Can Yücel

Şiir, roman, öykü, deneme, eleştiri, inceleme.
B.E.B.I.S.I.M

Mesaj gönderen B.E.B.I.S.I.M »

haklisin ;)
B.E.B.I.S.I.M

Mesaj gönderen B.E.B.I.S.I.M »

BAHARLA ÖLÜM KONUŞMALARI

I

Memelerim koparıyor
Yüzyıl süren bir yalnızlık
dile gelmişçesine
Nasıl nasıl bir sevinç yarabbi!
Ve ağrıya
ağrıya tabi,
ağraya
ağraya ağbi...

Nakkaş Tepe de ancak
bezmimize böyle gelmiştir
Gelincikleri ve Nazım Hikmet’leriyle
Yerbilimsel bir hapisten sonra

II

İçimdeki karanlığı patlatacağım
Zifiri bir su akacak
kamışımdan toprağa
Bir kedi yavrulayacak
köpek dişli bir kedi
Ve böğürtlenler köpürecak ağzından
Yedikçe
kendi
kendini
mayhoş
Ya da Posta Nazırı dedemden kalma
Mors’un en morundan bir karga
Konacak karşıki direğin doruğuna
Düşmanlarım öyle doldurmuşlar ki onu
Ne kadar taşlasan boş
oynamıyor yerinden
Ben kargadan korkmam ama
bunun gözleri baykuş
Ve tüyleri güngörmedik deniz dipleri kadar ıslak
Ve ötüyor
ötüyor
ötecek
Beni ışığa bağlayan
(Bağlayın beni ışığa!
Gerin telleri gerin!)
beni ışığa bağlayan
o gelin telleri
o gelin telleri
kopuncaya dek...
Akpembe bahar yelkenleriyle
Güneşin rüzgarına gerilmiş
bir badem ağacı gibi...
İçimdeki karanlığı patlatacağım
Ve beynimin en ölümcül yaşlarıyla
ağlaya
ağlaya
Yepyeni bir insan
pırıl pırıl bir can
bitecek toprağa...

III

İki çöpçü geliyordu karşıdan.
Biri
(Aynen Selahattin-i Eyyubi Haçlılar
Seferinden, sanırsın, pos bıyıklarıyla
Tarihin, süpürmeye gelmiş Prens Adalarını )
Öbürüne
(Marmara’yı bizim Yaşar Küklopsunun o
Anavavza gözüyle dünyanın en güzel
atlarının neredeyse ineceği e biraz
genişçe bir çakır su gibi görüyordu,
eminim)
Eyitti kim:
Halk Partisi’nin solunda bir parti olsa
Hiç dinlemez oyumu ona veririm

IV

Sevda Tepesinde geçen gün
Karşıki masanın altında
İki tane tavuk gördüm
Toprakla yıkanıyorlardı
Eşeledikleri çukurda
İnsanlar için de belki ölüm
Toprakla bi tür
Yıkanmaktır diye düşündüm

V

Üşüyor mu deniz
üstüne boşandıkça yağmur?
Ondan mı dersin
tüyleri böyle ürperiyor?

Ben de gidersem bi gün bu biçim bi sağnakta
Alı al moru mor bir sandal gibi acaba
Yıllar sonra yılmayıp yine
Çarpar mı yüreğim yurdumun sahillerine?

VI

Buket diye bahçeli bir meyhane vardı Yenişehir’de
Yıkıldı çoktan GİMA var şimdi yerinde

Kenarı küpelerle çevrili o küçücük havuzun
Yamacında bir masa
Cahit Ağ’beyle otururduk yaz gecelerinde

Fıskiyenin serpintisiyle sırılsıklamdı muşamba
Zaten Cahit’in gözleri daim yaşlı
“Şunu siliver!” derdi garsona
“Şu muşambayı siliver, mirim!”
Ne Cahit kaldı, ne Buket, ne fıskiye
Yine de bu bahar öğlesinde
Fıskiyenin üstündeki o kırmızı top gibi
-İsterse kalpten olsun, isterse-
Hop hop ediyor ya yüreğim bi düziye

VII

Ruhum sıkıldıkça, ruhum,
Mızrapsız bir tambur gibi
Apayrı bir hava çalıyor vücudum

Ruhum sıkıldıkça ruhum,
Senden ayrı, kendimden ve kentten ayrı
Apayrı bir hava çalıyor vücudum

Kalk gidelim, kalk gidelim başka yere!
Başka yere, başka yere, başka yere!

Ruhum sıkıldıkça, ruhum,
Cemil Beysiz bir tambur gibi
Kendi kendini çalıyor vücudum

VIII

Yalıların surları boyunca giderken Kanlıca’da
Duvarda bir gedik ilişti gözüme
Uydurdum gözümü deliğe:
Bir bahçe
Bahçe değil bir havuz
Havuz değil bir bahçe
Üstü nilüfer kesmiş silme

O nefti yapraklarıyla gelmiş
O aksarı çiçeğiyle
Ne hevesle gelmiş kim bilir bu güzelliğe!
İnsanoğlu beni görsün diye mi?
Bahçede oysa
Bahçedeki bir havuz
Bir havuz ki bir bahçe
Ne in var ne cin ne bey ne ağa
Surları da çekmişler dört bir yanına
Bizler de varmayalım diye bu uçmağa
Sade bir garibim yavru kurbağa
Serilmiş o ortası çukur
O sal gibi yaprağa
Yarı suyun içinde
Yarı yansımış ışığa
Pırıla pırıl yeşile yeşil
Rezil mi rezil
Başladı birden haykırmağa
Başladı inin cinin ağanın beyin
Ne kendi görüp ne kimseye gösterdiği
Çevresine bizler görmeyelim diye
Surlar çektiği
O kimsesiz güzele türkü yakmağa

Şairim ben
Benim işte o kurbağa

IX

Hep ölümü çalacak değil a Zangoç
Bu da
Sema’yla Asaf’ın kızına
Hoşgeldin demek için

Oysa
Ne kadar
Ne kadar
Ne kadar yalnız
Sanıyordum kendimi demin

X

Atkestanelerini geçen süvari ışıklar
Er-erken kaldırmış hanımellerini
tühallah üşüyecekler!
Ve zeytinler eski Rum tenteneleriyle
Esen yel!
Esen yel!

Kim gördü böyle gül yiyen horoz
Tanyeri kokuyor sesi...
Yuvarlandıkça sanki bayırdan aşağı
hapiste dolmuş bir şarap şişesi
Öbür horozlar da ayaklanıyor
merdiven nakışlı ibikleriyle
Ve balkonlardan sarkarken
düşleri bebelerin
bir albayrak yarışı gibi
Horozlar nev-icad ediyorlar denizi
Hırsızlar!
Hırsızlar!

Ve deniz
levent gölgeleriyle Turgut Reis’in
Bütün bu dizelerden alınıyor
Bir ala
bir mora kesiyor yüzü
Esen yel!
Esen yel!

Bu sabah
bir firardır
kan-davasından bir çocuk
Kuşluk vaktine kalmadan önce
Güneşin kurşunlarıyla vurulacak

Ve akşamladı mıydı çamlar
ve karadı mıydı
Tepelerde
Tepelerde
Öyle güzel ki esen yel
Esen yel!
Esen yel!

Bu sabah
ve bu bahar
bir firardır
Baruta koşan bir fitil
İfil
İfil
Öyle güzel ki esen yel!
Esen yel!
Esen yel!
Öyle güzel
Öyle güzel ki
Esmese de
Esmese de
Güzel

XI

İçimden bir his bırakmıyor beni ölmeceye.
İçimden bir his.
Bir his ki
Çapraz oturmuş denizin kıyısına
Taş
Taş
Taş
Derken bir GÜNEŞ!
Tıpkı Üsküdarda’ki
Şemsi Paşa Camisi gibi.
Sen iskeletlerle değil diyor bana
Sen iskelelerle kuracaksın cesedini
Ve öyle köpeksin ki sen
Öldükten sonra bile
Yılmaz’ın UMUDundaki
Paytonların ardından
Koşacaksın hep
Geleceğe
Çın
Çın
Çın

Ve karnımın gevşemesine karşın
Taş..larımdaki tarçın
Bırakmıyor beni ölmeceye
Evet diyemiyorum
Diyemiyorum ki evet
O hayırlı
O hayırlı geceye

XII



Ben de
Boğaziçi de bu bahar
Mavi sakalına erguvanlar takmış
Sarhoş bir İskele Babası kadar
Hem delikanlı
hem deliler gibi ihtiyar
Kullanıcı avatarı
seker
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 22
Kayıt: 09-12-2003 14:11
Konum: *T*Ü*R*K*Ü*L*E*R*D*E*N*
İletişim:

Mesaj gönderen seker »

ÖLÜM VE OGLUM

Ölüm ve Oğlum
Ne yaman çiğköfteymiş ki bu ölüm
Şalgam suları iniyor şakaklarımdan
ben hala susuyorum
Gözlerimle taşlarcasına bir kör kuyuyu...
Nerde kaldı bire saka kuşu
Su gibi bildiğin o su kasidesi?
Ve dudaklarımı sevsinler
bir barut bulutuyla sanki
ortadan biçilmiş bir güneş
Aynı çığlığı mı ezberleyecek dersin
akşamcılar akşama tövbe edinceye dek

Düzayaktı Attar A'met Efendiden Kartal Baba Tekkesine
Bu seferki yolum ise
ardımdan gelen kolun
ölüsıra yürüyen
kilden, kirloz bir bayrak
epiy de yokuş üstelik
ve giderayak
Sırtına vurmuş yada
buruşuk bir şipka biberini
Meyvahoşa koşturuyor
mork çizmeleriyle bir kırkayak
Nasıl koşturduysa tulumbacılar eskiden
yeşil karga tulumbalarını yangına
Yandım diye böğürmüşüm
Böğrüm yiyince böğrümden
o çiğköfteyi
YANDIM

Öylebi kuşaktık ki biz oğlum
yine de sen ölüyorsun
boynuna sarılınca ben
Ve o domuz var ya İncildeki
cümle günahı yüklenip
uçuruma atlayan domuz
Biz öyle bilem olamıyoruz...
Meşksiz aşklarla senlerin
başına tacettiğimiz
o güzelim elmayı
Utanmadan o ulusal
akbabamıza sunuyoruz
kellerinizle birlikte
Bu gidişle korkarım
bi tek ses kalacak bizden
tıkırtısı farenin
Kendi tahta kuyruğunu kemiren

Cama vurulmuş güneş kırıldı
Nar daneleri döküldü suya
Yandım diye böğürüyorum
Ama bu kırkayak oynunda
Öyle yakın ki ölümle oğlum
Uyak oluvermişler adeta
Ben ne demeye hala
Sözümona bir inci gibi
Acının yanardağ bardağında
Kendi kendime eriyim?
Oysa bu dünya denen ağacın
Türkiye denen çatağında
Öyle bir oğul var ki oğul
Ölüme değil, ölüme
Yaşanmaya bi ölüm bal

Cama vurulmuş güneş kırıldı
Nar daneleri döküldü suya
Gayrı adam oldu diye babam
Oğlum beni sevse ya

Can Yücel
Kullanıcı avatarı
seker
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 22
Kayıt: 09-12-2003 14:11
Konum: *T*Ü*R*K*Ü*L*E*R*D*E*N*
İletişim:

Mesaj gönderen seker »

DÖGÜSELiM BARIS iCiN

Soğuk harp bitti
Sıcak savaşlar başladı
Memleketim de bir içsavaş halinde
Memleketim bir içkanamada
Mezralar yanıyor
Köyler yanıyor
İçim yanıyor
Çocuklar ağlıyor
Analar ağlıyor
Anamız ağlıyor
İçerde onbin aç
Dışarda yüzbinlerce çıplak
Barış için döğüşelim
Döğüşelim barış için
huzunbaz

Mesaj gönderen huzunbaz »

Şair Be!

Köprünün Beylerbeyi kavşağında, Assubay Durağı`nda indim otobüsten
İlerde siyah önlüklü bir çocuk,
Yanaştım, parmaklığına çökmüş ağlıyor...
Yaraşır mı ağlamak? dedim
Delikanlı adamsın sen!..
Sen dedi gözlerini yumruğuyla silip
Tükenmez kalemini kaybetsen, ağlamaz mısın?

Can Yücel
# Gökyokuş/Kuzgunun Yavrusu kitabından..
B.E.B.I.S.I.M

Mesaj gönderen B.E.B.I.S.I.M »

buyuk can dedi ki:

Kovalamayin beni yataga
Hic uykum yok
Daha lafiniza karisacagim
Ortaligi dagitacagim
Televizyonu kapatacagim
Aycicegi resmi yapacagim daha
Basparmagima siir okuyacagim
Islik calacagim
Daha cok isim var
Gecenizi karartacagim
Kutahya vazonuzu kiracagim
Vakitsiz yatirmayin beni
Daha cok erken
Can Yucel
huzunbaz

Mesaj gönderen huzunbaz »

sizlere Can Yücel - Gökyokuş/Kuzgunun Yavrusu (Doğan Yayınları) kitabını şiddetle öneriyorum..
B.E.B.I.S.I.M

Mesaj gönderen B.E.B.I.S.I.M »

onerin icin tesekkurler ;)
devilicious

Mesaj gönderen devilicious »

özleme dair

özledim seni...
ayrılık yüreğimi karıncalandırıyor nicedir...
beynimi uyuşturuyor özlemin...
çok sık birlikte olmasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca zaman içimi
nasıl ısıttığını yeni yeni anlıyorum.
yokluğun, hatırladıkça yüreğime saplanan bir sızı olmaktan çıkıp mütemadiyen
bir boşluğa sabahları seni okşayarak başlamaları akşamları her işi bir
kenara koyup seninle başbaşa konuşmaları
özlüyorum; oynaşmalarımızı, yürüyüşlerimizi, sevimli haşarılığını, çocuksu
küskünlüğünü...
nasıl da serttin başkalarına karşı beni savunurken; ve ne kadar yumuşak, bir
çift kısık gözle kendini, ellerimin okşayışına bırakırken.
gitmeni asla istemediğim halde, buna mecbur olduğunu görmek ve sana bunları
söyleyemeden 'git artık' demek.
'beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa' demek
sana ne de zor..
seni görmemek ve belki yıllar sonra karşılaştığımızda bana bir yabancı gibi
bakmanı istemek senden...
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek...

can yücel
Kullanıcı avatarı
MARTI
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 2223
Kayıt: 21-05-2004 03:43

Can Yücel

Mesaj gönderen MARTI »

Kibrit Çakiyorsun Karanlikta


Kibrit çakiyorsun karanlikta
Badem çiçeklerini görmek için
Ve mart denizlerinde tedirgin bir çift
Sarniç gemisi gözlerin
Bir is açacaksin sen basimiza
Yangin mi olur artik, bahar mi?
.


Can Yücel
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir