arkadaşlar bir roman yazıyorum başları çok hoşuma gitti ama sadece benim beğenmem değil sizlerin beğenmesi de önemli onun için size göndermek istiyorum.
ismi: yuvaya düşen ateş
kışın en soğuk gecesiydi. camı önüne oturmuş karın yağışını seyrediyorum.o buğulu camın arkasından biri belirdi. benim yaşlarımda mavi gözleri, siyah uzun ve dağınık saçları, uzun boyu ve güzel giyimi ile bir çocuk yavaşça eğilip camı tıklattı. uzanıp camı açtım ve merhaba dercesine simsiyah parlak gözlerimle ona baktım. elini uzattı ve 'gel' dedi.En hızlı halimle giyinip kapıya koştum. sokağın başından bana baktı ve arkasını dönüp yürümeye başladı.koşar adımlarla onu takip etmeye çalışıyordum. okulun kapısından girdi. hızla yaklaşıp kolunu tuttum. bana masum gülüşüyle 'korkma' dedi. ilerlediği yer benim sınıfımdı.sınıfıma girdi. kapının kolunu tutarak 'içeri gel' dedi. içeri girdim ve kapının hızla kapandığını duydum.büyük bir korkuyla arkamı döndüm. suratımdan soğuk terler akıyordu. adeta buz kesilmiştim.
-geldim. senin için tekrar geldim, dedi.
ağzımdan çkan tek kelime:
-hoş geldin, oldu.
gözlerimden akan yaşlarla yaklaştım. çünkü karşımda duran biricik kardeşim Aysu'ydu. hafifçe elimi kaldırarak yüzüne dokundum. emin olmak istedim. ya hayale? ya rüyaysa? elimi tuttu. sımsıkı sarıldı.
- abla kurtar beni lütfen! , dedi.
elinden tutup eve götürdüm. annem ve babama haykırmak istedim. 'işte benim için geri döndü. geldi işte geldi. beni bırakmaz demiştim. bırakmadı.' ama olmadı. En sevdiği çizgili pijamalarını giydirdim. beraber yatağa uzandk. derin bir uykuya daldım. büyük bir korkuyla uyandım. elimi yastığıma dokundurduğumda Aysu'm yoktu. koşarak gardıroba gittim. çizgili pijamalar büyük bir özenle katlı ve hiç kıpırdamamış gibi yerinde duruyordu. pijamaları elime alıp bağırarak ağlamaya başladım.
.........................
işte böyle başladım devamı var eğer beğenirseniz onuda yazarım...