Hayatınız, seçtiğiniz kadındır

[vişne]

Bir erkeğin düsünsel yeteneği, estetik birikimleri ne olursa olsun, hayatta durduğu ilk yer, gözlerini açtığında gördüğü ilk kadının yani annesinin onu bıraktığı yerdir.
Ve ondan sonra hayata giren diğer kadınlarla mekanlar değişip şekillenmeye başlar.

Giyim zevki bulunmayan bir bahçede doğduysanız bu zevkinizin gelişmiş olduğu bir bahçeye sizi ancak bir kadın götürür.
Sofralarınız inceliklerle donatılmamışsa, bakmaya doyamayacağınız, tabakta midemde durduğundan daha güzel duruyor dedirtebilecek kişi de bir kadındır.

Birlikte olduğunuz kadın değiştiğinde, değişen yalnızca bir kadın değildir.Hayatın neredeyse bütünü değişir, bir başka kata, bir başka bahçeye geçersiniz, orada herşey farklıdır.
Dinlediğiniz müzik,okuduğunuz kitap,yediğiniz yemek, gittiğiniz yerler, buluştuğunuz arkadaşlar, hatta taktığınız kravat bile değişir.

Bir erkeği hayatın içinde kadınlar gezdirir, hayatın katları arasında kadınlar dolaştırır.

Zevkli bir kadına rastlarsanız zevkiniz, bilgili bir kadına rastlarsanız bilginiz, esprili bir kadına rastlarsaniz espriniz, zeki bir kadına rastlarsaniz zekânız gelisir; yeni huysuzluklar, kaprisler,kavga nedenleri, acılar da ögrenirsiniz.

Hayat, kutsal kitaplarda anlatıldığı gibi kat kattır; Babil'in asma bahçeleri gibi teraslar halinde yükselir.
Bir terastan bir terasa sizi kadınlar götürür. Ve;bugün durduğunuz teras,
seyrettiğiniz manzara, gördügünüz hayat,yanınızdaki kadının terası, manzarası, hayatıdır; hayatın hangi katında durduğunuzu, yanınızdaki kadının durduğu kat belirler.

Hayatınız, seçtiğiniz kadındır.

'BİR KADIN DEĞİL BİR HAYAT SEÇERSİNİZ ÇÜNKÜ'

[dJ4]

Kadınlar için de pek farklı olmasa gerek ... Farkı oluşturan yegane kriter de kadının amacına ulaştırabilecek erkeği araması gerekliliğidir sanırım ... Kendi başına ayaklarının üzerinde duran kadın sayısı erkek sayısından fazla değildir çünkü zaten bu meziyete sahip erkeklerde oldukça azınlıktadır, çoğu uzaktan öyleymiş gibi gözükmesine rağmen ...

[Eternity]

o halde, hayata bir kadını yaşamak için gelmiş gibi oluruz. (düz mantık yürütüyorum)

peki, seçmiş olduğum kadın hayatım oluyorsa, şekillendirip yön veriyorsa, bu kadının hayatımı sonlandırma hakkı var mı, yok mu?

[IcEman]

Bir erkeği hayatın içinde kadınlar gezdirir, hayatın katları arasında kadınlar dolaştırır.
Hayatınız, seçtiğiniz kadındır.


doğru cumleler.. bız her ne kadar kendımıze toz kondurmasak da.. enınde sonunda hatunun dedği yone gidiyoruz..

peki, seçmiş olduğum kadın hayatım oluyorsa, şekillendirip yön veriyorsa, bu kadının hayatımı sonlandırma hakkı var mı, yok mu?

valla eternity .. isteseler onu da yaparlar kardeşim.. korkulur o varlıklardan..

[vişne]

peki, seçmiş olduğum kadın hayatım oluyorsa, şekillendirip yön veriyorsa, bu kadının hayatımı sonlandırma hakkı var mı, yok mu?

Seçmek en basit anlamıyla;benzerleri arasında hoşa gideni seçip almak veya yararlanmak için ayırmak, anlamına gelir. (bkz:www.tdk.gov.tr)

Yani seçeceğimiz kişiyi en başında ( aşk sarhoşluğunu katmazsak) bir şekilde diğerlerinden farklı olduğunu gördüğümüz ve bize yakın bulduğumuz için hayatımıza dahil ediyoruz.Onun ruhumuzu okşayan farklı meziyetleri ise yazıda olduğu gibi katlarımızı süslüyor.

Hayatımı sonlandırma hakkı demişsin Eternity; ama bir şeyi kaçırmışsın ki burda sevgili, hayata katıldığı anda seni renklere bularken bunu kendinde hak olarak gördüğü için yapmıyor. Sen ona izin veriyorsun ve bu izinle kendi bildiklerini, kendi kişisel farklarını birlikte yaşamanızı sağlıyor. Ki bu tek taraflı değil her ikisi de birbirlerinin hayatına bu değişiklikleri katıyor.

Bu durumda, hayatı sonlandırma noktası gibi bir durum varsa yine bu anda kişinin kendi seçimleri öne geçiyor ki hiç sanmıyorum ki sevgili böyle bir istekte bulunsun.

Böyle bir düşünceyi, sahip olduğu hakmış gibi diğerine yüklemek benim anlayabileceğim bir durum değil işin açıkcası.

[Eternity]

iyi hoş demişsin, dediklerine katılıyorum. özellikle 'bu tek taraflı değil her ikisi de birbirlerinin hayatına bu değişiklikleri katıyor.' olan kısmına.

çünkü yazı kadınları anlatsa da içinde erkekler pasif rol oynadığı için, bir erkek olarak hoşnut kalmadım pek. soruyu soruş amacım da aslında bununla ilintiliydi. hayatın sadece tek kişinin kontrolünde ve salt olarak onun beğenileriyle yaşanarak kat kat bahçelerde gezinilmediği noktasına çekmekti.

zaten kimse kimseden sevgisi uğruna ölmeyi istemez, mantıksız olur. hele ki ölene dek sevmek dururken.