Sevgili Eternity haklısın haklı olmasına da "ilgi" doğuştan genlerimize şifrelenmiş bir eğilim değil ki.TDK nın sözlüğünde psikolojik anlamda tam karşılığı "Belirli bir olay veya etkinliğe yakınlık duyma, ondan hoşlanma ve ona öncelik tanıma." olarak yapılmış ilginin anlamı. Konuyu en temelde alırsak bireyin ilgi alanını önce aile, sonra çevre ve okul belirler. Kişide düşünmeyi ve düşündüğü yöne yönelmeyi etkileyecek bir engel olmadığını düşünürsek sağlıklı bireyin fikir, zikir ve öğrenme merakını bu 3 etmen belirler.Eğer bu temel etki alanları kişiyi araştırmaya yönlendirmemişse isterse elinin altında bilgisayar olsun, bilgi parmağının ucunda olsun nafile.Eternity yazdı: "Yahu bana öğretilemedi, şevkimi kamçılayamadılar" diyorsan, aç bak öğren be kardeşim, senin hiç mi fikrin, zikrin ve öğrenme merakın yoktur ? Bilgi edinmenin bu kadar kolaylaştığı bu bilgisayar çağında insanlar neler neler öğreniyorlar, 10 bilinmeyenli bir denklem olmayan bu bilgiyi, ister günlük yaşamında işine yarasın ister yaramasın pekala öğrenirsin. Ha günlük yaşamda işime yaramıyor diyorsan, gün gelir böylesi bir istatistik yayınlandığında rezil olursun.
Ha bu arada bu rapor hakkında eksik bilgi verildiğini düşünüyorum çünkü hiç sanmıyorum ki LGS ye girme yaşına gelmiş tüm öğrenciler yurdumuzun yerini bilmesin. Tüm gençlerimizin bu kadar bilgisiz ve duyarsız olduğunu düşünmüyorum.
Biliyorsun ki ben de bir eğitimciyim ve şimdiye kadar binlerce öğrenciyle karşılaştım. İlgi alan yelpazeleri çok geniş bunca öğrenciye baktığımda kimisi okulda öğretilmemiş ve öğretilemeyecek duyarlılık ve meraka sahipken kimisi yedi uyurlar misali, gözlerini kapamış dünyaya, "aman bana dokunmasınlar da?" diyecek pervasızlıkta yaşıyorlar hayatlarını. Bu bahsettiğim ikinci gruba giren öğrencilere sorsan evet bu sorunun cevabını alamayabilirsin. Ama bana göre sebep onları bu tarz bir hayatı yaşamaya yönlendirenlerdedir.