cuma hutbesi

İslam dinimiz hakkında sormak istedikleriniz, merak ettikleriniz, paylaşmak istediklerinizi bu foruma yazabilirsiniz.
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: cuma hutbesi

Mesaj gönderen umiturkmez »

Tarih: 02.10.2020

. ير ۪صَ بَ ونُلَمْعَ ا ت َمِ بُٰ اللّه َ وْْۜمُتْنُ ا ك َ مَنْيَ اْمُكَعَ مَوُهَو َ ُ الَقَو ِ ٰ ول ه ُسَر يَٰ اللّ ُ ٰ ل ه َص ِ اللّ :َ هْيَلَع مَٰلَسَو َ َ ا اكَرَ يُهَٰنِإَ فُاهَرَ تْنُكَ تْمَ لْنِإَ فُاهَرَ ت َكَٰنَأَ كََٰ اللّ َدُبْعَ تْنَ أُ ان َسْحِْ لْ . MURAKABE VE MUHASEBE BİLİNCİ Muhterem Müslümanlar! Okuduğum ayet-i kerimede Cenâb-ı Hak şöyle buyurur: “Nerede olursanız olun, O sizinle beraberdir. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir. ”1
Okuduğum hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “İhsan, sanki O’nu görüyormuş gibi Allah’a kulluk etmendir. Sen O’nu göremesen de O seni görmektedir.”2
Aziz Müminler! Yüce Allah, kâinatın gözbebeği olarak yarattığı insanı başıboş bırakmamış, kendi haline terk etmemiştir. İnsan, daima ilahi bir denetim ve gözetim altındadır. Vakti geldiğinde muhasebe edilmek üzere bütün yapıp ettiklerimiz kaydedilmektedir. Kur’an-ı Kerim’de bu gerçek şöyle ifade edilir: “İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında yaptıklarını gözetleyen ve kaydeden hazır bir melek bulunmasın.”3
Kıymetli Müslümanlar! Dünya ahiretin tarlasıdır. Her gelen göçer ve her kul ektiğini biçer. Kim dünyada zerre miktarı iyilik yaparsa, onun karşılığını görecektir. Kim de zerre miktarı kötülük yaparsa, ahirette bununla yüzleşecektir.4 Rabbimiz, “Ey iman edenler! Allah’a itaatsizlikten sakının. Herkes yarın için ne hazırladığına baksın!”5 buyurarak ahiret için hazırlıklı olmamızı emreder. Bizleri murakabeye yani iç dünyamıza dönerek bir muhasebe yapmaya davet eder.
Murakabe, niçin yaratıldığımızı, nereden gelip nereye koşmakta olduğumuzu kendimize sormaktır.
Hatalarımızın ve günahlarımızın hesabını tutarak telafi etmek için uğraşmaktır. Allah’ın her an bizimle beraber olduğu bilinciyle yaşamaktır. İmanımızdan güç alıp aklımızı kullanarak nefsimize hâkim olmaktır. Şeytanın tuzaklarına ve dünyanın bitmek bilmez arzularına kapılmamak için daima uyanık olmaktır. Murakabe, gönlünü Allah’a bağlayarak samimiyetle ibadet etmek, hayırda ve takvada yarışmaktır.
Değerli Müminler! Kendini bilerek ve Rabbine güvenerek yaşamak, bir Müslüman’ın hayat sermayesidir. Geçmişinden ders alarak bugünün değerini bilen, geleceğini iman ve ihsan üzerine planlayan kişi, kemale erer. Nitekim Peygamberimiz de bizleri böyle bir iç denetime çağırmaktadır: “Kıyamet günü insan şu beş şeyden hesaba çekilmedikçe, Rabbinin huzurundan bir yere kıpırdayamaz: Ömrünü ne uğruna tükettiğinden, gençliğini nasıl geçirdiğinden, malını nereden kazandığından, nereye harcadığından ve bildiği ile amel edip etmediğinden.”6
Aziz Müslümanlar! Hutbemi bitirirken, salgın hastalıkla mücadele hususunda da kendimizi muhasebe etmemiz gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Bu mücadelede üzerimize düşen bilinçli davranmaktır. Zira alınan tedbirler kadar, bu tedbirlere uyma konusundaki hassasiyetimiz de son derece önemlidir. Rehavete ve ihmalkârlığa kapılmayalım. Uyarılara kulak verelim ki kul hakkına girmeyelim. Hastalığın başlangıcından bugüne kadar gösterilen gayretleri boşa çıkarmayalım. Bu vesileyle salgınla mücadele sürecinde vefat eden başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere bütün kardeşlerimizi şehâdet mertebesine eriştirmesini, hastalarımıza acil şifalar ihsan etmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.
1 Hadîd, 57/4. 2 Buhârî, Tefsir, Lokman, 2. 3 Kâf, 50/18. 4 Zilzâl, 99/7,8. 5 Haşr, 59/18. 6 Tirmizî, Sıfatu’l-kıyâme, 1.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: cuma hutbesi

Mesaj gönderen umiturkmez »

MÜMİNİN YUMUŞAK HUYLULUĞU
Muhterem Müslümanlar! Din-i mübîn-i İslam’da iman, ibadet ve güzel ahlak bir bütündür. Yüce dinimiz biz müminlere samimiyetle ibadete devam etmenin yanı sıra, güzel ahlak sahibi ve geçim ehli olmayı öğütler. Bilhassa ailemizle, komşularımızla, akraba ve arkadaşlarımızla iyi niyet, hakkaniyet ve merhamete dayalı ilişkiler kurmamızı ister. Muhatap olduğumuz herkesi Allah’ın yarattığı ve gözettiği bilinciyle saygılı ve nezaketli davranmamızı tavsiye eder.
Aziz Müminler! Peygamber Efendimiz (s.a.s) insanlık için en güzel örnektir. O, bizlere erdemli bir kul olmanın ve insanlarla güzel geçinmenin yollarını bizzat yaşayarak öğretmiştir. Allah Resûlü (s.a.s), yumuşak huylu, zarif ve ince ruhlu bir insandı. Edep, hayâ ve tevazu sahibiydi. Çevresindekilere huzur ve güven verir, korku ve endişe yaymazdı. Ailesine ve ashabına karşı yüreği sevgi ve şefkat doluydu. İyi günde olduğu kadar, zor zamanda da sabırlı, hoşgörülü ve affediciydi. Cenâb-ı Hak, Peygamberimizin bu vasfını şöyle övmüştür: “Sen onlara Allah’ın lütfu sayesinde yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, hiç şüphesiz onlar etrafından dağılır giderlerdi.”1

Kıymetli Müslümanlar! Sevgili Peygamberimizi rehber edinen müminler olarak, hasbi ve samimi davranmayı prensip edinelim. Vefalı ve fedakâr, temiz özlü ve doğru sözlü olmak için emek verelim. Unutmayalım ki, riyâkar, menfaatçi, kibirli ve ikiyüzlü kişi, Allah katında da insanlar arasında da sevgi ve değer göremez. İyi huylu bir müminin hayatında kötü söze, kaba davranışa, şiddet ve nefrete yer yoktur. Zira o, Peygamberimizin şu sözlerini daima hatırında tutar: “Mümin cana yakındır. İnsanlarla yakınlık kurmayan ve kendisiyle yakınlık kurulamayan kimsede hayır yoktur.”2 “Kendisi cehennem ateşine ve cehennem ateşi de kendisine haram olan kişiyi size bildireyim mi? Cana yakın, yumuşak huylu, kolaylaştırıcı kimse.” 3
Değerli Müminler! İçinde yaşadığımız bu aziz milletin ve bu müstesna toplumun değerini bilelim. Sevinci ve kederi, varlığı ve yokluğu paylaşalım. Hal ve hareketlerimizle birbirimize sükûnet, huzur ve muhabbet aşılayalım. Başta eşimiz ve çocuklarımız olmak üzere güler yüzümüzü, güzel sözümüzü, insaf ve anlayışımızı kimseden esirgemeyelim. Böylelikle hem kendimiz hem de çevremizdekiler için hayatı kolaylaştıralım.
Aziz Müslümanlar! Hutbemin sonunda, işgal atındaki topraklarını kurtarma mücadelesinde şehit düşen Azerbaycanlı kardeşlerimize Yüce Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
1 Âl-i İmrân, 3/159. 2 İbn Hanbel, II, 400. 3 Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 45.
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: cuma hutbesi

Mesaj gönderen umiturkmez »

CAMİ: ALLAH’IN EVİ, MÜMİNLERİN ESERİ
Muhterem Müslümanlar! Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.”1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “Her kim Allah için bir mescit bina ederse, Allah da ona cennette bu mescidin bir benzerini bina eder.”2
Aziz Müminler! Cuma gününün şu icabet vaktinde Rabbimize kulluğumuzu arz etmek üzere bir araya geldiğimiz camilerimiz Allah’ın evi, müminlerin eseridir. Yalnızlıktan bunalan ruhlarımıza şifa, hayat telaşıyla yorulan gönüllerimize devadır. Mahallelerimizin
kalbi, şehirlerimizin ruhu, aziz milletimizin ve ümmet-i Muhammed’in güvenli yuvasıdır.
Kıymetli Müslümanlar! Salgın hastalıkla mücadele sürecinde millet olarak paylaşmanın, dayanışmanın, merhamet ve kardeşliğin en güzel örneklerini verdik. Allah yolunda yardımlaşmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşadık. Bugün de Başkanlığımızın öncülüğünde yurt içinde ve yurt dışında inşası devam eden camilerimiz için bir yardım seferberliği başlatıyoruz. Dua ve desteklerinizle bu camilerimizi bir an önce tamamlayıp ibadete açacağız. İnşası biten camilerimizde ezanlar yükselecek, mümin gönüller omuz omuza saf tutacak, alınlar secdeyle buluşacak inşallah. Cuma namazının ardından siz kıymetli cemaatimizi az çok demeden bu hayır yarışına katılmaya davet ediyorum.
Cenâb-ı Hak, yardımlarımızı, infak ve sadakalarımızı dergâh-ı izzetinde kabul buyursun. Her türlü kaza ve beladan bilhassa salgın hastalıktan bir an önce kurtulmamıza vesile kılsın. Hak Teâlâ Hazretleri, geçmişten günümüze camilerimizin imar, inşa ve ihyasına öncülük eden, destek olan, yardımda bulunan, ibadet aşkıyla camilerimize hizmet eden kardeşlerimizden dâr-ı bekâya irtihal edenlere rahmet eylesin. Hayatta olanlara sağlıklı ve huzurlu bir ömür nasip eylesin.

1 Tevbe, 9/18. 2 Müslim, Zühd, 44.
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: cuma hutbesi

Mesaj gönderen umiturkmez »

MEVLİD-İ NEBİ Muhterem Müslümanlar! Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Andolsun ki Allah, müminlere kendi içlerinden; onlara ayetlerini okuyan, onları arındırıp tertemiz yapan, onlara Kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur.”1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Bana itaat eden, Allah’a itaat etmiştir. Bana isyan eden, Allah’a isyan etmiştir.”2
Aziz Müminler! Yüce Allah, Hz. Âdem’den itibaren müjdeleyici ve uyarıcı olarak nice peygamber göndermiştir. Peygamberler aracılığıyla insanları tevhide ve kulluğa, hakkı benimseyip erdemli yaşamaya davet etmiştir. Peygamberler asırlar boyunca Allah’ın dinini tebliğ etmiş, iyiliğin yayılması ve kötülüğe engel olunması yolunda insanlığa örnek olmuştur. İlâhî vahiy alan bu şerefli elçiler zinciri, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s) ile nihayete ermiştir.
Kıymetli Müslümanlar! Resûl-i Ekrem Efendimiz, insanlığın umudu, müminlerin sevgilisi, âlemlerin rahmet vesilesidir. Kur’an-ı Kerim’i bize aktaran, anlatan ve yaşayarak öğreten odur. Dünyada huzur ve güvenin, ahirette sonsuz mutluluğun
anahtarı, onu model almak ve onun gibi yaşamaya gayret etmektir. Zira o, bize şöyle seslenir: “Kim Rab olarak Allah’ı, din olarak İslâm’ı ve peygamber olarak Muhammed’i kabul ederse, imanın tadını alır.”3
Değerli Müminler! İmanın manasını bize anlatan, mümin olmanın gereği olarak namazdan oruca, hacdan zekâta her bir ibadetimizi nasıl yerine getireceğimizi bize gösteren Sevgili Peygamberimizdir. İyi bir insan, salih bir kul, olgun bir mümin olmayı bize öğreten odur. Nitekim o kendisini şöyle anlatır: “Ben, güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.”4
Son Peygamber’in hayatına baktığımızda görürüz ki, iman ve ibadet ancak güzel ahlakla kemale erer. Sünnet namazları kılmak nasıl ondan bize miras kalmışsa, samimi ve dürüst olmak, can taşıyan her varlığa şefkat ve merhamet göstermek, adaletten ayrılmamak, ailenin değerini bilmek ve mümin kardeşliğinin hakkını vermek de aynı şekilde onun sünnetidir.
Muhterem Müminler! Önümüzdeki Çarşamba’yı Perşembe’ye bağlayan gece, Habib-i Kibriya Muhammed Mustafa (s.a.s)’in dünyayı teşriflerinin yıl dönümü olan Mevlid Gecesini idrak edeceğiz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Mevlid-i Nebi Haftasını kutlayacağız. Başkanlığımız bu yıl Mevlid-i Nebi Haftasının temasını “Peygamberimiz ve Çocuk” olarak belirlemiştir. Bu vesileyle Peygamberimizi daha yakından tanımaya, anlamaya ve bilhassa çocuklarla iletişimini yeniden hatırlayarak hayatımıza taşımaya gayret edeceğiz. Mevlid-i Nebi gecemizi tebrik ediyor, haftamızın İslâm âlemine ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.
1 Âl-i İmrân, 3/164. 2 Müslim, İmâre, 33. 3 Müslim, İman, 34. 4 İbn Hanbel, II, 381.
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: cuma hutbesi

Mesaj gönderen umiturkmez »

PEYGAMBERİMİZ VE ÇOCUK Muhterem Müslümanlar! Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur: “Servet ve evlatlar, dünya hayatının süsüdür. Baki kalacak salih ameller ise, Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı hem de ümit bağlamaya daha lâyıktır.”1
Aziz Müminler! Çocuk, bize bahşedilmiş nimetlerin en sevimlisidir. Yuvalarımızın en masum misafiri, hanelerimizin bereketidir. Onlar, hayatımızın neşesi, Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle göz aydınlığımızdır. Amel defterimizi daima açık tutacak olan iyilik kaynağımızdır. En nadide emanetimiz, varlığı ve yokluğu ile imtihan vesilemizdir.
Kıymetli Müslümanlar! Çocuklarımızla ilişkilerimize yön veren en değerli rehberimiz, âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimizdir. O, yaratılmışlar içinde en çok çocukları sevmiştir. En çok çocuklara açılmıştır onun merhamet yüklü yüreği. Çocukların başını okşayarak, onları bağrına basarak, öpüp koklayarak göstermiştir engin merhametini. Çocukları ve torunlarının yanı sıra etrafındaki tüm çocuklar onun şefkatinden doyasıya nasiplenmiştir.

Değerli Müminler! Resûl-i Ekrem, çocuklara değer verir, onlara değerli olduklarını hissettirirdi. Yanı başında çocuklara yer ayırır, bir şey ikram ederken önce çocuklardan başlardı. Yanlarından geçerken selâm verip hatırlarını sorardı. Bazen onlarla şakalaşır, hatta oyunlarına eşlik ederdi. Üzülmelerine, güven duygularının zedelenmesine müsaade etmezdi. Hangi hatayı işlemiş olursa olsunlar, onları sabırla dinler, öğütler verirdi. Kız çocuklarına ve yetimlere ayrı bir önem verir, onları en aziz emanet bilir, hor görülmelerine asla izin vermezdi. Peygamberimizin bütün gayreti çocukların şahsiyetli bir şekilde büyümeleri, imanlı ve güzel ahlaklı bir nesil olarak yetişmeleri içindi.
Aziz Müslümanlar! Bugün insanlık Peygamber Efendimizin çağları aşan örnekliğine her zamankinden daha fazla muhtaçtır. O halde “Hiçbir baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir miras bırakmamıştır.”2 buyuran Sevgili Peygamberimize kulak verelim. Özümüzle, sözümüzle, davranışımızla çocuklarımıza örnek olalım. Onları ilgimizden ve sevgimizden mahrum bırakmayalım. Şefkat ve merhametle, Allah’a kulluk ve sorumluluk bilinci ile yetiştirelim. Maddi ihtiyaçlarının yanında manevi ihtiyaçlarını da gözetelim. Unutmayalım ki çocuğa gösterilen sevgi ve ilgi, verilen ahlak ve değer eğitimi dünya ve ahiretimiz için en hayırlı yatırımdır.
1 Kehf, 18/46. 2 Tirmizî, Birr, 33; İbn Hanbel, IV, 77.
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: cuma hutbesi

Mesaj gönderen umiturkmez »

MÜMİN SORUMLULUK SAHİBİDİR Muhterem Müslümanlar! Cenâb-ı Hak, insanı akıllı, saygıdeğer ve sorumluluk sahibi bir varlık olarak yaratmıştır. Yüce Rabbimiz, İslâm’ın ilkeleri arasında, her insan için doğuştan kazandığı haklar ve üstlenmesi gereken sorumluluklar belirlemiştir. İmanla başlayan bu sorumluluklara riayet edenleri, dünya ve ahiret mutluluğuyla müjdelemiştir. Mümin olarak bizler, öncelikle kendisine bütün varlığımızı borçlu olduğumuz Yüce Rabbimiz karşısında sorumluluk taşırız. O’na gönülden inanmak, sevgiyle bağlanmak, itaat etmek, emir ve yasaklarına titizlikle riayet etmek müminler olarak en önemli görevimizdir. Sonra kendimize ve çevremize karşı sorumluluklarımızı yerine getiririz. Helâl, güzel, doğru, iyi olan ne varsa hayatımıza dâhil eder; haramdan, çirkinlikten, yanlış ya da kötü olan her türlü işten uzak durmaya çalışırız. Biliriz ki, Rabbimizin rızası da, O’nun bize emanet ettiği her bir canın huzuru da bizim sorumluluk duygumuzda saklıdır.
Değerli Müminler! Cenâb-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur: “İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder?”1 Demek ki, sorumsuz, savruk, ilkesiz, idealsiz bir hayat, insana yakışmaz. Her davranışın, bu dünyada bir sonucu, ahirette de Allah tarafından verilecek bir karşılığı vardır.

Namaz kılmak gibi, merhametli olmak da müminin sorumluluğudur. Oruç tutmak gibi, dara düşene el uzatmak da insanî ve İslâmî bir görevdir. Zekât vermek gibi, her işi dürüst ve hilesiz yapmak da bizim kulluk vazifemizdir.
Kardeşlerim! Allah Resûlü (s.a.s) bir hadis-i şerifinde iman sahibi olan insanları şöyle anlatır: “Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir bedene benzer. Öyle bir beden ki, bir uzvu rahatsızlandığında diğer uzuvları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıya ortak olur.”2 Geçen hafta, güzel İzmir’imizi vuran depremle hepimiz sarsıldık. Yüreklerimizde acı, dillerimizde dua, içimizde umutla hepimiz enkazın başında bekleştik. Rabbimizin inayeti ve devletimizin desteğiyle, milletçe yaralarımızı sarmak için seferber olduk. Depreme engel olmak elbette mümkün değildir. Ancak unutmayalım ki, tedbir almak ve doğal afetlerin yol açacağı tahribatı en aza indirmek mümince bir sorumluluğun gereğidir. Allah aziz milletimizi her türlü felâketten muhafaza buyursun! Vefat eden kardeşlerimize rahmet eylesin. Kederli ailelerine sabırlar, yaralılarımıza acil şifalar ihsan eylesin.
Aziz Müminler! Hutbemin sonunda bir hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. Önümüzdeki Çarşamba günü “Geleceğe Nefes, Dünyaya Nefes” temasıyla ülkemizin dört bir köşesinde belirlenen alanlarda fidan dikimi gerçekleştirilecektir. Ayrıca yaşadığı ortamı güzelleştirmek isteyen her bir vatandaşımıza Orman İşletme Müdürlükleri ve Orman İşletme Şefliklerince bedelsiz fidan verilecektir. Bu vesileyle yediden yetmişe bütün cemaatimizi, cennet vatanımızın ağaçlandırılmasına katkı sağlayacak bu etkinliğe davet ediyoruz. 1 Kıyâmet, 75/36. 2 Müslim, Birr, 66.
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: cuma hutbesi

Mesaj gönderen umiturkmez »

ABDEST: BEDENİMİZE SAĞLIK, RUHUMUZA HUZUR Muhterem Müslümanlar! Okuduğum ayet-i kerimede Cenâb-ı Hak şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı mesh edin, topuklara kadar ayaklarınızı da yıkayın.”1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Resûl-i Ekrem (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Cennetin anahtarı namaz, namazın anahtarı ise abdesttir.”2
Kıymetli Müminler! İslam’a göre, temizlik, imandan gelen vazgeçilmez bir sorumluluktur. Güzel dinimiz, tertemiz bir bedene, huzura ermiş bir kalbe, günahlardan arınmış bir ruha sahip olmak isteyenleri abdeste davet eder. Böylelikle kulun maddî ve manevî yönden temizlenerek Allah’ın huzuruna pak ve nezih bir şekilde çıkmasını ister.
Değerli Müslümanlar! Mümin, abdesti hem ibadet sevabı kazandıran hem de kendisini kirden ve mikroptan
koruyan büyük bir nimet olarak görür. Dininin direği, ruhunun miracı olan namaza abdestle hazırlanır. Kur’an-ı Kerim okumadan önce abdest alır. Kâbe’yi abdestli tavaf eder. Böylece mümin, bir yandan en çok kirlenen uzuvlarını her gün en az beş kere temizler, diğer yandan da Peygamber Efendimizin şu müjdesine nail olur: “Her kim abdest alır ve abdestini güzelce almaya özen gösterirse, günahları vücudundan çıkar, hatta tırnaklarının altından süzülür gider.”3
Aziz Müminler! Dünyayı kuşatan Kovid-19 salgınıyla millet olarak topyekûn mücadele ediyoruz. Bu mücadelede başarılı olmamızın yolu, temizlikten, maske ve mesafe kuralına uymaktan geçiyor. Unutmayalım ki, düzenli ve özenli bir temizlik konusunda abdest bizler için en güzel imkândır. Biz, çocukluktan itibaren abdest alışkanlığı ile büyüyen, tertemiz bir kültürün fertleriyiz. Dilimize yerleşen “abdest bozmak” tabiri bile, halkımızın gün boyunca abdestli bulunmaya ne kadar önem verdiğinin ifadesidir.
Bedenimize nezafet, ruhumuza sükûnet veren abdestimiz, salgın hastalıklar karşısında en güzel koruyucudur. Su ile gelen doğal temizlik sayesinde daha sağlıklı bir toplum olmamıza yardımcıdır. O halde, abdestin sağladığı hijyen ve ferahlığı hayatımızın bir parçası haline getirelim. Zira Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle, “Allah, çok tevbe edenleri ve içi dışı temiz olanları sever.”4 1 Mâide, 5/6. 2 Tirmizî, Tahâret, 1. 3 Müslim, Tahâret, 33. 4 Bakara, 2/222. Din Hizmetleri
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: cuma hutbesi

Mesaj gönderen umiturkmez »

CENNET: MÜMİNLERİ BEKLEYEN SONSUZ NİMET Muhterem Müslümanlar! Okuduğum ayet-i kerimede Cenâb-ı Hak biz kullarına şöyle buyuruyor: “Şüphesiz iman edip salih amel işleyenler için içlerinde ebedi kalacakları Naîm cennetleri vardır. Allah gerçek bir vaadde bulunmuştur. O azizdir, hikmet sahibidir.”1 İzzet ve celâl, ikram ve kemal sahibi olan Rabbimiz, bizlere dünya ile başlayıp ahirete uzanan bir hayat bahşetti. İmtihan durağı olan dünyada yapıp ettiklerimizin karşılığını, sonsuzluk yurdu olan ahirette mükâfat veya ceza olarak göreceğimizi bildirdi. İman edip faydalı işler yapmak için aklını, yüreğini, yeteneklerini, malını ve imkânlarını seferber edenleri cennetle müjdeledi. Ama hakkı inkâr edip hakikate sırtını dönerek kötülük yolunda ömrünü harcayanları acı bir azapla uyardı.
Aziz Müminler! Eşsiz nimetlerle bezenmiş olan cennet, barış ve huzurun daim olduğu ebediyet diyarıdır. Allah’ın rızasını gözeterek yaşayan, ibadetlerini ihlasla eda eden, güzel ahlâktan taviz vermeyen kulların ödülüdür. Rabbimize ve sevdiklerimize kavuşacağımız sevinç ve mutluluk yuvasıdır.
Değerli Müslümanlar! Allah’ın sınırlarını aşmaktan sakınan müminlere, öldükten sonra yeniden dirildiklerinde amel defterleri sağ taraflarından verilir.
ٰ مِن۪ ني َ ِ س ٰ لَٰ يمٍ اٰدْخُخُ خهو َ “Selametle ve güvenle girin cennete!”2 diye nida edilir. Her türlü acı, keder, hastalık ve sıkıntıyı arkalarında bırakan cennetliklerin durumu Kur’an-ı Kerim’de şöyle anlatılır: “Nihayet oraya vardıklarında cennetin kapıları açılır ve cennet bekçileri onlara şöyle der: Selam olsun size! Hoş geldiniz. Haydi, ebedi kalmak üzere buyurun girin cennete!”3 Artık ne hüzün ne hasret ne de zorluk vardır. Engin rahmeti ve cömertliğiyle kullarını karşılayan Yüce Allah, dünyadaki gayretlerinin karşılığını onlara eksiksiz biçimde lütfetmiştir.
Kıymetli Müminler! Kur’an-ı Kerim’de ve hadis-i şeriflerde çeşit çeşit cennet nimetlerini anlatarak müminleri iyiliğe teşvik eden canlı tasvirler vardır. Anlatmakla bitmeyen bu güzellikler hakkında Rabbimizin şöyle buyurduğunu Peygamberimiz bize nakleder: “Ben salih kullarım için cennette hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insanın hayal edemeyeceği birtakım nimetler hazırladım.”4 O halde geliniz, yolları çetin de olsa cennete ulaşmak için sabır ve sebat göstermeye, hayır ve hasenat işlemeye devam edelim. Rabbimiz bizden razı, biz de Rabbimizden razı olarak cennete girmek için imanla ve umutla çalışalım.
Aziz Müslümanlar! Tüm dünyada olduğu gibi toplum olarak bizler de salgın hastalıkla büyük bir mücadele içindeyiz. Maske, mesafe ve temizliğe riayet etmenin yanında sağlığımız için alınan tüm tedbirlere uymak hepimizin vazifesidir. Bu süreçte risk altında olan 65 yaş üstü muhterem büyüklerimizden ve kronik rahatsızlığı bulunan kardeşlerimizden namazlarını evlerinde kılmalarını istirham ediyoruz. Unutmayalım ki tedbirlere riayet ettiğimiz müddetçe hem bu çetin imtihanımızdan başarıyla çıkacak hem de mükâfata nail olacağız inşallah! 1 Lokmân, 31/8-9. 2 Hicr, 15/46. 3 Zümer, 39/73. 4 Buhârî,
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: cuma hutbesi

Mesaj gönderen umiturkmez »

FAYDASIZ İŞLERİ TERK ETMEK
KULLUĞUN GÜZELLİĞİNDENDİR
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz
şöyle buyuruyor: “(Müminler) boş söz işittikleri
zaman ondan yüz çevirirler ve ‘Bizim
yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size!
Esen kalın. Bizim cahillerle işimiz yok’
derler.”1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Resûl-i Ekrem
(s.a.s) şöyle buyuruyor: “Faydasız işleri terk
etmesi, bir kişinin iyi Müslüman
olmasındandır.”2
Aziz Müminler!
Güzel dinimiz İslam, hayatımızın her
safhasında faydalı, hayırlı ve anlamlı işlerle
meşgul olmamızı emreder. Sözün en doğrusunu
söylememizi ve en güzeline uymamızı tavsiye
eder. Dünya ve ahiret hayatımıza faydası
dokunmayan, vakit ve emek israfına yol açan
beyhude işlerden uzak durmamızı öğütler.
Kıymetli Müslümanlar!
Sahip olduğumuz değerler ve Rabbimizin
bize bahşettiği nimetler, gereksiz ve amaçsız yere
harcanamayacak kadar değerlidir. Bu bilinci
taşıyan her Müslüman, kendisine ve çevresine
fayda vermeyen, boş işlerden uzak durur. Asılsız
sözlere, fuzuli düşüncelere itibar etmez. Aklını ve
yüreğini iyilik yolunda, Allah’ın rızasına uygun
işlerde kullanır.
Değerli Müminler!
Kur’ân-ı Kerîm’e göre, kurtuluşa eren
müminlerin en belirgin vasıflarından biri de
kendilerini ilgilendirmeyen, mâlâyânî işlerden
uzak durmalarıdır.3
Öyleyse, sözümüz, fikrimiz, vicdanımız ve
ahlâkımızla kâmil bir mümin olmaya gayret
edelim. Unutmayalım ki faydasız işlere olan
uzaklığımız ölçüsünde Müslümanlığımız
güzelleşecek, kulluğumuz Allah katında kıymet
kazanacaktır. Kendi kusurlarıyla meşgul olmaktan
başkalarının kusurunu göremeyenlere ne mutlu!

1 Kasas, 28/55. 2 Tirmizî, Zühd, 11; Muvatta’, Hüsnü’l-hulk,1. 3 Mü’minûn, 23/3.
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: cuma hutbesi

Mesaj gönderen umiturkmez »

ENGELLİLİK: CENNETE KAVUŞTURAN İMTİHAN
Muhterem Müslümanlar! Okuduğum ayet-i kerimede Cenâb-ı Hak şöyle buyuruyor: “Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır.”1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Resûl-i Ekrem (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Allah, sizin görünüşlerinize ve mallarınıza bakmaz, ancak kalplerinize ve amellerinize bakar.”2
Aziz Müminler! İnsana Yüce Rabbimiz katında değer kazandıran, şöhreti, kudreti, güzelliği, sağlığı ya da zenginliği değildir. İnsan zaten varlıkların en şereflisi olarak Allah katında değerlidir ve bu değeri yükseltmesinin yolu ancak iman, ibadet, iyi davranışlar ve güzel ahlâk ile mümkündür. Dolayısıyla doğuştan ya da sonradan ortaya çıkan hastalık ve engellilik hâlleri, hayatın gerçeği olup insanın noksanı değildir. Bilâkis sabır, sebat ve gayretle sonu cennete ulaşan birer imtihan vesilesidir.
Kıymetli Müslümanlar! Sağlığımızı korumak ve gerektiğinde tedavi yollarına başvurmak Rabbimizin emri, Peygamberimizin sünnetidir. Bugün karşı karşıya olduğumuz salgın hastalık, bizlere bu sorumluluğumuzu bir kere daha hatırlatmaktadır. Hepimiz mutlaka tedbirlere uymakla, kendimizi ve milletimizi salgından korumakla mükellefiz. Bütün gayretimize rağmen takdir-i ilâhî sonucu hastalığa yakalanırsak, o zaman da tedavi olmalı, maneviyatımızı güçlü tutmalı ve sabretmeliyiz.
Değerli Kardeşlerim! Elimizdeki her nimet gibi, yaşadığımız her zorluk da Rabbimizin rızasını kazanmak için bir vesiledir. Unutmayalım ki, her insan gücü nispetinde sorumludur. Hastalanan kardeşlerimize ve ailelerine destek olmak, dualarımızla ve yardımlarımızla onlara yalnız ve çaresiz olmadıklarını hissettirmek hepimizin görevidir. Aynı şekilde, yüreğimizde beslediğimiz sevgiyle engelli kardeşlerimize umut aşılamak, onlar için hayatı kolaylaştırmak hepimizin vazifesidir. Derdi ne olursa olsun, göremeyene göz, konuşamayana dil, işitemeyene kulak, yürüyemeyene ayak, tutamayana el olmak, bizler için onur, huzur ve ecir kapısıdır.
Aziz Müslümanlar! Bugün, vatanlarının toprak bütünlüğünü müdafaa etmek için canlarını feda eden Karabağ şehitleri, Azerbaycan’da yapılacak programla anılacaktır. Bu vesileyle başta Karabağ şehitlerimiz olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyoruz.
1 Hucurât, 49/13. 2 Müslim, Birr, 34.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 6 misafir