Sinema ve Tiyatro Haberleri

Vizyondaki filmler, tiyatrolar, haberler..
Kullanıcı avatarı
kokomela
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1642
Kayıt: 19-10-2005 10:45
Konum: İzmir

Mesaj gönderen kokomela »

“Seven”, “Fight Club” gibi filmlerin usta yönetmeni David Fincher’ın kahramanı “Torso”da yine seri katil peşinde.

Gerilim filmlerinin başarılı yönetmeni David Fincher, hafızalara kazınan “Seven” (Yedi) ve “Fight Club”ın (Dövüş Kulübü) ardından yoluna “Zodiac” ve “Torso” ile devam ediyor. Son olarak “Jarhead” ve “Brokeback” filmleri için kamera karşısına geçen Jake Gyllenhaal’ın başrolünde olduğu “Zodiac” 1970’li yılların San Franciscosu’nda geçiyor. Çekimleri devam eden film, bir seri katili konu alıyor.

“Torso” ise “The Ring” (Halka) , “The Skeleton Key”in (İskelet Anahtar) usta kalemi Ehren Kruger’ın uyarladığı bir çizgi roman... Federal ajan Eliot Ness, Clevand’a güvenlik müdürü olarak gider. Deneyimsiz Ness’in bir sorunu vardır. Nehirden ölü bedenler çıkmaktadır ve katili yakalayamadığı için alay dolu notlar almaktadır. Ness, kolları sıvar ve katili yakalamak için eski çalışanlardan oluşan bir ekip kurar.
Kullanıcı avatarı
kokomela
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1642
Kayıt: 19-10-2005 10:45
Konum: İzmir

Mesaj gönderen kokomela »

İkiz bebek doğurduktan sonra, film çalışmalarına yaklaşık iki yıl ara veren Oscar ödüllü oyuncu Julia Roberts, iddialı bir filmle Hollywood'a dönüyor.

En son 'Ocean Twelve' filminin çekimi için kamera karşısına geçen, bebekleri Hazel Patricia ve Phinnaeus Walter'ın doğumundan sonra ise kariyerine bir süre ara veren Julia Roberts, kendisi gibi Oscar ödüllü film yıldızı Tom Hanks ile yeniden kamera karşısına geçmeye hazırlanıyor.

ABD medyasında çıkan haberlere göre, Kongre üyesi Charlie Wilson'un, Rus işgaline karşı savaşan Afgan direnişçiler için gösterdiği mücadeleyi konu alan filmde, Teksas'lı sosyete zengini Joanne Herring'i canlandıracak olan Roberts'ın, Hollywood'a muhteşem bir dönüş yapacağı belirtiliyor.

Roberts, anneliğin hayatındaki birinci öncelik olduğunu söyleyerek sinemaya ara verdiğini açıklamıştı.
Kullanıcı avatarı
kokomela
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1642
Kayıt: 19-10-2005 10:45
Konum: İzmir

Mesaj gönderen kokomela »

Ang Lee’nin yönetmenliğini yaptığı Brokeback Mountain, en iyi film ve en iyi yönetmen dahil 4 dalda ödül alarak,63. Altın Küre Ödülleri’ne damgasını vurdu. CNBC-e’de yayınlanan Desperate Housewives da en iyi komedi dizisi ödülüne layık görüldü.

Emmy’lerle birlikte, televizyon dünyasının en çok önem verdiği ödüllerden Altın Küreler, Los Angeles’ta düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan’ı kazanan Ang Lee imzalı, iki eşcinsel kovboyun aşkını anlatan “Brokeback Mountain” adlı film, en iyi yönetmen ve en iyi film dahil toplam 4 dalda ödül aldı ve gecenin en başarılı yapımı oldu.

Drama dalında en iyi erkek oyuncu ödülünü “Capote” filmiyle Philip Seymour Hoffman alırken, en iyi kadın oyuncu ödülü, “Transamerica” filmiyle Felicity Huffman’a gitti.

Reese Witherspoon, şarkıcı Johnny Cash’ın hayatını anlatan “Walk the Line”daki rolüyle müzikal veya komedi dalında en iyi kadın oyucu seçilirken, Joaquin Phoenix, de Johnny Cash rolüyle bu alandaki en iyi erkek oyuncu ödülünü almaya hak kazandı.

“Good Night and Good Luck” filminin yönetmeni George Clooney, “Syriana” filmiyle yardımcı erkek oyucu ödülünü alırken bu alandaki kadın oyuncu ödülü “Walk the Line” filmiyle Rachel Wise’a gitti.

En iyi yabancı film ödülünü Filistin yapımı “Paradise Now” (Cennet Şimdi) filmi alırken, CNBC-e’de de yayınlanan “Desperite Housewives” adlı dizi bu yıl da en iyi komedi dizisi dalındaki ödülün sahibi oldu. En iyi drama dizisi ödülüne de, bu yıla damgasını vuran “Lost” layık görüldü.

SİNEMA ÖDÜLLERİ
En iyi film: Brokeback Mountain
En iyi yönetmen: Ang Lee (Brokeback Mountain)
En iyi kadın oyuncu: Felicity Huffman (Transamerica)
En iyi erkek oyuncu: Philip Seymour Hoffman (Capote)
En iyi yardımcı kadın oyuncu: Rachel Weisz (The Constant Gardener)
En iyi yardımcı erkek oyuncu: George Clooney (Syriana)
En iyi senaryo: Larry McMurtry ve Diana Ossana (Brokeback Mountain)
En iyi müzik: John Williams (Memoirs of a Geisha)
En iyi şarkı: A Love That Will Never Grow Old (Brokeback Mountain)
Yabancı Dilde En İyi Film: Paradise Now (Filistin- yönetmen Hany Ebu-Assad)

MÜZİKAL VEYA KOMEDİ ÖDÜLLERİ
En iyi film: Walk the Line
En İyi Kadın Oyuncu: Reese Witherspoon, (Walk the Line)
En iyi erkek oyuncu: Joaquin Phoenix (Walk the Line)

TELEVİZYON ÖDÜLLERİ
En iyi drama dizisi: Lost (ABC)
En iyi kadın oyuncu: Geena Davis (Commander in Chief, ABC)
En iyi erkek oyuncu: Hugh Laurie (House, Fox)
En iyi komedi veya müzikal dizisi: Desperate Housewives (ABC)
Komedi veya müzikal dizisi, en iyi kadın oyuncu: Mary-Louise Parker (Weeds)
Komedi veya müzikal dizisi, en iyi aktör: Steve Carell (The Office)
En iyi minidizi veya film: Empire Falls (HBO)
Minidizi veya film en iyi kadın oyuncu: S. Epatha Merkerson, (Lackawanna Blues, HBO)
Minidizi veya film en iyi erkek oyuncu: Jonathan Rhys Meyers (Elvis, CBS)
Minidizi veya film en iyi yardımcı kadın oyuncu: Sandra Oh (Grey’s Anatomy, ABC)
Minidizi veya film en iyi yardımcı erkek oyuncu: Paul Newman (Empire Falls, HBO)
Cecil B. DeMille Ödülü: Anthony Hopkins
Kaynak: NTV-MSNBC
Kullanıcı avatarı
kokomela
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1642
Kayıt: 19-10-2005 10:45
Konum: İzmir

Mesaj gönderen kokomela »

ABD'li ünlü aktris Gwyneth Paltrow, hamile olduğu yolunda çıkan haberleri doğruladı

Paltrow, eşi şarkıcı Chris Martin ile birlikte ikinci çocuklarını beklediklerini açıkladı.

Televizyon programı The Insider,33 yaşındaki Paltrow'un 'Proof' adlı filmin gösteriminin ardından yapılan söyleşide hamile olduğunu doğruladığını duyurdu.

Programın yöneticisi Lou Diamon Philips'in 'ne kadar zamandır hamilesiniz? ' sorusunu Paltrow'un, 'kendimi hantal ve biçimsiz hissetmeme yetecek kadar' diye yanıtladığı da belirtildi.

'Shakespeare in Love' (Aşık Shakespeare) adlı filmle 1999'da en iyi kadın oyuncu Oscar'ının sahibi olan Paltrow, Aralık 2003'te İngiliz şarkıcı Chris Martin ile evlenmişti.

Vejetaryen çift, Mayıs 2004'te dünyaya gelen kızlarına da 'Apple' adını koymuştu.

28 yaşındaki Martin, geçtiğimiz temmuz ayında, hayvan hakları savunucusu bir derneğin internet sitesinde yaptığı anket sonucu 'dünyanın en seksi vejetaryeni' seçilmişti.
Kaynak: e-kolay.net/Sinema
Kullanıcı avatarı
kokomela
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1642
Kayıt: 19-10-2005 10:45
Konum: İzmir

Mesaj gönderen kokomela »

Sinema dünyasında yeni bir tartışmanın eli kulağında. Akşam gazetesi yazarlarından Engin Ardıç'a Mustafa Altıoklar'dan yanıt gecikmedi.

Sinema dünyasında yeni bir tartışmanın eli kulağında. Akşam gazetesi yazarlarından Engin Ardıç, köşesinde, 'Eski Yeşilçamcılar öldüler fakat gömülmediler, Arif'in barında 'zombi' gibi dolanıyorlar; yeniler arasında iyi 'zanaatkâr' çok fakat büyük sanatçı yok. Hani Fatih Akın 'Alamancı' olmasaydı, Ferzan Özpetek de hayatta cinsellikten başka boyutlar da bulunduğunun farkına varsaydı, belki mi? Mustafa Altıoklar oyuncu yönetmeyi öğrense ve de sinemayı 'kız tavlamak' için değil de sinema yapmak için yapsa' diye yazınca Altıoklar yanıt verdi.

Ardıç'ın kendisiyle ilgili yorumlarını duyduğunda gülen yönetmen, 'Engin’in kafası sulanmış. Ben film çekmeden önce de kız tavlardım. Bunun için film çekmeme gerek yok. Böyle polemiklere de benim ihtiyacım yok' dedi.
Kaynak: e-kolay.net/Sinema
Kullanıcı avatarı
kokomela
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1642
Kayıt: 19-10-2005 10:45
Konum: İzmir

Mesaj gönderen kokomela »

'BloodRayne' isimli bilgisayar oyununun sinema uyarlaması ABD'de vizyona girdi.

Uwe Boll'un yönettiği filmde Kristanna Loken, Michelle Rodriguez, Ben Kingsley ve Michael Madsen gibi isimler rol alıyor.

Geçtiğimiz hafta ilk gösterimi yapılan 'BloodRayne'in konusu 18'inci yüzyılın Romanya'sında geçiyor.

'Terminatör III'de de rol alan Kristanna Loken'in melez bir vampiri canlandırdığı filmde annesinin ırzına zorla geçen babasından intikam almak için yola çıkan Rayne'in hikayesi anlatılıyor.

Filmi anlatan Kristanna Loken, 'benim karakterim Rayne, bir 'dhampir'. Bunun anlamı yarı vampir yarı insan. O yüzden Rayne'in bir kalbi var. Bunun yanında kana karşı şehvetini de her zaman dizginleyemiyor. Bunun için çok pişman oluyor. Ayrıca çok güçlü insani özelliklere sahip' dedi.

En son 'Kill Bill'de kötü adamlardan birini canlandıran Michael Madsen da bu filmde iyilerin yanında mücadele ediyor.

Michael Madsen ise filmin konusunun Kristanna Loken ile ilgili olduğunu anlattı:

'O bir vampir. Ama yarı vampir yarı insan. Filmde ona merhamet göstermek zorundayım özellikle onun insan tarafına. Böyle cesur bir karakteri oynamak benim için bir şanstı. Biliyorsunuz 'Kill Bill'de Uma Thurman'la çalıştım ve film boyunca onun dışında hiç fiziksel olarak bir kadınla karşılaşmıyordum.

Yalnızca onunla ilgisi olan birtakım olayların içinde yer alabiliyordum. Burada Kristanna ile ilişkim de aynı şekilde. Bu duruma saygı duymak zorundayım. Burada tüm yaptığım bir atla dolaşıp kavga etmekti. Onun ne yaptığı ile ilgili hiçbir şey beni beni ilgilendirmiyordu.'

Yönetmen Uwe Boll da ''House Of The Dead' ve 'Alone İn The Dark'tan sonra bu filmde biraz uzaklaştık. Oyunun müptelalarını memnun etmek fikrinden biraz uzaklaştım' açıklamasında bulundu.

Geniş bir seyirci kitlesi yakalamak istediğine de değinen Boll, 'o yüzden insanlar bu oyununun ismini hiç duymasalar da bu filmi görmeliler. Çünkü çıkışta iyi bir vampir filmi olduğunu düşünecekler' dedi.

'BloodRayne'in Türkiye'deki gösterim tarihi ise kesinleşmedi.
Kaynak: e-kolay.net/Sinema
Kullanıcı avatarı
kokomela
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1642
Kayıt: 19-10-2005 10:45
Konum: İzmir

Mesaj gönderen kokomela »

Tarantino korku fimi çekecek

Cannes Film Festivali'nde 1994'te ”Pulp Fiction” ile Altın Palmiye kazanan Amerikalı yönetmen Quentin Tarantino, korku filmi çekmeye hazırlanıyor. Hollywood'dan haberler veren Variety gazetesi, “Rezervuar Köpekleri”, “Kill Bill” gibi kült filmlere imza atan Tarantino'nun, ”Grind House” adlı korku filmini Robert Rodriguez ile birlikte çekeceğini duyurdu.



Haberde, yapım şirketi Weinstein Company şemsiyesi altında çekilecek filmin çekimine gelecek haftalarda başlanacağı kaydedildi.

Tarantino ve Rodriguez'in bu yeni korku filminde 60'ar dakikalık birer bölüm yöneteceği, filmin senaryosunun da kendilerine ait olacağı belirtiliyor.

Bu çalışma, ikiliyi ilk kez bir araya getirmiyor. Her iki yönetmen, 1995 tarihli “Four Rooms”da birlikte çalışmış, ayrıca Tarantino, kendi yazdığı ve Rodriguez'in yönettiği “From Dusk Till Dawn”da rol almıştı. Rodriguez'in kısa süre önce yönettiği “Sin City”de de Tarantino, misafir yönetmen olarak yer almıştı.
Kullanıcı avatarı
kokomela
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1642
Kayıt: 19-10-2005 10:45
Konum: İzmir

Mesaj gönderen kokomela »

'Sinemanın en kötüleri' adayları belli oldu

'Altın Ahududu Vakfı' tarafından sinemanın en kötülerine verilen Razzie Ödülleri'ne bu yıl Jennifer Lopez ve Tom Cruise da aday oldu.

Hollywood'un 2005 yapımları arasındaki en kötü filmler ise 'Avrupalı Jigolo', 'Kirli Aşk', 'Maskenin Oğlu', 'The Dukes of Hazard', 'Mumya Evi'.
'Dünyalar Savaşı'ndaki performansıyla Tom Cruise, 'Tatlı Cadı'daki oyunculuğuyla Will Ferrell, 'Maskenin Oğlu'ndaki başarısıyla Jamie Kennedy, 'Doom'da yarattığı karakterle The Rock ve 'Avrupalı Jigolo'daki üstün performansıyla Rob Schneider bu yılın 'en kötü erkek oyuncu' adayları olarak belirlendi.
'En kötü kadın oyuncu' adayları ise 'Fantastik Dörtlü'den birini canlandıran Jessica Alba, 'Sürüsüne Bereket'tekilerden birini oynayan Hilary Duff, 'Vay Kaynanam Vay'daki gelin Jennifer Lopez.
'Kirli Aşk'ta yer alan Jenny McCarty ve 'Alone In The Dark'ta kavga sahnelerinin kolayca üstesinden gelen Tara Reid de adaylar arasında.
'Altın Ahududu' tanımını bulan John Wilson, 2006 Razzie Ödülleri'ni anlattı:
"Razzieler diğer bütün ödüllerin tam karşıtı. Biz en kötüye ödül veriyoruz. En favori üç adaylığımız 'en kötü film', 'en kötü aktör' ve 'en kötü aktrist' adaylıkları. Bu yılın en kötü film adayı 'Avrupalı Jigolo'. Rob Schneider de 'en kötü aktör' adaylığını aldı.
Diğer kötü filmlerse 'The Dukes of Hazard', 'Dirty Love'. 'Mumya Evi'nin yeniden çevriminin de Paris Hilton'a 'en kötü aktris' ödülü kazandıracağını sanırım. Bir de 'Maskenin Oğlu' filmindeki Jamie Kennedy'ye 'en kötü aktör'" 'Altın Ahududu' da bu yıl bir de yeni kategori yer alıyor. John Wilson, yeni kategoriyi anlattı:
"Bu yıl magazin gündemini saran ve hepimizi bunaltan ünlülere de Ahududu vereceğiz. Bu ödülün adayları kendilerini ve filmlerini pazarlamak adına amansızca dünya gündemini berbat ettiler.
Bunlardan bir Tom Cruise, Katie Holmes'la yaşadığı romantik ilişki, bebekleri, Eiffel Kulesi'nde evlenme teklifi kafamızı şişirdi bütün yıl. Bu kategorideki adaylar arasında Jessica ve Ashlee Simpson kardeşler, bebeği ve sevgili kocasıyla Britney Spears.
Yıl boyu hakkında çıkan sayısız ve herbiri birbirinden önemsiz sayısız haberle Paris Hilton ve birtakım değiştirip durduğu sevgilileri Geçtiğimiz yılki kadar güzel bir Razzie ödülü gecesi sunmak bizi gerçekten zorlayacak. Çünkü geçtiğimiz yıl Hale Berry bir elinde Oscarı bir elinde Ahududusuyla ve tabii ki kendine olan güveniyle bir harikaydı. Bu yıl böyle kendine güvenen ve eleştiriye açık adaylarımızın ödül törenine gelmelerini umuyoruz." Yaklaşık 500 üyenin oylarıyla 1980 yılından bu yana verilen Razziler 4 martta, Oscar törenlerinden bir gün önce açıklanacak
Kullanıcı avatarı
kokomela
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1642
Kayıt: 19-10-2005 10:45
Konum: İzmir

Mesaj gönderen kokomela »

Van'daki Kırgızlar Berlin'de

İngiliz yönetmen Ben Hopkins'in Berlin Film Festivali'nde gösterilen filmi 'Ölü Bir Koyundan Yararlanmanın 37 Yolu', Van'ın Erciş ilçesine bağlı Ulupamir Köyü'ndeki Kırgızları anlatıyor

Önceki gün başlayan 56. Uluslararası Berlin Film Festivali'ne 18 bin profesyonel sinemacı ve 3 bin 800 gazeteci katılıyor. Dünyanın en önemli festivallerinden biri kabul edilen Berlin'in programında bu yıl Türkiye'den film yer almıyor. Kanımca bunun en önemli nedenlerinden biri son yıllarda ülkemizde üretilen filmlerin genellikle ya 1 milyon ya da 10 bin izleyiciye hitap etmeleri ve Türkiye'de sadece birkaç yönetmenin 'festival filmi' çekiyor olması.
Futbol takımlarımız Avrupa kupalarından elenince, nasıl kadrosunda Türk futbolcuların yer aldığı yabancı takımlarla ilgileniyorsak, Berlin'de de yurtdışında yaşayan Türk yönetmenlerin çektikleri filmlere ya da doğrudan veya dolaylı olarak Türkiye'yi konu alan filmlere yöneliyoruz.
Forum bölümünde yer alan, İngiliz yönetmen Ben Hopkins'in '37 Uses for a Dead Sheep' (Ölü Bir Koyundan Yararlanmanın 37 Yolu) adlı filmi, Van'ın Erciş ilçesinin Ulupamir Köyünde yaşayan Kırgızları anlatıyor.1998 yılında tanıştığım ve Gezici Festival'de 'Simon Magus' ve 'Thomas Katz'ın Dokuz Yaşamı' adlı filmlerini gösterdiğimiz Ben Hopkins, birçok kez ülkemize konuk olmuştu.

Kırgızların zorlu yolculuğu
Afganistan'da 'Footprints' adlı belgeselini çekerken varlıklarından haberdar olduğu Kırgızların Türkiye'de son bulan çok ilginç bir öyküsü var.19. yüzyılın sonunda, Ruslar ve İngilizler tarafından, Rus İmparatorluğu ile İngilizlerin idaresi altındaki Hindistan arasında bir tampon bölge olarak kurulan Afganistan, Kırgızların ülkesini Rus, Çin ve Afgan Pamir'i olarak üçe ayırdı. Komünizme her zaman karşı çıkan Kırgızlar önce Çin'e sığındılar, Çin'de Mao'nun iktidara gelmesiyle tekrar Afgan Pamir'ine geri dönmek zorunda kaldılar.1978'de Sovyetler'in Afganistan'ı işgal etmesiyle de bütün kabile 30 bin baş hayvan ile dağları aşarak Pakistan'a kaçtı. Sıcak iklime dayanamayan çok sayıda Kırgız ölünce, liderleri Hacı Rahman Kul birçok ülkeye mektup yazarak sığınma hakkı istedi. Dört yıl sonra aynı hafta içinde hem Alaska'dan hem de Türkiye'den olumlu yanıt aldılar. Türk kökenli olan, Türkçeye yakın bir dil konuşan Müslüman Kırgızlar Türkiye'yi tercih ettiler ve 1982'de uçaklarla Türkiye'ye getirilerek Van'ın Erciş ilçesine yerleştirildiler.
Ben Hopkins Kırgızlar hakkında bir belgesel çekmeye karar verdikten sonra,2003 ve 2004 yıllarında birlikte iki kez Van'a giderek Ulupamir köyüne konuk olduk. Amacımız, hem mekân araştırması yapmak, hem de -Ben filmde Kırgızların kendi öykülerini canlandırmalarını istediği için- onların güvenini kazanmaktı.1982'de 1300 kişiyle kurulan köyün nüfusu,2004 yılında 2 bine ulaşmıştı. Kırgızlar eğitime büyük önem veriyordu; köydeki okulda 450 öğrenci eğitim görmekteydi. Ben, filmde geriye dönüşlerle Kırgızların, Ruslara savaşlarını, yaşadıkları büyük göçü, Türkiye'ye gelmelerini, ülkeye uyum sağlamalarını ve belki de en önemlisi kendi kültürlerini koruma çabalarını anlatmayı planlıyordu. Senaryo, İngilizler ve Türklerden oluşan bir film ekibinin köye gelerek Kırgızların desteğiyle tarihte geçen olayları yeniden canlandırmaya çalışmasını da içeriyordu.
2005 sonbaharında çekilen filmde Rus askerlerini Van Devlet Tiyatrosu oyuncuları canlandırdı. Kırgızlar ise hem kendilerini hem de atalarını oynadılar. Hayvancılıkta son derece usta olan Kırgızlar, bir koyundan yararlanmanın 37 farklı yolunu bilmelerine karşın yetişen yeni nesil eğitimi önemseyerek büyük kentlere gitmeyi tercih ediyor. Mesela İstanbul'da internet kafe açmayı düşünen genç bir Kırgıza göre Ulupamir Köyü 30 yıl içinde tamamen terk edilecek.
Tarihi bir belgesel, bir kabilenin etnografik betimlenmesi, kişi ve küreselleşme arasındaki çatışmanın yansıması ve film çekmek üzerine bir film olarak tanımlayabileceğimiz 'Ölü Bir Koyundan Yararlanmanın 37 Yolu', Van'da yaşayan ama varlıklarından pek haberdar olmadığımız Kırgızları anlatan ilginç bir yapıt.
Kaynak: Radikal
Kullanıcı avatarı
kokomela
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1642
Kayıt: 19-10-2005 10:45
Konum: İzmir

Mesaj gönderen kokomela »

Siirt, 30 yıl aradan sonra yeniden sinema salonuna kavuşacak

Siirt Vali Yardımcısı Bülent Uygur, yaptığı açıklamada, yaklaşık 30 yıl önce 4 sinema salonu bulunan kentte, zaman içerisinde ilgisizlik nedeniyle bu salonların bir bir kapandığını söyledi.

Bu eksikliğin giderilmesi için bir yıl önce başladıkları çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu ifade eden Uygur, geçen yıl hizmete giren Kültür Merkezi bünyesinde 200 kişilik bir sinema salonu oluşturulduğunu belirtti.

Uygur, uzun bir aradan sonra Siirtlilerin vizyona giren filmleri izleme şansına kavuşacaklarını belirterek, şunları kaydetti:

''Kültürel amaçlı bir hizmet olarak planlandığı için bilet fiyatları çok düşük bir miktarda tutulacak. Sinemanın vatandaşlar tarafından büyük ilgi göreceğine inanıyoruz. Hazırlıklarımız son aşamaya geldi. Büyük olasılıkla gelecek hafta sürpriz filmlerle Siirtlilerin sinema hasreti sona erecek.''
Kaynak: nethaber.com
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir