'Liseliler Türkiye'yi haritada bulamadı'

Eğitim hayatımıza dair her şey. Anılar, düşünceler..
Kullanıcı avatarı
vişne
Super Friend
Super Friend
Mesajlar: 575
Kayıt: 25-06-2003 01:25

Mesaj gönderen vişne »

Eternity yazdı: "Yahu bana öğretilemedi, şevkimi kamçılayamadılar" diyorsan, aç bak öğren be kardeşim, senin hiç mi fikrin, zikrin ve öğrenme merakın yoktur ? Bilgi edinmenin bu kadar kolaylaştığı bu bilgisayar çağında insanlar neler neler öğreniyorlar, 10 bilinmeyenli bir denklem olmayan bu bilgiyi, ister günlük yaşamında işine yarasın ister yaramasın pekala öğrenirsin. Ha günlük yaşamda işime yaramıyor diyorsan, gün gelir böylesi bir istatistik yayınlandığında rezil olursun.
Sevgili Eternity haklısın haklı olmasına da "ilgi" doğuştan genlerimize şifrelenmiş bir eğilim değil ki.TDK nın sözlüğünde psikolojik anlamda tam karşılığı "Belirli bir olay veya etkinliğe yakınlık duyma, ondan hoşlanma ve ona öncelik tanıma." olarak yapılmış ilginin anlamı. Konuyu en temelde alırsak bireyin ilgi alanını önce aile, sonra çevre ve okul belirler. Kişide düşünmeyi ve düşündüğü yöne yönelmeyi etkileyecek bir engel olmadığını düşünürsek sağlıklı bireyin fikir, zikir ve öğrenme merakını bu 3 etmen belirler.Eğer bu temel etki alanları kişiyi araştırmaya yönlendirmemişse isterse elinin altında bilgisayar olsun, bilgi parmağının ucunda olsun nafile.
Ha bu arada bu rapor hakkında eksik bilgi verildiğini düşünüyorum çünkü hiç sanmıyorum ki LGS ye girme yaşına gelmiş tüm öğrenciler yurdumuzun yerini bilmesin. Tüm gençlerimizin bu kadar bilgisiz ve duyarsız olduğunu düşünmüyorum.
Biliyorsun ki ben de bir eğitimciyim ve şimdiye kadar binlerce öğrenciyle karşılaştım. İlgi alan yelpazeleri çok geniş bunca öğrenciye baktığımda kimisi okulda öğretilmemiş ve öğretilemeyecek duyarlılık ve meraka sahipken kimisi yedi uyurlar misali, gözlerini kapamış dünyaya, "aman bana dokunmasınlar da?" diyecek pervasızlıkta yaşıyorlar hayatlarını. Bu bahsettiğim ikinci gruba giren öğrencilere sorsan evet bu sorunun cevabını alamayabilirsin. Ama bana göre sebep onları bu tarz bir hayatı yaşamaya yönlendirenlerdedir.
Kullanıcı avatarı
Eternity
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 2877
Kayıt: 23-06-2003 22:52

Mesaj gönderen Eternity »

Her şeyin başlangıç ve bitiş noktasının yine insanın kendisinde olduğunu ısrarla düşünüyorum. TDK'nın yapmış olduğu tanımlamaya gelelim. "Belirli bir olay veya etkinliğe yakınlık duyma, ondan hoşlanma ve ona öncelik tanıma." olarak belirtilmiş. Bence buradaki tanım bile gayet net ortaya koyuyor. Demiyor ki; "Belirli bir olay veya etkinliğe dışarıdan alınan etkiler sonucu yakınlık duyma, ondan hoşlanma ve ona öncelik tanıma". İlgi sözcüğünün tanımı sözlük açıklaması itibariyle bu olsa tamam derim, ama dikkat edilecek olursa birinci tekil şahıs kullanılmış ki bunu bir kenara bırakmak lazım çünkü kimse hayatını sözlük tadında yaşamıyor. Yeni doğmuş bir bebek bile bazen insanı hayrete düşürecek şeylere merak sardığını belli eder, atıyorum oyuncak ayılara ilgi duyar onlarla oynamayı sever ya da bir müzik tınısını duyduğunda gülmeye başlar ve sesler çıkarır. Bu sakın ola "ilgi" olmasın ? Belki doğuştan gelme bir gendir..

Bir insan kendisinde bu çalışma ve öğrenme hissiyatını uyandırmadığı müddet ömrü billah o'na ister aile ister çevre ve okul olsun hiçbir şey öğretemez. Diretme ile bazı şeyler olmaz, daha da uzaklaştırır. Ben öğrenmeyi kabul etmedikten sonra hiç kimse bana katkıda bulunamaz. Çok arkadaşım oldu gerek okul gerekse sivil hayatında her türlü yakın alakayı bulmuş ve okuması yönünde büyük maddi yatırımlarda bulunulmuş ama sonuç hep hüsrandı çünkü o gayreti gösterecek azim yoktu. Bu noktada kalkıp "bütün herkes suçlu, ben masumum" denirse afedersiniz kişi eşekliğini belli eder. Hep bir maske vardır arkasına gizlenilen lakin insan nedense işine gelmediği noktalarda yüzüne maskesini geçirip elindeki çuvaldızı başkalarına batırmayı çok iyi beceriyor. Şu çuvaldız biraz kendimize de batıverse, o zaman bazı şeyler daha netlik kazanır sanırım.

Hayatımızı her zaman birilerinin yönlendirmeleriyle yaşayamayız. Mühim olan kendimizin ne istediğini bulmak ve ona göre davranmaktır. Şöyle bir geçmişe dönüp baktığımız zaman, yapmış olduğumuz hataları hep başkalarına mı biçmeliyiz ? Yani "herkes benden sorumlu ama ben kendimden sorumlu değilim." mantığı mıdır bu ? O halde yattığımız yerden hayatımıza devam edelim, birilerinin gelip bizi yönlendirmesini bekleyelim, oh ne güzel.

Eğer ki kör ve karanlık bir yolda ilerlediğini düşünüyorsan, yol gösterecek bir rehberim yok diyorsan, kendine rehber olup yolu aydınlatacak kişi sen olmalısın. İşte o dakika yanında birilerini bulursun.
Kullanıcı avatarı
vişne
Super Friend
Super Friend
Mesajlar: 575
Kayıt: 25-06-2003 01:25

Mesaj gönderen vişne »

İnsan herkesi kendi gibi bilir...
Bahsettiğimiz kişiler 12-14 yaş grubu ergen bireyler. Kimlik kazanmaya yeni adım atmış, toplumda nerde olduğunu henüz belirleyememiş kişiler. Hal böyleyken yönlendirme ve yönelme ( olumlu ya da olumsuz) bu çağda başlıyor. Hatta şunu söyleyebilirim ki bugün doğru dediklerine yarın yanlış diyebilecek kişilik değişikliklerine sık rastlanan ve bunu normal olarak görmemiz gereken bu yaş grubu gençlerin ilgi alanlarını gelin siz düşünün.
Kullanıcı avatarı
Eternity
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 2877
Kayıt: 23-06-2003 22:52

Mesaj gönderen Eternity »

Olay herkesi kendim gibi sanmam değil ki.. Neden böyle dedin anlam veremiyorum.. Bir insanın düşünme yetisini kazanabilmesi için belirli bir yaş kıstası belirtilmemiştir ki.. Yani 15'ine kadar sen hayatı öğrenemezsin diye bir kural var mı ki ? Kaldı ki o yaşlarda çalışan ve hayatın gerçeklerini öğrenen nice çocuk var.. ki onlar okuma hayaliyle hep yanıp tutuşurlar. Liseye gelmiş birisi çocukluk evresini çoktan atlatmıştır bile.

Hayata yönlendirme ile bilgi edinme merakı farklı konular değil mi ? Ben demiyorum ki bütün yük onlara aittir. Baştan beri demiştim eğitim sistemi de yanlış ve tutarsız ama tüm yük sisteme atılmamalı diye. Ama karneye gelen zayıfların tek sorumlusu öğretmenler olamaz ki. Demiyorum ki Albert Einstein'in tüm hayatını, Sigmund Freud'un yaşam felsefesini ya da Adolph Hitler'in neden yahudilerden sabun yapmak istediğini bilmeliler diye.. Bu haberdeki gençlere kızdığım çok açık değil mi ?

Daha fazla bir şey demek istemiyorum ne de olsa herkes kendi hayatından mesuldür.
Kullanıcı avatarı
vişne
Super Friend
Super Friend
Mesajlar: 575
Kayıt: 25-06-2003 01:25

Mesaj gönderen vişne »

:) yoruldum
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir