Neden kimse "Türk mûsikîsi"nden bahsetmiyor?...

UYARI: Hiç bir sanatçıya veya kişiye ait MP.3 ve benzeri müzik dosyaları ya da linkleri yayınlamak ve paylaşmak yasaktır.
Sevdiğiniz şarkılar, yeni çıkan albüm tanıtımları, sevdiğiniz yerli ve yabancı sanatçılar hakkında yorumlar.
Kullanıcı avatarı
SeMPo
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 20
Kayıt: 24-06-2003 03:22
Konum: İstanbul

Neden kimse "Türk mûsikîsi"nden bahsetmiyor?...

Mesaj gönderen SeMPo »

Türk mûsikîsi, bugün dünya üzerinde en yaygın iki cins müzikten biridir. Bunlardan biri tonal müzik, yani çok sesli müzik dediğimiz batı müziğidir. Tonal müziği bütün bir batı dünyası el ele vererek meydana getirmişlerdir.

Diğeri modal müzik, yani tek sesli, makamî müzik dediğimiz müzik tarzıdır ki; bütün dünyada modal müzikler arasında en yaygın olanı, en başta geleni, bilimsel çerçeve içinde tamamen tabiata dayanarak sistemlenmiş ve gelişmiş olanı Türk mûsikîsidir ki, bunu da Türkler uzun yıllar boyunca tek başlarına geliştirmişler, sistemleştirmişler, kanunlarını matematik olarak bulmuşlar ve dünyaya tanıtmışlardır.

Türk mûsikîsi yüzyılları içinde üstadlarını yetiştirmiş, klâsiklerini, şaheserlerini ve bilimsel eserlerini vermiştir.

Türk mûsikîsi, yüksek ve soylu bir milletin yarattığı kanun ve kurallara bağlı, bilimsel ve sanatsal mükemmelliğe erişmiş, çağdaş, soylu ve yüksek bir mûsikîdir.

Çok insan anlayamaz eski mûsikîmizden
Ve ondan anlamayan bir şey anlamaz bizden.
Açar bir altın anahtarla rûh ufuklarını,
Hemen yayılmaya başlar sedâ ve nûr akını
Ve seslenir büyük Itrî, semâyı örten rûh,
Peşinde dalgalanır bestesiyle Seyyid Nûh,
O mutlu devirde Itrî'ye en yakın bir dost
Işıklı danteleler bestekârı Hâfız Post...
Bu neslin ortada dâhîcedir başardığı iş,
Vatan nasıl karışır mûsikîyle, göstermiş.

Yahya Kemal Beyatlı
Kullanıcı avatarı
Tengbi
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 44
Kayıt: 19-12-2003 23:47
Konum: İstanbul
İletişim:

Mesaj gönderen Tengbi »

+ 1
Doğa Beni Yok Etmedikçe Kendimi Öldürmeyeceğim !!!
Kullanıcı avatarı
SoLdieR_BuLuT
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 43
Kayıt: 25-08-2003 16:05
Konum: İzmir
İletişim:

Mesaj gönderen SoLdieR_BuLuT »

Zevkler ve renkler tartısılMaz !
[b][color=red]Uzak dur yakınıma ,
ßu mesafe `eni bozar ,
Kimseler Yanaşmasın ,
YALNIZLIK PAYLAŞILMAZ ! [/b][/color]
aziZe
Fast Friend
Fast Friend
Mesajlar: 120
Kayıt: 03-03-2004 16:04
Konum: Germany

Mesaj gönderen aziZe »

SoLdieR_BuLuT yazdı:Zevkler ve renkler tartısılMaz !

Katiliyorum müsiki pek dinlenen müzik tarzi deil
Kullanıcı avatarı
Lord
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 35
Kayıt: 25-06-2003 22:36
İletişim:

Mesaj gönderen Lord »

SeMPo`ya katiliyorum.Cok guzel klasik osmanli muzikleri var.
Mesela : www.malix.cjb.net (Track 10 ve 8`i tavsiye ederim).
Download etmenize gerek yok, yuklemeden dinlenebiliniyor.
Unutmaki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Misafir

Mesaj gönderen Misafir »

dinLemdiĞim müzİkden hangi amaçLa bahsedibiLErimKi..?
Kullanıcı avatarı
dJ4
Co-Admin
Co-Admin
Mesajlar: 4055
Kayıt: 24-06-2003 01:15
Konum: Real World

Mesaj gönderen dJ4 »

her müzik türünün bir kitlesi vardır, siz sevdiğiniz türlerden bahsedin mutlaka size katılacak birilerini bulursunuz ...
Kullanıcı avatarı
SeMPo
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 20
Kayıt: 24-06-2003 03:22
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen SeMPo »

Mesajıma yazılan cevapları okuduğumda,
cevap veren birkaç arkadaş gibi toplumun bir kısmını hariç tutarak,
gençlerin dinlediği müziği ne kadar bildiğini ve anladığını gördüm.

Cevap yazan arkadaşlara teşekkür ediyorum.

Klasik mûsikîmizi sevenlerin ve dinleyenlerin hep belli bir yaşın üzerindeki
insanlarımız olduğu ne yazık ki bir gerçek..
Ve ne yazık ki gençlerimizin büyük kısmı yıllar sonra mûsikîmizdeki güzelliğin farkına varacaklar,
"duymak" ve "dinlemek" arasındaki farkı anlamaları için bir o kadar süre geçmesi gerekecek..
Çünkü sadece bekliyorlar...!
Âh minel aşk ve hâlâtihi..
Ahraka kalbî bi-harârâtihi...
Kullanıcı avatarı
ress
Fast Friend
Fast Friend
Mesajlar: 110
Kayıt: 20-05-2004 16:09
Konum: symirna

Mesaj gönderen ress »

:) Sempo bende musiki aşığıyım..
yıllarca çeşitli derneklerde ney sesiyle, keman sesiyle, ud sesiyle bütünleşip musiki icra ederek bu işe gönül verdim..musikin yeri apayrı benim için..yüreğimin derinlerine iner ve bana derinnn bir offff çektirtebilir.Musiki ustadlarımız bu ülkede ölmez ve ölmeyecek..ancak şu anda takip bile edemediğimiz hızda hazırlanan müzik türlerinin ne kadar kalıcı olduğu aşikar..sanırım ben eskilerde yaşamalıymışım..Ha bu arada new age muzigi de dinlemeyi severim..
bu arada
musiki alanında güzel bir kitap önermek isterim.

:) işin ilginç yanı bizim musiki kültürümüzü bir yabancının kitap haline getirmesi. işte kitap ve bir yazarın yorumu:

TÜRK MUSIKİ KÜLTÜRÜNÜN ANLAMLARI :)
Eugenia Popescu-Judetz
Çeviren: Bülent Aksoy
Birinci Basım: Ekim 1996
Kapak: Fatih Durmuş
Baskı Hazırlık: Sevgi Özdemir
Montaj: Neşet Mut
Fiyatı: 5.000.000 TL

:) Murat Bardakçı'nın kitap ve yazarı hakkındaki yorumu;

Popescu-Judetz'in kitabında, üç uzun makale var: Türk Müziği'nde nota yazım türleri, müziği konu alan elyazmalarındaki metinlerarası ilişki ve mehterin geçmişteki siyasi rolü... Geçen gün okumayı bitirdiğimde birçok yeni bahis öğrendiğim için memnundum ama biraz da buruklaşmıştım doğrusu... Zira bizim çoktan yapmış olmamız gereken araştırmaları Amerika'da yaşayan bir Romen bizim için ve hatta zevkine yapıyor, üstelik bu çabalarından beş kuruş kazanmıyor, aksine cebinden harcıyordu. Üniversitelerimizde hâlâ bir "müzik tarihi" kürsüsü kuramadık, "müzik bilimi" demek olan "müzikoloji"de emeklemenin bile gerisindeyiz ve daha da acısı, doğduğumuzda kulağımıza okunan ezanın yahut işittiğimiz ilk ninninin sırrını bile başkalarından öğreniyoruz...

(Murat Bardakçı, Hürriyet, 17 Kasım 1996)

musiki kültürümüze sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum.


Zülfündedir benim baht-ı siyahım
Sende kaldı gece gündüz nigâhım
incitirmiş seni meğer ki ahım
Seni sevdim, budur benim günahım.
(Dede efendi)

:power: bu arada müzikle tedavi
:)
Eski Türk hekimlerinden Şuuri'nin 'Tadil-i Emzice' adlı eserinde müzik ile tedavi hakkında geniş bilgi vardır. Şuuri, 'Tadil-i Emzice'de belirli makamların günün belirli zamanlarında etkili olduğunu belirtmektedir. Ona göre:
:)
Rast ve Rehavi makamları: Seher zamanları etkilidir.
Hüseyni makamı: Sabahleyin etkilidir.
Irak makamı: Kuşlukta etkilidir.
Nihavend makamı: Öğleyin etkilidir.
Hicaz makamı: İki ezan arası etkilidir.
Buselik makamı: İkindi zamanı etkilidir.
Uşşak makamı: Gün batarken etkilidir.
Zengüle makamı: Gurubdan sonra etkilidir.
Muhalif makamları: Yatsıdan sonra etkilidir.
Rast makamı: Gece yarısı etkilidir.
Zirefkend makamı: Gece yarısından sonra etkilidir.

:) Günümüzden 900 sene önce Selçuklu Sultanı Nureddin Zengi tarafından Şam'da yaptırılan Nureddin Hastanesi'nde musiki makamları tedavi amacıyla kullanılmıştır.

Sonraki dönemlerde Amasya, Sivas, Kayseri, Manisa, Bursa, İstanbul (Fatih Külliyesi) ve Edirne şifahanelerinde musiki ile tedavi uygulanmıştır. Evliya Çelebi seyahatnamesinde şöyle yazılıdır: " Merhum ve mağfur Bayezid Veli ... Vakıfnamesinde hastalara deva, dertlilere şifa, divanelerin ruhuna gıda ve def'i sevda olmak üzere on adet hanende ve sazende gulam tahsis etmiştir ki, üçü hanende biri neyzen, biri kemani, biri musikari, biri santuri, biri udi olup, haftada üç kere gelerek hastalara ve delilere musiki faslı verirler..." :)
[color=green]papatyaların narince savrulduğu...
kelebeklerin özgürce uçtuğu...
rüzgarın hafifce ıslık çaldığı günde...
gözlerimde çiğ tanesi ıslaklığı...[/color]
Kullanıcı avatarı
Alamut
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1694
Kayıt: 16-09-2003 17:07
Konum: İstanbul
İletişim:

Mesaj gönderen Alamut »

Benim bir tanburum var, ara sıra tıngırdatıyorum. Binlerce güfte de cabası. O başka bir alem ya. :)
Hani kurşun sıksan geçmez ya geceden...
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 6 misafir