Fairy yazdı:Yalnizliga elbet alisir bedenim.. (Usurum, sana ihtiyac duyarim ama insaniz unutma, her aci zamanla gecer.. Kalanlar acitsa bile... )
Yalnizlikla belki de basa cikabilirim.. ( Gittiginde yalniz kalacagim sen de biliyorsun, ne baska asklar beni cekecek.. Ne senin yoklugunda buldugum sen bana yetecek.. Ama biliyorsun guclu bir kizim ben, gozlerimden yaslari silen biri olmazsa kendim silerim.. )
Cok zor gelse bile yasar ogrenirim.. (Ogreten sen olduktan sonra her acinin basimin ustunde yeri var....)
SENSIZLIK BENIM CANIMI ACITAN!
Tum yokluklardan siyrildim, sende yeniden dogdum.. Sen gidersen olmem elbette, gucluyum dedim ya.. Ama sensizlik... Sensizlik..
DiLeMmA yazdı:Bir iki kalem oynattığımda ,
öylesine umarsız ve umursamazca ;
Senin adını çizdi parmak uçlarıma kenetli kara kömürden kalemim.
Gecenin inmesini mi beklemeli bu koca şehir saklamak için göz yaşlarımı...?
Oysaki şehrin ortasında tek başına üşüyen Galata kadar kimsesizim kollarında.
Marmara nın tuzlu sularına daldırıyorum ellerimi ,
Sonra tuzlu ellerimi gözlerime...
Sen; denizsiz bir şehrin kollarında uyurken
nereden bileceksin bu kokunun ellerimdeki sancısını...?
Nereden bileceksin ki ;
Bir gece denizin bittiği yerin teninde bıraktığı yapışkanlığı...?
Deniz mavidir sevgilim ,
Alabildiğine.
Şimdi daldır ellerini ,
Sonra çıkart ve hızla vur zindanın bembayaz duvarlarına ,
Mavi mi bıraktığı iz parmaklarının altına...???
Bir yanılsamadan mı ibaret
adına adadığım ibadet...
İki kolu çarmıhta bir serzenişin esiriyim şimdi ,
Çivilerim ellerinde..
Hadi çöz halatlarımı ve bedenimi tuttur soğuk tahtalara.
Çabuk ol sevgilim !!!
Ağlarsam , korkma ;
Ellerim kadar tuzlu gözbebeklerim...
Di mi bencede . SağolIcEman yazdı:DiLeMmA yazdı:Bir iki kalem oynattığımda ,
öylesine umarsız ve umursamazca ;
Senin adını çizdi parmak uçlarıma kenetli kara kömürden kalemim.
Gecenin inmesini mi beklemeli bu koca şehir saklamak için göz yaşlarımı...?
Oysaki şehrin ortasında tek başına üşüyen Galata kadar kimsesizim kollarında.
Marmara nın tuzlu sularına daldırıyorum ellerimi ,
Sonra tuzlu ellerimi gözlerime...
Sen; denizsiz bir şehrin kollarında uyurken
nereden bileceksin bu kokunun ellerimdeki sancısını...?
Nereden bileceksin ki ;
Bir gece denizin bittiği yerin teninde bıraktığı yapışkanlığı...?
Deniz mavidir sevgilim ,
Alabildiğine.
Şimdi daldır ellerini ,
Sonra çıkart ve hızla vur zindanın bembayaz duvarlarına ,
Mavi mi bıraktığı iz parmaklarının altına...???
Bir yanılsamadan mı ibaret
adına adadığım ibadet...
İki kolu çarmıhta bir serzenişin esiriyim şimdi ,
Çivilerim ellerinde..
Hadi çöz halatlarımı ve bedenimi tuttur soğuk tahtalara.
Çabuk ol sevgilim !!!
Ağlarsam , korkma ;
Ellerim kadar tuzlu gözbebeklerim...
cok güzel ...
Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Ahrefs [Bot] ve 6 misafir