Dersbaşı yaklaşıyor: Çocuğunuz okula hazır mı?

Ana Sayfa'da yayınlanan güncel haberler.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
taNGo
WebMaster
WebMaster
Mesajlar: 3959
Kayıt: 23-06-2003 20:54
Konum: Geriden
İletişim:

Dersbaşı yaklaşıyor: Çocuğunuz okula hazır mı?

Mesaj gönderen taNGo »

ResimDers zilinin çalmasına az zaman kala uzmanlar, özellikle eğitim hayatına ilk kez atılacak çocukların ailelerine, zor günler geçirtebilecek “okul korkusu” konusunda uyarıda bulundu.

İlk bir aylık dönemde uyum sorunu yaşanmasının normal kabul edildiği, çocuğun bu sürede karın ağrısı, mide bulantısı, baş ağrısı gibi fiziksel şikayetleri dile getirebileceği, bunları gerçekten hissedebileceği ifade edildi.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süha Miral, okula yeni başlayacak çocukların, kayıt işlemleri ve alışveriş sırasında bilgilendirilmelerinin yararlı olacağını söyledi. Prof. Dr. Miral, “Hatta okulu önceden görmeleri, uyum ve hazırlık açısından uygun bir davranıştır” dedi.
Bu süreçte aileden ayrılabilme ve uyum becerisinin her çocukta farklılıklar gösterebileceğini kaydeden DEÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süha Miral, şunları söyledi: “Bazılarında bu süreç zor ve daha uzun sürebiliyor. Bunda bir çok etken söz konusu. Çocuğun yapısal özelliklerinin yanında ailesinin yetiştirme biçimi de önemli. Anne babanın aşırı koruyucu, bağımlı kılıcı davranışı, çocuğuna sık sık dış dünyanın tehlikelerle dolu olduğu mesajını vermesi, zaman içinde çocukta (annem yanımda olmazsa başıma kötü şeyler gelebilir) endişesinin yerleşmesine neden olabilir. Okula gitmek istememenin, okul korkusunun temelinde yatan, aileden ayrılamamadır.”
İyi organize olmuş bir okulun varlığının, çocuğun uyumunu kolaylaştıracağını ifade eden Prof. Dr. Miral, anne ve babalar ile öğretmenlere şu önerilerde bulundu: “Başlangıçta ailelere düşen, çocuğun bu duygusunu fark etmek, anlamak ve saygı göstermektir. Çocuk, bu korkusu nedeniyle ayıplanmamalı, utandırılmamalıdır. Bu korku yok sayılmamalıdır. Aksine böyle bir korkunun olabileceği söylenmeli ve nasıl baş edeceği konusunda çocuk yüreklendirilmelidir. Okul (mutsuz edici, cezalandırıcı) bir yer olarak değil, ona yeni ve güzel şeyler öğretecek, yeni arkadaşlara sahip olacak bir ortam olarak algılamasında yardımcı olunmalıdır. Korku geçsin diye okula göndermemek çok yanlış bir davranış olur. Çözümü öğretmen, ebeveyn ve çocuk birlikte üretmelidir. Çocuğun gereksinimine göre hazırlanmış bir geçiş projesi yapılabilir.”

KORKUNUN ŞİDDETİ VE SÜRESİ
Prof. Dr. Miral, yeni başlayacak çocukların bir aya kadar okula gitmede isteksizlik duyabileceğini belirterek, “Ama bu isteksizlik bir ayı aşmışsa ve halen şiddetli olarak devam ediyorsa bir uzmandan yardım alınması lazım” dedi.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi uzmanlarından Dr. Figen Şen Kösem de ilk bir aylık dönemde uyum sorunu yaşanmasının normal kabul edildiğini, çocuğun bu sürede karın ağrısı, mide bulantısı, baş ağrısı gibi fiziksel şikayetleri dile getirebileceğini, bunları gerçekten hissedebileceğini söyledi. Dr. Kösem, “İlk bir aylık dönemde çocuk çok zorlanıyorsa, bunun şiddetine göre annesinin, okul yönetiminden de izin alarak, okul kapısında, sınıfın önünde hatta sınıfta beklemesini öneriyoruz. Ama bu süre sonunda semptomlar devam ediyorsa, bir uzmana başvurulması gerekir” dedi.
Okula başlangıcın, daha önce anaokuluna gitmeyen bir çocukta daha kritik bir dönem olduğunu belirten Dr. Kösem, ailelerin davranışlarındaki rahatlığın çocuğa yansıyacağının da unutulmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: NTVMSNBC
Dreams
Kullanıcı avatarı
Eternity
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 2877
Kayıt: 23-06-2003 22:52

Mesaj gönderen Eternity »

Ne günlerdi ama :) Kara önlükleri giyer, bütün ders kitap ve defterlerini çantamıza koyar, elimize beslenme çantamızı alır ve boynumuza da suluğumuzu takıp okula giderdik. Omuzlarımızda kilolarca ağırlıkta çantayla yarı büklüm bir halde beslenme çantamız ve suluğumuzla okulun yolunu tutardık sabahın köründe, bu halde okula mı gidiyorduk sava$a mı :) Zaten bu küçücük ya$ta bunca ağırlık yüzünden bel hastalıklarına ve kamburla$maya yakalananlar olmu$tu. Sonradan buna kar$ı önlem alınmı$tır sanırım ama zamanında bunlara kar$ı önlem olmadığı için çok halterci yeti$tirdi bu ülke :lol:

Dolu$urduk 60 ki$ilik sınıflara çoğumuz 3er li otururduk sıralarımızda, tenefüs zili çalınca deli gibi bahçeye ko$up kola tenekesiyle bazen de ta$la maç yapardık. Çocuk olduğumuz için kavrayamazdık bazı $eyleri ve bunların hepsi eğlenceli gelirdi bize. Çıkı$ zilinin son 5 dakikasının gözlerimizi saate dikerek tükenmesini beklerdik, zil çaldığında ise günün yorgunluğuyla sıralarımızı bo$altıp evlerimizin yolunu tutardık, kimisi yine omuzlarında aynı yükle, kimisi kendisini almaya gelen bir yakınıyla, kimisi de servis araçlarıyla..

Zaman deği$ti ve $artlarda deği$ti siyah önlükler mavile$ti, yükler azaldı. Top oynayarak eğlendiğimiz kola kutusu $imdilerde sadece kolasını içip kutusunu çöp tenekesine atan minik ellerde. Ta$lar yine aynı yerlerindeler ama birer ta$ olarak ya da top oynarken kale kurmak için oradalar. Zamanında böyle $artlarda okuduğum okulun yerinde yeller esiyor $imdi, çok deği$mi$, güzelle$mi$ ve geli$mi$. Çocukların imkanları artık daha fazla. Bunları ya$ayıp bir de $imdiki halini gördükten sonra koleje giden çocukların nasıl imkanlara sahip olabildiklerini dü$ünemiyorum bile.. Ama böylesi güzeldi küçük ya$ta zorlukları çekip hayatı daha erken ve olması gerektiği gibi öğrendik çünkü büyüyünce her $ey deği$iyor ayak uydurmasını beceremeyen sınıfta kalıyor. :)
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 26 misafir