ümit ile dini sohbetler

İslam dinimiz hakkında sormak istedikleriniz, merak ettikleriniz, paylaşmak istediklerinizi bu foruma yazabilirsiniz.
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: ümit ile dini sohbetler

Mesaj gönderen umiturkmez »

Moralinmi bozuk? (cok güzel okuyun mutlaka)

Moralinmi bozuk?

MORALİN NİYE BOZUK?

HZ. ADEM (A.S.)GİBİ 200 SENE TEVBE Mİ ETTİN?



MORALİN NİYE BOZUK?

HZ.İBRAHİM GİBİ ATEŞE Mİ ATILDIN?



MORALİN NİYE BOZUK?

HZ.YUSUF (as) GİBİ KUYUYA MI ATILDIN?



MORALİN NİYE BOZUK?

HZ.MUHAMMED (sav) GİBİ TAİF'TE TAŞLANDIN MI, BAŞINA İŞKEMBE Mİ KONULDU NAMAZ KILARKEN,

DİŞİN Mİ KIRILDI, YÜZÜNE TÜKÜRÜK MÜ ATILDI, HİCRETE Mİ ZORLANDIN, SEVDİKLERİNDEN Mİ AYRILDIN?



MORALİN NİYE BOZUK?

HZ.HAMZA (r.a) GİBİ BURNUN KULAĞIN MI KESİLDİ?



MORALİN NİYE BOZUK?

MUSAB BİN UMEYR GİBİ KOLLARIN MI KESİLDİ?



MORALİN NİYE BOZUK?

CAFER BİN EBU TALİP GİBİ OK, MIZRAK VE KILIÇ DARBELERİYLE YARALANDIN MI?



MORALİN NİYE BOZUK?

AMMAR,SÜMEYYE, YASİR GİBİ İŞKENCE Mİ GÖRDÜN?



MORALİN NİYE BOZUK?

BİLAL GİBİ KIZGIN KUMLARA YATIRILIP, ÜZERİNE TAŞLARMI KONDU?



MORALİN NİYE BOZUK?

YUNUS PEYGAMBER GİBİ DENİZE Mİ ATILDIN?



MORALİN NİYE BOZUK?

EYÜP PEYGAMBER GİBİ VÜCUDUNU YARALAR MI KAPLADI?



MORALİN NİYE BOZUK?

HZ. İSA GİBİ ÇARMIHA MI GERİLMEK İSTENDİN?



MORALİN NİYE BOZUK?

ÜSTAD GİBİ ZİNDANA MI ATILDIN, ZEHİRLENDİN Mİ?



HALA MORALİN Mİ BOZUK?

NE DÜŞÜNÜYORSUN, DÜNYALIK İŞLER Mİ?

SİLKİNELİM, KENDİMİZE GELELİM...?



ÜZÜLECEKSEN, NAMAZINI KAZAYA BIRAKTIĞIN İÇİN,

TEHECCÜDE KALKAMADIĞIN İÇİN, BİRİNİN KALBİNİ KIRDIĞIN,

PAZARTESİ PERŞEMBE ORUCUNU TUTAMADIĞIN İÇİN ÜZÜL,



ÜZÜLECEKSEN BUGÜN ALLAH İÇİN BİR ŞEY YAPAMADIĞIN İÇİN,

ALLAH VE RESULÜ (SAV)'NÜ MEMNUN EDEMEDİĞİN İÇİN ÜZÜL



FİLİSTİN'DE, ÇEÇENİSTAN, BOSNA HERSEK'TE,

IRAK'TA VE DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDA ZULÜM GÖREN, İŞKENCE EDİLEN,

ÖLDÜRÜLEN DİN KARDEŞLERİN İÇİN ÜZÜL



ÜZÜLÜRSEN, BİR FAKİRE YARDIM EDEMEDİĞİN İÇİN,

YETİMİN ELİNDEN TUTAMADIĞIN İÇİN ÜZÜL



ÜZÜLÜRSEN, AFRİKA'DA VE DİĞER ÜLKELERDE BİR LOKMA EKMEK BULAMAYAN,

HASTALIKLARLA MÜCADELE EDEN İNSANLAR İÇİN ÜZÜL



ÜZÜLÜRSEN,KUR'AN-I YETERİNCE OKUYUP, HAYATINA TATBİK EDEMEDİĞİN İÇİN ÜZÜL



ÜZÜLÜRSEN, PEYGAMBER EFENDİMİZ'İ, CANINDAN,

MALINDAN,AİLE BİREYLERİNDEN,

HERŞEYDEN ÇOK SEVEMEDİĞİN İÇİN ÜZÜL



ÜZÜLÜRSEN, HAKİKİ MANADA KUL, EFENDİMİZ'E ÜMMET OLAMADIĞIN İÇİN ÜZÜL

ÜZÜLÜRSEN, EFENDİMİZ'İN ŞEFAATİNE NAİL OLAMAMA KORKUSUYLA ÜZÜL
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: ümit ile dini sohbetler

Mesaj gönderen umiturkmez »

Anlamaliydim........

Anlamalıydım ben üzüldüğüm de kılını kıpırdatmamandan, sadece işin düştüğünde aramandan, naber nasılsın lafının arkasına bir görüşelim mi ekleyememenden anlamalıydım sevgisizliğini...

Ben seni görmek için sınırlarımı zorlarken, senin umursamamandan, alaycı konuşmalarından, yada senden vazgeçerim diye korkup önüme bir parça yem atmandan anlamalıydım...

Ben hayatta hiç kimseye bu kadar sabırlı bu kadar mülayim davranmamıştım oysaki, severdim özgürlüğümü, asi olmayı, bir bardak suda fırtınalar koparmayı, kimseye hesap vermemeyi... bir bunları severdim birde seni sevdim... Sevgilin değil sevdiğin olmayı istedim...

İlk defa biri benden hesap sorsun istedim, bir açıklama beklesin ... bu biraz açık değil mi yada hayır bir yere gitmiyorsun evde oturuyorsun dan başka bir şeydi bu... beni sorgula duygularımı sorgula istedim olmadı...

Ne kadar da kolaydım senin için, ne kadar da zahmetsiz.... Tabii ki bocalardın, emindim düzgün insan olduğumdan hayatında hiç karşına çıkmamış kadar düzgün, emindin seni çok sevdiğimden ve düşündüğümden; öyle olmasaydı her probleminde ilk beni arar mıydın...

Nedenleri, niyeleri merak etmedim hiç inan etmedim... Bu kadar sevgisizliğinde seni nasıl bu kadar sevdim onu merak ettim... Benim için ne düşündüğünü, beni nasıl gördüğünü, sendeki beni merak ettim...

Artık hayal kurmuyorum, geçmişe bu kadar bağlı olmamın sebebi o zaman çok mutlu olmam bunu biliyorum... Şimdi tekrar başlasak ta, yalnızlığı paylaşsak ta sana gönlümü açabilir, gözüm kapalı güvenebilir miyim sanıyorsun...

Şimdi artık tek başınayım... hiç değilse hakkını veriyorum yalnızlığın.. iki kişilik kocaman bir boşluktansa kendimi ve yalnızlığını yeğlerim....

Artık kendimi görmemek için aynalara bakmıyorum, üşürüm diye kazağını giymiyorum, ağlarım diye türkü söylemiyorum, Belki de sen haklısın artık ben bile kendimi sevmiyorum...
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: ümit ile dini sohbetler

Mesaj gönderen umiturkmez »

Davamızın hususiyetleri

Ey Müslüman Kardeşler!.. Ey insanlar!..
islâm Dinine uygun bir siyaset takip etmek dâvamızın esasından olmasına rağmen, biz bir siyasi parti değiliz.
Hayır-hasenât yapma en büyük maksatlarımızdan olmasına rağmen, biz bir Hayır Cemiyeti değiliz.
Bedenî ve ruhî eğitimler en önemli vasıtalarımızdan olmasına rağmen, biz bir spor kulübü değiliz.
Biz bu teşkilatlardan değiliz. Çünkü bu teşkilatları belirli gayeler, kısa bir müddet için meydana getirir. Hattâ bazan idarecilik unvanlarını alabilmek ve birtakım insanları biraraya getirebilmek gayesiyle kurulurlar.
Ey insanlar!.. Bizler hem düşünce, hem de inanç
sahibiyiz. Hem nizâm, hem de metod sahibiyiz. Bizim
,, dâvamız muayyen bir yere mahsus değil, muayyen bir ırka ait değildir. Coğrafî hudutlar dâvamızın önüne duramaz. Bu dâva, yeryüzüne islâm hâkim oluncaya kadar sürecek olan bir dâvadır.
Çünkü bu, Alemlerin Rabbı olan Allah'ın nizâmıdır. Allah'ın Resulü Muhammed'ül-Emîn (S.A.V.) in yürüdüğü yoldur.
Ey insanlar!.. Biz, Resulullah (S.A.V.) in ashabının vârisleriyiz.Peygamberimiz ve O'nun güzide ashabından sonra islâm bayrağını yükseltenleriz Biz de Sahabe-i Kiram gibi O yüce Resulün (S.A.V.) dâvasını yayan Kur'an-ı Kerim'i ezber eden ve islâm dinini müjdeleyenleriz. «Yakında elbetteki onun haberini öğreneceksiniz.»(¦")
Ey Müslüman Kardeşler!.. Dereceniz budur!.. Kendinizi küçümsemeyin. Kendinizi başkalarıyla ölçmeyin. Dâvanızı yayarken mü'minlerin yolundan başka bir yoldan gitmeyin. Allah'ın nurundan, Resulullah'ın sünnetinden aldığımz bu dâvayı, ihtiyaçların doğurduğu kı-s;ı ömürlü dâvalarla ölçmeyin.
Şimdiye kadar Allah yoluna davet ettiniz. Durmadan oihad ettiniz. Bu mütevazi çalışmanızın meyvesi olarak, Resulullah (S.A.V.) rehberliğini ilan edep,
(31) Sad Sûresi: 88.

Kur'an Nizâmının hâkim olmasını isteyen, çalışmanın gerekli olduğunu ileri süren, gayenin sadece Allah için olmasını candan dileyen seslerin yükseldiğini gördünüz.
Yine yaptığımız bu mütevazi çalışmanın semeresi olarak Allah yolunda gençlerden akan pâk kanları gördünüz. Allah yolunda şehid olmayı candan arzu edenleri duydunuz.
Bunlar beklediğimizden daha üstün başarılardır. Gayretinizi sarfetmekte devam edin, çalışın. Allah (C.C.) sizinle beraberdir. O, yaptıklarınızı zayi etmeyecektir.
Bugün bize katılanlar yarışı kazanacaklardır. Muhlis olup ta bizden geri kalanlar ise yarın bize ek olacaklardır. Her zaman şeref öncülerindir.
Kim dâvamızı alay ederek veya küçümseyerek yahut başarıya kavuşacağından ümitsiz olarak yüz çevirirse: gelecek günler hatasının büyüklüğünü gösterecektir. Allah, hak olan dâvamızı onun güttüğü bâtıl dâvaya çarpıp, onu mahvedecektir!
Ey çalışan' mü'minler!.. Ey ihlâslı mücahitler!.. Bize gelin bize! Doğru yol buradadır. Hakikat buradadır. Bizden ayrılarak kuvvetlerinizi parçalamayın.
«İşte yolum budur!.. Doğrudur!.. Buna uyun. Bâtı lyollara* sapmayın ki, sizi Allah'ın yolundan ayırmasınlar. Allah bunu size tavsiye etmiştir. Umulur ki, sakınırsınız.»!
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: ümit ile dini sohbetler

Mesaj gönderen umiturkmez »

Namaz sonrası yapılan tesbihat (tesbih çekmek)

Namazı bitirdikten sonraki tesbihat şöyle yapılır;





"Allahumme entesselamu ve minkesselam, tebarekte ya zel celali vel ikram." denilir.





"Alâ Rasulina salavat" Anlamı:





"Peygamberimiz üzerine salavat" (getirin) anlamında söylenir.





"Subhanallahi vel hamdu lillahi ve la ilahe illellahu vallahu ekber. Ve la havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim." Anlamı:





"Allahı bütün noksan sıfatlardan tanzih eder, kemal sıfatlarla muttasıf olduğunu kabul ederim. Bütün hamd ve şükürler Allah'adır. Allah'tan başka hiç bir ilah yoktur. İhtiyaçları gideren ve zararları yok eden yalnız yüce ve güçlü olan Allah'tır."





Ayet el Kürsi okunur.





Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Lâ te'huzühû sinetün ve lâ nevm. Lehû mâ fis-semâvâti vemâ fil erd. Menzellezî yeşfeu indehû illâ biiznihi. ya'lemü mâ beyne eydîhim vemâ halfehüm velâ yühîtûne bişey'in min ilmihî illâ bimâ şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel erd. Velâ yeûdühü hıfzuhumâ ve hüvel aliyyül azîm.





Anlamı: "Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyumdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi o'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür."





"Ve hüvel aliyyül aziymizül celali subhanellah." 33 defa Sübhanalah:





Allah noksanlardan uzaktır, kemal sıfatlarla muttasıf (sıfatlanmış) tır.





"Subhanel bagiy daime nil hamdülillah." 33 defa Elhamdülillah: Hamd (şükür) Allah'adır





"Rabbil alemiyne teala şanuhu allahu ekber." 33 defa Allahu ekber: Allah en büyüktür.





"Lâ ilâhe illâllahü vahdehû lâ şerike leh. Lehü`l-mülkü ve lehü`l-hamdü ve hüve alâ külli şey`in kadîr"





"Allah Teala'dan başka ilah yoktur, tek ilah sadece odur, ortağı da yoktur. Bütün mülk ona aittir. Bütün hamdü senalar onadır. Her şeye kadirdir."





"Allahümmehşürna fi zümretis salihin" Anlamı: Bizi mahşerde salihler topluluğu ile yargıla.





Burada dua edilir.





"El Fatiha" denilir ve Fatiha suresi okunur. Böylece tesbihat sonra erer.


(alinti)
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: ümit ile dini sohbetler

Mesaj gönderen umiturkmez »

ON çalışma Prensibi
Şehit Hasan el bennadan bizlere 10 çalışma prensibi

1- Birlik en büyük hedeftir. Kalpler arasındaki bağ güçlü olsun, tek söz üzerine birleşsin.

2- 'Lailahe İllallah' diyen herkes Tevhid çatısı altında beraberimizdedir.

3- Kusuru nefsinde ara, muhalif hakkında iyi şeyler düşün.

4- Tepki verirken bile ahlakı göz ardı etme

5- Tartışma ve Kibir yok

6- Bir meselede doğru birden fazla olabilir

7- İttifak edilen şeylerde yardımlaş, farklı düşüncelere saygılı ol

8- Ortak düşmanı ön planda tut

9- İş ve üretim ufkunu aç. Her kardeş, -özel hayatındaki işlerine ilave olarak- hergün bir miktar Kur'an okumalı, yatmadan önce nefsini muhasebe etmelidir.

10- Yanlış yoldakilere üzülürüz; üzerine çullanıp teşhir etmeyiz.
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: ümit ile dini sohbetler

Mesaj gönderen umiturkmez »

Kaybettiklerimiz

Bir gün insan virgülü kaybetti; o zaman zor cümlelerden korkar oldu ve basit ifadeler kullanmaya başladı. Cümleleri basitleşince, düşünceleri de basitleşti.
Bir başka gün ise, ünlem işaretini kaybetti. Alçak bir sesle ve ses tonunu değiştirmeden konuşmaya başladı.


Artık ne bir şeye kızıyor, ne de bir şeye seviniyordu. Üstelik hiçbir şey onda en ufak bir heyecan uyandırmıyordu.


Bir süre sonra, soru işaretini kaybetti ve soru sormaz oldu. Hiç bir şey ama hiç bir şey onu ilgilendirmiyordu. Ne kainat, ne dünya, ne de kendisi umurundaydı.


Bir kaç sene sonra iki nokta üst üste işaretini kaybetti ve davranış sebeplerini başkalarına açıklamaktan vazgeçti.


Ömrünün sonuna doğru elinde yanlız tırnak işareti kalmıştı. Kendine has tek cümlesi yoktu, yanlız başkalarının düşüncelerini tekrarlıyordu. Son noktaya geldiğinde, düşünmeyi ve okumayı unutmuş vaziyetteydi
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: ümit ile dini sohbetler

Mesaj gönderen umiturkmez »

Vasıtamız

Ey insanlar!.! İşte gayemiz, işte metodumuz!.. Acaba gayemizi gerçekleştirmek için vasıtamız nedir? (İman ve Cihad)
Bizim vasıtamız da ecdadımızın başvurduklarıvasıtalardır. Bizim silahımız da; liderimiz Hz. Muham-med (S.A.V.) ve Ashabının—sayıları ve servetleri az olmasına rağmen— büyük gayretle bütün inkarcılara karşı kullandıkları silahtır.
Evet... Birinci vasıtamız imandır. Yeniden bütün dünyaya karşı cihad etmek için yükleneceğimiz silah «Hakiki iman» ve «Allah'ın yardımına güvenme» silahı olacaktır.
Hz. Muhammed (S.A.V.) ile beraber cihad eden o Sahabe-i Kiram Allah'a, Allah'ın yardım ve desteğine
— 85 —
kalpten iman etmişlerdi. «Eğer Allah size yardım ederse hiçbir kimse size galip gelemez.»(13)
Bu Sahabe-i Kiram, önderleri Hz. Muhammed'-(S.A.V.) e, onun doğruluğuna ve liderliğine iman etmişlerdi: Andolsun ki, sizler için Allah'ın Resulünden güzel numuneler vardır.»(ı(i)
Sahabe-i Kiram islâm metoduna, islâmın üstünlüğüne ve faydalı olduğuna da iman etmişlerdi: «Doğrusu sizlere Allah'dan bir Nûr ve apaçık bir kitap gelmiştir. Allah, rızasına uyanları bu kitap vasıtasıyla kurtuluş yoluna sevkeder.»(1T)
Sahabe-i Kiram islâmî kardeşliğe ve islâmî kardeşliğin icap ettirdiği hak ve hukuka ve bu kardeşliğin kudsiyetine de iman etmişlerdi:«Mü'minler ancak kardeştir.»('«)
Sahabe-i Kiram Allah'ın kendilerine vereceği mü-kâfaatın büyüklüğüne ve çokluğuna da iman etmişlerdi:
«Çünkü onların Allah yolunda karşılaşacakları herhangi bir susuzluk, yorgunluk, açlık; kâfirleri kızdıracak herhangi bir yere ayak basmaları ve düşmana verdikleri herhangi bir zarar mukabilinde kendilerine iyi bir amel yazılır. Doğrusu Allah iyilikte bulunanların mükâfatını zayi etmez.»{'«)
Allah (C.C.) Sahabe-i Kiramı insanlığı kurtarmak için seçmiş ve bunları bu sebeple üstün kılmıştır. Sa habe-i Kiram insanlar için yaratılan en hayırlı ümmet olmuştur, imana davet eden Allah elçisini işitince hemen îman etmişlerdir.
Allah'tan niyazımız odur ki, Allah, îmanı nasıl Sahabe-i Kirama sevdirmişse bizlere de sevdirsin. Kalplerini nasıl îmanla süslemişse bizim kalbimizi de îmanla tezyin etsin.
(19) Tevbe Sûresi: 120.
— 87 —
İKİNCİ VASITAMIZ CİHADDIR
Sahabe-i Kiram dâvalarının ancak cihadla, fedakârlıkla, can ve malı Allah yoluna kurban etmekle zafere kavuşacaklarını çok iyi bilmişler, canlarını ve mallarını Allah yoluna harcamışlar, Allah için hakikî cihadıyapmışlar, kendilerine seslenen şu ilâhî kelâmı dinlemişlerdir:
«De ki: Babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, hazırladığınız mallar, durgunluğa uğramasından korktuğunuz alış-verişiniz ve hoşlandığınız yurtlar, sizin için Allah'tan, Onun Resulünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, o halde; AllaTıemrini gönderinceye kadar bekleyin.»(-°)
Sahabe-i Kiram bu ilâhî nidayı duymuş, can-ü gönülden, kalpden herşeylerini Allah yoluna harcamış, Allah'ın kendileriyle yaptığıalış-verişe istekleriyle ka-
(20) Tevbe Sûresi: 24.
89 ¦-¦•
tılmışlardır. Bunlar ölümü karşılarken şöyle haykmnış-lardır: «Sadece Allah razısı için, Alah'a kavuşuyorum!..»
Bunlardan biri (Ebu-bekr) bütün malını Allah yolunda sarfettikten sonra şöyle der: «Çoluk-çocuğuma Allah'ı ve Resulünü bıraktım.»Yine Sahabe-i Kiramdan biri boynu kılcın altında iken şöyle der:
«Müslüman olarak öldürüldükten sonra, Allah rızası için ölümüm nasıl olursa olsun, benim için önemli değildir.»
Evet... Sahabe-i Kiram böyle idi. Hakikaten cihad ediyorlardı. Büyük fedakârlıklara katlanıyorlardı. Büyük kurbanlar veriyorlardı. Biz de bunlar gibi olmaya çalışıyoruz. Bunların izinden yürümek istiyoruz. Bunların yaptıklarını yapmaya gayret ediyoruz.
Allah'ın bize yardım edeceğine güveniyoruz. Bizi destekleyeceğinden şüphe etmiyoruz: Şüphesiz ki, Allah, dinine yardım edenlere yardım eder. Doğrusu Allah çok kuvvetlidir ve herşeye galiptir. Onlar ki eğer yeryüzünde kendilerini selahiyet sahibi kıisak namazlarını gereği gibi kılar, zekâtlarını verirler. İyiliği emrederler, kötülüğe mani olurlar, işlerin sonu Allah'a va-
(21) Hacc Sûresi: 40-41
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: ümit ile dini sohbetler

Mesaj gönderen umiturkmez »

Ne durumdayız

Ey müslüman Kardeş!. Ey insanlar!..
Allah size lider gönderdi. Kanun koydu. Hükümlerini açıkladı. Kitabını indirdi. İyi ve temiz şeyleri helâl kıldı. Murdar şeyleri de haram kıldı. Bize hayr ve saadet yolunu gösterdi. Doğru yola irşad etti.
Acaba siz gönderdiği Peygamberine uydunuz mu? Kanunlarına hürmet gösterdiniz mi? Hükümlerini tatbik ettiniz mi? Kitabını takdis ettiniz mi? Helâl gördüğü şeyleri helâl, haram kıldığı şeyleri haram saydınız mı?
Açıkça cevap verin, susmayın! Gözünüzü açıp bir bakın ne hale gelmişsiniz!
Tatbik ettiğiniz tüm kanunlar islamla alakası olmayan,İslâmdan alınmayan, İslama dayanmayan ve taklid edilen bir takım kanunlardır.

iç idarede, devletler arası münasebetlerde, adliye teşkilatında, savunmada, fert ve devletin iktisadî sisteminde, eğitim ve kültür siyasetinde, aile hukukunda, hattâ ferdin şahsî harekâtında bile tatbik ettiğimiz kanunlar islâmın ruhuna ters düşmektedir, idarecilere ve idare edilenlere'hâkim olan ruh, islâmdan ve emirlerinden çok uzaktır.
Geriye ne kaldı ki? Söyleyin geriye kalanları.
Sadece fakirlerin ve âcizlerin gittikleri şu muazzam camiler mi? Çok azları hariç, içlerinde huşu ve huzurdan uzak ibâdetler yapılan mescidler mi? Tembellik, ve yeme-içme için bir vasıta haline getirilen Mübarek Ramazan ayı mı? Çok az kişiler bu ayda nefislerini arındırır, ruhlarınıtemizlerler, «iman edip iyi âmel işleyenler hariç, bunlar da çok azdır ya!..»(*)
islâm; riyakâr teşbihler, süslü elbiseler, aldatıcısakallar, çeşitli mevlidler-merasimler, klişeleşmiş ifadelerden mi ibaret?!..
Allah'ın büvük rahmeti ve âlemler için yüce nî-meti olanİslâm bu mudur? Milletlerin hastalıklarını tedavi eden, insanların meselelerine çözüm yolu getiren, her şeyi düzeltmek için en muazzam ve sarsılmaz kaideleri ihtiva eden Kur'an-ı Kerim Nizamı bu mudur?
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: ümit ile dini sohbetler

Mesaj gönderen umiturkmez »

İnsanı iki şey öldürür;

Birincisi; sevmediği insanın silahından gelen mermi
İkincisi; sevdiği insandan gelmeyen ilgi

İki Şey;

İki şey “Kalitesiz İnsan’ın” özelliğidir.
1- Şikâyetçilik
2- Dedikodu

İki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer
1- Bakış açısını değiştirmek
2- Karşısındakinin yerine kendini koymak

İki şey yanlış yapmayı engeller
1- Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgecinden geçirmek
2- Ham yememek

İki şey kişiyi gözden düşürür
1- Demogoji
2- Kendini ağır satmak ( Övmek, vazgeçilmez göstermek)

İki şey insanı “Nitelikli insan “ yapar
1- İradeye hakim olmak
2- Uyumlu olmak

İki şey ilaveten değer katar
1- Hitabet ve diksiyon eğitimi almak
2- Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek

İki şey geri bırakır
1- Kararsızlık
2- Cesaretsizlik

İki şey kâşif yapar
1- Nitelikli çevre
2- Biraz delilik

İki şey ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar
1- Baskın yeteneği bulmak
2- Sevdiğin işi yapmak

İki şey başarının sırrıdır
1- Ustalardan ustalığı öğrenmek
2- Kendini güncellemek

İki şey başarıyı mutlaka beraber yakalama sırrıdır
1- Niyetin saf olması
2- Ruhsal farkındalık

İki şey milyonlarca insandan ayırır
1- Sorunun değil, çözümün parçası olmak
2- Hayat ve her şeye yeni ( çözüm, orijinal farklı) bakış açısıyla yaklaşabilmek

İki şey gelişmeyi engeller
1- Aşırılık ( Mübalağa, abartı, ifrat, tefrit)
2- Felakete odaklanmış olmak

İki şey çözüm getirir
1- Tebessüm (Gülümseme)
2- Sükut (Susmak)

İki şey değeri kaybedilince anlaşılır
1- Anne
2- Baba

İki şey geri alınmaz
1- Geçen zaman
2- Söylenen söz

İki şey gerçek sondur
1- Cennet
2- Cehennem

İki şey ulaşmaya değerdir
1- Sevgi
2- Bilgi

İki şey özgürlüktür
Vatan ve Bayrak

İki şey “Hayatta önemli olan her şey” içindir
1- Nefes alabilmek
2- Nefes verebilmek
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: ümit ile dini sohbetler

Mesaj gönderen umiturkmez »

Hayatin Güneşi Sabir!!!!!!!

Sabretmeyi öğrenmeliyiz.

- Kimden?

- Sabretmeyi en iyi bilenden.

- Sabretmeyi en iyi bilen kimdir?
- Şüphesiz Allah Teâlâ’dır.

Çünkü, kendisine yapılan kötülüklere

Cenâb-ı Hak’tan daha fazla sabreden yoktur.

Peygamber Efendimiz böyle buyuruyor.

Ve sözüne şöyle devam ediyor:

İnsanlar O’na şirk koşar;

(Allah’a değil de, başkasına tanrı diye tapar;

kimi ‘Îsâ Allah’ın oğlu,

kimi ‘melekler Allah’ın kızı’ diye ona iftira eder);

Ama yine de Cenâb-ı Hak

onlara sağlık, âfiyet ve rızık verir” (Müslim, Münâfikîn 49).

Kendisine yapılan bu zulümlere sabrettiği içindir ki, Kâinatın Rabbi’nin bir adı da Sabûr’dur; çok sabredendir.

Kendisine iftira eden zâlimleri,

“Siz bana hakaret ediyorsunuz” diye

hemen cezalandırmaz.

Çünkü O’nun bir adı da Halîm’dir.

Yani acele ile, kızgınlıkla hareket etmeyendir.

İşte Sabûr ve Halîm olan Yüce Rabbimiz,

Kur'ân-ı Kerîm’de,

tam doksandan fazla yerde sabırdan söz eder.

Bizim de sabırlı olmamızı ister.



Sabredene cennet var

Yüce Rabbimiz bize sabrı şöyle tavsiye eder:

“Müminler! Sabırlı olun;

sabırda düşmanlarınızı geride bırakın” (Âl-i İmrân 3/200).

“Sabredin!

Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir” (Enfâl 8/46).

“Sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır” (Nisâ 4/25).

“Sabret,

sana zorluklara dayanma gücünü veren sadece Allah’tır” (Nahl 16/127).

“Sabret;

çünkü sonunda üstün gelecek olanlar, müttakîlerdir" (Hûd 11/49).

“Sabredenlere ödülleri,

hesapsız şekilde verilecektir” (Zümer 39/10).

Ve yine Yüce Rabbimizin haber verdiğine göre,

Cennete giren bahtiyarlara melekler şöyle diyecektir:

“Sabrettiğiniz için selâm olsun size.

Dünya hayatının ne güzel sonucudur bu!” (Ra‘d 13/24).



Bize sabır tavsiye edildi

Peygamber Efendimiz sabretmeyi Sabûr olan Rabbinden öğrendi.

Yaşadığı sürece binlerce sıkıntıya göğüs gerdi.

Bize, hayatın, sıkıntılardan ibaret olduğunu söyledi.

Sıkıntılara tahammül etmenin,

sıkıntısız bir hayat sürmekten daha iyi olduğunu öğretti.

Gözleri görmeyen bir sahâbî birgün Efendimizin huzuruna geldi ve:

“Allah’a dua et de beni iyileştirsin” dedi.

Efendimiz ona:

“İstiyorsan dua edeyim;

ama derdine sabretmen,

senin için daha hayırlıdır” buyurdu.

Fakat adam sabretmek yerine iyileşmeyi tercih etti.

Allah’ın Sevgili Elçisi de ona

iyileşmek için okuyacağı duayı öğretti (Tirmizî, De'avât 119).

Her devirde, bir an önce iyileşmek

veya derdine sabretmek konusunda insanların tutumu birbirinden farklı olmuştur.

Nitekim bir başka gün

iri yarı ve siyah tenli bir hanım

Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna geldi ve:

“Beni sar’a tutuyor” diye söze başladı.

“O zaman da üstüm başım açılıyor.

Ne olur iyileşmem için Allah’a dua ediniz” dedi.

Sevgili Efendimiz de ona:

“Eğer sabredeyim dersen,

sana cennet var.

Yok illa da iyileşmek istiyorsan,

sana şifa vermesi için Allah’a dua ederim” buyurdu.

Bunun üzerine o hanım:

“Ben hastalığıma sabredeceğim.

Ancak sar’a tuttuğu zaman üstüm başım açılıyor;

açılmaması için dua buyurunuz” dedi.

Peygamber Efendimiz de

elbisesinin açılmaması için ona dua etti

(Buhârî, Merdâ 6; Müslim, Birr 54).



En hayırlı nimet

Cenâb-ı Hakk’ın bize lütfettiği nimetlerin,

hangisi daha üstündür?

Zenginlik mi?

Güzellik mi?

Güç, kuvvet mi?...

Hiçbiri değil.

Peygamber Efendimiz bunu şöyle ifade etmiştir:

“Hiç kimseye

sabırdan daha hayırlı

ve daha büyük bir nimet verilmemiştir”

(Buhârî, Zekât 50, Rikak 20; Müslim, Zekât 124).

Sevgili Efendimizin belirttiğine göre,

başa gelen dert ve sıkıntılar birer nimettir.

Çünkü “Allah Teâlâ,

Sevdiği kimselerin başına sıkıntı verir”

(Tirmizî, Zühd 56; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 427-29).

Yine Efendimizin buyurduğuna göre,

en ağır sıkıntılar peygamberlerin başına gelir.

Bir kimse çok dindarsa,

derdi de çok olur.

Az dindarsa, derdi de az olur.

Allah Teâlâ kulunu günahlardan iyice arıtıncaya kadar,

onun başından sıkıntıyı eksik etmez

(Müslim, Fiten 23; Tirmizî, Zühd 57)

Zaten Cenâb-ı Hak,

sabreden kullarını ortaya çıkarıncaya kadar,

onları sıkıntılarla denemeye devam edeceğini söylüyor

(Muhammed 47/31).

Halbuki biz, câhilce bir düşünceyle:

“Allah’ım, benim ne günahım var da

başımdan derdi eksiltmiyorsun?”

diye söylenip dururuz.

Dert ve sıkıntıların günahkârların başına geleceğini zannederiz.

Sabır hakkında bilmemiz gereken önemli bir şey daha var.

Onu Peygamber Efendimiz,

“Sabır ziyâdır” (Müslim, Tahâret 1)

diye ifade buyuruyor.

Yani sabır,

tıpkı güneş gibi ışık kaynağıdır;

ışığını kendisi üretir

ve sabreden insanın yolunu aydınlatır.

Onun hayatını güzelleştirir.



Her işin başı sabır

Sabrın ne olduğunu bilmiyoruz.

Onun, başa gelen sıkıntılara katlanmaktan ibaret olduğunu sanıyoruz.

Halbuki sabır, acılara, felâketlere tahammül etmekten ibaret değildir.

Sabır, bütün hayatı kucaklayan bir şeydir.

Meselâ savaşın zorluklarına katlanarak

düşmanı yenip zafer kazanmak,

ancak sabırla mümkündür.

Ama biz bu yiğitliğe sabır demeyiz; ona

kahramanlık deriz,

şecaat deriz.

Öte yandan nefsimiz zevkü safa içinde yaşamak ister.

Fakat biz bu isteklere karşı direnir, sabrederiz.

Ama biz bu direnişe sabır değil,

zühd adını veririz.

Nefsimiz yasak zevkleri de çok sever.

Fakat din bu zevkleri yasakladığı için ona da direniriz.

Ama bu direnişe de sabır değil iffet deriz.

Bir de öfke vardır;

baldan tatlı olan öfke.

Öfkeye hâkim olmak zor iştir.

Biz öfkesini frenleyen yiğitlerin bu sabrına hilim deriz.

Sabır dediğimiz faziletler bunlardan da ibaret değildir:

Biri bize sırrını emanet eder.

Zaman olur o sırrı saklamak içimizi yakar.

Onu biriyle paylaşmak isteriz.

Ama bize düşen,

kalbini sır kabristanı yaparak o emaneti korumaktır.

Demekki sır saklamak da bir sabır işidir.

Tok gözlü olmak, aza kanaat etmek de gücünü sabırdan alır.

Nefsin daha çok yiyip içme isteğine karşı koymak da bir sabır işidir.

Görüldüğü gibi,

Müslümanca yaşayabilmek için,

Nefsin sayısız isteğini frenlemek,

onlara direnip sabretmek gerekir.

Sabretmeden mükemmele erişmek mümkün değildir.

Ne mutlu sabır sayesinde hedefine ulaşan

yiğitlere…

zâhidlere…

namus ve iffetiyle yaşayanlara…

hilim sahiplerine…

sır saklamasını bilenlere…

aza kanaat edenlere…

Selâm olsun onlara…
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 5 misafir