cuma hutbesi

İslam dinimiz hakkında sormak istedikleriniz, merak ettikleriniz, paylaşmak istediklerinizi bu foruma yazabilirsiniz.
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: cuma hutbesi

Mesaj gönderen umiturkmez »

İMANIN TADINA ERMEK: ALLAH VE
RESÛLÜ’NÜ SEVMEK
Aziz Müminler!
Cenâb-ı Hakk’ın varlık âlemine ve
ruhumuza nakşettiği en nadide duygu sevgidir.
Sevgi; insanı Rabbine bağlayan, gönülleri
birleştiren, hayatı anlamlı kılan eşsiz bir
duygudur. Öyle ki, Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle,
samimi sevgi, Yüce Rabbimizin varlığının
delillerinden biridir.1
Sevilmeye en çok layık olan hiç şüphesiz
Allah Teâlâ’dır. Zira O “Vedûd”dur, sevgiyi
yaratan, sevmeyi ve sevilmeyi insana öğretendir.
Bütün sevgilerin kaynağı O’dur. Tüm kâinat,
O’nun sevgi ve merhametiyle ayakta
durmaktadır.
Kıymetli Müslümanlar!
Kur’an-ı Kerim’de “İman edenlerin
Allah sevgisi çok kuvvetlidir.”2
buyrulur. Evet,
bir müminin kalbinde en değerli köşe, Cenâb-ı
Hakk’ın sevgisine ayrılmıştır. Mümin, Rabbini
şartsız ve sınırsız bir biçimde, ihlas ve ihtiram ile
sever. Aynı zamanda, Allah’ın sevgisine layık
bir kul olabilme gayreti taşır. Mümin, Allah’a
duyduğu derin sevgiyle tüm mahlûkata rahmet
nazarıyla bakar. Yaratılanı sever Yaratan’dan
ötürü!
Değerli Müminler!
Müminin yüreği, Allah Resûlü (s.a.s)’in
sevgisiyle de doludur. Zira adı güzel kendi güzel
Peygamberimizi sevmek, bize onun ümmeti
olma şerefini bahşeden Rabbimizi sevmenin
gereğidir. Mümin bilir ki Peygamber Efendimizi
sevmek, onun bize emanet olarak bıraktığı yüce
Kitabımız Kur’an’a ve hikmet yüklü sünnet-i
seniyyesine sımsıkı sarılmak demektir. Onun
yolundan gitmek, onun sevdiklerini sevmek,
onun ahlakı ile ahlaklanmaktır.
Aziz Müslümanlar!
Allah ve Peygamber sevgisi imandandır,
imanın lezzetine varmaktır. Nitekim Sevgili
Peygamberimiz (s.a.s) bir hadislerinde şöyle
buyurur: “Şu üç özellik kimde bulunursa o kişi
imanın tadına erer: Allah ve Resûlü’nü
herkesten çok sevmek, sevdiği kişiyi sadece
Allah için sevmek, ateşe atılmaktan nasıl
korkuyorsa imandan sonra küfre dönmekten
de öylece korkmak.”3
Ne mutlu Cenâb-ı Hakk’ın sevgisi
gönlünde yer etmiş olanlara! Ne mutlu Resûl-i
Zişan Efendimizin muhabbetiyle gözleri
yaşaranlara! Ne mutlu bu kutlu sevginin gücüyle
birbirine kenetlenenlere!
Kıymetli Müminler!
Hutbeme son verirken geçen hafta hain
terör saldırısında şehit edilen kardeşlerimize,
kahraman vatan evlatlarına Yüce Rabbimizden
sonsuz rahmet; kederli ailelerine, yakınlarına ve
aziz milletimize baş sağlığı diliyorum. Cenâb-ı
Hak bizleri şehitlerimizin uğrunda can verdikleri
mukaddesatımızdan asla ayırmasın.

1 Rûm, 30/21.
2 Bakara, 2/165.
3 Buhârî, Îmân, 9.
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: cuma hutbesi

Mesaj gönderen umiturkmez »

ZOR ZAMANLARDA
MANEVİYATIMIZDAN DESTEK ALMAK
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce
Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler!
Sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyin.
Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir.”1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili
Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Zor
zamanlarda duasının kabul edilmesini
isteyen kişi, rahat zamanında çokça dua
etsin.”
2
Aziz Müminler!
Hayatımız boyunca pek çok sıkıntı, keder
ve musibetle karşılaşırız. Sonuçları ne olursa
olsun başımıza gelen her olay, dünya
imtihanının bir parçasıdır. Ömür dediğimiz
sermaye, aslında imtihan için bize tanınan sınırlı
süredir. Önemli olan bu süreyi iman ve salih
ameller ile geçirebilmek, karşılaştığımız
hadiseler karşısında doğru tavırlar ortaya
koyabilmektir. Nitekim Cenâb-ı Hak bir ayet-i
kerimede şöyle buyurmaktadır: “Andolsun ki
sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan,
canlardan ve ürünlerden eksiltmekle
sınayacağız. Sabredenleri müjdele!”3
Kıymetli Müslümanlar!
İyi günlerimizde olduğu gibi, zor
zamanlarda da Allah’a olan sevgimizden ve
güvenimizden güç almalıyız. Çetin sınavlar
karşısında mümin olarak öncelikli
sorumluluğumuz, elimizden gelen bütün
tedbirleri almaktır. Olaylara soğukkanlı ve
metanetli yaklaşmak, çözüm için çaba sarf
etmektir. Asla umutsuzluğa kapılmamak,
inancımızı ve direncimizi kaybetmemektir.
Aziz Kardeşlerim!
Sebeplere başvuran; ilmin, aklın ve
tecrübenin ışığında her türlü tedbiri alan mümin,
aynı zamanda tevekkül etmeyi ve ilâhî takdire
rıza göstermeyi bilmelidir. İsyan ve taşkınlıkla
değil, teslimiyet ve sekînetle hareket etmelidir.
Korku, endişe ve karamsarlıktan uzak kalarak,
Rabbinin mutlak iradesine sığınmalıdır. En
güvenli sığınak, Cenâb-ı Hakk’ın eşsiz kudreti,
ilim ve hikmeti, yardım ve inayetidir. O’na olan
inancını bir an bile yitirmemek, O’na
dayanmak, O’na güvenmek ve O’ndan yardım
dilemek müminin hayat ışığıdır. Dua ve niyazla,
tevbe ve istiğfarla, hamd ve şükürle Allah’a
iltica etmek, kulluğun özüdür.
Aziz Müminler!
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bir
hadisinde şöyle buyurmaktadır: “Müminin
durumu ne hoştur! Her hâli kendisi için
hayırlıdır. Bu durum yalnız mümine
mahsustur. Başına sevinecek bir hâl
geldiğinde şükreder; bu onun için hayır olur.
Başına bir sıkıntı geldiğinde sabreder; bu da
onun için hayır olur.”4
O halde, müminin Rabbine dayanarak,
kendine güvenerek ve kardeşleriyle
yardımlaşarak zorlukları aşabileceğini
unutmayalım. Yaşadığımız olayları ibret ve
ferasetle okuyalım. Sorumluluk bilinci ve nefis
muhasebesi çerçevesinde değerlendirelim.
Üzerimize düşeni yaptığımızdan emin olalım.
Bu dünyanın sınavlarını azim, sabır ve şükür
terazisinde tartalım. Hayatta güçlü olmak için
ibadet, dua, tefekkür ve tevekkülle
maneviyatımızı canlı tutalım.

1 Bakara, 2/153.
2 Tirmizî, Deavât, 9.
3 Bakara, 2/155.
4 Müslim, Zühd, 64
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: cuma hutbesi

Mesaj gönderen umiturkmez »

Şükür etmedikten sonra Dünyaları yesen ne fayda! ŞÜKÜR’le başladıktan sonra; bir kuru ekmek değmez mi Dünya’lara.. (Şems) Hayırlı cumalar.
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: cuma hutbesi

Mesaj gönderen umiturkmez »

İSRÂ VE MİRAÇ
Muhterem Müslümanlar!
Rahmet ve mağfiret, lütuf ve ihsan iklimi
üç aylardayız. Önümüzdeki Çarşamba’yı
Perşembe’ye bağlayan gece inşallah Miraç
Gecesini idrak edeceğiz. Cenâb-ı Hak, bu gece
vesilesiyle aziz milletimize, ümmet-i
Muhammed’e ve bütün insanlığa sağlık, huzur
ve afiyet ihsan eylesin. Miraç Gecemiz mübarek
olsun.
Aziz Müminler!
Yüce Rabbimiz İsrâ suresinin ilk ayetinde
şöyle buyurur: “Kendisine ayetlerimizden bir
kısmını göstermek için kulunu bir gece
Mescid-i Haram’dan çevresini mübarek
kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’ın
şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla
işitendir, görendir.”1
Bu sureye adını veren İsrâ, Sevgili
Peygamberimizin bir gece, Mekke’deki Mescidi Harâm’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya
yolculuğudur. Miraç ise Resûl-i Ekrem’in (s.a.s)
Allah’ın kudret ve azametine şahit; rahmet,
mağfiret ve müjdesine nail olduğu kutlu
yükseliştir.
Kıymetli Müslümanlar!
Miracın ilk durağı, Mescid-i Aksâ’dır.
Peygamber Efendimiz bu mübarek mabetle ilgili
şöyle buyurmuştur: “Gidin ve Mescid-i
Aksâ’da namaz kılın. Şayet gidemez ve orada
namaz kılamazsanız, oranın kandillerini
aydınlatacak yağ gönderin.”
2
Bu hadis-i şerif, Mescid-i Aksâ sevgisini
gönüllere aşılamanın, kadim değerimize sahip
çıkmanın, maddi ve manevi imarı için
çalışmanın her müminin görevi olduğunu
öğretmektedir.
Mescid-i Aksâ’nın bulunduğu mukaddes
belde Kudüs, bir İslam beldesidir. “Darü’sselâm” yani barış ve selamet yurdudur. Kudüs,
tarih boyunca Müslümanların himayesinde
özgürlüğün, adaletin ve huzur içinde birlikte
yaşamanın sembolü olmuştur.
Değerli Müminler!
Hutbemin sonunda Rabbimizin İsrâ
suresinde yer alan öğütlerinden bazılarını
sizlerle paylaşmak istiyorum: Yalnızca Allah’a
kulluk et. Anne-babana iyi davran, yaşlanıp
sana muhtaç hâle geldiklerinde onlara kol kanat
ger, “öf!” bile deme. Akrabaya, yoksula ve
darda kalana yardım et. Cimrilikten ve israftan
kaçın. Zinaya yaklaşma. Haksız yere cana
kıyma, asla kan davası gütme. Yetimin malına
el uzatma. Ahde vefa göster. Ölçü ve tartıda hile
yapma. Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın
şeyin peşine düşme. Yeryüzünde böbürlenerek
yürüme.
Ne mutlu, Yüce Rabbimizin hidayet
mesajlarına uyanlara! O’na hakkıyla kulluk edip
miracın muştularına ve emanetlerine sahip
çıkanlara!

1
İsrâ, 17/1.
2 Ebû Dâvûd, Salât, 14.
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: cuma hutbesi

Mesaj gönderen umiturkmez »

İSRÂ VE MİRAÇ
Muhterem Müslümanlar!
Rahmet ve mağfiret, lütuf ve ihsan iklimi üç
aylardayız. Önümüzdeki Çarşamba’yı
Perşembe’ye bağlayan gece inşallah Miraç
Gecesini idrak edeceğiz. Cenâb-ı Hak, bu gece
vesilesiyle aziz milletimize, ümmet-i
Muhammed’e ve bütün insanlığa sağlık, huzur ve
afiyet ihsan eylesin. Miraç Gecemiz mübarek
olsun.
Aziz Müminler!
Yüce Rabbimiz İsrâ suresinin ilk ayetinde
şöyle buyurur: “Kendisine ayetlerimizden bir
kısmını göstermek için kulunu bir gece Mescidi Haram’dan çevresini mübarek kıldığımız
Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’ın şanı
yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir,
görendir.”1
Bu sureye adını veren İsrâ, Sevgili
Peygamberimizin bir gece, Mekke’deki Mescid-i
Harâm’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya
yolculuğudur. Miraç ise Resûl-i Ekrem’in (s.a.s)
Allah’ın kudret ve azametine şahit; rahmet,
mağfiret ve müjdesine nail olduğu kutlu
yükseliştir.
Kıymetli Müslümanlar!
Miracın ilk durağı, Mescid-i Aksâ’dır.
Peygamber Efendimiz bu mübarek mabetle ilgili
şöyle buyurmuştur: “Gidin ve Mescid-i Aksâ’da
namaz kılın. Şayet gidemez ve orada namaz
kılamazsanız, oranın kandillerini aydınlatacak
yağ gönderin.”
2
Bu hadis-i şerif, Mescid-i Aksâ sevgisini
gönüllere aşılamanın, kadim değerimize sahip
çıkmanın, maddi ve manevi imarı için çalışmanın
her müminin görevi olduğunu öğretmektedir.
Mescid-i Aksâ’nın bulunduğu mukaddes
belde Kudüs, bir İslam beldesidir. “Darü’s-selâm”
yani barış ve selamet yurdudur. Kudüs, tarih
boyunca Müslümanların himayesinde özgürlüğün,
adaletin ve huzur içinde birlikte yaşamanın
sembolü olmuştur.
Değerli Müminler!
Geliniz, Rabbimizin İsrâ suresinde yer alan
öğütlerinden bazılarına kulak verelim: Yalnızca
Allah’a kulluk et. Anne-babana iyi davran,
yaşlanıp sana muhtaç hâle geldiklerinde onlara kol
kanat ger, “öf!” bile deme. Akrabaya, yoksula ve
darda kalana yardım et. Cimrilikten ve israftan
kaçın. Zinaya yaklaşma. Haksız yere cana kıyma,
asla kan davası gütme. Yetimin malına el uzatma.
Ahde vefa göster. Ölçü ve tartıda hile yapma.
Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin
peşine düşme. Yeryüzünde böbürlenerek yürüme.
Aziz Müslümanlar!
Hutbemi bitirirken, dün Bingöl’den Bitlis
Tatvan’a giden askeri helikopterimizin düşmesi
sonucu şehit olan Mehmetçiklerimize Allah’tan
rahmet, kederli ailelerine sabır ve başsağlığı,
yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Milletimizin
başı sağ olsun.

1
İsrâ, 17/1.
2 Ebû Dâvûd, Salât, 14
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: cuma hutbesi

Mesaj gönderen umiturkmez »

ANNE-BABA RIZASI,
RABBİMİZİN RIZASINA VESİLEDİR
Aziz Müminler!
İnsanın bu dünyaya gelmesine vesile olan
anne-babası, onun büyüyüp yetişmesi ve ilk
eğitimini alarak şahsiyet kazanması için yıllarca
emek verir. Bu yüzden yüce dinimiz, insana
anne-babasıyla iyi geçinmeyi, onların hatırını
saymayı ve haklarını korumayı emreder.
Zorluklar karşısında maddi ve manevi anlamda
anne-babaya destek olmanın, bilhassa
yaşlandıklarında muhabbet ve merhamet
göstererek ihtiyaçlarını karşılamanın vefa borcu
olduğunu anlatır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de
şöyle buyrulur: “Rabbin, kendisinden
başkasına asla ibadet etmemenizi, annebabaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti.
Eğer onlardan biri ya da her ikisi senin
yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın
onlara “öf!” bile deme; onları azarlama;
onlara tatlı ve güzel söz söyle. Merhamet
göstererek tevazu kanadını indir ve de ki:
‘Rabbim! Onlar beni küçükken nasıl koruyup
büyüttülerse, sen de öylece onlara merhamet
göster.’”
1
Kıymetli Müslümanlar!
Bizleri yoktan var eden Rabbimiz, mümin
bir kul olarak sorumluluk üstlenecek yaşa gelene
kadar bizi en yakınlarımıza emanet etmiştir.
Anne-babamız, sabır ve fedakârlıkla, sevgi ve
şefkatle, kimi zaman gözyaşı ve duayla, kimi
zaman da göz nuru ve alın teriyle bizleri bu
günlere taşımıştır. Bu yüzden, bir adam
Peygamberimize gelerek, “Amellerin en üstünü
hangisidir?” diye sorunca Peygamber Efendimiz
(s.a.s) şöyle cevap vermiştir: “Vaktinde kılınan
namaz ve anne-babaya iyilik etmektir. Sonra
da Allah yolunda cihat etmek gelir.”2
Değerli Kardeşlerim!
İyilik ve ihsanımızı, bir çift tatlı sözümüzü
ve güler yüzümüzü, saygı ve hoşgörümüzü annebabamızdan esirgemeyelim. Onların gönlünü
yapma ve hayır dualarını alma gayretinde olalım.
Bu duaları, dünyada nimetimiz, ahirette ise
kurtuluş vesilemiz olarak görelim. Resûl-i Ekrem
(s.a.s)’in şu uyarısını asla unutmayalım: “Rabbin
hoşnutluğu, anne-babanın hoşnutluğundadır.
Rabbin öfkesi de anne-babanın öfkesindedir.”
İsrâ, 17/23-24.
2 Buhârî, Tevhîd, 48.
3 Tirmizî, Birr, 3.
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: cuma hutbesi

Mesaj gönderen umiturkmez »

BERAT GECESİ: AF VE MAĞFİRET
GECESİ
Muhterem Müslümanlar!
On bir ayın sultanı Ramazan-ı şerifin
gölgesi üzerimize düştü. Yarın, Ramazan’ın
muştusu olan Berat gecesini idrak edeceğiz.
Cenâb-ı Hak, bu gece hürmetine aziz
Milletimize ve ümmet-i Muhammed’e hayır ve
bereket ihsan eylesin. Berat Gecemiz mübarek
olsun.
Aziz Müminler!
Yine böyle bir gece vakti Hz. Âişe
validemiz uyanmış, Resûl-i Ekrem (s.a.s)’i
yanında göremeyince dışarı çıkıp aramaya
koyulmuştu. Nihayetinde onu Bakî‘
mezarlığında, başını göğe kaldırmış, dua eder
vaziyette bulmuştu. Sevgili Peygamberimiz
(s.a.s), hem Hz. Âişe’nin merakını gidermek
hem de Allah’ın rahmetinin bu gece ne kadar
geniş olduğunu anlatmak için şöyle buyurmuştu:
“Şaban ayının yarısına denk gelen bu gece,
Allah dünya semasına rahmetiyle tecelli eder
ve Kelb kabilesinin koyunlarının yünlerinden
daha fazla sayıda insanı affeder.”
1
Kıymetli Müslümanlar!
Hidayet rehberimiz Kur’an-ı Kerim’de,
ebedi kurtuluş beratını alanların ahiretteki
durumu şöyle anlatılır: “İşte o vakit, kitabı sağ
tarafından verilen kimse der ki, ‘Alın
kitabımı okuyun; Doğrusu ben, hesabımla
karşılaşacağımı zaten biliyordum.’ Artık o,
hoşnut olacağı bir hayat içindedir; yüce bir
cennettedir.”2
Bu ayet-i kerimeden öğreniyoruz ki
Allah’ın rızasını kazanıp cennetine kavuşmak,
dünyadayken ahiret için hazırlık yapmakla;
iman, ibadet ve istikamet üzere hayat sürmekle
mümkündür.
Cenâb-ı Hakkın bize lütfettiği bu özel
fırsat ve bereket ayları, geçmişin muhasebesini
ve geleceğin planlamasını yapacağımız tefekkür
vakitleridir. Nefsimizin bitmek bilmeyen
isteklerine göre değil, Rabbimizin rızası
doğrultusunda yaşamaya azmedeceğimiz karar
vakitleridir. Hata ve günahlarımızdan tevbe
edip, Rabbimizin af ve mağfiretine
sığınacağımız dua ve niyaz vakitleridir. Nitekim
Allah Resûlü (s.a.s) bize şu tavsiyede
bulunmaktadır: “Şâban ayının on beşinci
gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete
kalkın. Gündüzünde oruç tutun. Çünkü o
gece güneş batınca Allah Teâlâ dünyaya
rahmet nazarı ile bakar ve fecir oluncaya
kadar şöyle buyurur: ‘Benden af dileyen yok
mu, onu bağışlayayım! Benden rızık isteyen
yok mu, onu rızıklandırayım! Sıkıntıya
uğrayan yok mu, ona afiyet vereyim!..’”
3
Değerli Müminler!
Hutbemin sonunda önemli bir hususu
tekrar hatırlatmak istiyorum. Salgın hastalıkla
mücadelemiz devam ediyor. Tedbirlere riayet
konusunda bugüne kadar gösterdiğimiz
hassasiyeti bundan sonra da aynı ciddiyetle
devam ettirelim. Yüce Rabbimiz en kısa
zamanda salgın hastalıktan kurtulmayı bizlere
nasip eylesin.

1 Tirmizî, Savm, 39.
2 Hâkka, 69/19-22.
3
İbn Mâce, İkâmet, 191
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: cuma hutbesi

Mesaj gönderen umiturkmez »

BİRBİRİMİZİN FARKINDA OLALIM
Muhterem Müslümanlar!
Her birimiz bir imtihandayız. Dünya ve
ahiret mutluluğunun peşinde, zorlukları
aşabilmenin gayretindeyiz. Yaratılışımız
gereği sevinci ve hüznü, neşeyi ve kederi
birlikte yaşamaktayız. Çeşitli hastalıklar,
sıkıntılar ve engellerle sınanmanın yanında
down sendromu ve otizm gibi gelişim
farklılıklarıyla da karşılaşmaktayız.
Yaşanan her zorluğun, çekilen her
zahmetin, öğretici ve insanı geliştirici bir
boyutu vardır. Zorluk ve sıkıntıları
göğüslemek, her halimizde Allah Teâlâ’nın
rızasını gözetmek, insanda kemal sıfatlarının
açığa çıkmasına vesile olur.
Aziz Müminler!
Gelişim farklılıkları hakkında doğru
bilgilenmemiz, tedavi ve rehabilitasyon
imkanlarını araştırıp ehil ellerden destek
almamız gerekir. Bu tür durumlarda erken
tanı ve buna bağlı olarak doğru tedavilerin ve
bilhassa uygun eğitimin vaktinde başlaması
son derece önemlidir.
Kıymetli Müslümanlar!
Down sendromlu ve otizmli
kardeşlerimizin ve ailelerinin, hayatın hiçbir
alanında kendilerini yalnız hissetmemeleri
için hepimize sorumluluklar düşmektedir.
Kardeşlerimize karşı duyarlı olmak, gereken
desteği göstermek, hayatlarını kolaylaştırmak
dini ve insani görevimizdir.
Değerli Müminler!
Cenâb-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de şöyle
buyurur: “Mümin erkekler ve mümin
kadınlar birbirlerinin velileridir.”1 O halde
birbirimizin farkında olalım. Kardeşlerimizle
insan onuruna yakışır bir ilişki ve samimi bir
yakınlık kuralım. Sonra da ellerimizi
Rabbimize açalım, tam bir teslimiyet içinde
O’na boyun eğip sabır ve şifa dileyelim.
Bizleri hem bu dünyada hem de ahirette
mesut ve bahtiyar kılacak bir kulluk bilincine
eriştirmesini O’ndan niyaz edelim.
Hutbemi Peygamber Efendimiz
(s.a.s)’in şu hadisiyle bitiriyorum: “Mümin,
mümin kardeşi için birbirine sımsıkı
kenetlenmiş tuğlalardan oluşan bir bina
gibidir.”
2

1 Tevbe, 9/71.
2 Buhârî, Edeb, 36
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: cuma hutbesi

Mesaj gönderen umiturkmez »

RAMAZAN: KUTLU MİSAFİR
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce
Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ramazan ayı,
insanlar için bir hidayet rehberi, doğru
yolun ve hak ile batılı birbirinden
ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın
kendisinde indirildiği aydır. Öyle ise
içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçlu
geçirsin.”1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili
Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor:
“Ramazan ayı geldiğinde cennet kapıları
açılır, cehennem kapıları kapanır ve
şeytanlar bağlanır.”2
Aziz Müminler!
Rahmet, mağfiret ve bereket iklimi üç
ayların sonuncusu, özlemle beklediğimiz
Ramazan ayına yaklaştık. Önümüzdeki
Pazartesi’yi Salı’ya bağlayan gece ilk
teravihimizi kılacağız ve sahura kalkacağız
inşallah.
Kıymetli Müslümanlar!
Kutlu misafirimiz Ramazan,
Rabbimizden bize gelen yüce bir davettir.
Hidayet rehberimiz Kur’an-ı Kerim’i daha
çok okumaya, tefekkür edip yaşamaya
çağrıdır. Tuttuğumuz oruçlarla irademizi
güçlendirmek ve nefsimizi terbiye etmek için
en güzel fırsattır. Sahuruyla, iftarıyla
yuvalarımızda huzur ve berekettir. Beş vakit
namazın yanında kıldığımız teravihlerle
bedenimize sıhhat, ruhumuza sükûnettir.
Zekât, fitre ve sadakamızla; yakınlarımız,
komşularımız ve bütün kardeşlerimizle
aramızda muhabbettir. Bu ayda müminler
olarak bize düşen en büyük sorumluluk, bu
kutlu misafire gönlümüzde yer açmak, bu
ilahi davete yürekten icabet etmektir.
Değerli Müminler!
Yorulan ruhlarımızı, Ramazan-ı şerifle
teskin edelim. Bunalan gönüllerimize
Rabbimizden inşirah dileyelim. Özümüze ve
fıtratımıza yönelip kulluk şuurumuzu
artıralım. Sabır ve merhamet, kanaat ve
şükür bilincimizi kuşanalım. Elimizi,
dilimizi, gözümüzü, aklımızı, kalbimizi hâsılı
ruh ve bedenimizi günahlardan korumaya söz
verelim.
Aziz Müslümanlar!
Ramazan ayımız şimdiden mübarek
olsun. Gönül ve zihin dünyamız Kur’an’la
şifa bulsun. Bu mübarek ay, her türlü sıkıntı
ve hastalıktan bilhassa yaşadığımız salgından
kurtulmamıza vesile olsun inşallah.

1 Bakara, 2/185.
2 Müslim, Sıyâm, 1.
umiturkmez
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1426
Kayıt: 12-03-2018 09:12

Re: cuma hutbesi

Mesaj gönderen umiturkmez »

ŞİFA AYI RAMAZAN
Muhterem Müslümanlar!
Sahurla berekete, oruçla sıhhate,
Kur’an’la şifaya, teravihle huzura, zekâtla
kardeşlerimize, itikâfla özümüze eriştiğimiz bir
Ramazan ayına daha kavuştuk elhamdülillah.
Aziz Müminler!
Ramazan, sabır ve irademizle bizi takvaya
eriştiren oruç ayıdır. Oruç, Rabbimizin bize
bağışladığı kutlu bir nimet ve emanettir. Her yıl
bize gelen bir medeniyet, bir diriliş mucizesidir.
Vücudumuz, duygularımız, beynimiz ve
kalbimiz oruçla yenilenir. Bedenimiz oruçla
sıhhat bulur. Kişiliğimiz oruçla mayalanır.
Nefsimiz oruçla terbiye olur. Ruhumuz oruçla
temizlenir. Nitekim Resûl-i Ekrem (s.a.s) bir
hadisinde şöyle buyurur: “Kim inanarak ve
karşılığını yalnızca Allah’tan umarak
Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları
bağışlanır.”1
Kıymetli Müslümanlar!
Ramazan, varlık âlemine eşsiz bir ufuk
sunan Kur’an-ı Kerim’in indirildiği ve en çok
okunduğu aydır. O Kur’an ki hayat ışığımız,
gören gözümüz, çalışan kalbimizdir. Kur’an
insana şifa, toplumlara şifa, medeniyetlere
şifadır. O halde, Kur’an’la şifa bulalım.
Yuvalarımızı ve gönüllerimizi Kur’an’la
buluşturalım. Rabbimizin kelamını özenle
okumaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım.
Mukabelelerimizle Peygamberimizin sünnetini
ihya edelim. İhya edelim ki Kur’an ruhumuza
işlesin, Kur’an’ın aydınlığı yüzümüzü kaplasın.
Değerli Müminler!
Ramazan, dinimizin direği olan namazla
huzur bulduğumuz aydır. Öyleyse zikrimizi,
şükrümüzü, tefekkürümüzü, dua ve niyazımızı
namazla artıralım. Her türlü kötülükten,
hayâsızlık ve fenalıktan namazla korunalım.
Yorulan ruhlarımızı, teravihle sükûnete
erdirelim.
Aziz Müslümanlar!
Ramazan, yardımlaşma ve dayanışma
ayıdır. Geliniz, infak ve sadakamızla, hayır ve
hasenatımızla malımızı bereketlendirelim. Zekât
ve fitremizle kardeşlerimizin derdine derman
olalım. Hüzünlerini dindirip sevinçlerini
çoğaltalım.
Yüce Rabbim hepimize Kur’an’la, oruçla
ve namazla dirilmeyi nasip eylesin. Hutbemi
Cenâb-ı Hakkın şu emriyle bitiriyorum: “Ey
iman edenler, rükû edin, secde edin,
Rabbinize kulluk edin ve hayır işleyin ki
kurtuluşa eresiniz.”2

1 Buhârî, Îmân, 28.
2 Hac, 22/77.
Din
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 6 misafir