inanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık
gizlendiğine belki de,
kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden
failidir' denmeseydi eğer.
Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.
Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle
avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.
Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canım ellerini tutmak isterse...
Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer! !
Can Yücel
En uzun koşuysa elbet Türkiyede de Devrim,
O, onun en güzel yüz metresini koştu
En sekmez lüverin namlusundan fırlayarak ...
En hızlısıydı hepimizin,
En önce göğüsledi ipi...
Acıyorsam sana anam avradım olsun,
Ama aşk olsun sana çocuk, AŞK olsun!
seni bu foruma allah mı gönderdi diyesim geliyor hep ilgimi çeken başlıklar açtın şaştım kaldım bende beğendiğim ve kısa bir şiirini aklımda kaldığınca yazayım;
memleketin hali benim halim
öyle bir kabız olmuşum ki;
boğazıma kadar bok içindeyim..
bu dili çözük ozanımızı rahmetle anıyorum.. datça`da; mezarında uç veren gülü hissedebiliyoruz can baba, ne zaman bahar olsa, o gülden bir kadeh kırmızı şarap damlayacak!
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpı bacaklarıyla-- ha düştü ha düşecek --
Nasıl koşarsa ardından bir devin,
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi ki oturduğumuz semti,
Geldi mi de gidici - - hep, hepp acele işi! --
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi.
Atlastan bakardım nereye gitti,
Öyle öyle ezber ettim gurbeti.
Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
40'ı geçerse ateş çağ'rırlar İstanbul'a
bi helallaşmak ister elbet, diğ'mi oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu.
En son teftişine çıkana değin,
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Günlerdir körköstebek nefsimle öyle hırlı
Ve öylesine harlı ki
esrik nefesim
Bir kibrit tutsam parlayacak.
Bir sarnıç gemisi diyecekler alev almış
Boğazın iki yakasından
oysa bir gaz tenekesiyle bir şişe mavg
Gelişi güzel mi güzel bir ocak
Suların ortasında sevgili öfkemle benim
Yanacak bahar erişinceye değin
Soğuktan morarmış kanatlarını
ısıtsın diye martılar
Diyelim yagmura tutuldun bir gun
Bardaktan bosanircasina yagiyor mubarek
Obur yanda gunes kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yagmuru
Piril piril dusuyor damlalar
Eteklerin uca uca bir kosudur kopardin
Dar attin kendini karsi evin sundurmasina
Iste o evin kapisinda bulacaksin beni
Diyelim icin cekti bir sabah vakti
Erkenden denize gireyim dedin
Kulac attikca sen
Patia carsaflar gibi yirtiliyor su ortadan
Ege Denizi bu efendi deniz
Seslenmiyor
Derken bi de dibe dalayim diyorsun
Icine cil cil kosusan baliklar
Lapinalar gumusler var ya
Eylim eylim salinan yosunlar
Onlarin arasinda bulacaksin beni
Diyelim sapina kadar sair bir herif cikmis ortaya
Cakmak cakmak gozleri
Meydan ta Tsim ya Beyazit meydani
Herkes orda sen de ordasin
Harif bizden soz ediyor bu ulkenin cocuklarindan
Yuruyelim arkadaslar diyor yuruyelim
Ozgurluge mutluluga dogru
Her isin basinda sevgi diyor
Gozlerin yagmurdan sonra yapraklarin yesili
Bi de basini ceviriyorsun ki
Yaninda ben varim.
Hava azdı bak, havai mai
Düşüyor üstüme bir semavi
Deterjamanın evren pulları...
Ve teperken tipili yolları
Bir garip uyku görmede rüyam
Olmamak üzre bir daha reklam
Böyleymiş meğer en son yıkanmam...
Çamaşır makinesinde bir adam...
sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi
kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi
aramızda görevliler ekipler hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
çöpçülerin elleriyle okşardın beni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi