Fıkralar

Bildiğiniz fıkralar, komik yazılar, gülmekten yerlere yatacağınız olayları paylaşalım :)
Cevapla
Kullanıcı avatarı
keops
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 3907
Kayıt: 20-07-2005 15:08
Konum: nowhere

Fıkralar

Mesaj gönderen keops »

Teminat
Çok şık giyimli adamın biri New York şehrinin en iyi
bankalarından birine
girer. Sırasını bekledikten sonra, müşteri
temsilcisinin önündeki koltuğa
oturur ve utangaç bir eda ile ;
- Çok acele 5,000 dolara 3 haftalığına ihtiyacım var,
bunu sizden hemen
temin edebilir miyim diye sorar ?
Müşteri temsilcisi adamın giyiminden ve konuşmasından
çok etkilenmesine
rağmen, kendi bankaları ile daha önce hiç çalışıp
çalışmadığı veya herhangi
bir referansı olup olmadığı gibi beylik sorularını,
ezberletildiği şekilde
sorar. Adam bunun üzerine kibarca ve ezilerek bunların
aslında hepsini
kendisine temin edebileceğini, fakat çok acelesinin
olduğunu ve müşteri
temsilcisinin temkinli yaklaşımını da gayet anlayışla
karşıladığını anlatır
ve sorar :
- Benim aklıma bir çözüm yolu geliyor; kapınızın
önünde 200.000 dolar
değerinde Rolls Royce arabam var, bunu size teminat
olarak bırakayım, 3
hafta sonra 5.000 doları ve faizini ödedikten sonra
arabamı geri alırım,
böyle bir çözüm sizce uygun mu?
Müşteri temsilcisi bunu hemen sevinçle kabul eder,
adamın Rolls Royce''u
bankanın garajına park edilir ve adam arzu ettiği
5.000 doları alıp gider.
Adam 3 hafta sonra yine aynı müşteri temsilcisinin
önüne gelir, borç aldığı
5.000 doları ve 3 haftalık süre için tahakkuk eden 15
dolar 42 cent faizi
öder. Müşteri tam Rolls Royce''u ile bankanın önünden
ayrılırken, müşteri
temsilcisi biraz utanarak :
- Kusura bakmayın ama, sizin gibi bir beyefendi nasıl
olur da, kredi kartı
ile çekebileceği 5.000 dolar için 200.000 dolar
değerindeki Rolls Royce
arabasını rehin bırakıp 5.000 dolar kredi alır ?''
diye sorar. Bunun üzerine
müşteri :
- Peki siz New York''da Rolls Royce'umun başına bir
şey gelmeyeceğinden bu
kadar emin olduğunuz ve 3 haftalık park ücretinin 15
dolar 42 cent tuttuğu
başka bir park yeri biliyor musunuz? sorusuyla cevap
verir.

...................

Aptallık
İki müdür odacılarından şikayet ediyormuş. İkisi de
kendi odacısının daha
aptal olduğunu iddia ediyormuş. Birbirlerine kabul
ettirmeye bahse
girmişler. Bir tanesi zile basarak odacısını çağırmış
ve demiş ki:
-Al şu 50 bin lirayı, git bana en son model
arabalardan birini al getir. Baş
üstüne, diyerek çıkmış odacı kapıdan. Ardından diğer
müdür kendi odacısını
çağırmış:
-Git şimdi bizim eve bak bakalım ben evde
miyim?-Emredersiniz efendim ,
demiş ikinci odacı. Tam kapıda iki odacı
karşılaşmışlar, onlarda müdürlerini
çekiştirmeye başlamışlar. Biri demiş ki:
-Ya şu bizim müdür de çok salak, bana 50 bin lira
verdi, git son model bir
araba al gel dedi. Bugün pazar hiçbir yer açık değil
ki!
-O da bir şey mi , asıl benimki benden evine gidip
kendisinin evde olup
olmadığını öğrenmemi istedi. Aptal adam, elinin
altında telefon var açıp
sorsana!

.................





Kompozisyon ödevi:
Aşağıdaki konulara kısa ve etkili bir şekilde değinen
bir yazı yazın.

1. Din
2. Cinsellik
3. Gizem

100 alan ödev:

Allahım! Hamileyim. Acaba kimden?

..................




Birgün okulda ikinci sınıf çocuklar fotoğraf
çekileceklermiş.
Öğretmenleride onlara çekilecekleri fotoğrafı
anlatıyormuş.
Ve şöyle söze başlamış:

-İlerde bu fotoğrafları torunlarınıza, çocuklarınıza
göstereceksiniz ve
arkadaşlarınızı tanıtacaksınız. Bu Ali,bu Ayşe...

O sırada sınıfın fırlama çocuğu Abdi bağırır:
Buda rahmetli öğretmenimiz.
-.....




.................

İyi Tanımıyorum
Evde kadin kocasini hasliyor :
- Hiç olmazsa su yan komsularimizi örnek al... Kaç
yillik evliler ama
birbirlerine hala balayinda gibi davraniyorlar... Adam
karisini arabada,
kapinin önünde, her yerde öpüyor... Yaziklar olsun!
Sen neden ayni seyi
yapamiyorsun?
- Yaparim yapmasina ama, ben kadini iyi tanimiyorum
ki:)

...............

Yalan Saatleri


Donald Ramsfeld ölmüş ve cennete gitmiş .. Aziz
Pederin karşısında cennetin
kapısında dururken arkasında saatlerle dolu çok büyük
bir kapı görmüş, ve
sormuş :
- Bu saatler ne böyle?
Aziz Peder cevap vermiş :
- Bunlar yalan saatleri. Dünyadaki herkesin bir yalan
saati vardır.. Her
yalan söyleyişinde saatteki ibre hareket eder..
Ramsfeld :
- OO, peki bu kimin saati?
- Bu Azize Teresa'nın saati.. İbre hiçbir zaman
oynamadı, yani hiç yalan
söylememiş..
- İnanılmaz, demiş Ramsfeld. Peki bu kimin saati? Aziz
Peder cevap vermiş :
- Bu Abraham Lincoln'ün saati. İbre iki kez hareket
etti, yani Abe tüm
yaşamında sadece iki kez yalan söyledi..
En sonunda Ramsfeld dayanamamış ve sormuş :
- Peki Bush'un saati nerede?
- Bush'un saati İsa'nın ofisinde, İsa onu vantilatör
olarak kullanıyor

.................

Coca Cola
Çok iyi giyimli bir iş adamı Vatikan'a gelir papayla
görüşmek istediğini
söyler. Kendisini bir Kardinal'e götürürler. Adam
ısrar eder.
- Sizinle değil, doğrudan Papa ile ve yalnız görüşmek
istiyorum. Sonunda
adamı Papa'nın huzuruna çıkarırlar. Ama adamın ne
istediğini merak eden
Kardinaller kapının dışında kulak kesilmiş içeriyi
dinlemektedirler. İçeride
sesler yükselmiştir. Adam :
- 1 milyar dolar.
Papa :
- Olmaz
- 2 milyar dolar.
- Hayır.
- 5 milyar dolar.
- Hayır.
Adam kapıyı çarpar, hışımla uzaklaşırken Kardinaller
içeri koşuşur.
- Sayın Papa hazretleri, 5 milyar dolar muazzam bir
para. Düşünün bu para
ile kaç katedral, kaç kilise yapılır, dünya üzerine
kaç misyoner
gönderilirdi. Parayı niçin kabul etmediniz ?
- Ne yani ? Her duadan sonra Amin yerine Coca Cola mı
deseydik ?

................

Yırtmaya Değmez
İki tavuk markete giderler ve yumurtalara bakarlar.
Tavuklardan biri
konuşmaya başlar :
- Şu 30.000 liralık yumurtaları görüyor musun? İşte
onları ben yaptım der ve
göğüs kabartır. Marketi dolaşmaya devam ederler.
40.000 liralık yumurtaların
yanına gelirler. Bu sefer diğer tavuk konuşur :
- Bu büyük kocaman yumurtaları da ben yapıyorum. Eee
tabi ki 10 000 lirası
da fazla.
Diğer tavuk kızar ve der ki :
- Kocam dedi ki 10.000 lira için kıçını yırtmaya
değmez.

...................

Elektrik Süpürgesi
Elektrik süpürgesi satıcısı, bir apartman dairesinin
kapısını çalmış kapıyı
açan bayana,
- Hanımefendi, bu elimde görmüş olduğunuz kovanın
içinde at pisliği var,
demiş ve bu bir kova pisliği evin içine doğru
savurarak döküvermiş. Sonra da
- Hanımefendi, elimdeki elektrik süpürgesi ile 10
dakika içinde bunu
temizleyemezsem, bu moku yiyeceğim! Demiş. Kadın
satıcıya şöyle bir bakmış
ve şöyle demiş :
- Beyefendi, üstüne domates sosu da ister misiniz?
Elektrikler kesik de!

..........................


Sert Mektup
Patron sekreterini çağırıp :
- Kızım şu NBC firmasına bir mektup yaz. Haftalardan
beri durmadan mal
alıyorlar ama bir kuruş ödedikleri yok. Mektup biraz
sert olsun, kızdığımızı
ve sinirlendiğimizi anlasınlar, demiş.
Sekreter gitmiş ve biraz sonra elinde yazdığı mektupla
patronun yanına
gelmiş. Patron mektuba şöyle bir göz attıktan sonra :
- Ooo kızım bu da pek ağır olmuş, adamlar bizi dava
etseler tazminata hak
kazanırlar. Sen bu mektubu biraz hafifleterek bir daha
yaz lütfen, demiş.
Sekreter biraz sonra yeniden yazdığı mektup ile
patronun yanına gelmiş,
patron mektubu okumuş ve :
- Bu da olmamış. Sen bu mektubu biraz daha
hafifletiver, demiş.
Mektup üçüncü defa yazılıp patrona sunulmuş, patron
mektubu alıp okumuş,
sekreterine :
-Bak, bu biraz daha iyi olmuş ama yine de ağır.
Adamlar ne de olsa bu kadar
senelik müşterimiz, kalplerini kırmayalım,
münasebetlerimizi kopartmayalım.
Sana zahmet ama lütfen bu mektubu bir kere daha gözden
geçir, demiş.
Sekreter mektubu dördüncü defa yazmış ve patrona
getirmiş. Patron dikkatle
okumuş ve sekreterine :
- Bak bu defa iyi olmuş. Ancak bazı imla hataları var.
Lütfen şuraya otur ve
bu hataları düzelt, demiş. Patron mektuba bakarak
gördüğü hataları saymaya
başlamış :
- Hıyar, rezil, adi, eşek ve hayvan kelimeleri küçük
harf ile başlar, onları
bir düzelt. Ananızı derken ayırma işareti yoktur.
Sülalenizi yazarken tek ü
kullanılır. Bunları güzelce düzelt ve mektubun başına
da 'Sayın Baylar'
yazıp postala"

....................................


Ciddiyeti Anladım
Musevi ailesinin en büyük derdi 10 yaşlarındaki
çocuklarının matematikten
sürekli sıfır getirmesiymiş. Sıkıştırmışlar olmamış,
ders aldırmışlar
olmamış. Son çare, bir Katolik okuluna
kaydettirmişler. Çocuk bir süre sonra
matematik notunu düzeltmiş, sürekli 10 getirmeye
başlamış. Peki ne oldu da
bu çocuk böyle birden değişti diye sormuşlar ? Çocuk
ısrarlı sorulara önce
yanıt vermek istememiş. Sonunda bir gün gerçeği itiraf
etmiş:
- Okula girdiğim ilk gün adamın birini "artı" işareti
üzerine
çivilediklerini gördüm. O zaman bu işin ciddiyetini anladım.

*Bu tarzdaki çoğu msjım gibi alıntıdır
**Türkçe karakterler kullanılmadan yollağım için özür dilerim vaktim oldukça hepsini düzeltiyorum
***Yukarıdaki iki açıklama tüm msjlarım için geçerlidir
****"Vay ben duymadım, vay ben bilmiyorum" diyenler çıkmaz umarım
[size=117][b]İnsan, düşünen tek hayvan değildir,

ama bir hayvan olmadığını düşünen tek hayvandır.[/b][/size]

[align=right][b]Pascal Picq[/b][/align]
Kullanıcı avatarı
keops
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 3907
Kayıt: 20-07-2005 15:08
Konum: nowhere

Mesaj gönderen keops »

İlkokul 5. sinifta resim dersinde

ögretmen "çocuklar konu serbest,hayvan resimleri çizin
bakayim" dedi.

10 dakika sonra küçük Ahmet el kaldirdi.Ögretmen

yanina geldi.Resim kagidinin üzerinde bir sinek
duruyordu.

Çocugun bu sinekten sikayetçi oldugunu zanneden
Ögretmen eliyle

sinegi kovaladi ama hayvan hiç hareket etmedi.

Biraz daha dikkatli bakinca da sinegin gerçek
olmadigini farketti.

bu bir sinek resmiydi.

ögretmen saskinlikla sordu:

-Sen mi yaptin oglum bu resmi?

-Evet ögretmenim.

-Peki bir de at resmi yap bakayım.

Küçük Ahmet öyle bir at resmi çizdi ki. At, sanki
kagittan firlayip çikacak. O kadar canli....asiran
ögretmen:

-Yavrum beni hemen babana götür. Sen müthis bir
yeteneksin. Burada harcanmaman gerekir.Derhal güzel
sanatlara transfer olman lazim.

Babanla konusmaliyim, dedi.

Son dersten sonra Ahmetle beraber yola koyuldular.Dar
bir

patikadan bir gecekonduya geldiler.Içerde, yatakta,
dizlerini karnina çekmis, üzerinde yorgani bir adam
yatiyordu. ögretmen konusmaya basladi:

-Geçmis olsun efendim.

-Tesekkürler.

-Ben oglunuzun...

-Allah kahretsin oglumu.

-Aman böyle söylemeyin,yaptigi resimler...

-Onun yaptigi resimler yerin dibine batsin.

-Ama beyefendi böyle yetenekli bir çocugun...

-Yetenegine baslatmayin simdi.

-Peki ne oldu,niçin böyle kizginsiniz oglunuza?

-Neden olacak, dün gece eve biraz çakirkeyif geldim.
Bu essoglusu sobanin üzerine çiplak kadin resmi
çizmis... :))


*Bu tarzdaki çoğu msjım gibi alıntıdır
**Türkçe karakterler kullanılmadan yollağım için özür dilerim vaktim oldukça hepsini düzeltiyorum
***Yukarıdaki iki açıklama tüm msjlarım için geçerlidir
****"Vay ben duymadım, vay ben bilmiyorum" diyenler çıkmaz umarım
[size=117][b]İnsan, düşünen tek hayvan değildir,

ama bir hayvan olmadığını düşünen tek hayvandır.[/b][/size]

[align=right][b]Pascal Picq[/b][/align]
Kullanıcı avatarı
kokomela
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1642
Kayıt: 19-10-2005 10:45
Konum: İzmir

Mesaj gönderen kokomela »

heheheh güselmiş hepsi yine formundasın keeeeeeeops
Kullanıcı avatarı
keops
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 3907
Kayıt: 20-07-2005 15:08
Konum: nowhere

Mesaj gönderen keops »

saol kokomela teşekkürler ;)
[size=117][b]İnsan, düşünen tek hayvan değildir,

ama bir hayvan olmadığını düşünen tek hayvandır.[/b][/size]

[align=right][b]Pascal Picq[/b][/align]
Kullanıcı avatarı
TuzluKahve
Fast Friend
Fast Friend
Mesajlar: 470
Kayıt: 03-08-2005 11:47
Konum: İzmir
İletişim:

Mesaj gönderen TuzluKahve »

Hepsi güzeldi ama elektrik süpürgesi satıcısı fıkrasına bayıldım.
Man Loved Birds And Created Cages
God Loved Birds And Created Trees
Kullanıcı avatarı
cotyora
Quick Friend
Quick Friend
Mesajlar: 96
Kayıt: 22-10-2005 20:04
İletişim:

Mesaj gönderen cotyora »

hepsi güzeldi gülümseyerek okudum
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir