Attila İLHAN

Şiir, roman, öykü, deneme, eleştiri, inceleme.
Kullanıcı avatarı
Tengbi
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 44
Kayıt: 19-12-2003 23:47
Konum: İstanbul
İletişim:

Attila İLHAN

Mesaj gönderen Tengbi »

kimi sevsem sensin / hayret
sevgin hepsini nasıl değiştiriyor
gözleri maviyken yaprak yeşili
senin sesinle konuşuyor elbet
yarım bakışları o kadar tehlikeli
senin sigaranı senin gibi içiyor
kimi sevsem sensin / hayret
senden nedense vazgeçilemiyor

her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet
sarışın başladığım esmer bitiyor
anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli
dudakları keskin kırkızı jilet
bir belaya çattık / nasıl bitirmeli
gitar kımıldadı mı zaman deliniyor
kimi sevsem sensin / hayret
kapıların kapalı girilemiyor

kimi sevsem sensin / senden ibaret
hepsini senin adınla çağırıyorum
arkadamdan şımarık gülüşüyorlar
getirdikleri yağmur / sende unuttuğum
hani o sımsıcak iri çekirdekli
senin gibi vahşi öpüşüyorlar
kimi sevsem sensin / hayret
in misin cin misin anlamıyorum


Attila İlhan
..........................................................................................................

Duvar


"bu şiir ikinci dünya savaşı içinde kahredilen bütün dünya duvarları için yazılmıştır"

ben bir duvarım hiç güneş görmedim
sen hiç güneş görmemiş bir başka duvar
yüzümüz benek benek tahta kurusundan
ve sinemiz baştan başa ak üstünde karalar
Ñkelepçeden kahroldu kahroldu bileklerim
Ñsıyrılıp çıktım artık ölüm korkusundan
Ñdilim dilim sırtımdaki yaralar
ben demirbaşım sığır siniriyle dayak yedim
biz de duvarız dinleyen duyan düşünen duvarlar
bizim kucağımız terkedilmiş bir yatak gibi kirli soğuk
ve bizim kucağımızda kasırgalı insanlar

yüzündeki deniz parlaklığıyla durur hatıramızda
o çocuk yumruklu dev o dev yumruklu çocuk
o zaman mayıs'tı yağmurlar başımızda
bir cumartesi akşamı girdi kapımızdan
gözlerinde kıpkızıl diken diken öfkesi
adeta birdenbire aydınlandı zindan
onu böyle görünce nasıl da korkmuştuk
sapından fırlamış bir balta gibi çehresi
ve omuzlarında delikanlı gölgesi

o zaman mayıs'tı yağmurlar başımızda
o sırtüstü yatağında yatardı
sımsıcak gözleri şimdi bile aklımdadır
bir sana bakardı bir bana bakardı
dışarda tabiat mevsimin en çıngıraklı ayındadır
toprak ana bütün zincirlerinden çözülmüş
sabahlar akşamüstleri manolya gibi parlak
tarlaların yüzü gülmüş
işte her akşam geçtiği denize çıkan sokak
ah işte annesi annesi sevgilisi
işte biz dinleyen duyan düşünen duvarlar

işte o çocuk yumruklu dev o dev yumruklu çocuk
dışarda tabiat mevsimin en çıngıraklı ayındadır
bizim kucağımız terkedilmiş bir yatak gibi kirli soğuk
o birkaç defa kartal gibi gitti kartal gibi döndü
çığlıklarını değil kırbaç sesini duyduk
biz duvarız neyleyelim gözlerimiz ağlamayı bilmez
onu bir gece sabaha karşı büsbütün götürdüler
kendi gitti ismi kaldı yadigâr bağrımızda
o zaman mayıs'tı yağmurlar başımızda

ya biz idam duvarıyız karşımızda çok insan öldürdüler
onlar hep döküldü biz hep ayakta kaldık
temelimiz kanla beslendi ama nedense uzamadık
öyle bakmayın bu yaralar şerefli yara değil
getirirler vururlar biz öyle dururuz
yağmurlar gözyaşı bulutlar mendil
elimizden ne geldi de yapmadık
ah öyle bakmayın utanırız kahroluruz

onlar hep döküldü biz hep ayakta kaldık
bir mayıs sabahı toprak rezil gök rezil
yıldızlar küfür gibi yüzümüze tükürür gibi
şafak sancılarıyla iki büklümdü ufuk
ve simsiyah çamur gibi bir manga ortasında
siyaset meydanına geldi dev yumruklu çocuk
bulutlar eğilip alnının terini sildiler
ve mermiler birdenbire ölümü getirdiler


o düştü biz yine ayakta kaldık
halbuki ne kadar ne kadar yorgunuz
öyle bakmayın bu yaralar şerefli yara değil
ah öyle bakmayın utanırız kahroluruz


Attila İlhan
En son Tengbi tarafından 22-12-2003 22:05 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Doğa Beni Yok Etmedikçe Kendimi Öldürmeyeceğim !!!
B.E.B.I.S.I.M

Mesaj gönderen B.E.B.I.S.I.M »

ELDE VAR HÜZÜN

söyleşir
evvelce biz bu tenhalarda
ziyade gülüşürdük
pır pır yaldızlanırdı kanatları kahkaha kuşlarının
ne meseller söylenirdi mercan koz nargileler
zamanlar değişti
ayrılık girdi araya
hicrana düştük bugün
ah nerde gençliğimiz
sahilde savruluşları başıboş dalgaların
yeri göğü çınlatan tumturaklı gazeller
elde var hüzün
o şehrayin fakat çıkar mi akıldan
çarkıfeleklerin renk renk geceye dağılması
sırılsıklam aşık incesaz
kadehlerin mehtaba kaldırılması
adeta düğün
hayat zamanda iz bırakmaz
bir boşluğa düşersin bir boşluktan
birikip yeniden sıçramak için
elde var hüzün
huzunbaz

Mesaj gönderen huzunbaz »

Cinayet Saati

haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi
demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
dört bıçak çekip vurdular dört kişi
yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu

deli cafer ismail tayfur ve şaşı
maktulün onbeş yıllık arkadaşı
üçü kamarot öteki aşçıbaşı
dört bıçak çekip vurdular dört kişi

cinayeti kör bir kayıkçı gördü
ben gördüm kulaklarım gördü
vapur kudurdu kuduz gibi böğürdü
hiç biriniz orada yoktunuz

demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
on üç damla gözyaşını saydım
allahına kitabına sövüp saydım
şafak nabız gibi atıyordu
sarhoştum kasımpaşa'daydım
hiç biriniz orada yoktunuz

haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi
polis kaatilleri arıyordu
deli cafer ismail tayfur ve şaşı
üzerime yüklediler bu işi
sarhoştum kasımpaşa'daydım
vapuru onlar vurdu ben vurmadım
cinayeti kör bir kayıkçı gördü

ben vursam kendimi vuracaktım

Attila İlhan

(bu şiiri birde ahmet kaya bestesi olarak ahmet kayanın sesinden dinlemek vardır ki..)
En son huzunbaz tarafından 22-12-2003 12:45 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
huzunbaz

Mesaj gönderen huzunbaz »

Sisler Bulvarı

elinin arkasında güneş duruyordu
aylardan kasımdı üşüyorduk
ağacın biri bulvarda ölüyordu
şehrin camları kaygısız gülüyordu
her köşe başında öpüşüyorduk

sisler bulvarı'na akşam çökmüştü
omuzlarımıza çoktan çökmüştü
kesik birer kol gibi yalnızdık
dağlarda ateşler yanmıyordu
deniz fenerleri sönmüştü
birbirimizin gözlerini arıyorduk

sisler bulvarı'nda seni kaybettim
sokak lambaları öksürüyordu
yukarda bulutlar yürüyordu
terkedilmiş bir çocuk gibiydim
dokunsanız ağlayacaktım
yenikapı'da bir tren vardı

sisler bulvarı'nda öleceğim
sol kasığımdan vuracaklar
bulvar durağında düşeceğim
gözlüklerim kırılacaklar
sen rüyasını göreceksin
çığlık çığlığa uyanacaksın
sabah kapını çalacaklar
elinden tutup getirecekler
beni görünce taş kesileceksin
ağlamayacaksın! ağlamayacaksın!

sisler bulvarı'ndan geçtim sırsıklamdı
ıslak kaldırımlar parlıyordu
durup dururken gözlerim dalıyordu
bir bardak şarapta kayboluyordum
gece bekçilerine saati soruyordum
evime gitmekten korkuyordum
sisler boğazıma sarılmışlardı

bir gemi beni afrika'ya götürecek
ismi bilmiyorum ne olacak
kazablanka'da bir gün kalacağım
sisler bulvarı'nı hatırlayacağım
kırmızı melek şarkısından bir satır
lodos'tan bir satır yağmur'dan iki
senin kirpiklerinden bir satır
simsiyah bir satır hatırlayacağım
seni hatırlatanın çenesini kıracağım
limanda vapurlar uğuldayacak

sisler bulvarı bir gece haykırmıştı
ağaçları yatıyordu yoksuldu
bütün yaprakları sararmıştı
bütün bir sonbahar ağlamıştı
ağlayan sanki İstanbul'du
öl desen belki ölecektim
içimde biber gibi bir kahır
bütün şiirlerimi yakacaktım
yalnızlık bana dokunuyordu

eğer sisler bulvarı olmasa
eğer bu şehirde bu bulvar olmasa
sabah ezanında yağmur yağmasa
şüphesiz bir delilik yapardım
hiç kimse beni anlayamazdı
on beş sene hüküm giyerdim
dördüncü yılında kaçardım
belki kaçarken vururlardı

sisler bulvarı'ndan geçmediğin gün
sisler bulvarı öksüz ben öksüzüm
yağmurun altında yalnızım
ağzım elim yüzüm ıslanıyor
tren düdükleri iç içe giriyorlar
aklımı fikrimi çeliyorlar
aksaray'da ışıklar yanıyor
sisler bulvarı ayaklanıyor
artık kalbimi susturamıyorum

Attila İlhan

bu arada şairin ismi "Atilla" değil "Attila"`dır. iki "l" değil, iki "t" olacaktır.. başlık düzeltilsin lütfen.
Kullanıcı avatarı
Tengbi
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 44
Kayıt: 19-12-2003 23:47
Konum: İstanbul
İletişim:

Mesaj gönderen Tengbi »

kusura bakma arkadaşım yanlışlıkla yazmış olabilirim .. özür :)
Doğa Beni Yok Etmedikçe Kendimi Öldürmeyeceğim !!!
huzunbaz

Mesaj gönderen huzunbaz »

düzelttikten sonra önemi yok :) zararın neresinden dönülse kâr..
Kullanıcı avatarı
Tengbi
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 44
Kayıt: 19-12-2003 23:47
Konum: İstanbul
İletişim:

Mesaj gönderen Tengbi »

15 yaşında birisine göre iyisin :)
Doğa Beni Yok Etmedikçe Kendimi Öldürmeyeceğim !!!
Kullanıcı avatarı
the_alorak
New Friend
New Friend
Mesajlar: 2
Kayıt: 15-12-2003 23:14
Konum: Zonguldak
İletişim:

Mesaj gönderen the_alorak »

Jilet Yiyen Kız

O kızı nerde nasıl görsem
Aklımı başımdan alır ağzı
Saçları şıra köpüğü desem
Kaşları bıçak izi kırmızı

Yakut pulları mı bu ne görkem
Kanlı gözbebeklerindeki yazı
Beni nasıl büyüledi bilmem
Kirpikleri örümcek kırmızı

Kızıl demirden bir ünlem
Salınması yangın yalazı
Korkmasam öpmeye eğilsem
Dişleri elektrik kırmızı

Jilet yiyen kız Merih’li gecem
Birlikte bulacağız belamızı
Sonumuz kuşkusuz cehennem
Kırmızı kırmızı kırmızı

Çarpılmışım başım sersem
Sevdim jilet yiyen kızı
Göğsündeki kumrulara değsem
Gagaları zehirli kırmızı

İçerse kezzap içer hem
Sarhoş da olmaz azıp bazı
Yasak bölgelerine insem
Tüyleri ısırgan kırmızı

Gece gündüz tek düşüncem
Kasıklarımdaki ince sızı
Artık kimseyle sevişemem
Anladım sevişmek kırmızı

Jilet yiyen kız Merih’li gecem
Birlikte bulacağız belamızı
Sonumuz kuşkusuz cehennem
Kırmızı kırmızı kırmızı

Atilla İlhan
(bunu da Ahmet Kaya'dan dinlerseniz süper..)
huzunbaz

Mesaj gönderen huzunbaz »

yarın biraz da sen ağla albümünü alınca dinleyeceğim hayırlısı ile.. bakalım yeni (fakat eski) şarkıları da beğenecek miyim..
B.E.B.I.S.I.M

Mesaj gönderen B.E.B.I.S.I.M »

huzunbaz yazdı:yarın biraz da sen ağla albümünü alınca dinleyeceğim hayırlısı ile.. bakalım yeni (fakat eski) şarkıları da beğenecek miyim..
daha dinlemedin mi??
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 0 misafir