Bulutlar Aşk Ağladı

Şiir, roman, öykü, deneme, eleştiri, inceleme.
Cevapla
ayg
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 23
Kayıt: 28-12-2007 22:37

Bulutlar Aşk Ağladı

Mesaj gönderen ayg »

Bulutlar Aşk Ağladı

Güneşi yutunca kara yüzlü bulutlar, yıldızlar küser, husumet çökerdi gök kubbeye. Kin, öfke, kimsesizlik, sevgisizlik, aşka susamışlık, kangren olmuş yaralar hatta yok olmuşluk hortlardı karanlıklar içinden.

Uykular haram oluca; gözkapaklarının yorgunluğuna yenilmek gibiydi sabahı beklemek. Yorganın yükünü taşımaktan aciz, samyeli vurmuş teninde sızlayan, yitik sevdalar…

Bütün mevsimlerine kırağı düşmüş gibi üşürken ruhu, kor ateşlere inat yanan yüreğe ne demeli! Ağdalı sözler söylemiş, gücendirmiş, kırmıştı en sevdiğini…

Sayısız noktalar koymuştu yaşanmamışlara… Ardışık ünlemler kaldı haykırışlarında… Son noktada; elinden bırakamadığı kalemi kalakalmış, birazda kaymıştı belki… Kör olası! Gözü kör olası gönlü her defasında virgül saymıştı. Ve her defasında yeni bir umutla tutmuştu hayatın saçaklı köşesinden.

Aşka özlemle düştüğü yollarda, sağ şeritten sollamışlar, ihlal etmişlerdi kurallarını. Sabaha çok kala durmuş saatlerin sessizliğinde, rüzgârın çığlıkları dinmek bilmiyordu. Kirpi dikenleri serpilmiş gibi canını acıtan bu yataktan kalkmalıydı. Camı açıp meydan okumalıydı geceye, kafa tutmalıydı rüzgâra…

Ah Seher!
Bu ilk fırtınan değildi ki… Kaçıncı dibe vuruştu, gel/git deryasında!

Kızıyordu kendine ve söz dinlemeyen bedenine! “Hadi!” Diyordu, “Hadi kalk… Akşamdan kalma ayyaşlar bile senden daha diridir.”
Yanındaki lambayı açtı, komedinin üzerindeki ilaç kutusunu görünce; hatırladı birden! Gözü kara vazgeçişlerini…

Değer miydi? Bilmiyordu… Sevinmeli miydi? Onu da bilmiyordu… Önce kendine gelmeliydi, askıları düşmüş çiçekli geceliğinin üzerine bir şeyler geçirdi, terlikleri; şişmiş ayaklarına rağmen bol geliyordu. Ayaklarını sürüyerek balkon kapısını açtı. Şiddetli esen rüzgâr, öfkesini bulutlardan alıyor, bulutlar savruldukça şimşek gürültüleri yaşadığını hissettiriyordu. Avucunun içinde sıktığı kâğıt parçasını fark etti. Açtı… Geceden kalma bir dipnot!

“Kefensiz gömün beni
Sevenler mezarlığına.”

Hıçkırıkları karışırken gök gürültüsüne, yağmur yüklü bulutlar; sevenlerin gözyaşlarından çaldıklarını bırakıverdi yeryüzüne… Tan yerinin ağarmaya yüz tutmuş seher vaktinde, ıslandıkça ıslandı… Yunduğunu, arındığını hissediyordu; kemiren kıskançlığından.

“Ah Seher! Olmadı, yakışmadı sana” dedi kendi kendine. Sabahlığının cebinde kalmış cep telefonunu aldı eline, ıslak parmaklarıyla dokunduğu tuşlara bakmadan yazdı yüreğini.

“Hava sen koktu!
Bulutlar aşk ağladı.”

"Gönder" tuşuna bastı…

yazar: necla alptekin
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir