine geçiren düüşman kuvvetler antep tecavüz baskı şiddet gibi olayların altına imza atınca kılıç ali bey halkı teşkilatlandırarak 1 nisan 1920 de topyekünn direniş başlattı ve antep liler her türlü imkansızlığa karşıı zafer kazandılar ve 6000 türk evladı şehit oldu ama antep 9 şubat 1920 d1 dezafer kazanıldı ve 6 şubat 1921 de antep T.B.M.M NİN kararı ile ismi
bizim insanımız desinleri çok sever..o yuzden ilerlemiyoruz ya..avrupada 60 yasında kseiyerlik yapan yaşlı ,insanlar var bizim insanımız 60 olduk yaşlandık modun giriyor..hareketsiz kalıyor..