Saklamıyorum hasretliğimi.Deli mavi bir özlem benimkisi.Özledikçe mavileştiriyorum seni de.Seni, içimde, kelebeklerimin kanadında, uzaklarda olsan bile taşıyacağıma inan.Gözlerinde ki derinliği, minik hüzünleri, tedirginliği ve o eşsiz heyecanı unutmayacağıma inan.
Bakışlarımla okşayacağım yüzünü dokunmasam bile.Adını söyleyeceğim karşımda olmasan bile.Yoldaşın olacağım bensiz gecelerinde.Bir denizin kıyısında gözlerini ufka dikmiş bakarken birden ortaya çıkıp içini ürperten rüzgar olacağım,saçlarını savurcağım.İçki kadehine değdiğinde dudakların,benim dudaklarımın tadını alacaksın.Bana susayacaksın,beni içeceksin yudum yudum.İçine akacağım ve bu akışı hiçbirşey geri çeviremeyecek.Dokun bana.Tenimde alev alev yandığını hissedeceksin.Durma bak gözlerime.Orada sadece kendini göreceksin.
Söyle kelebekler kraliçesi, ben böylesine yaşarken seni, gidenlerden olacak mısın?Bu umudu, bu heyecanı, bu özlemi, bu tutkuyu bir anda elini tersiyle itip başka ülkelerde hüküm sürecek misin?Ya kelebekeler? Onları sensizliğe mahkum edip ölümle başbaşa bırakacak mısın??